Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166562

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
What kind of a man abandons his children?	Bir adam çocuklarını nasıl terkeder?	The Lost Future-1	2010
He sought the truth.	Gerçeği gördü.	The Lost Future-1	2010
Our laws are the only truth.	Tek gerçek kanunlarımızdır.	The Lost Future-1	2010
He's right, kaleb.	O haklı, Kaleb.	The Lost Future-1	2010
There's nothing out there but disease and death.	Dışarıda hastalık ve ölümden başka şey yok.	The Lost Future-1	2010
As you have seen today.	Bugün gördüğün gibi.	The Lost Future-1	2010
The elders will discuss this.	İhtiyarlar bunu tartışacaklar.	The Lost Future-1	2010
Savan, for your disrespect,	Savan, saygısızlığından dolayı,	The Lost Future-1	2010
You will take guard duty tonight,	bu gece nöbet tutacaksın,	The Lost Future-1	2010
And the two of you will forfeit the heart of the sloth	ve her ikiniz ceza olarak hayvanın yüreğini...	The Lost Future-1	2010
To the elders.	...ihiyarlara vereceksiniz.	The Lost Future-1	2010
Why do you get yourself into trouble	Babanın hesabına niye kendini	The Lost Future-1	2010
On father's account?	sıkıntıya sokuyorsun?	The Lost Future-1	2010
Should i not question them?	Onları sorgulamayacak mıyım?	The Lost Future-1	2010
Kaleb, it is the elders who have kept us safe,	Kaleb, bizi güvende tutan ihtiyarlar,	The Lost Future-1	2010
Not our father.	babamız değil.	The Lost Future-1	2010
They don't like to be questioned.	Soru sorulmasını sevmezler.	The Lost Future-1	2010
Anyway, it doesn't matter now.	Neyse, zaten mesele bu değil.	The Lost Future-1	2010
He always came back before	Önceleri hep geri geldi...	The Lost Future-1	2010
Yeah, well, not this time.	Evet, ama, bir daha gelmez.	The Lost Future-1	2010
It's been almost three years, kaleb.	Neredeyse üç yıl oldu, Kaleb.	The Lost Future-1	2010
I've had enough of living in hiding, miru.	Saklanarak yaşamaktan bıktım.	The Lost Future-1	2010
I want to know what's out there.	Dışarıda ne olduğunu bilmek istiyorum.	The Lost Future-1	2010
Don't leave me, kaleb.	Beni bırakma, Kaleb.	The Lost Future-1	2010
You're the only family i have.	Tek yakınım sensin.	The Lost Future-1	2010
Kaleb, listen to the elders.	Kaleb, ihtiyarları dinle.	The Lost Future-1	2010
There is no one else out there.	Dışarıda başka kimse yok.	The Lost Future-1	2010
That's what they believe.	İnandıkları şey bu.	The Lost Future-1	2010
What about all the things he brought back?	Getirdiği bütün şeylere ne dersin?	The Lost Future-1	2010
Things from the old world.	Eski dünyadan şeyler.	The Lost Future-1	2010
Those people died many years ago.	Bu insanlar yıllar önce öldüler.	The Lost Future-1	2010
He told me he had met others, talked to others.	Bana başkalarıyla tanıştığını, konuştuğunu söyledi.	The Lost Future-1	2010
Well, where are they?	Peki, onlar neredeler?	The Lost Future-1	2010
Why haven't they come?	Neden gelmediler?	The Lost Future-1	2010
Why hasn't he come?	O niye gelmedi?	The Lost Future-1	2010
Well, i will come back, miru.	Geri döneceğim, Miru.	The Lost Future-1	2010
Beasts!	Zebaniler!	The Lost Future-1	2010
Protect the cave!	Mağarayı koru!	The Lost Future-1	2010
Go to the cave! Go to the bat cave!	Mağaraya gidin! Yarasa mağarasına gidin!	The Lost Future-1	2010
Go to the bat cave!	Yarasa mağarasına gidin!	The Lost Future-1	2010
No!	Hayır! Savan!	The Lost Future-1	2010
[Voice echoes dreamily]: father!	Baba!	The Lost Future-1	2010
[Echoing]: come on!	Hadi!	The Lost Future-1	2010
Savan, what do we do?	Savan, ne yapacağız?	The Lost Future-1	2010
Use the trees!	Ağaçları kullanın!	The Lost Future-1	2010
Circle the beasts!	Zebanilerin çevresinden geçin!	The Lost Future-1	2010
Go! Close the cave!	Git! Mağarayı kapat!	The Lost Future-1	2010
Into the cave!	Mağaranın içine!	The Lost Future-1	2010
Miru!	Miru!	The Lost Future-1	2010
Everybody in the cave!	Herkes mağaraya!	The Lost Future-1	2010
Get into the cave, miru!	Mağaraya gir, Miru!	The Lost Future-1	2010
Get into the cave!	Mağaraya gir!	The Lost Future-1	2010
Everybody, get in here now!	Hepiniz, hemen buraya girin!	The Lost Future-1	2010
If you don't do it, we all die!	Yapmazsan, hepimiz öleceğiz!	The Lost Future-1	2010
But others are still out there!	Ama dışarıda olanlar var!	The Lost Future-1	2010
[Snarling]	Onların dikkatini çekmeliyiz,	The Lost Future-1	2010
We have to distract them,	Onların dikkatini çekmeliyiz,	The Lost Future-1	2010
Get them away from the cave.	mağaradan uzaklaştırmalıyız.	The Lost Future-1	2010
Go for help.	Yardım aramak.	The Lost Future-1	2010
You're ranting just like your father.	Baban gibi atıp tutuyorsun.	The Lost Future-1	2010
There may be people who can help us.	Bize yardım edecek insanlar olabilir.	The Lost Future-1	2010
The elders never spoke of anyone else.	İhtiyarlar asla başkalarından bahsetmediler.	The Lost Future-1	2010
The elders are trapped in the cave!	İhtiyarlar şimdi mağarada kapandalar!	The Lost Future-1	2010
Those beasts will not give up until they are all dead.	Bu zebaniler hepsi ölmeden peşlerini bırakmayacaklar.	The Lost Future-1	2010
We are the only chance to survive.	Yaşamalarının tek şansı biziz.	The Lost Future-1	2010
We should go to the mountains, look for other tribes.	Dağlara çıkarak başka kabileler aramalıyız.	The Lost Future-1	2010
There are beasts in the mountains	Dağlarda zebaniler var...	The Lost Future-1	2010
There are beasts right here.	Her yarde zebaniler var.	The Lost Future-1	2010
Shouldn't we at least try?	En azından deneyemez miyiz?	The Lost Future-1	2010
I'm not going to run away.	Buradan gitmeyeceğim.	The Lost Future-1	2010
What if kaleb's right?	Ya Kaleb haklıysa?	The Lost Future-1	2010
What if there are others?	Ya başkaları da varsa?	The Lost Future-1	2010
If he is right,	Eğer haklıysa,	The Lost Future-1	2010
Then everything we have ever been told	bize bugüne kadar tüm söylenenler,	The Lost Future-1	2010
Is a lie.	yalan demektir.	The Lost Future-1	2010
Do you really take his word	Gerçekten onun sözünü,	The Lost Future-1	2010
Over the elders,	ihtiyarların ve önceki nesil ihtiyar heyetlerinin,	The Lost Future-1	2010
And the generation of elders before them?	üstünde mi tutuyorsun?	The Lost Future-1	2010
But if we stay here and fight the beasts alone,	Burada kalıp zebanilerle savaşırsak,	The Lost Future-1	2010
We will die,	öleceğiz,	The Lost Future-1	2010
And so will our tribe.	kabilemiz de ölecek.	The Lost Future-1	2010
You've got one day to find some other people,	Başka insanlar bulmak için bir günün var,	The Lost Future-1	2010
Then dorel and i are turning back.	Yoksa Dorel ve ben geri döneceğiz.	The Lost Future-1	2010
Kaleb, what is this?	Kaleb, bu ne?	The Lost Future-1	2010
It's from the past.	Geçmişe ait.	The Lost Future-1	2010
People used to put their thoughts and ideas	İnsanlar düşünce ve fikirlerini bunun gibi kitaplar içine	The Lost Future-1	2010
In books like this.	koyarlardı.	The Lost Future-1	2010
After the disease came,	Salgın başladıktan sonra,	The Lost Future-1	2010
Everyone was too busy trying to survive.	herkes yaşamaya çalışmakla çok meşguldu.	The Lost Future-1	2010
Books died.	Kitaplar öldü.	The Lost Future-1	2010
Where did you get this book?	Bu kitabı nerede buldun?	The Lost Future-1	2010
My father brought it back.	Babam getirdi.	The Lost Future-1	2010
He taught me to read.	Bana okumayı öğretti.	The Lost Future-1	2010
Read?	Okumak?	The Lost Future-1	2010
To know what the pages are saying.	Sayfaların ne söylediğini bilmek.	The Lost Future-1	2010
"Monday morning	"Pazartesi sabahı,	The Lost Future-1	2010
Tom sawyer felt miserable "	Tom sawyer kendini perişan hissetti..."	The Lost Future-1	2010
Your father has corrupted you.	Baban seni yozlaştırmış.	The Lost Future-1	2010
Which is why we kept it a secret.	Bu nedenle onu sır gibi tutuyorum. .	The Lost Future-1	2010
It's my father!	Bu benim babam!	The Lost Future-1	2010