Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 167667
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You're crazy to say that to my mother. You just don't realize. | Bunlara anneme söylemek için çıIdırmış olman gerek. Hiç bir şeyin farkında değilsin sen. Bunlara anneme söylemek için çıldırmış olman gerek. Hiç bir şeyin farkında değilsin sen. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Got a silent butler for the crumbs? Bet you have. | Ekmek kırıntılarını toplaması için sessiz bir uşak gerekir, değil mi? Eminim senin bir tane vardır. Ekmek kırıntılarını toplaması için sessiz bir uşak gerekir, değil mi ? Eminim senin bir tane vardır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I said what she longed to hear. | Ona duymayı çok istediği şeyleri söyledim. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
You never told her 'cause of your dumb taboos. | Aptalca tabularınız yüzünden, ona asla söylemediğiniz şeyleri. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
She's not happy. | O hiç mutlu değil. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Please tell me... | Lütfen bana söyler misin... | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
how a wacko like you can know what's good for others! | Senin gibi sıyırmış biri nasıI olur da başkaları için neyin iyi olduğunu bilebilir? Senin gibi sıyırmış biri nasıl olur da başkaları için neyin iyi olduğunu bilebilir ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
They forgot something. | Bir şey unuttular galiba. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It must be your gift. | Sanırım gelen senin hediyen. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It's a surprise! | bu bir sürpriz. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Lionel? | Lionel? Lionel ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Can I come in? Sure. | Girebilir miyim? Tabi ki. Girebilir miyim ? Tabi ki. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
You're a bird fan? | Bir kuş fanatiğisin değil mi? Bir kuş fanatiğisin değil mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
That's a... mandarin duck. | Bu bir... mandarin ördeği. Bu bir...mandarin ördeği. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Aix galericulata. | Aix galericulara. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Come on through. What'll you have to drink? | İçeri geçelim. Ne içmek isterdiniz? İçeri geçelim. Ne içmek isterdiniz ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Where does the name Jospin come from? | Jospin ismi nereden geliyor? Jospin ismi nereden geliyor ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It's originally Flemish. | Orijin olarak Flemenkçe. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
My ancestors, so to speak, | Aslına bakıIırsa, akrabalarım Flander'den buraya Aslına bakılırsa, akrabalarım Flander'den buraya | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
came from Flanders to work in the textile factories | tekstil fabrikalarında çalışmak için gelmişler. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
in the north of France. | Fransa'nın Kuzeyi'nde. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
There's only one family with the name Jospin. | Jospin soyadını taşıyan sadece tek bir aile vardır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
So, if I meet a Jospin, | Buna göre eğer bir Jospin ile tanışırsam, | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
he has to be a family member. | onun aileden biri olduğuna emin olurum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
A cousin! Right. | Yani bir kuzen! Doğru. Yani bir kuzen ! Doğru. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
You're the only ones. | Demek sizin soyadınız tek. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
How did Baya manage to persuade you to come here? | Baya sizi buraya gelmeye nasıI ikna etti? Baya sizi buraya gelmeye nasıl ikna etti ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
You don't ask things like that. It's a gift. | Bu tip şeyleri asla sormamalısın. Bu bir hediye. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Don't worry, Arthur. | Endişelenme Arthur. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
She told me about her irresistible political methods, | Baya bana karşı konulamaz politik metotlarından biraz bahsetti. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
but as I'm left wing, she didn't seduce me, | Fakat ben zaten solcu olduğum için, beni baştan çıkarmaya çalışmadı. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
which is a pity! | Ne yazık ki! Ne yazık ki ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
She said she had a friend, her boyfriend, | Bir arkadaşı olduğunu söyledi. Bir erkek arkadaş. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
who's a Jospinist. | Ve senin bir Jospinist olduğunu. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I thought that a Jospinist nowadays | Düşündüm ki, bu günlerde bir Jospinist bulmak, | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
was as rare as a mandarin duck on a French beach! | Fransa sahillerinde bir mandarin ördeği bulmak kadar zor. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
So, I came. I'm happy to be here. | Böylece buraya geldim işte. Burada bulunmaktan çok mutluyum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'm happy, too. | Ben de çok mutuluyum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Isn't he great? | O çok iyi değil mi? O çok iyi değil mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
The country made a tragic mistake in letting him go. | ÜIke, seçimde ona şans vermeyerek çok büyük bir hata yaptı. Ülke seçimde ona şans vermeyerek çok büyük bir hata yaptı. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I didn't think he was so funny. | Onun bu kadar eğlenceli olduğunu hiç düşünmemiştim. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Sometimes life is more complex. | Bazen hayat çok karmaşık oluyor. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Right wingers can do good things and left wingers shitty things. | Sağcılar iyi şeyler yapabiliyor ve solcular da berbat şeyler. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
The left is good, the right is fascist. | Sol iyidir, sağ faşisttir. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
If you compromise on that, nothing makes sense. | Bu konu hakkında beni asla ikna edemezsin. Bu konu hakkında asla beni ikna edemezsin. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I think that's a dumb attitude! | Bu çok aptalca bir tutum! Bu çok aptalca bir tutum ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
There are honest people everywhere... and left wing fascists. | Her yerde sağcı ve dürüst insanlar var, ve de faşist solcular. Her yerde sağcı ve dürüst insanlar var... ve faşist solcular. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Open your history books, you're in for a big surprise! | Eğer büyük bir sürprizle karşılaşmak istersen, tarih kitaplarını biraz karıştır. Eğer büyük bir sürprizle karşılaşmak isterse, tarih kitaplarını biraz karıştır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'm talking about here and now. | Ben tarih hakkında değil, Tam olarak şimdi için konuşuyorum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Communist and Gaullist Resistance fighters have more in common | Her ikisi de sağ görüşIü olmasına karşın Gaulistler ve Petainistler arasındaki ortak yönler Her ikisi de sağ görüşlü olmasına karşın Gaulistler ve Petainistler arasındaki ortak yönler | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
than Gaullists and P�tainists, though both are right wing. | Komunistler ve Gaulistler'in ortak yönlerine oranla çok daha azdır. Çünkü hem Komunistler hem de Gaulistler mukavemetçidir. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
That's a crap argument. | Bu çok saçma bir iddia. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Politics is about ideas! | Siyaset düşünceler hakkındadır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
The right's always been about money, nationalism, the law of the jungle. | SağcıIık her zaman; para, milliyetçilik ve orman kanunlarını savunacaktır. Sağcılık her zaman; para, milliyetçilik ve orman kanunlarını savunacaktır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Right wing voters support that. | Sağcılara oy verenler de bunu savunurlar. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I don't care if they're nice to their dogs, | Köpeklerine karşı nazik davranmaları beni ilgilendirmiyor. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
which I very much doubt. | ki bunun hakkında da çok fazla şüphelerim var. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
So, if you were in power, | Yani yönetim sende olsaydı, | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
you'd kill half the population to build a better world? | daha iyi bir dünya yaratmak için nüfusun yarısını öldürürdün, öyle mi? daha iyi bir dünya yaratmak için nüfusun yarısını öldürürdün, öyle mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
No, I'd screw them! | Hayır, onları becerirdim! Hayır, onları becerirdim ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
How much for the 3 lobsters? 80 euros. | 3 Istakoz için ne kadar istiyorsun? 80 Euro. 3 Istakoz için ne kadar istiyorsun ? 80 Euro. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Champagne leftie! | Şampanyasına meze arayan bir solcu ha? Şampanyasına meze arayan bir solcu ha ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Wait! How many crabs can I have for that price? | Dur bir dakika! Aynı paraya kaç tane yengeç alabilirim? Dur bir dakika ! Aynı paraya kaç tane yengeç alabilirim ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Around 7. | Yaklaşık 7 tane. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Are they alive? Sure they are. Look. | Canlılar mı? Tabi ki, baksana şunlara. Canlılar mı ? Tabi ki, baksana şunlara. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'll take the crabs. | Yengeçleri alıyorum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Hurry, they're not moving. | Acele et, hareket etmiyorlar. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
They mustn't die. | Onlar ölmemeli. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'm sad for the lobsters. | Istakozlar için üzgünüm. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
But a lobster's life is worth a crab's. | Fakat bir ıstakozun hayatı bir yengeçinki ile aynı değerdedir. Fakat bir ıstakozun hayatı bir yengeçinki ile aynıdır. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It's capitalism that says a lobster's worth more, not nature. | Istakozun hayatının daha değerli olduğunu söyleyen doğa değil kapitalizmdir. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It's better to save 7 crabs than 3 lobsters. | 3 ıstakoz yerine, 7 yengeçi kurtarmak daha iyidir. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
No? | Değil mi? Değil mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
But that's how many shrimps? | Acaba kaç tane karides kurtarabilirdik? Acaba kaç tane karides kurtarabilirdik ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'm happy with you, you know. | Seninle çok mutlu olduğumu biliyorsun, değil mi? Seninle çok mutlu olduğumu biliyorsun, değil mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Here we are! | İşte geldik! İşte geldik ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Now she doesn't have to learn. | Artık binmeyi öğrenmesine gerek yok. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
What happened? | Ne oldu? Ne oldu ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
A few days' rest and she'll be alright. | Bir kaç gün dinlenirse bir şeyi kalmaz. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Mom? | Anne? Anne ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Come in, I'm having a pee. | İçeri gel, çişimi yapıyorum. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'll wait here. | Burada bekleyeyim. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Come on in! | Gel içeri! Gel içeri ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
My darling son... | Sevgili oğlum... | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
You getting some rest? | Biraz dinlenmek ister misin? Biraz dinlenmek ister misin ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Are you OK? | İyisin, değil mi? İyisin, değil mi ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Having a rest? | Dinlenmeye ne dersin? Dinlenmeye ne dersin ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
It looks very... restful here. | Burası... çok sakin. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
And it's clean. | ve temiz. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
When you feel better, you'll go home. | Kendini iyi hissettiğin zaman eve döneceksin. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I hear you've had | Duyduğuma göre | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
the automatic gate changed. | otomatik kapıyı değiştirtmişsin. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Ergonomic. | Ergonomik. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
To get the car in. | Arabayı içeri almak için çok iyi. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Double arrow to the heart. | Tam kalbe iki ok. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Right! | Peki! Peki ! | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Well, I better be going. | Peki, artık gitsem iyi olacak. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
They found a dead swan outside Paris. | Paris'in dışında ölü bir kuğu bulmuşlar. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
I'll be back soon. | Çok yakında geri döneceğim. | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |
Why did you never tell me about your parents? | Neden bana hiç ailenden bahsetmedin? Neden bana hiç ailenden bahsetmedin ? | The Names of Love-1 | 2010 | ![]() |