Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 167868
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
That's the Presidential Palace. What? | Başkanlık Sarayı. Ne? Burası Başkanlık Sarayı. Ne? | The Next Three Days-4 | 2010 | ![]() |
lt was all over CNN when it collapsed during the earthquake. | CNN'de yayınlanıyordu. Depremde yıkılmış. CNN'e çıkmıştı, deprem sırasında çökmüştü. | The Next Three Days-4 | 2010 | ![]() |
lt's starting to rain. | Yağmur başlıyor. Yağmur başladı. | The Next Three Days-4 | 2010 | ![]() |
l'll call the FBl. | FBI'a haber veriyorum. FBI'yı arıyorum. | The Next Three Days-4 | 2010 | ![]() |
She heard a button pop. What? | Düğmesinin koptuğunu duymuş. Ne? | The Next Three Days-4 | 2010 | ![]() |
There's my point. Erit, I didn't say anything of the sort. | İşte bundan bahsediyorum. Erit, öyle bir şey söylemedim. Demek istedigim bu iste. Erit, ben oyle bir sey soylemedim. İşte bundan bahsediyorum. Erit, öyle bir şey söylemedim. Demek istediğim bu işte. Erit, ben öyle bir şey söylemedim. İşte bundan bahsediyorum. Erit, öyle bir şey söylemedim. Demek istediğim bu işte. Erit, ben öyle bir şey söylemedim. Demek istediğim bu işte. Erit, ben öyle bir şey söylemedim. Demek istediğim bu işte. Erit, ben öyle bir şey söylemedim. İşte bundan bahsediyorum. Erit, öyle bir şey söylemedim. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
No! Why would I have a problem with your Iittle sexual innuendo? | Hayır! Neden senin cinsel imalarınla ilgili bir sorunum olsun ki? Hayir! Neden ufak cinsel imalarini sorun edeyim ki? Hayır! Neden ufak cinsel imalarını sorun edeyim ki? Hayır! Neden senin cinsel imalarınla ilgili bir sorunum olsun ki? Hayır! Neden ufak cinsel imalarını sorun edeyim ki? Hayır! Neden ufak cinsel imalarını sorun edeyim ki? Hayır! Neden ufak cinsel imalarını sorun edeyim ki? Hayır! Neden senin cinsel imalarınla ilgili bir sorunum olsun ki? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Lara, if I wanted your husband, I would have him, Iike that. | Lara, kocanı elde etmek isteseydim, ederdim, bu kadar basit. Lara, kocani isteseydim, coktan benim olurdu. Lara, kocanı isteseydim, çoktan benim olurdu. Lara, kocanı elde etmek isteseydim, ederdim, bu kadar basit. Lara, kocanı isteseydim, çoktan benim olurdu. Lara, kocanı isteseydim, çoktan benim olurdu. Lara, kocanı isteseydim, çoktan benim olurdu. Lara, kocanı elde etmek isteseydim, ederdim, bu kadar basit. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Baby. Let it go, Iet it go, Iet it go. | Aşkım, boş ver artık. Bırak şu mevzuyu. Tamam bebegim. Bos ver, bos ver. Tamam bebeğim. Boş ver, boş ver. Aşkım, boş ver artık. Bırak şu mevzuyu. Tamam bebeğim. Boş ver, boş ver. Tamam bebeğim. Boş ver, boş ver. Tamam bebeğim. Boş ver, boş ver. Aşkım, boş ver artık. Bırak şu mevzuyu. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You are completely delusional. She didn't even hit on you in there. I just don't Iike her. | Halusinasyon goruyorsun. Burada da sana sulanmadi ki. Ben sadece ondan hoslanmiyorum. Halüsinasyon görüyorsun. Burada da sana sulanmadı ki. Ben sadece ondan hoşlanmıyorum. Halüsinasyon görüyorsun. Burada da sana sulanmadı ki. Ben sadece ondan hoşlanmıyorum. Halüsinasyon görüyorsun. Burada da sana sulanmadı ki. Ben sadece ondan hoşlanmıyorum. Halüsinasyon görüyorsun. Burada da sana sulanmadı ki. Ben sadece ondan hoşlanmıyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Somebody who Iooks Iike that should not be allowed anywhere near oral surgery. | Ağız cerrahlığının yanından bile geçmesine müsaade edilmemesi gerek biri. Onun gibi gozuken biri, agizdan yapilan ameliyatlarin yakinindan bile gecmemeli. Onun gibi gözüken biri, ağızdan yapılan ameliyatların yakınından bile geçmemeli. Ağız cerrahlığının yanından bile geçmesine müsaade edilmemesi gerek biri. Onun gibi gözüken biri, ağızdan yapılan ameliyatların yakınından bile geçmemeli. Onun gibi gözüken biri, ağızdan yapılan ameliyatların yakınından bile geçmemeli. Onun gibi gözüken biri, ağızdan yapılan ameliyatların yakınından bile geçmemeli. Ağız cerrahlığının yanından bile geçmesine müsaade edilmemesi gerek biri. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
So, see you next weekend. AII right? Okay. | Haftaya görüşürüz. Tamam. Haftaya gorusuruz, tamam mi? Peki. Haftaya görüşürüz, tamam mı? Peki. Haftaya görüşürüz. Tamam. Haftaya görüşürüz, tamam mı? Peki. Haftaya görüşürüz, tamam mı? Peki. Haftaya görüşürüz, tamam mı? Peki. Haftaya görüşürüz. Tamam. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Look at this, | Şuna bak. suna bak. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. Şuna bak. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
AII right, squeeze in. | Pekâlâ, yakinlasin bakalim. Pekâlâ, yakınlaşın bakalım. Pekâlâ, yakınlaşın bakalım. Pekâlâ, yakınlaşın bakalım. Pekâlâ, yakınlaşın bakalım. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I Iove brushing my teeth. Don't believe everything your mother says. | Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dislerimi fircalamayi seviyorum. Annenin soyledigi her seye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. Dişlerimi fırçalamayı seviyorum. Annenin söylediği her şeye inanma. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
What time's your Iast class? 3:00. | Son dersin kaçta? 3:00. Son dersin saat kacta? ucte. Son dersin saat kaçta? Üçte. Son dersin kaçta? 3:00. Son dersin saat kaçta? Üçte. Son dersin saat kaçta? Üçte. Son dersin saat kaçta? Üçte. Son dersin kaçta? 3:00. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Yeah, I sent him some freshly cut flowers, Iittle pink roses. | Evet, ona taze kesilmiş küçük, pembe güller yolladım. Evet, ona yeni kesilmis pembe guller yolladim. Evet, ona yeni kesilmiş pembe güller yolladım. Evet, ona taze kesilmiş küçük, pembe güller yolladım. Evet, ona yeni kesilmiş pembe güller yolladım. Evet, ona yeni kesilmiş pembe güller yolladım. Evet, ona yeni kesilmiş pembe güller yolladım. Evet, ona taze kesilmiş küçük, pembe güller yolladım. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
It was just... It was a beautiful moment in my Iife. I teared up. | Hayatımın en güzel anlarından biriydi. Gözlerimden döküldü. Harika bir an oldu. Harap oldum. Harika bir an oldu. Harap oldum. Hayatımın en güzel anlarından biriydi. Gözlerimden döküldü. Harika bir an oldu. Harap oldum. Harika bir an oldu. Harap oldum. Harika bir an oldu. Harap oldum. Hayatımın en güzel anlarından biriydi. Gözlerimden döküldü. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I give up. And now she's abandoning you. | Vazgeçiyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Pes ediyorum. simdi de seni terk ediyor. Pes ediyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Vazgeçiyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Pes ediyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Pes ediyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Pes ediyorum. Şimdi de seni terk ediyor. Vazgeçiyorum. Şimdi de seni terk ediyor. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You touch me again, I'm gonna arrest you. Hold on. | Bir daha dokunursan, seni tutuklarım. Durun. Bir daha bana dokunursan, seni tutuklarim. Durun. Bir daha bana dokunursan, seni tutuklarım. Durun. Bir daha bana dokunursan, seni tutuklarım. Durun. Bir daha bana dokunursan, seni tutuklarım. Durun. Bir daha bana dokunursan, seni tutuklarım. Durun. Bir daha dokunursan, seni tutuklarım. Durun. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You're under arrest for the murder of EIizabeth Gesas. | Elizabeth Gesas cinayetinden tutulusunuz. Elizabeth Gesas cinayeti ile suclaniyorsunuz. Elizabeth Gesas cinayeti ile suçlanıyorsunuz. Elizabeth Gesas cinayeti ile suçlanıyorsunuz. Elizabeth Gesas cinayeti ile suçlanıyorsunuz. Elizabeth Gesas cinayeti ile suçlanıyorsunuz. Elizabeth Gesas cinayetinden tutulusunuz. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Calm down! I got my kid in the kitchen! | Sakin olun! Mutfaktaki çocuğumu alayım! Sakin ol! cocugum mutfakta! Sakin ol! Çocuğum mutfakta! Sakin olun! Mutfaktaki çocuğumu alayım! Sakin ol! Çocuğum mutfakta! Sakin ol! Çocuğum mutfakta! Sakin ol! Çocuğum mutfakta! Sakin olun! Mutfaktaki çocuğumu alayım! | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
as Iong as you sleep on this side of the bed, all right? | ...burada uyuyabilirsin, tamam mı? ...uyudugun surece burada kalabilirsin, tamam mi? ...uyuduğun sürece burada kalabilirsin, tamam mı? ...burada uyuyabilirsin... ...uyuduğun sürece burada kalabilirsin, tamam mı? ...uyuduğun sürece burada kalabilirsin, tamam mı? ...uyuduğun sürece burada kalabilirsin, tamam mı? ...burada uyuyabilirsin, tamam mı? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You Iittle snake. | Seni küçük yılan. Seni kucuk yilan. Seni küçük yılan. Seni küçük yılan. Seni küçük yılan. Seni küçük yılan. Seni küçük yılan. Seni küçük yılan. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
But Sam is your friend, right? Not at Iunch. | Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadasin, degil mi? ogle yemeginde degil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. Ama Sam senin arkadaşın, değil mi? Öğle yemeğinde değil. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Hey. AII right. | Pekala. Pekâlâ. Pekâlâ. Pekala. Pekâlâ. Pekâlâ. Pekâlâ. Pekala. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Don't worry about the car. We'II get it back Iater, okay? | Arabayı dert etme. Çıkışta alırız, tamam mı? Arabani merak etme. Sonra geri alacagiz, tamam mi? Arabanı merak etme. Sonra geri alacağız, tamam mı? Arabayı dert etme. Çıkışta alırız, tamam mı? Arabanı merak etme. Sonra geri alacağız, tamam mı? Arabanı merak etme. Sonra geri alacağız, tamam mı? Arabanı merak etme. Sonra geri alacağız, tamam mı? Arabayı dert etme. Çıkışta alırız, tamam mı? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Is Daddy reading you my Ietters? Every night at bedtime. | Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdigim mektuplari okuyor mu? Her gece yatmadan once. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. Baban sana yazdığım mektupları okuyor mu? Her gece yatmadan önce. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I talked to your mom. When is she coming? | Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konustum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? Annenle konuştum. Ne zaman geliyor? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
She's having a Iot of trouble with her business, so... | Şu aralar işleri çok yoğunmuş... is yerinde cok sikinti yasiyormus, yani... İş yerinde çok sıkıntı yaşıyormuş, yani... Şu aralar işleri çok yoğunmuş... İş yerinde çok sıkıntı yaşıyormuş, yani... İş yerinde çok sıkıntı yaşıyormuş, yani... İş yerinde çok sıkıntı yaşıyormuş, yani... Şu aralar işleri çok yoğunmuş... | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Well, it's only been a couple of years, I'm sure she'II get around to it. | Daha birkaç yıl oldu, eminim ki vakit ayırıp gelecektir. Yalnizca birkac sene oldu, eminim durumu duzelecektir. Yalnızca birkaç sene oldu, eminim durumu düzelecektir. Daha birkaç yıl oldu, eminim ki vakit ayırıp gelecektir. Yalnızca birkaç sene oldu, eminim durumu düzelecektir. Yalnızca birkaç sene oldu, eminim durumu düzelecektir. Yalnızca birkaç sene oldu, eminim durumu düzelecektir. Daha birkaç yıl oldu, eminim ki vakit ayırıp gelecektir. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Meyer is Iooking for a new investigator. | Meyer yeni bir dedektif arıyor. Meyer, yeni bir dedektif bakiyor. Meyer, yeni bir dedektif bakıyor. Meyer yeni bir dedektif arıyor. Meyer, yeni bir dedektif bakıyor. Meyer, yeni bir dedektif bakıyor. Meyer, yeni bir dedektif bakıyor. Meyer yeni bir dedektif arıyor. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
How you just Iie and Iie. | Yalan üstüne yalan söylüyorsun. Nasil da yalan soyluyorsun. Nasıl da yalan söylüyorsun. Yalan üstüne yalan söylüyorsun. Nasıl da yalan söylüyorsun. Nasıl da yalan söylüyorsun. Nasıl da yalan söylüyorsun. Yalan üstüne yalan söylüyorsun. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
'cause I don't think I can Iast another 20 years. | Çünkü 20 yıl daha buna dayanabileceğimi sanmıyorum. ...cunku bu duruma 20 sene daha katlanabilecegimi hic sanmiyorum. ...çünkü bu duruma 20 sene daha katlanabileceğimi hiç sanmıyorum. Çünkü 20 yıl daha buna dayanabileceğimi sanmıyorum. ...çünkü bu duruma 20 sene daha katlanabileceğimi hiç sanmıyorum. ...çünkü bu duruma 20 sene daha katlanabileceğimi hiç sanmıyorum. ...çünkü bu duruma 20 sene daha katlanabileceğimi hiç sanmıyorum. Çünkü 20 yıl daha buna dayanabileceğimi sanmıyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'm okay. Everything is gonna be all right. | İyiyim. Her şey yoluna girecek. Ben iyiyim. Her sey yoluna girecek. Ben iyiyim. Her şey yoluna girecek. İyiyim. Her şey yoluna girecek. Ben iyiyim. Her şey yoluna girecek. Ben iyiyim. Her şey yoluna girecek. Ben iyiyim. Her şey yoluna girecek. İyiyim. Her şey yoluna girecek. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You think he'II ever kiss me again? | Sence bir daha beni öper mi? Sence beni hayati boyunca bir daha opecek mi? Sence beni hayatı boyunca bir daha öpecek mi? Sence bir daha beni öper mi? Sence beni hayatı boyunca bir daha öpecek mi? Sence beni hayatı boyunca bir daha öpecek mi? Sence beni hayatı boyunca bir daha öpecek mi? Sence bir daha beni öper mi? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
She's kind of crazy, that Iittle girl, right? | Şu küçük kız biraz çatlak gibi, değil mi? O kucuk kiz, birazcik deli, degil mi? O küçük kız, birazcık deli, değil mi? Şu küçük kız biraz çatlak gibi, değil mi? O küçük kız, birazcık deli, değil mi? O küçük kız, birazcık deli, değil mi? O küçük kız, birazcık deli, değil mi? Şu küçük kız biraz çatlak gibi, değil mi? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
He didn't even read the thing. Half the time, I'm telling you... We'II get him in there. | Okumamış bile. Diyorum ki, cezanın yarısını alır. Buraya çağıralım. Okumadi bile. Zamaninin yarsini... Bak soyluyorum. Onu haklayacagiz. Okumadı bile. Zamanının yarsını... Bak söylüyorum. Onu haklayacağız. Okumamış bile. Diyorum ki, cezanın yarısını alır. Buraya çağıralım. Okumadı bile. Zamanının yarsını... Bak söylüyorum. Onu haklayacağız. Okumadı bile. Zamanının yarsını... Bak söylüyorum. Onu haklayacağız. Okumadı bile. Zamanının yarsını... Bak söylüyorum. Onu haklayacağız. Okumamış bile. Diyorum ki, cezanın yarısını alır. Buraya çağıralım. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
What happens if we find the woman who was Ieaving the parking Iot? | Otoparktan ayrılan kadını bulursak ne olur? Park yerini terk eden kadini bulursak ne olur? Park yerini terk eden kadını bulursak ne olur? Otoparktan ayrılan kadını bulursak ne olur? Park yerini terk eden kadını bulursak ne olur? Park yerini terk eden kadını bulursak ne olur? Park yerini terk eden kadını bulursak ne olur? Otoparktan ayrılan kadını bulursak ne olur? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
AII we have now is the Supreme Court, right? | Elimizden ancak Yüksek Mahkeme'ye başvurmak geliyor, değil mi? isimiz Yuksek Mahkeme'ye kaldi yani, degil mi? İşimiz Yüksek Mahkeme'ye kaldı yani, değil mi? Elimizden ancak Yüksek Mahkeme'ye başvurmak geliyor, değil mi? İşimiz Yüksek Mahkeme'ye kaldı yani, değil mi? İşimiz Yüksek Mahkeme'ye kaldı yani, değil mi? İşimiz Yüksek Mahkeme'ye kaldı yani, değil mi? Elimizden ancak Yüksek Mahkeme'ye başvurmak geliyor, değil mi? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
John, in the Iast 30 years, | John, son 30 yılda Yüksek Mahkeme hiçbir cinayet davasını almadı. John, son 30 yildir,... John, son 30 yıldır,... John, son 30 yılda Yüksek Mahkeme hiçbir cinayet davasını almadı. John, son 30 yıldır,... John, son 30 yıldır,... John, son 30 yıldır,... John, son 30 yılda Yüksek Mahkeme hiçbir cinayet davasını almadı. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
No decent Iawyer would even file the pleadings. | Saygılı hiçbir avukat bu davayı açmaz bile. Saygin bir avukat davayi almaz. Saygın bir avukat davayı almaz. Saygılı hiçbir avukat bu davayı açmaz bile. Saygın bir avukat davayı almaz. Saygın bir avukat davayı almaz. Saygın bir avukat davayı almaz. Saygılı hiçbir avukat bu davayı açmaz bile. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'II file it. | Davayı ben açarım. Davayi ben alirim. Davayı ben alırım. Davayı ben açarım. Davayı ben alırım. Davayı ben alırım. Davayı ben alırım. Davayı ben açarım. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I need you to Iook at the evidence and forget that Lara's your wife. | Lara'nın karın olduğunu unutmanı ve kanıtlara bakmanı istiyorum. Lara'nin karin oldugunu unutup, kanitlara bir de oyle bakmani istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutup, kanıtlara bir de öyle bakmanı istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutmanı ve kanıtlara bakmanı istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutup, kanıtlara bir de öyle bakmanı istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutup, kanıtlara bir de öyle bakmanı istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutup, kanıtlara bir de öyle bakmanı istiyorum. Lara'nın karın olduğunu unutmanı ve kanıtlara bakmanı istiyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'm not saying judge her innocent or guilty, I'm just saying Iook at it. | Suçlu veya masum diye yargıla demiyorum, sadece kanıtlara bak diyorum. Onun masum ya da suclu olduguna karar ver demiyorum, sadece kanitlara bak. Onun masum ya da suçlu olduğuna karar ver demiyorum, sadece kanıtlara bak. Suçlu veya masum diye yargıla demiyorum, sadece kanıtlara bak diyorum. Onun masum ya da suçlu olduğuna karar ver demiyorum, sadece kanıtlara bak. Onun masum ya da suçlu olduğuna karar ver demiyorum, sadece kanıtlara bak. Onun masum ya da suçlu olduğuna karar ver demiyorum, sadece kanıtlara bak. Suçlu veya masum diye yargıla demiyorum, sadece kanıtlara bak diyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Her co worker sees her Ieaving the scene, | İş arkadaşı onu olay yerinden ayrılırken görmüş. is arkadasi, olay mahallinden ayrilirken gormus,... İş arkadaşı, olay mahallinden ayrılırken görmüş,... İş arkadaşı onu olay yerinden ayrılırken görmüş. İş arkadaşı, olay mahallinden ayrılırken görmüş,... İş arkadaşı, olay mahallinden ayrılırken görmüş,... İş arkadaşı, olay mahallinden ayrılırken görmüş,... İş arkadaşı onu olay yerinden ayrılırken görmüş. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And the fight... Is Lara a psychopath? | Ya tartışma... Lara psikopat mı? Ve kavga Sence Lara psikopat mi? Ve kavga Sence Lara psikopat mı? Ya tartışma... Lara psikopat mı? Ve kavga Sence Lara psikopat mı? Ve kavga Sence Lara psikopat mı? Ve kavga Sence Lara psikopat mı? Ya tartışma... Lara psikopat mı? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'm saying that it no Ionger matters what we believe, | Bizim neye inandığımızın hiçbir önemi olmadığını. Demek istedigim, artik inandigimiz seyler onemli degil. Demek istediğim, artık inandığımız şeyler önemli değil. Bizim neye inandığımızın hiçbir önemi olmadığını. Demek istediğim, artık inandığımız şeyler önemli değil. Demek istediğim, artık inandığımız şeyler önemli değil. Demek istediğim, artık inandığımız şeyler önemli değil. Bizim neye inandığımızın hiçbir önemi olmadığını. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
We'II find Scout, okay? | Scout'u bulalım, olur mu? Scout'u bulacagiz, tamam mi? Scout'u bulacağız, tamam mı? Scout'u bulalım, olur mu? Scout'u bulacağız, tamam mı? Scout'u bulacağız, tamam mı? Scout'u bulacağız, tamam mı? Scout'u bulalım, olur mu? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
"Lots and Iots of Iove, Mommy." | Seni çok çok seven, Annen. "Sevgilerimle, annen." "Sevgilerimle, annen." Seni çok çok seven, Annen. "Sevgilerimle, annen." "Sevgilerimle, annen." "Sevgilerimle, annen." Seni çok çok seven, Annen. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Brennan, B R E N N A N. I'm sorry, but she can't have visitors. | Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama eşinize ziyaret yasağı var. Brennan, B R E N N A N. uzgunum ama ziyaretci kabul edemez. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama ziyaretçi kabul edemez. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama eşinize ziyaret yasağı var. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama ziyaretçi kabul edemez. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama ziyaretçi kabul edemez. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama ziyaretçi kabul edemez. Brennan, B R E N N A N. Üzgünüm ama eşinize ziyaret yasağı var. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Lara! Lara! I'm sorry. | Lara! Lara! Affedersiniz. Lara! Lara! uzgunum. Lara! Lara! Üzgünüm. Lara! Lara! Affedersiniz. Lara! Lara! Üzgünüm. Lara! Lara! Üzgünüm. Lara! Lara! Üzgünüm. Lara! Lara! Affedersiniz. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Yes, that's in there, But what is it about? | Evet, o da var. Ama ne hakkındadır? Evet, bundan bahsediliyor. Ancak genel cercevede ne anlatiyor? Evet, bundan bahsediliyor. Ancak genel çerçevede ne anlatıyor? Evet, o da var. Ama ne hakkındadır? Evet, bundan bahsediliyor. Ancak genel çerçevede ne anlatıyor? Evet, bundan bahsediliyor. Ancak genel çerçevede ne anlatıyor? Evet, bundan bahsediliyor. Ancak genel çerçevede ne anlatıyor? Evet, o da var. Ama ne hakkındadır? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You know, we spend a Iot of time trying to organize the world. | Dünyayı düzene sokmaya çalışmak için çok vakit harcadık. Farkindasinizdir, zamanimizi Dunya'yi duzeltmeye calisarak harciyoruz. Farkındasınızdır, zamanımızı Dünya'yı düzeltmeye çalışarak harcıyoruz. Dünyayı düzene sokmaya çalışmak için çok vakit harcadık. Farkındasınızdır, zamanımızı Dünya'yı düzeltmeye çalışarak harcıyoruz. Farkındasınızdır, zamanımızı Dünya'yı düzeltmeye çalışarak harcıyoruz. Farkındasınızdır, zamanımızı Dünya'yı düzeltmeye çalışarak harcıyoruz. Dünyayı düzene sokmaya çalışmak için çok vakit harcadık. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
We build clocks and calendars and we try and predict the weather, | Saatler ve takvimler yaptık hatta hava tahminleri yapmaya bile çalıştık. Saatler ve takvimler icat ediyor, havanin nasil olacagini tahmin etmeye calisiyoruz. Saatler ve takvimler icat ediyor, havanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışıyoruz. Saatler ve takvimler yaptık hatta hava tahminleri yapmaya bile çalıştık. Saatler ve takvimler icat ediyor, havanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışıyoruz. Saatler ve takvimler icat ediyor, havanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışıyoruz. Saatler ve takvimler icat ediyor, havanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışıyoruz. Saatler ve takvimler yaptık hatta hava tahminleri yapmaya bile çalıştık. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
But what part of our Iife is truly under our control? | Ama hayatımızın hangi parçası gerçek anlamda kontrolümüz altında ki? Peki ama hayatimizin hangi kismi bizim kontrolumuzde? Peki ama hayatımızın hangi kısmı bizim kontrolümüzde? Ama hayatımızın hangi parçası gerçek anlamda kontrolümüz altında ki? Peki ama hayatımızın hangi kısmı bizim kontrolümüzde? Peki ama hayatımızın hangi kısmı bizim kontrolümüzde? Peki ama hayatımızın hangi kısmı bizim kontrolümüzde? Ama hayatımızın hangi parçası gerçek anlamda kontrolümüz altında ki? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And if it does, isn't that better than a Iife of despair? | Ve çevirirse, bir hayattan umudu kesmekten daha iyi olmaz mı? oyle olsa bile, bu umutsuzlukla dolu bir yasamdan daha iyi degil mi? Öyle olsa bile, bu umutsuzlukla dolu bir yaşamdan daha iyi değil mi? Ve çevirirse, bir hayattan umudu kesmekten daha iyi olmaz mı? Öyle olsa bile, bu umutsuzlukla dolu bir yaşamdan daha iyi değil mi? Öyle olsa bile, bu umutsuzlukla dolu bir yaşamdan daha iyi değil mi? Öyle olsa bile, bu umutsuzlukla dolu bir yaşamdan daha iyi değil mi? Ve çevirirse, bir hayattan umudu kesmekten daha iyi olmaz mı? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Balls and a Iittle Iuck. | Cesaret ve biraz da şans. Cesaret ve biraz sansin yardimiyla. Cesaret ve biraz şansın yardımıyla. Cesaret ve biraz da şans. Cesaret ve biraz şansın yardımıyla. Cesaret ve biraz şansın yardımıyla. Cesaret ve biraz şansın yardımıyla. Cesaret ve biraz da şans. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
A Iot of Iooking. | Gözlemleyerek. cok fazla baktim. Çok fazla baktım. Gözlemleyerek. Çok fazla baktım. Çok fazla baktım. Çok fazla baktım. Gözlemleyerek. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And a Iot depends on if the prison is in the country or the city. | Ayrıca hapishane şehirde mi, taşrada mı duruma göre çok değişken vardır. Tabii hapishanenin sehirde mi yoksa kasabada mi oldugu da onemli. Tabii hapishanenin şehirde mi yoksa kasabada mı olduğu da önemli. Ayrıca hapishane şehirde mi, taşrada mı duruma göre çok değişken vardır. Tabii hapishanenin şehirde mi yoksa kasabada mı olduğu da önemli. Tabii hapishanenin şehirde mi yoksa kasabada mı olduğu da önemli. Tabii hapishanenin şehirde mi yoksa kasabada mı olduğu da önemli. Ayrıca hapishane şehirde mi, taşrada mı duruma göre çok değişken vardır. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
So many bridges and tunnels they can block off, | Kapatabilecekleri bir sürü köprü ve tünel vardır. Kapatabilecekleri yuzlerce kopru ve tunel var. Kapatabilecekleri yüzlerce köprü ve tünel var. Kapatabilecekleri bir sürü köprü ve tünel vardır. Kapatabilecekleri yüzlerce köprü ve tünel var. Kapatabilecekleri yüzlerce köprü ve tünel var. Kapatabilecekleri yüzlerce köprü ve tünel var. Kapatabilecekleri bir sürü köprü ve tünel vardır. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
the police can have the center of the city sealed tight in 15 minutes, | Polis 15 dakika içinde şehir merkezini koruma altına alabilir. ...polis, sehir merkezini 15 dakika icerisinde muhurleyebilir. ...polis, şehir merkezini 15 dakika içerisinde mühürleyebilir. Polis 15 dakika içinde şehir merkezini koruma altına alabilir. ...polis, şehir merkezini 15 dakika içerisinde mühürleyebilir. ...polis, şehir merkezini 15 dakika içerisinde mühürleyebilir. ...polis, şehir merkezini 15 dakika içerisinde mühürleyebilir. Polis 15 dakika içinde şehir merkezini koruma altına alabilir. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
After 9/1 1, Homeland Security made every city have a Iockdown plan. | 9/11 olayından sonra Ulusal Güvenlik he şehir için bir tecrit planı yaptı. 11 Eylul'den sonra, Yurt ici Guvenlik Teskilati her sehrin koruma plani olmasini sagladi. 11 Eylül'den sonra, Yurt içi Güvenlik Teşkilatı her şehrin koruma planı olmasını sağladı. 9/11 olayından sonra Ulusal Güvenlik he şehir için bir tecrit planı yaptı. 11 Eylül'den sonra, Yurt içi Güvenlik Teşkilatı her şehrin koruma planı olmasını sağladı. 11 Eylül'den sonra, Yurt içi Güvenlik Teşkilatı her şehrin koruma planı olmasını sağladı. 11 Eylül'den sonra, Yurt içi Güvenlik Teşkilatı her şehrin koruma planı olmasını sağladı. 9/11 olayından sonra Ulusal Güvenlik he şehir için bir tecrit planı yaptı. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
and be running rolling stops on the secondary roads, | ...ve yan yollardaki mola yerlerine polis yerleştirebilirler. ...ve tum tali yollarda devriye gezecekler. ...ve tüm tali yollarda devriye gezecekler. ...ve yan yollardaki mola yerlerine polis yerleştirebilirler. ...ve tüm tali yollarda devriye gezecekler. ...ve tüm tali yollarda devriye gezecekler. ...ve tüm tali yollarda devriye gezecekler. ...ve yan yollardaki mola yerlerine polis yerleştirebilirler. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
They won't have your photograph yet, but they will have your description, | Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacaktır ama bir tarif olacaktır. Henuz ellerinde fotografin olmayacak, ama tasvirin olacak. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacak, ama tasvirin olacak. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacaktır ama bir tarif olacaktır. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacak, ama tasvirin olacak. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacak, ama tasvirin olacak. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacak, ama tasvirin olacak. Henüz ellerinde fotoğrafın olmayacaktır ama bir tarif olacaktır. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
What if you can't get out? Thirty five minutes is not a Iot of time. | Ya kaçamıyorsan? 35 dakika çok fazla bir süre değil. Peki ya kacamazsan? 35 dakika o kadar da uzun bir sure degil. Peki ya kaçamazsan? 35 dakika o kadar da uzun bir süre değil. Ya kaçamıyorsan? 35 dakika çok fazla bir süre değil. Peki ya kaçamazsan? 35 dakika o kadar da uzun bir süre değil. Peki ya kaçamazsan? 35 dakika o kadar da uzun bir süre değil. Peki ya kaçamazsan? 35 dakika o kadar da uzun bir süre değil. Ya kaçamıyorsan? 35 dakika çok fazla bir süre değil. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Forget the local airports, Leave from another state, | Yerel havaalanlarını boş ver. Başka bir şehirden git. Yerel havalimanini unut. Baska bir eyaletten git. Yerel havalimanını unut. Başka bir eyaletten git. Yerel havaalanlarını boş ver. Başka bir şehirden git. Yerel havalimanını unut. Başka bir eyaletten git. Yerel havalimanını unut. Başka bir eyaletten git. Yerel havalimanını unut. Başka bir eyaletten git. Yerel havaalanlarını boş ver. Başka bir şehirden git. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You'II need a passport, a driver's Iicense and a social security number. | Pasaport, sürücü ehliyeti ve kimlik numarasına ihtiyacın olacak. Bir pasaporta, ehliyete ve sosyal guvenlik numarasina ihtiyacin var. Bir pasaporta, ehliyete ve sosyal güvenlik numarasına ihtiyacın var. Pasaport, sürücü ehliyeti ve kimlik numarasına ihtiyacın olacak. Bir pasaporta, ehliyete ve sosyal güvenlik numarasına ihtiyacın var. Bir pasaporta, ehliyete ve sosyal güvenlik numarasına ihtiyacın var. Bir pasaporta, ehliyete ve sosyal güvenlik numarasına ihtiyacın var. Pasaport, sürücü ehliyeti ve kimlik numarasına ihtiyacın olacak. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
They'II still run a credit check, so use a real person's name on the ID. | Kredi kartını takip ediyor olacaklar. Yine de kontrolden gecirecekler, o yuzden kimliginde gercek insan adi kullan. Yine de kontrolden geçirecekler, o yüzden kimliğinde gerçek insan adı kullan. Kredi kartını takip ediyor olacaklar. Yine de kontrolden geçirecekler, o yüzden kimliğinde gerçek insan adı kullan. Yine de kontrolden geçirecekler, o yüzden kimliğinde gerçek insan adı kullan. Yine de kontrolden geçirecekler, o yüzden kimliğinde gerçek insan adı kullan. Kredi kartını takip ediyor olacaklar. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
You want somewhere that doesn't attract American tourists, | Amerikalı turistlerin dikkat çekmeyeceği bir yere git. Amerikan turistlerin ilgisini cekmeyen bir yere gitmen lazim. Amerikan turistlerin ilgisini çekmeyen bir yere gitmen lazım. Amerikalı turistlerin dikkat çekmeyeceği bir yere git. Amerikan turistlerin ilgisini çekmeyen bir yere gitmen lazım. Amerikan turistlerin ilgisini çekmeyen bir yere gitmen lazım. Amerikan turistlerin ilgisini çekmeyen bir yere gitmen lazım. Amerikalı turistlerin dikkat çekmeyeceği bir yere git. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And money, you'II need a truckload of it. | Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacin olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Enough to last at least five, six years, | En az 5 6 yıl idare edecek kadar. En az bes alti yil idare edecek kadar. En az beş altı yıl idare edecek kadar. En az 5 6 yıl idare edecek kadar. En az beş altı yıl idare edecek kadar. En az beş altı yıl idare edecek kadar. En az beş altı yıl idare edecek kadar. En az 5 6 yıl idare edecek kadar. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Push some nice old Iady to the ground | Kapıyla senin arana girdi diye eşini itip düşürebilecek misin? Seninle kapi arasinda duruyor diye,... Seninle kapı arasında duruyor diye,... Kapıyla senin arana girdi diye eşini itip düşürebilecek misin? Seninle kapı arasında duruyor diye,... Seninle kapı arasında duruyor diye,... Seninle kapı arasında duruyor diye,... Kapıyla senin arana girdi diye eşini itip düşürebilecek misin? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
'cause you'II just get someone killed. | Çünkü başkasının ölümüne sebep olursun. cunku birisinin olumune sebep olursun. Çünkü birisinin ölümüne sebep olursun. Çünkü başkasının ölümüne sebep olursun. Çünkü birisinin ölümüne sebep olursun. Çünkü birisinin ölümüne sebep olursun. Çünkü birisinin ölümüne sebep olursun. Çünkü başkasının ölümüne sebep olursun. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Good Iuck. | İyi şanslar. iyi sanslar. İyi şanslar. İyi şanslar. İyi şanslar. İyi şanslar. İyi şanslar. İyi şanslar. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
No prison in the world is airtight, | Dünyadaki her hapishaneden kaçılır. Her hapishanenin kendine ozgu kacis yollari vardir. Her hapishanenin kendine özgü kaçış yolları vardır. Dünyadaki her hapishaneden kaçılır. Her hapishanenin kendine özgü kaçış yolları vardır. Her hapishanenin kendine özgü kaçış yolları vardır. Her hapishanenin kendine özgü kaçış yolları vardır. Dünyadaki her hapishaneden kaçılır. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Each one has a key, You just have to find it, | Hepsinin bir anahtarı vardır. O anahtarı bulmalısın. Hepsinin bir anahtari vardir. onemli olan onu bulmak. Hepsinin bir anahtarı vardır. Önemli olan onu bulmak. Hepsinin bir anahtarı vardır. O anahtarı bulmalısın. Hepsinin bir anahtarı vardır. Önemli olan onu bulmak. Hepsinin bir anahtarı vardır. Önemli olan onu bulmak. Hepsinin bir anahtarı vardır. Önemli olan onu bulmak. Hepsinin bir anahtarı vardır. O anahtarı bulmalısın. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
A lot of looking, | Gözlemleyerek. cok fazla baktim. Çok fazla baktım. Gözlemleyerek. Çok fazla baktım. Çok fazla baktım. Çok fazla baktım. Gözlemleyerek. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Especially at things that break up the daily routine, | Özellikle de günlük rutin işlerinde sorun çıktığı zamanlarda yaşananları. ozellikle gunluk rutini bozan seylere dikkat ettim. Özellikle günlük rutini bozan şeylere dikkat ettim. Özellikle de günlük rutin işlerinde sorun çıktığı zamanlarda yaşananları. Özellikle günlük rutini bozan şeylere dikkat ettim. Özellikle günlük rutini bozan şeylere dikkat ettim. Özellikle günlük rutini bozan şeylere dikkat ettim. Özellikle de günlük rutin işlerinde sorun çıktığı zamanlarda yaşananları. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And on the left, the Allegheny County Jail, now the largest jail in the world, | Ve solumuzda Allegheny County Hapishanesi, dünyadaki en büyük hapishane. Ve sol tarafta su anda Dunya'nin en buyuk hapishanesi olan Allegheny sehri Hapishanesi'ni goruyorsunuz. Ve sol tarafta şu anda Dünya'nın en büyük hapishanesi olan Allegheny Şehri Hapishanesi'ni görüyorsunuz. Ve solumuzda Allegheny County Hapishanesi, dünyadaki en büyük hapishane. Ve sol tarafta şu anda Dünya'nın en büyük hapishanesi olan Allegheny Şehri Hapishanesi'ni görüyorsunuz. Ve sol tarafta şu anda Dünya'nın en büyük hapishanesi olan Allegheny Şehri Hapishanesi'ni görüyorsunuz. Ve sol tarafta şu anda Dünya'nın en büyük hapishanesi olan Allegheny Şehri Hapishanesi'ni görüyorsunuz. Ve solumuzda Allegheny County Hapishanesi, dünyadaki en büyük hapishane. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
There have been three escape attempts of which no one has made it out alive, | Üç defa kaçma girişimi yapılmış ama hiçbiri buradan canlı çıkmayı başaramamış. su ana kadar uc kez kacma girisiminde bulunuldu, ancak kimse sag cikamadi. Şu ana kadar üç kez kaçma girişiminde bulunuldu, ancak kimse sağ çıkamadı. Üç defa kaçma girişimi yapılmış ama hiçbiri buradan canlı çıkmayı başaramamış. Şu ana kadar üç kez kaçma girişiminde bulunuldu, ancak kimse sağ çıkamadı. Şu ana kadar üç kez kaçma girişiminde bulunuldu, ancak kimse sağ çıkamadı. Şu ana kadar üç kez kaçma girişiminde bulunuldu, ancak kimse sağ çıkamadı. Üç defa kaçma girişimi yapılmış ama hiçbiri buradan canlı çıkmayı başaramamış. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
If you look to the right, south side,,, | Sağ tarafa bakarsanız, güney yönüne... Sag tarafa bakarsaniz, guney tarafinda... Sağ tarafa bakarsanız, güney tarafında... Sağ tarafa bakarsanız, güney yönüne... Sağ tarafa bakarsanız, güney tarafında... Sağ tarafa bakarsanız, güney tarafında... Sağ tarafa bakarsanız, güney tarafında... Sağ tarafa bakarsanız, güney yönüne... | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
"On the first Ianding, which was as small as the necessary turn of the stairs allowed, | İlk iniş alanında, oldukça küçük döner bir merdiven vardı. "Merdivenlerin gerekli donus olarak izin verdigi kucuklukteki ilk inisinde,... "Merdivenlerin gerekli dönüş olarak izin verdiği küçüklükteki ilk inişinde,... İlk iniş alanında, oldukça küçük ama gerekli döner bir merdivene izin verilmişti. "Merdivenlerin gerekli dönüş olarak izin verdiği küçüklükteki ilk inişinde,... "Merdivenlerin gerekli dönüş olarak izin verdiği küçüklükteki ilk inişinde,... "Merdivenlerin gerekli dönüş olarak izin verdiği küçüklükteki ilk inişinde,... İlk iniş alanında, oldukça küçük döner bir merdiven vardı. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
And money, you'll need a truckload of it, | Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacin olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para, bir kamyon dolusu paraya ihtiyacın olacak. Ve para. Yüklü miktarda paraya ihtiyacın olacak. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Everything's expensive, hotels, travel, information, | Her şey çok pahalı: otel, seyahat, bilgi alma. Her sey pahalidir; oteller, seyahat, bilgi. Her şey pahalıdır; oteller, seyahat, bilgi. Her şey çok pahalı: otel, seyahat, bilgi alma. Her şey pahalıdır; oteller, seyahat, bilgi. Her şey pahalıdır; oteller, seyahat, bilgi. Her şey pahalıdır; oteller, seyahat, bilgi. Her şey çok pahalı: otel, seyahat, bilgi alma. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Then we're gonna wanna use our magic Iasso tool | Sonra sihirli kement aracını kullanarak arka plandan kapıyı çıkartacağız. Daha sonra ise, arka plandan kapiyi yok etmek icin,... Daha sonra ise, arka plandan kapıyı yok etmek için,... Sonra sihirli kement aracını kullanarak arka plandan kapıyı çıkartacağız. Daha sonra ise, arka plandan kapıyı yok etmek için,... Daha sonra ise, arka plandan kapıyı yok etmek için,... Daha sonra ise, arka plandan kapıyı yok etmek için,... Sonra sihirli kement aracını kullanarak arka plandan kapıyı çıkartacağız. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Identity, It's easy to find fake papers, | Sahte kimlik bulmak kolaydır... Kimlik. Sahte kagitlar bulmak kolaydir,... Kimlik. Sahte kağıtlar bulmak kolaydır,... Sahte kimlik bulmak kolaydır... Kimlik. Sahte kağıtlar bulmak kolaydır,... Kimlik. Sahte kağıtlar bulmak kolaydır,... Kimlik. Sahte kağıtlar bulmak kolaydır,... Sahte kimlik bulmak kolaydır... | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
harder to find ones that will get you through an airport, | ...seni havaalanından geçirecek kimliği bulmak zordur. ...zor olan seni havalimanindan gecirecek olanlari bulmak. ...zor olan seni havalimanından geçirecek olanları bulmak. ...seni havaalanından geçirecek kimliği bulmak zordur. ...zor olan seni havalimanından geçirecek olanları bulmak. ...zor olan seni havalimanından geçirecek olanları bulmak. ...zor olan seni havalimanından geçirecek olanları bulmak. ...seni havaalanından geçirecek kimliği bulmak zordur. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I can do that. You know the Hotel Lafayette? | Halledebilirim. Hotel Lafayette'i bilir misin? Bunu yapabilirim. Otel Lafayette'i biliyor musun? Bunu yapabilirim. Otel Lafayette'i biliyor musun? Halledebilirim. Hotel Lafayette'i bilir misin? Bunu yapabilirim. Otel Lafayette'i biliyor musun? Bunu yapabilirim. Otel Lafayette'i biliyor musun? Bunu yapabilirim. Otel Lafayette'i biliyor musun? Halledebilirim. Hotel Lafayette'i bilir misin? | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Harv? I'm Iooking for Harv. | Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'i ariyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. Harv? Harv'ı arıyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Three passports, a driver's Iicense, and a real social security number. | Üç pasaport, bir sürücü ehliyeti ve gerçek bir kimlik numarası. uc pasaport, bir ehliyet ve bir adet gercek sosyal guvenlik numarasi. Üç pasaport, bir ehliyet ve bir adet gerçek sosyal güvenlik numarası. Üç pasaport, bir sürücü ehliyeti... Üç pasaport, bir ehliyet ve bir adet gerçek sosyal güvenlik numarası. Üç pasaport, bir ehliyet ve bir adet gerçek sosyal güvenlik numarası. Üç pasaport, bir ehliyet ve bir adet gerçek sosyal güvenlik numarası. Üç pasaport, bir sürücü ehliyeti ve gerçek bir kimlik numarası. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
If I ever see your face again, you're gonna Iose an eye. | Yüzünü bir daha görürsem, gözünü oyarım. Bir daha karsima cikacak olursan, bir gozunu kaybedeceksin. Bir daha karşıma çıkacak olursan, bir gözünü kaybedeceksin. Yüzünü bir daha görürsem, gözünü oyarım. Bir daha karşıma çıkacak olursan, bir gözünü kaybedeceksin. Bir daha karşıma çıkacak olursan, bir gözünü kaybedeceksin. Bir daha karşıma çıkacak olursan, bir gözünü kaybedeceksin. Yüzünü bir daha görürsem, gözünü oyarım. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I just stupidly thought that the people who Ioved her | Aptalca bir şekilde onu seven herkesin masumiyetine inandığını düşünüyorum. Aptalca ama onu seven insanlarin, onun masum olduguna... Aptalca ama onu seven insanların, onun masum olduğuna... Aptalca bir şekilde onu seven herkesin masumiyetine inandığını düşünüyorum. Aptalca ama onu seven insanların, onun masum olduğuna... Aptalca ama onu seven insanların, onun masum olduğuna... Aptalca ama onu seven insanların, onun masum olduğuna... Aptalca bir şekilde onu seven herkesin masumiyetine inandığını düşünüyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
A Iittle. | Birazcık. Biraz. Biraz. Birazcık. Biraz. Biraz. Biraz. Birazcık. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'm Iooking for someone who does high end IDs. | Bana gerçek kimlik numaraları, pasaportlar... ust duzey, kaliteli kimlikler yapan birisini ariyorum. Üst düzey, kaliteli kimlikler yapan birisini arıyorum. Bana gerçek kimlik numaraları, pasaportlar... Üst düzey, kaliteli kimlikler yapan birisini arıyorum. Üst düzey, kaliteli kimlikler yapan birisini arıyorum. Üst düzey, kaliteli kimlikler yapan birisini arıyorum. Bana gerçek kimlik numaraları, pasaportlar... | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I was at the bar. I know what you are Iooking for. | Bardaydim. Ne istedigini biliyorum. Bardaydım. Ne istediğini biliyorum. Bardaydım. Ne istediğini biliyorum. Bardaydım. Ne istediğini biliyorum. Bardaydım. Ne istediğini biliyorum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'm deaf, you idiot. I read your Iips. | Ben sağırım, aptal herif! Dudak okurum. Ben sagirim, seni geri zekali. Dudak okuyorum. Ben sağırım, seni geri zekalı. Dudak okuyorum. Ben sağırım, aptal herif! Dudak okurum. Ben sağırım, seni geri zekalı. Dudak okuyorum. Ben sağırım, seni geri zekalı. Dudak okuyorum. Ben sağırım, seni geri zekalı. Dudak okuyorum. Ben sağırım, aptal herif! Dudak okurum. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
Passports, driver's Iicense, | Pasaport, ehliyet,... | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
a social security number that'II take a credit check. | ...başıma iş açmayacak gerçek bir kimlik numarası. ...kontrolden gececek bir sosyal guvenlik numarasi. ...kontrolden geçecek bir sosyal güvenlik numarası. ...başıma iş açmayacak gerçek bir kimlik numarası. ...kontrolden geçecek bir sosyal güvenlik numarası. ...kontrolden geçecek bir sosyal güvenlik numarası. ...kontrolden geçecek bir sosyal güvenlik numarası. ...başıma iş açmayacak gerçek bir kimlik numarası. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |
I'II bring them Wednesday. Hey, not here. | Çarşambaya getiririm. Buraya değil. carsamba getiririm. Buraya olmaz. Çarşamba getiririm. Buraya olmaz. Çarşambaya getiririm. Buraya değil. Çarşamba getiririm. Buraya olmaz. Çarşamba getiririm. Buraya olmaz. Çarşamba getiririm. Buraya olmaz. Çarşambaya getiririm. Buraya değil. | The Next Three Days-5 | 2010 | ![]() |