Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166812

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Sometime my mother use to say to me when l was a boy	ben çocukken annem bazen bunu bana söylerdi	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
I would be sleeping with an animal	bir hayvan ile uyuyor olacağım	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
And they sail not far from the shore	ve çok uzaklara gitmediler	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Maybe you should watch where you sleep tonight.	belki bu akşam nerede uyuyacağını düşünmelisin.	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Emm...I am the princess.	Emm... prenses benim.	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Ahh...I want to pee.	Ahh... işemek istiyorum.	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
What are you trying to do? Aww...trying on a midnight stroll.	ne yapmaya çalışıyorsun?	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Ah...these are fine silk that, I use to wipe my writing supplies.	Ah... bunlar çok güzel şeyler bunlardan esinlenmeliyim.	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Ah...you can write with this?	Ah... bununla yazabilir misin?	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
I would follow her after she get married to you	seninle evlendikten sonra da onu takip edeceğim	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
I am the leader of Kaseni	ben Kaseni lideriyim	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Marcus! Marcus....!	Marcus! Marcus...!	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
I would need your help to rescue her	onu kurtarmak için yardımına ihtiyacı var	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Your highness Princes! sorry, I will be not for your wedding	özür dilerim, sizinle evlenmeyeceği	The Malay Chronicles: Bloodlines-5	2011
Yes, sweetheart?	Evet tatlim?	The Maltese Falcon-1	1941
A girl wants to see you. Her name's Wonderly.	Seni görmek isteyen biri var. Adi Wonderly.	The Maltese Falcon-1	1941
A customer?	Müºteri mi? Müsteri mi?	The Maltese Falcon-1	1941
I guess so. You'll want to see her, anyway. She's a knockout.	Sanirim. Öyle olmasa bile görmek isteyeceksin. Ç ok çekici biri. Sanirim. Öyle olmasa bile görmek isteyeceksin. Çok çekici biri.	The Maltese Falcon-1	1941
Shoo her in, Effie, darling. Shoo her in!	Içeri yolla Effie, hayatim. Içeri yolla!	The Maltese Falcon-1	1941
Will you come in, Miss Wonderly?	Buyrun Bayan Wonderly.	The Maltese Falcon-1	1941
Thank you.	Teºekkür ederim. Tesekkür ederim.	The Maltese Falcon-1	1941
Won't you sit down, Miss Wonderly? Thank you.	Oturmaz miydiniz Bayan Wonderly? Teºekkür ederim. Oturmaz miydiniz Bayan Wonderly? Tesekkür ederim.	The Maltese Falcon-1	1941
I inquired at the hotel for a reliable private detective.	Güvenilir bir özel dedektif iç in oteldekilere daniºtim. Güvenilir bir özel dedektif için oteldekilere danistim.	The Maltese Falcon-1	1941
They mentioned you.	Sizden bahsettiler.	The Maltese Falcon-1	1941
Suppose you tell me about it from the very beginning.	Her ºeyi en baºindan anlatin. Her seyi en basindan anlatin.	The Maltese Falcon-1	1941
I'm from New York.	New York'tan geliyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
I'm trying to find my sister.	IKiz kardeºimi bulmaya çaliºiyorum. IKiz kardesimi bulmaya çalisiyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
I believe she's here in San Francisco...	San Fransisko'da oldugunu saniyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
...with a man by the name of Thursby, Floyd Thursby.	Floyd Thursby adinda biriyle birlikte.	The Maltese Falcon-1	1941
I don't know where she met him.	Onunla nerede taniºtigini bilmiyorum. Onunla nerede tanistigini bilmiyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
We've never been as close as sisters ought to be.	Iki kiz kardeºin olmasi gerektigi kadar yakin olmadik hiç . Iki kiz kardesin olmasi gerektigi kadar yakin olmadik hiç.	The Maltese Falcon-1	1941
If we had, Corinne would have told me she was running away with him.	Eger olsaydik, Corinne bana söylerdi o adamla birlikte çekip gidecegini.	The Maltese Falcon-1	1941
Our parents are in Honolulu. I must find her before they return.	Anne ve babamiz Honolulu'da. Onlar dönmeden bulmaliyim kardeºimi. Anne ve babamiz Honolulu'da. Onlar dönmeden bulmaliyim kardesimi.	The Maltese Falcon-1	1941
They'll be back on the first. You've had word of your sister?	Ay baºinda dönüyorlar. Ondan hiç haber aldiniz mi? Ay basinda dönüyorlar. Ondan hiç haber aldiniz mi?	The Maltese Falcon-1	1941
A letter from her about two weeks ago.	Yaklaºik iki hafta önce bir mektup geldi. Yaklasik iki hafta önce bir mektup geldi.	The Maltese Falcon-1	1941
It said nothing except that she was all right.	Iyi oldugundan baºka hiç bir ºey yazmamiº. Iyi oldugundan baska hiçbir sey yazmamis.	The Maltese Falcon-1	1941
I sent a telegram begging her to come home.	Bana verdigi posta kutusu adresine...	The Maltese Falcon-1	1941
I sent it to a general delivery address, the one she gave.	eve dönmesi iç in yalvaran bir telgraf yolladim. eve dönmesi için yalvaran bir telgraf yolladim.	The Maltese Falcon-1	1941
I waited a week and no answer came so I decided to come out here myself.	Bir hafta bekledim, ama cevap alamayinca kendim gelmeye karar verdim.	The Maltese Falcon-1	1941
I wrote her that I was coming. I shouldn't have, should l?	Ona buraya gelecegimi yazdim. Bunu yapmamaliydim, degil mi?	The Maltese Falcon-1	1941
It's not always easy to know what to do.	Insan ne yapacagini her zaman bilemiyor.	The Maltese Falcon-1	1941
You haven't found her?	Onu buldunuz mu?	The Maltese Falcon-1	1941
No. I wrote in my letter that I'd be at the St. Mark and for her to meet me there.	Hayir. Mektubumda benimle St. Mark'ta buluºmasini yazmiºtim. Hayir. Mektubumda benimle St. Mark'ta bulusmasini yazmistim.	The Maltese Falcon-1	1941
I waited three days. She didn't come. She didn't even send a message.	Orada üç gün bekledim, ama gelmedi. Haber de yollamadi.	The Maltese Falcon-1	1941
It was horrible. Waiting.	IKorkunç bir bekleyiºti. IKorkunç bir bekleyisti.	The Maltese Falcon-1	1941
I sent her another letter.	Baºka bir mektup yolladim ona. Baska bir mektup yolladim ona.	The Maltese Falcon-1	1941
Yesterday afternoon I went to the post office.	Dün ögleden sonra da postaneye gittim.	The Maltese Falcon-1	1941
Corinne didn't call for her mail, but Floyd Thursby did.	Mektuplarini almaya Corinne gelmedi, Floyd Thursby geldi.	The Maltese Falcon-1	1941
He wouldn't tell me where Corinne was.	Bana Corinne'in yerini söylemedi.	The Maltese Falcon-1	1941
He said she didn't want to see me.	Güya beni görmek istemiyormuº. Güya beni görmek istemiyormus.	The Maltese Falcon-1	1941
He promised to bring her to the hotel if she'd come.	Corinne isterse onu otele getirecegine söz verdi.	The Maltese Falcon-1	1941
He said he knew she wouldn't. He promised to come if she didn't.	Onun istemediginden eminmiº, ama en azindan kendisi orada olmaya söz verdi. Onun istemediginden eminmis, ama en azindan kendisi orada olmaya söz verdi.	The Maltese Falcon-1	1941
It's all right, Miles. Come in.	Önemli degil Miles. Gel içeri.	The Maltese Falcon-1	1941
Miss Wonderly, my partner, Miles Archer.	Bayan Wonderly, bu ortagim Miles Archer.	The Maltese Falcon-1	1941
Miss Wonderly's sister ran away with a fellow named Thursby.	Bayan Wonderly'nin kiz kardeºi Thursby adinda biriyle kaç miº. Bayan Wonderly'nin kiz kardesi Thursby adinda biriyle kaçmis.	The Maltese Falcon-1	1941
They're here in San Francisco.	Burada, San Fransisko'dalarmiº. Burada, San Fransisko'dalarmis.	The Maltese Falcon-1	1941
Miss Wonderly has a date with Thursby tonight.	Bayan Wonderly bu gece Thursby ile buluºacak. Bayan Wonderly bu gece Thursby ile bulusacak.	The Maltese Falcon-1	1941
Maybe he'll bring the sister. The chances are he won't.	Belki kardeºini getirecekmiº, ama pek öyle gözükmüyor. Belki kardesini getirecekmis, ama pek öyle gözükmüyor.	The Maltese Falcon-1	1941
Miss Wonderly wants us to find the sister, get her away from him and back home.	Bizden istedigi kardeºini bulmamiz ve o adamdan uzaklaºtirarak eve yollamamiz. Bizden istedigi kardesini bulmamiz ve o adamdan uzaklastirarak eve yollamamiz.	The Maltese Falcon-1	1941
Right? Yes.	Degil mi? Evet. Degil mi? Evet.	The Maltese Falcon-1	1941
Now it's simply a matter of having a man at the hotel tonight...	Yani bu gece otelde bir adamimizin olmasi yeterli.	The Maltese Falcon-1	1941
...to shadow him when he leads us to your sister.	Onu takip edersek bizi kardeºinize götürür. Onu takip edersek bizi kardesinize götürür.	The Maltese Falcon-1	1941
If, after we've found her, she still won't leave him...	Onu bulduktan sonra kardeºiniz hala ondan ayrilmak istemezse... Onu bulduktan sonra kardesiniz hala ondan ayrilmak istemezse...	The Maltese Falcon-1	1941
...well, we have ways of managing that.	bunu da halletmenin yollari var.	The Maltese Falcon-1	1941
You must be careful.	Dikkatli olun.	The Maltese Falcon-1	1941
I'm deathly afraid of him, of what he might do.	Ondan ve yapabileceklerinden çok korkuyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
She's young, and his bringing her here is a serious....	Henüz çok genç ve buraya getirilmiº olmasi çok ciddi. Henüz çok genç ve buraya getirilmis olmasi çok ciddi.	The Maltese Falcon-1	1941
Mightn't he do something to her?	Ya ona bir ºey yaparsa? Ya ona bir sey yaparsa?	The Maltese Falcon-1	1941
Just leave that to us. We'll know how to handle him.	Onu bize birakin. Biz onunla baºa ç ikmayi biliriz. Onu bize birakin. Biz onunla basa çikmayi biliriz.	The Maltese Falcon-1	1941
But I want you to know he's a dangerous man.	Ama tehlikeli biri oldugunu bilmelisiniz.	The Maltese Falcon-1	1941
I honestly don't think he'd stop at anything.	Dogrusu hiç bir ºeyin onu durduracagini sanmiyorum. Dogrusu hiçbir seyin onu durduracagini sanmiyorum.	The Maltese Falcon-1	1941
I don't think he'd hesitate to kill Corinne if it would save him.	IKendini kurtarmak iç in Corinne'i öldürmeyi bile göze alir. IKendini kurtarmak için Corinne'i öldürmeyi bile göze alir.	The Maltese Falcon-1	1941
Could he cover up by marrying her?	Onunla evlenip olayi örtbas edemez mi?	The Maltese Falcon-1	1941
He has a wife and three children in England.	Ingiltere'de bir karisi ve üç çocugu varmiº. Ingiltere'de bir karisi ve üç çocugu varmis.	The Maltese Falcon-1	1941
They usually do, though not always in England. What does he look like?	Genellikle öyledir, tabii hep lngiltere'de olmaz. Neye benziyor bu adam? Genellikle öyledir, tabii hep Ingiltere'de olmaz. Neye benziyor bu adam?	The Maltese Falcon-1	1941
He has dark hair and thick, bushy eyebrows.	IKoyu renk saç lari ve kalin, firça gibi kaºlari var. IKoyu renk saçlari ve kalin, firça gibi kaslari var.	The Maltese Falcon-1	1941
He talks in a loud, blustery manner. He gives the impression of being violent.	Yüksek sesle, tartiºiyormuº gibi konuºuyor hep. Sert birine benziyor. Yüksek sesle, tartisiyormus gibi konusuyor hep. Sert birine benziyor.	The Maltese Falcon-1	1941
He was wearing a light gray suit and a gray hat when I saw him this morning.	Bu sabah gördügümde aç ik gri bir takim elbisesi ve gri bir ºapkasi vardi. Bu sabah gördügümde açik gri bir takim elbisesi ve gri bir sapkasi vardi.	The Maltese Falcon-1	1941
What does he do?	Ne iº yapiyor? Ne is yapiyor?	The Maltese Falcon-1	1941
What time's he comin' to see you? After 8:00.	Saat kaçta gelecek? Sekizden sonra. Saat kaçta gelecek? Sekizden sonra.	The Maltese Falcon-1	1941
All right, Miss Wonderly. We'll have a man there.	Tamam Bayan Wonderly. Orada bir adamimiz olacak.	The Maltese Falcon-1	1941
I'll look after it myself.	Ben ºahsen ilgilenecegim. Ben sahsen ilgilenecegim.	The Maltese Falcon-1	1941
Will that be enough?	Bu yeterli olur mu?	The Maltese Falcon-1	1941
Thank you. Not at all.	Teºekkürler. Sorun degil. Tesekkürler. Sorun degil.	The Maltese Falcon-1	1941
It'll help some if you meet Thursby in the lobby.	Onunla lobide buluºmaniz iºimizi kolaylaºtirir. Onunla lobide bulusmaniz isimizi kolaylastirir.	The Maltese Falcon-1	1941
You don't have to look for me. I'll see you all right.	Bakinmaniza gerek yok, ben sizi görürüm.	The Maltese Falcon-1	1941
Thank you so much. Good bye.	Ç ok teºekkürler. Hoºçakalin. Çok tesekkürler. Hosçakalin.	The Maltese Falcon-1	1941
They're right enough.	Bunlar hakiki.	The Maltese Falcon-1	1941
They have brothers in her bag.	Devami da çantasinda.	The Maltese Falcon-1	1941
What do you think of her? She's sweet.	Ne düºünüyorsun onun hakkinda? Tatli biri. Ne düsünüyorsun onun hakkinda? Tatli biri.	The Maltese Falcon-1	1941
Maybe you saw her first, Sam, but I spoke first.	Onu önce sen görmüº olabilirsin Sam, ama ilk ben konuºtum. Onu önce sen görmüs olabilirsin Sam, ama ilk ben konustum.	The Maltese Falcon-1	1941
You've got brains.	Zekisin de ondan.	The Maltese Falcon-1	1941
Yes, you have.	Hem de çok.	The Maltese Falcon-1	1941
Yeah. Speaking.	Evet, benim.	The Maltese Falcon-1	1941
Miles Archer dead?	Miles Archer öldü mü?	The Maltese Falcon-1	1941
Bush and Stockton?	Bush ve Stockton.	The Maltese Falcon-1	1941
In 15 minutes.	On beº dakika iç inde. On bes dakika içinde.	The Maltese Falcon-1	1941
Thanks.	Teºekkürler. Tesekkürler.	The Maltese Falcon-1	1941
Hello, Effie?	Alo, Effie?	The Maltese Falcon-1	1941
Now, listen, precious.	Dinle canim.	The Maltese Falcon-1	1941