Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168623
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| The financial district's under their jurisdiction. | Bu tip olaylar onların yetkisi altında. Finansal sorunlar onların yetki alanındadır. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Don't you get it? This case is talking to us! | Dosya bizimle konuşuyor amirim. Anlamıyor musunuz? Bu dava bizimle konuşuyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm a peacock, Captain! You gotta let me fly on this one! | Ben tavuskuşuyum, amirim. Uçmama izin ver. Ben bir tavus kuşuyum, Komiser! Bu davaya uçmama izin vermelisin! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You know what, Terry? Let's just settle this. Peacocks don't fly. | Şunda anlaşalım Terry, tavuskuşları uçamaz. Biliyor musun, Terry! Şuna açıklık getirelim. Tavus kuşları uçmaz. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| They fly, they fly a little bit. Yeah, about as much as a penguin. | Birazcık uçabilirler. Penguenlerden fazla değil. Uçarlar ama fazla değil. Evet, penguenler kadar. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| One more thing, do me a favor, don't go chasing waterfalls. | Bir şey daha, bana bir iyilik yapın, şelalelerin arkasına geçmeye çalışmayın. Bir şey daha, bana bir iyilik yapın ve şelaleleri takip etmeyin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Was that accidental, or were you trying to quote TLC on purpose? | Kapıdan çıktım ve bi kaç dedektif senin arkandan konuşuyor TLC şelalesi sloganını niye kullandınız? Bunu tesadüfen mi söyledin yoksa TLC'den alıntı yapmaya mı çalışıyorsun? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I don't even understand the reference. | Ne dediğini anlamadım. Ne dediğimi bile bilmiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You don't understand what you said? I don't know what that is. | Kendi dediğini mi? Onun ne olduğunu bilmiyorum. Söylediğin şeyin anlamını bilmiyor musun? Ne söylediğimi hiç bilmiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Get out. Go. | Çık dışarı, çık! Çıkın. Gidelim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| How did they get that story? | Bunu nereden öğrenmişler? Bunu nereden öğrendiler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm tired of being treated like a jerk for trying to do the right thing. | İşleri yoluna çevirmek istediğim bir zamanda bir hıyar gibi muamele görmek istemiyorum. Doğru şeyi yapmaya çalıştığım için serseri muamelesi görmekten sıkıldım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, guys. | Selam, beyler. Merhaba çocuklar. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| There's a proxy vote for a big reinvestment of the pension coming up, | Erken emeklilik yatırımı için tercihler var bugün. Emekli ikramiyesinin yatırımıyla ilgili bir oylama yapılacak... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| so if you just wanna come by the old... Damn it, Bob! | Eğer uğramak isterseniz... Amına koyayım, Bob. ...yani siz de gelmek isterseniz... Lanet olsun, Bob! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Let me ask you something. | Bir şey sorayım. Sana bir şey sorayım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What do you even do around here besides interrupt people? | Burada insanları rahatsız etmekten başka ne işe yarıyorsun? Burada insanların sözünü bölmekten başka ne yaparsın sen? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Well, I serve as treasurer to the union. | Birliğin hazinesi için çalışırım. Teşkilat veznesinde görev yapıyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I make a wicked pot of decaf. | Ayrıca çok güzel kafeinsiz kahve yaparım. Ayrıca çok iyi kafeinsiz kahve yaparım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Exactly! You're a worthless piece of shit! | Evet, işe yaramaz ibne herifin tekisin. Kesinlikle! İşe yaramaz bok parçasısın tekisin! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Probably right, Terry. That's why I feel so sad all the time. | Muhtemelen haklısın, Terry. Bazen ben de böyle hissediyorum. Muhtemelen haklısın, Terry. Zaten bu yüzden sürekli mutsuzum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm gonna go for a walk. | Ben hava alamaya çıkıyorum. Gidip bir yürüyüş yapacağım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Bob! Say something. | Bob! Bir şey söylesene. Bob! Bir şey söyle. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Come on! Bob! | Bob, hadi ama. Hadi ama Bob! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I didn't mean it, all right? I'm upset. | Öyle demek istememiştim, tamam mı? Alt üst olmuş durumdayım burada. Öyle demek istemedim, tamam mı? Sinirliyim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Actually, we don't do that here. This is an installation art piece. | Aslında, bunu buraya koyamayız. Bu bir sanat eseri. Aslında, burada bunu yapmayız. Bu bir sanat eseridir. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| This coffee table? Yes. We don't put drinks on it. | Bu kahve masası mı? Evet. Üstüne içkilermizi koyamayız. Bu kahve masası mı? Evet. Üzerine içki koymayız. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Five hundred thousand? He can read! Congratulations. | 500bin mi? Okuyabiliyormuşsun, tebrikler. Beş yüz bin dolar mı? Okuyabiliyor! Tebrik ederim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What? I'm sorry, are you in the right place? | Ne? Doğru yere geldiğine emin misin? Ne? Üzgünüm, doğru yerde olduğuna emin misin? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Or not? I'm... | Değil misin? Yoksa değil misin? Ben... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry. Does he... Okay. | Terry. O senin... Tamam. Terry. Onun... Tamam. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Well... Sorry. Terry! What are you doing here? | Burada ne arıyorsun, Terry? Üzgünüm. Terry! Burada ne arıyorsun? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I want to be with you. No, Terry, that's not gonna happen. | Seninle birlikte olmak istiyorum. Hayır, Terry böyle bir şey olmayacak. Seninle olmak istiyorum. Hayır Terry, bu olmayacak. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You know where you belong. On top of me in the Poconos. | Nereye ait olduğunu biliyorsun. Benim Poconos Dağlarımın üstü. Nereye ait olduğunu biliyorsun. Poconos'ta benim üstümde olmalısın. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Instead, you're here selling dirty coffee tables? | Ama bunun yerine burada dandik kahve sehpası satıyorsun. Onun yerine burada kirli kahve masaları mı satıyorsun? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I mean, look at this. This is nonsense! | Şuna bir bak, ne kadar da anlamsız. Şuna bir bak. Bu saçmalık! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry, this is an original Haverfield Jameson. | Bu orjinal Haverfield Jameson, Terry. Terry, bu orijinal bir Haverfield Jameson'dur. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| The chaos of the coffee table? It represents our fractured egos. | Bu kahve sehpasında ki karışıklık kabarmış egolarımızı temsil ediyor. Sehpadaki bu kaos teması var ya? Karmaşık egoları temsil ediyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You think I don't know about this artsy fartsy crap? | Sence ben bu saçma sapan şeyin ne olduğunu bilmiyor muyum? Sence ben bu süslü sanat saçmalığını bilmiyor muyum? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| This coffee table isn't the ego. It represents our shattered sense of community | Hayır egoları temsil etmiyor. Kapitalizm tarafından yönetilen... Bu kahve masası egoları temsil etmiyor. Kapitalizmin tecrit ettiği... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| in the face of capitalist driven isolation. | ...mahvolmuş toplum duyularımızı temsil ediyor. ...mahvolmuşluğu temsil ediyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Looks like the work of Cindy Sherman or Frank Stella. | Cindy Sherman ve ya Frank Stella'nın eseri gibi duruyor. Aynı Cindy Sherman ya da Frank Stella'nın çalışmaları gibi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| How did you know that, Terry? | Bunu nereden biliyorsun, Terry? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I took some classes at RISD | Dizayn dersleri alıyorum. Rhode Adası'nda ders almıştım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| so I could make fun of these lame artsy douches in my neighborhood. | Böylece komşularımın ezik eşyalarıyla dalga geçebiliyorum. Mahalledeki aptal sanat uzmanı salaklarla alay etmek için. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry, lower your voice! I don't have to lower my voice. | Terry, sesini biraz kısar mısın lütfen? Sesimi kısmak zorunda değilim. Terry, sesini alçalt! Sesimi alçaltmama gerek yok. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Is this man bothering you? Are you actually having sex with this creep? | Be herif seni rahatsız mı ediyor? Bu ucubeyle seks mi yapıyorsun? Bu adam seni rahatsız mı ediyor? Bu pislikle gerçekten seks mi yapıyorsun? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry, he's gay. Okay? | O eşcinsel, Terry. Tamam mı? Terry, o bir eşcinsel. Tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| He's even wearing a T shirt that says, "I'm gay"! | Hatta giydiği tişörtün üstünde "Ben eşcinselim!" yazıyor. Giydiği tişörtte bile bu yazıyor, "Ben eşcinselim." | The Other Guys-2 | 2010 | |
| All right? And also, he is my boss. | Tamam mı? Ayrıca o benim patronum. Tamam mı? Ayrıca kendisi benim patronumdur. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Happy for you, man. Good. | Ne mutlu sana. Senin adına sevindim dostum. Çok güzel. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Can you get out of here now? I'm talking to my lady. | Şimdi defolup gider misin? Hatunumla konuşuyorum da. Şimdi buradan uzayabilir misin? Kadınımla konuşuyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Mr. Reger, everything is fine. Terry is actually leaving now. | Reger Bey her şey yolunda. Aslında Terry'de şimdi gidiyordu. Bay Reger, her şey yolunda. Terry de zaten gitmek üzereydi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Nice toot, sailor. Jesus. | Kornan güzelmiş, denizci. Sesini sevdim denizci. Tanrım. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Look, I waited three years for you to be more than a cop, okay? | Zaten 3 yıl polisten daha fazlası olman için bekledim. Bak, senin sadece bir polisten öte birisi olman için üç yıl bekledim, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Just give me one more year. | Bana bir yıl daha ver. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry, you don't get another year. I'm done. | Vermiyorum, Terry. Bu kadar. Terry, bir yıl daha vermeyeceğim. Buraya kadar. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Terry, don't touch that! Terry! Oh, my God! | Terry! Dokunma ona! Terry. Aman tanrım. Terry, ona dokunma! Terry! Aman tanrım! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I don't need this shit. I don't need you! | Bu saçmalığa ihtiyacım yok. Sana ihtiyacım yok! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| And when you call me, I'm not coming back! | Beni aradığında, ben geri gelmeyeceğim. Ve beni aradığın zaman, sana geri dönmeyeceğim! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Oh, boy! Over the top! How outr�! | Aman ne yazık. Tanrım! Çok cesurmuş! Ne abarttı ama! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'll burn this bitch down to the ground! | Bu sürtüğü baştan aşağı yakacağım. Bu fahişeyi kalbimden söküp atıyorum! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Fresh! Energetic! I love his rawness! | Taze, enerjik. Acemiliği hoşuma gitti. Güzel! Enerjikti! Acemiliğini sevdim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Stop critiquing me, okay? I'm a human being! I'm not a piece of art! | Beni incelemeyi bırakın. Ben sanat eseri değil bir insanım, tamam mı? Beni kritik etmeyi bırakın, tamam mı? Ben bir insanım! Bir sanat eseri değil! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Yes, you are. Bravo! | Bravo! Evet, öylesin. Tebrikler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm a peacock flying into a rainbow! | Ben gökkuşağına doğru uçan bir tavuskuşuyum! Ben bir gökkuşağının içine uçan tavus kuşuyum! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| These braised short ribs taste like a dog's asshole. | Kaburga bok gibi olmuş. Bu az pişmiş pirzolanın tadı köpek kıçına benziyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Sweetie. You know what, I'm sitting here thinking, | Tatlım. Burada oturmuş kim kocasına... Tatlım. Burada otururken düşünüyorum da... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| "Who in the world would slow roast a dog's asshole | ...bok gibi bir kaburga... ...dünyada kim kocasına köpek kıçı gibi bir... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| "and serve it to their husband?" | ... pişirir diye düşünüyorum. ...et pişirip, yedirmeye çalışır? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You would. You are being awful. What's wrong? | Cevabı buldum. Sen! İyice iğrençleşiyorsun. Neyin var? Sen. Kırıcı oluyorsun. Sorun ne? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Captain took us off the case. I'm sorry. | Amirim bizi davadan aldı. Çok üzgünüm. Komiser bizi davadan aldı. Çok üzüldüm. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I told Terry about my dark days in college, and it brought up some feelings. | Terry' ye üniversitede ki kötü günlerimi anlattım. O zamandan beri bir garibim. Terry'e üniversitedeki kötü günlerimden bahsettim ve bazı duygularım geri döndü. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Well, honeydick, that was a long time ago. You're not that same person you were. | Tatlım o çok uzun zaman önceydi. Sen artık o zaman ki adam değilsin. Ama tatlım, bu uzun zaman önceydi. Sen artık aynı insan değilsin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| No, you don't get it. There is a darkness inside of me. | Anlamadın. İçimde ki karanlık taraf... Hayır, anlamıyorsun. Benim içimde bir karanlık var. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| It wants to get out. It wants to walk around. | ...dışarı çıkıp kontrolü ele almak istiyor. Dışarı çıkmak istiyor. Etrafta gezinmek istiyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| It wants some walking around money, and it wants to buy some shoes. | Etrafta parayla dolaşıp, ayakkabı almak istiyor. Etrafta parayla gezinmek ve ayakkabı almak istiyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| And it wants to walk up with the people and say, "Hey, Gator don't play no shit." | Ve dışarı çıkıp millete 'Timsah amınıza koyar' demek istiyorum. Sonra da insanlara gidip şunu demek istiyor, "Hey, Timsah'ın şakası olmaz." | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You feel me? Yeah. | Anladın mı!? Bunu anlıyor musun? Evet. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Gator never been about that, never been about playing no shit. | Kimse beni oyuna getiremez, getiremedi de! Timsah asla öyle olmadı, asla şaka yapmazdı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Sweetie, I'm sorry. It's okay. | Özür dilerim, Balım. Önemli değil. Tatlım, özür dilerim. Önemli değil. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I just... Remember that night we met? | Tanıştığımız geceyi hatırlıyor musun? Ben sadece... Tanıştığımız geceyi hatırlıyor musun? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| The attending physician told me, "We got a drugged out pimp in the back." | Doktor Arka tarafta uyuşturucudan bayılmış bir pezevengin olduğunu söylediği. Sorumlu doktor senin hakkında uyuşturucu kullanan bir pezevenk demişti. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| And I went back there, and I pulled open that curtain, | Oraya gittim, perdeyi çektim... Sonra oraya geldim ve o perdeyi çektim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| and I saw you. | ...ve seni gördüm. Sonra da seni gördüm. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You were weak, scared, | Çok mecalsizdin. Zayıftın, korkmuştun... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| ass up, inflamed, crying. | Kormuştun, kafan karışmıştı, acı içindeydin ve ağlıyordun. ...kıçın havadaydı, zehirlenmiştin, ağlıyordun. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| At that moment, I knew. "Hey, he's no pimp. Pimps don't cry." | O zaman senin Pezevenk olmadığını anladım, çünkü pezevenkler ağlamaz. O an şunu anladım, "o pezevenk değil. Pezevenkler ağlamaz." | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Pimps don't cry | Pezevenkler ağlamaz. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| No, they don't | Hayır, değil mi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| They don't shed a tear | Göz yaşı dökmezler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| They never shed a tear | Asla göz yaşı dökmezler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Come lay with me. Be safe, and let's make love. Come on. | Benimle gel, güvende ol ve sevişelim. Gelip benimle yat. Güvende olursun ve sevişiriz. Hadi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Every time you say, "Be safe," it tears me apart. | Ne zaman 'güvende ol' desen, beni paramparça ediyorsun. Bana her defasında "güvende olursun" demen beni delirtiyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You gotta let me be who I'm gonna be. | Bırak ne olacaksam olayım. Olacağım kişi olmama izin vermen gerek. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Allen, I'm pregnant. | Hamileyim, Allen. Allen, ben hamileyim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Whose baby is that? | Kimin çocuğu o? Kimden bu bebek? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Who's the man who did that to you? Gator's bitches better be using jimmies! | Kimden peydahladın onu? Timsah prezervatif kullanır. Bunu sana kim yaptı? Timsah'ın sürtükleri korunmak zorundadırlar! | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm sorry. See, that's what I'm talking about. | Özür dilerim. Sana bahsettiğim olay buydu işte. Özür dilerim. İşte bundan bahsediyordum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You need to leave. | Gitmen gerek! Gitmen gerek. | The Other Guys-2 | 2010 |