Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165910
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
blasphemous Anabaptist, heathen Satan worshipper? | Dinsiz bir zevk düşkünü, belki de şeytana tapan antik bir satanist? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
That's unimportant. I have all those among my men and worse. | Bunlar önemsiz şeyler. Adamlarımın arasında bütün bunlardan ve daha kötülerinden de var. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I even have Catholics, Father... | Katolikler bile var, Peder... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
which brings me to the shrine near the pass. | beni geçidin yakınındaki sunağa götüren Katolikler bile... ...beni geçidin yakınındaki sunağa götüren Katolikler bile... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Our Lady of the Shrine has guarded the valley for centuries. | Kutsal Meryem Sunağımız yüzyıllardan beri vadimizi koruyor. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Many of my men think that shrines are blasphemous idols... | Adamlarımın birçoğu bu sunağın dinsizlik sembolü bir put olduğunu... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
that should be torn apart and stamped into oblivion. | ve yerinden sökülüp unutulmaya terkedilmesi gerektiğini düşünüyor. ...ve yerinden sökülüp unutulmaya terk edilmesi gerektiğini düşünüyor. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Touch the shrine... | Eğer sunağa dokunursan... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
and you will burn in hellfire for all eternity... | sonsuza dek cehennem ateşinde yanacaksın... ...sonsuza dek cehennem ateşinde yanacaksın... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
and your entrails will be eaten with worms. The pox on hellfire! | bağırsaklarını kurtlar kemirecek. Cehennem ateşi saçmalığı! ...bağırsaklarını kurtlar kemirecek. Cehennem ateşi saçmalığı! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
That shrine is pointing at the village like a finger. | Bu sunak, köyün yerini kabak gibi işaret ediyor! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Touch one stone... | Sunağın tek bir taşına dokunursan... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
and God will smite you. | Tanrı seni yok edecek! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
But before that, we will rise up. | Ama bu olmadan önce bizler ayağa kalkacağız. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We will rise up... | Ayağa kalkacağız... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
and stamp you to oblivion. | ve seni unutulmaya terk edeceğiz. ...ve seni unutulmaya terk edeceğiz. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
How have you survived so long? | Bu kadar uzun süre nasıl hayatta kaldınız? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
For almost six months of the year, from the first snows... | Yılın altı ayı boyunca, ilk karın düşmesinden itibaren... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
the road is blocked, we are safe. | yol kapanır ve bizler güvende oluruz. ...yol kapanır ve bizler güvende oluruz. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
These mountains are cruel, the country stripped bare. | Bu dağlar çok çetindir, ülkeyi bizden ayırır. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Few come this way. | Bu yolu pek az kişi bilir. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
How he got in, only God knows. | O'nun buraya nasıl geldiğini ise ancak Tanrı bilir. Onun buraya nasıl geldiğini ise ancak Tanrı bilir. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
So, where could the shrine be moved to? | Pekâlâ. Sunak nereye taşınacak? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Stay here. Vogel. | Burada kalın, Vogel benimle gel. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Here, beside the rock. | İşte, şu kayanın yanına. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Good. Very good. | Güzel, çok güzel. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We keep our lookout up there. | Gözetleme yerimiz ise, şurada, yukarıda. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
A lookout is enough if your plan is to hide. | Eğer planın kaçmaksa gözetleme yeri yeterlidir. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We fight for our valley. | Ancak biz, vadimiz için savaşacağız. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
don't move the shrine. It saved the valley. | sunağı taşımayın. Vadiyi kurtardı. ...sunağı taşımayın. Vadiyi kurtardı. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
A shrine is still a shrine 30 paces off. | Sunak yine kalacak, sadece 30 adım uzakta olacak. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Other villages had mountains and false trails and clever leaders... | Başka köylerin de dağları, sahte patikaları ve zeki liderleri vardı... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
but that didn't save them. | ancak bunlar o köyleri kurtaramadı. ...ancak bunlar o köyleri kurtaramadı. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Other villages had shrines. | Başka köylerin de sunakları vardı. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
In your name... | Yüce Meryem... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Holy Mother, in your name. | Adına andolsun ki Yüce Meryem... Adına ant olsun ki Yüce Meryem... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I'm sick of this pig swill. | Bu mutfak artığı, domuz yeminden bıktım artık! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
By the blood of Christ, Korski'd never let these stink pest scum run over him. | Korski, bu iğrenç kokulu bokböceklerinin kendisiyle alay etmelerine izin vermezdi. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Korski'd be king. | Korski, bir kraldı. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Not a weak gutted lackey. | Korkak bir uşak değildi! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Korski's dead. | Korski öldü! | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Yes, I'm sorry I let him die. | Evet, ölmesine izin verdiğim için üzgünüm. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Sorry I sided with the Captain. | Yüzbaşı'nın yanında yer aldığım için üzgünüm. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I'm as good a soldier as him. You're wrong. | Ben de O'nun kadar iyi bir askerim. Yanılıyorsun. Ben de onun kadar iyi bir askerim. Yanılıyorsun. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Korski was a turd. | Korski, pisliğin tekiydi. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
This Captain's clever and strong. | Bu yüzbaşı zeki ve güçlü. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
The best I ever served with... | Şimdiye dek hizmet ettiklerimin en iyisi... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
and we get the women tomorrow. | Ayrıca yarın kadınlarımız da olacak. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We'll get bags. The pox on this place. | Yaşlı ve çirkin kadınlar olacak. Bu yerin hastalıklı kadınlarını verecekler. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
There's good women in the camp, wine, dice and good times, and loot to be had. | Ana kampta güzel kadınlar, şarap, kumar ve iyi zaman geçirmek vardı... Ayrıca yağma... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I've a kid back there. Who'll look after him? | Geride de bir çocuk bıraktın. O'na kim bakacak? Geride de bir çocuk bıraktın. Ona kim bakacak? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
He'll be there next spring. | Önümüzdeki bahara orada olacak. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
If not, you can make another. | Eğer olmazsan, yeni bir tane yapabilirsin. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
You know, they say that the plague's taken 10,000 men already. | Biliyor musun... Diyorlar ki veba şimdiden 10 bin adamı öldürmüş. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We're blessed with luck to be here. | Burada olmamız Tanrı'nın bir lütfu. Burada olmamız Tanrı'nın bir lütfü. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I'm for staying a week. Take what we want and the hell with it. | Bir hafta daha burada kalacağım. Sonra istediğimizi alalım ve cehennem olup gidelim. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Sorry, Father, I'm late. Next time you're late, no food. | Özür dilerim Peder, geç kaldım. Bir daha geç kalırsan sana yemek yok. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Yes, Father. | Anladım, Peder. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
They say you can read and write. | Okur yazar olduğunu söylediler. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I studied at the university in Heidelberg. | Heidelberg Üniversitesi'nde tahsil gördüm. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Then I taught there. The town was sacked. | Sonra da orada ders verdim. Şehir talan edildi... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Your family were burghers there? Shopkeepers? | Ailen de oradaki kasaba sakinlerinden miydi? Esnaf takımından mı? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
No, at Magdeburg. | Hayır, ailem Magdeburg'da. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I envy you, seeing so many places and knowing so much. | Sana imreniyorum, bir sürü yer görüyorsun ve birçok şey biliyorsun. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
You needn't. | Buna hiç gerek yok. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Before I was your age, I had seen two brothers murdered, and one dead of plague. | Çünkü senin yaşından önce iki abimin öldürülüşünü... Çünkü senin yaşından önce iki ağabeyimin öldürülüşünü... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
It's years since I've seen bread so rich. | Bu kadar zengin bir sofra görmeyeli yıllar oldu. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
The harvest was good. | Hasat iyiydi. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Our Lady is pleased for us to share it. | Azizemiz paylaşmamızdan ötürü çok memnun olacak. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
How do you earn your daily bread? | Günlük nafakanı nasıl çıkarıyorsun? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Work. Any form of work except soldiering. | Çalışırım. Askerlik harici her işi yaparım. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I can paint a little... | Resim yapmayı biraz bilirim... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I can teach writing, history, mathematics. | Yazmayı, tarihi ve matematiği öğretebilirim. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I can speak Spanish, Italian, French. | İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca konuşabilirim. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Father Sebastian teaches here. The Holy Word. | Öğretme işi burada Peder Sebastian'ın elindedir. İncil'i, Tanrı'nın Sözü'nü öğretir. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
We've no need for writing or the other nonsense. | Okur yazarlığa ya da diğer saçmalıklara ihtiyacımız yok. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Works of the devil. | Bunlar, şeytan işi. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Why did you lead the soldiers here? | Neden askerlere buranın yolunu gösterdin? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I didn't. | Ben yol göstermedim. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
I was trying to get away... | Bütün askerlerden... | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
from all soldiers. | kaçmaya çalışıyordum. ...kaçmaya çalışıyordum. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Some men are good luck, some bad. | Bazı insanlar şanslıdır, bazıları ise şanssız. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
You are bad luck. | Sen şanssız bir adamsın. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Your soldiers will kill our valley. No. Not if everyone works. | Askerlerin vadimizi öldürecek. Hayır. Herkes çalışırsa öldürmeyecekler. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Peasants, landowners, and soldiers. | Köylüler, toprak sahipleri ve askerler. Herkes. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
You are a fool as well as bad luck. | Şanssız olduğun kadar aptalsın da. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Tonight, you are alive enjoying the fat of the land. | Bu gece canlı olmanın keyfini çıkar, çünkü her şeyin en iyisine sahipsin. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Bless your luck. | Şansına şükret. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Our Lady protects us, not luck. | Bizi, Azizemiz koruyor, şans değil. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Here, Vogel, eat. Then tell us about the Holy City. | Vogel, ye haydi. Sonra da bize Roma'yı anlat. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Father, Vogel was there when he was young. | Baba, Vogel gençken oradaymış. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Once, he saw a real pope and the whole city's gold and the cathedral. | Hatta bir keresinde gerçek bir Papa bile görmüş. Bütün şehir ve katedral altındanmış. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Your pardon, "Meister" Hoffman. | Aferdersiniz, Efendi Hoffman. Affedersiniz, Efendi Hoffman. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
But, is it true about Inge? | Inge hakkında duyduklarım doğru mu? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Yes. Come, sit down. | Gel, otur. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Eat with us, share our joy. | Bizimle yemek ye, muhabbetimizi paylaş. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Vogel is going to tell us about the Holy City. | Vogel bize Roma'yı anlatacak. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
But, it was always planned that we would be married some day. | Ama bir gün evlenebileceğimizi planlamıştık her zaman. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Eternal salvation is better than earthly happiness, boy. | Ebedi kurtuluş, dünyevi zevklerden daha iyidir, evlat. | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |
Salvation? | Kurtuluş mu? | The Last Valley-1 | 1971 | ![]() |