Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168169

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
that he saw me taking the crest above her office.	...beni odasından armayı alırken gördüğünü söyledi.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, it sounds like it's his word against yours.	Onun sözüne karşı senin sözün.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Oh, obvie, but he totally hides his evilness.	Bu çok açık, ama şeytani yönünü gizliyor.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Straight A's, varsity athlete.	Notları hep A , 1.sınıf bir sporcu.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
And Kaitlin's, well...	Kaitlin ise, şey...	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Not exactly the perfect student.	Pek kusursuz bir öğrenci değil.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Look, Marissa, this will be my third strike,	Bak Marissa, bu benim 3. uyarım olacak,	The O.C. The Man of the Year-1	2006
and I really don't feel like getting kicked out.	ve okuldan atılmayı istemiyorum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I mean, I know it may not be as bad as shooting somebody,	Yani, biliyorum birini vurmak kadar kötü bir durum değil...	The O.C. The Man of the Year-1	2006
but I'm pretty sure Mom would freak out.	...ama eminim annem çıldıracaktır.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
And by the way, I really don't feel like getting locked up during summer.	Bu arada, bütün yaz boyunca cezalı olmayı da istemiyorum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Obvie. I get so horny in the summertime.	Çok açık. Yazın çok azgın olurum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Oh, honey, you're always horny.	Tatlım, sen hep azgınsındır.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Shut up. You shut up.	Kaça çeneni. Sen kapa çeneni.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Okay, both of you shut up.	Tamam, ikiniz de çenenizi kapatın.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
So what's the deal with this crest thing?	Peki şu arma olayı ne?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I'm pretty sure it's in his room,	Eminim odasındadır,	The O.C. The Man of the Year-1	2006
but there's no way that he or any of his army of probably gay	ama onu veya tamamen ona aşık ve muhtemelen homo olan	The O.C. The Man of the Year-1	2006
and totally in love with him homeboys would let me in there.	ordusunu aşmanın bir yolu yok.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, I'm not usually one to come up with a plan,	Genelde bir plan ortaya atan biri değilimdir,	The O.C. The Man of the Year-1	2006
but do you have one of those skirts?	ama bu eteklerden elinizde hiç var mı?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Here's Ryan. He's helping me.	Bu Ryan. Bana yardım ediyor.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I'll leave the garage door unlocked when I finish work.	İşim bitince garaj kapısını açık bırakacağım.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
It'll be inside.	Mal içerde olacak.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Good luck, man. All right, man.	İyi şanslar dostum. Tamamdır dostum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
This is the address. You'll need it for the pickup.	Adres bu. Beni götürmen için gerek.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
This is my neighborhood.	Burası benim mahallem.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
That's why you're driving.	Bu yüzden sen süreceksin.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Mom, I'm going to go get something to eat with Summer.	Anne, Summer'la birşey yemeğe gideceğim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
If I come in, am I inviting years of therapy?	İçeri girersem, yıllarca terapi görmem gerekecek mi?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
There you are, you... Ooh. Sorry.	Demek burdasın seni... Pardon.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Cohen, is your mom sick or something?	Cohen, annen hasta falan mı?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Yeah, she is. I'm going to have to stay and take care of her.	Evet hasta. Kalıp ona bakmam gerekecek.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Okay, well, then why don't I just go pick us up food, and I'll bring it back.	Tamam, o zaman neden yemek alıp geri gelmiyorum?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Do you think your mom needs anything?	Annen de birşey ister mi dersin?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Just peace and quiet. We're gonna have to rain check dinner.	Sadece sessiz ve sakin kalmak istiyor Yemeği ertelemek zorundayız.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Cohen, you're acting really weird.	Cohen, gerçekten garip davranıyorsun.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I feel weird, you know? Maybe whatever my mom has is contagious,	Garip hissediyorum zaten. Annemin hastalığı bulaşıcı gibi,	The O.C. The Man of the Year-1	2006
and I'd hate for you to catch it and feel weird, too.	ve sana da bulaşmasını ve seninde garip hissetmeni istemem.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, okay.	Peki tamam.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Hi. Are you Trevor?	Merhaba. Sen Trevor mısın?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I'm Marissa, the new foreign exchange student.	Ben Marissa, yeni değişim öğrencisi.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I just got here from London.	Londra'dan yeni geldim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I love... London.	Londra'yı severim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, I was hoping you could give me a tour.	Bana çevreyi göstereceğini ummuştum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Starting with your dorm room?	Yurttaki odandan başlayarak.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Ooh, sounds good. But I did my junior year abroad at Oxford.	Kulağa hoş geliyor. Ama ilk senemde yurtdışında Oxford'daydım.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I don't buy that phony English accent for a second.	Şu dandik aksanı bir saniyeliğine bile yutmadım.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Okay, fine, I'm a stripper. Your friends hired me for your birthday.	Tamam, iyi, ben striptizciyim. Arkadaşların beni doğumgünün için tuttu.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
My birthday's not for six months.	Doğumgünüme 6 ay var.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Do you want to see me take my clothes off or not?	Üstümdekileri çıkarmamı istiyor musun, istemiyor musun?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Hey. Can I talk to you for a second?	Hey. Seninle bir saniye konuşabilir miyiz?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Oh, you mean right now.	Oh, şu an diyorsun.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Yeah. Well, you know, just kinda...	Evet, bilirsin, biraz...	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, can it wait till after?	Sonrayı bekleyemez mi?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Because I'm on my way to a meeting with my group.	Çünkü grubumla toplantıya gidiyordum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Yeah, how is that going?	Evet, nasıl gidiyor?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
One day at a time.	Her gün yeni bir gündür.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
That's why I have meetings.	Bu yüzden toplantılara gidiyorum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Greg Otis, my favorite DA. Now, this is a cozy spot.	Greg Otis, favori savcım. İşte samimi bir ortam.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
The lighting's a lot more flattering than an interrogation room.	Aydınlık bir yer, sorgulama odasından çok daha iyi.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
No one's being interrogated.	Kimse sorguya çekilmiyor.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Dr. Roberts and I are just going to talk.	Dr. Roberts ve ben sadece konuşacağız.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
It's good to see you. Good to see you.	Seni görmek güzel. Seni de görmek güzel.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
The courtroom misses Sandy Cohen.	Mahkeme salonları Sandy Cohen'i özlüyor.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Oh, not as much as he misses the courtroom, believe me.	Onun ,mahkeme salonunu özlediği kadar değil, inan bana.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
We've known each other a long time, Otis.	Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz Otis.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
The case against Griffin's not strong.	Griffin'e karşı dava pek güçlü değil.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Everyone's got stories, but there's not a lot of hard evidence.	Herkesin hikayeleri var, ama sağlam deliller yok.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, where do I fit in the picture?	Peki benim bu işle alakam ne?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
You're in bed with him on that hospital.	Sen hastane işinde onunla birliktesin.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Until I have proof otherwise, his improprieties are yours, too.	Aksini ispatlayana kadar, onun uygunsuzlukları seni de ilgilendirir.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, what if you had receipts, e mails?	Ya elinde makbuzların, e maillerin olsaydı?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
An eyewitness?	Görgü şahitleri?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
That would help a lot.	Çok yardımı olurdu.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
In exchange for my cooperation, could you let The Newport Group finish the hospital?	İşbirliğimin karşılığında, Newport Grubu'nun hastaneyi bitirmesine göz yumar mıydın?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Griffin goes down, so does the hospital.	Griffin batarsa, hastane de batar.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
No way around that.	Bundan başka yolu yok.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
So I could keep my mouth shut and hope you lose.	Öyleyse ağzımı sıkı tutup, kaybetmeni umabilirim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Or you can help bury that crook, say good bye to the hospital.	Veya o dolandırıcıyı gömmeme yardımcı olup, hastaneye elveda diyebilirsin.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Thanks for your time, Otis.	Vakit ayırdığın için sağol Otis.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I'm gonna leave you two to your discussion.	İkinizi sohbetiniz için yalnız bırakıyorum.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Good to see you, Neil. Sandy.	Seni görmek güzel Neil. Sandy.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
That's the house.	İşte ev bu.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Now I just gotta wait for him to leave.	Şimdi sadece gitmesini beklemeliyim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
You said we were picking something up.	Birşey alacağımızı söylemiştin.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Yeah, well. He doesn't exactly know it.	Şey. Bunu tam olarak bilmiyor.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Ryan, is that you?	Ryan, sen misin?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, I was just coming back from my tennis lesson	Tenis dersimden şimdi döndüm.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
and I thought, isn't that the Cohens' car?	Bu araba Cohenler'in arabası değil mi dedim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Well, save me a dance at Sandy's party tonight.	Bu akşam Sandy'nin partisinde bir dans isterim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
And, uh... bring your friend.	Ve... Arkadaşını da getir.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
He's hot.	Çok ateşli birşey.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
A neighbor?	Komşu mu?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Ah, told you this was a good plan.	Bunun iyi bir plan olduğunu söylemiştim.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
This isn't my dorm room.	Burası yurt odam değil ki.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Yeah, well, you don't want people to walk in on us, do you?	Milletin içeri dalmasını istemezsin, değil mi?	The O.C. The Man of the Year-1	2006
So, take off your pants.	Hadi, pantalonunu indir.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
I thought you were going to strip for me.	Senin striptiz yapacağını düşünmüştüm.	The O.C. The Man of the Year-1	2006
Haven't you ever been to Vegas?	Hiç Vegas'a gittin mi?	The O.C. The Man of the Year-1	2006