• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165289

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
over 20 plus years, ...katlanamadığını görüyoruz, ...bunlara katlanabiliyorsa... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
or whether it's just inevitable that after a certain amount of time... ...ya da belli bir süre sonra, gerçekten de bazı şeyler kaçınılmaz oluyor. ...veya eğer belli bir zamandan sonra bu kaçınılmazsa... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Maybe being with someone else can have Belki de başkalarıyla görüşmenin,... ...belki başkalarınla birlikte olmak... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
a renewing effect, because for me... ...tazeleyici bir etkisi olur, çünkü benim için... ...yenileme etkisi yapabilir, çünkü... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I've been seeing a woman at work. İş yerinden bir kadınla görüşüyorum. ...ben işyerinde bir kadınla tanıştım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We've been together six months now. Altı aydır birlikteyiz. 6 aydır birlikteyiz. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We can't think of this as a failure. Bunun bir hata olduğunu düşünmemeliyiz. Bunun bir hata olduğunu da düşünmüyoruz. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We have had a very successful marriage. Çok başarılı bir evliliğimiz vardı. Çok başarılı bir evliliğimiz var. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We've had a long marriage, by any standard. We've got three wonderful kids. Uzun sürmüş bir evliliğimiz oldu. Üç tane harika çocuğumuz var. Belli bir standartta uzun bir evliliğimiz oldu. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
They're grown, they're working, they're... Büyüdüler, çalışıyorlar, onlar... Onlar büyüdü, onlar çalışıyor, onlar... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Just open the car door, Daniel, I need a tissue. Kapıyı aç Daniel, peçeteye ihtiyacım var. Çabuk kapıyı aç, Daniel, mendil almam lazım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
The kids, that's... That's all you. You know, you... Çocuklar, işte bu... Hepsi senin eserin. Sen... Çocuklar, onlar... Onlar senin her şeyin... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You made all the sacrifices with that. I know. Onlar için hep fedakarlıklar yaptın. Biliyorum. Biliyorum, her türlü fedakarlığı yaptın. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
But there's a logic to us quitting while we're ahead. Ama hâlâ aramız iyiyken ayrılmamız daha mantıklı. Mantıklı olan, önde iken kaçmaktır. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And I think that they'll be able to see that. Bence çocuklar da bunu anlayacaklar. Ve onlar da bunu görebilecek durumda. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I don't understand a single word of what you're saying, Daniel. Söylediklerinin tek kelimesini bile anlamıyorum, Daniel. Söylediklerinin tek bir kelimesini bile anlamıyorum, Daniel. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Look, I'm tired of lying to you. Bak, sana yalan söylemekten yoruldum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I'm tired of making promises to Pam that I can't keep. Pam'e tutmayacağım sözler vermekten de yoruldum. Pam'e tutamayacağım sözler vermekten de yoruldum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She deserves better. And so do you. Daha iyisini hak ediyor. Sen de öyle. O daha iyi şeylere layık. Ve sen de. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And I won't give her up. That's non negotiable. Ve ondan vazgeçmeyeceğim. Bu, tartışmaya açık değil. Ve onu terk etmeyeceğim. Bu kesin kararım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I really like Edmund in this movie. Have you seen it? Edmund'u bu filmde gerçekten çok beğenirim. İzlemiş miydin? Filmdeki Edmund'tan gerçekten hoşlandım. Sen de gördün mü? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I love this movie. Bu filme bayılırım. Bu filmi seviyorum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Oh, I like it, but it's not Mansfield Park. Ben de severim, ama bir Mansfield Parkı değil tabii. Benim de hoşuma gitti ama Mansfield Park gibi değildi. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
It's more of an interpretation. Bir çeviriden daha iyi. O yorum ötesiydi. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Do you know the book? Yes. Kitabı biliyor musun? Evet. Kitabını biliyor musun? Evet. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And I happen to teach film. Ve ayrıca da filmleri öğretiyorum. Filmi daha da güzel. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Do you like this movie? No. Bu filmi seviyor musun? Hayır. Bu filmi sevdiniz mi? Hayır. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Do you know it mixes up Fanny Price with the author of the book? Burada kitabın yazarıyla, Fanny Price'ı karıştırdığını biliyor musun? Fanny Price'ı filmin yazarıyla karıştırmış. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Makes Sir Bertram some kind of slave owner. Sör Bertram'ı bir nevi köle sahibi yapmış oluyor. Sir Bertram'ı bir çeşit köle sahibi gibi göstermiş. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Well, it means well. Ama iyi bir anlama geliyor. Bu güzel. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And a little Jane Austen's better than none at all. Biraz Jane Austen her şeyden iyidir. Ve küçük bir Jane Austen asla daha iyi değildir. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
No. No. No. That is how I talk myself into everything. Hayır. Ben de kendime hep böyle söylüyorum. Hayır. İçinde bulunduğum durumdan dolayı böyle düşünüyorum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I'm married to a man Paris gezimizi,... Ben, Paris seyahatini... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
who would cancel our trip to Paris for a basketball game, ...bir basketbol maçı için iptal eden, bir adamla evliyim,... ...basketbol maçları için iptal ederek, beni öğrencilerimin gözünde... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
which is making me a fraud in front of my students. ...ki bu da beni öğrencilerimin önünde bir sahtekar yapıyor. ...yalancı konumuna düşüren bir adamla evliyim. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
A French teacher who's never been to France? Fransa'ya hiç gitmemiş bir Fransızca öğretmeni mi? Hiç Fransa'ya gitmemiş bir Fransızca öğretmeni? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
The screenplay is outstanding. Senaryo muhteşemdir. Film başlayacak. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Excuse me. I'd like to talk to you. Come with me. Affedersin. Seninle konuşmak istiyorum. Benimle gel. Sizinle konuşmak istiyorum. Benimle gelin. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You seem to know a lot about Jane Austen. Jane Austen hakkında çok şey biliyor gibi görünüyorsun. Jane Austen hakkında oldukça bilgili görünüyorsunuz. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You know, Prudie, I've been married six times. Prudie, ben altı kere evlendim. Biliyor musun, Prudie, Ben 6 kez evlendim. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You're always happy at first. It's how you feel at the end that counts. Başlarda hep mutlu oluyorsun. Asıl mesele, sonra nasıl hissettiğindir. İlk başlarda hep mutlu olursun. Önemli olan son zamanlarda ne hissettiğindir. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I've been thinking, I'd like to get married again, maybe just once more. Düşünüyordum da, belki bir kere daha evlenirim. Ben de bir kez daha evlenmeyi düşünüyordum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
My favorite was Ben Weinberg. And this is Ben. En sevdiğim Ben Weinberg'di. Bu, Ben'in verdiği yüzük. Favorim Ben Weinberg'ti. Bunu Ben almıştı. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
He produced Fred Astaire movies. Don't underestimate older men. Fred Astaire filmlerinin yapımcısıydı. Yaşlı erkekleri hafife almamak gerekir. Fred Astaire filmlerinin yapımcısı. Yaşlı adamları hafife alma. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We lived in a house in Beverly Hills that had a little pond Beverly Hills'te, içinde ufak bir havuzla, köprüsü ve altın balıkları... Beverly Hills'te üzerinde köprüsü, içinde balıkları olan bir göle sahip... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
and a bridge and goldfish. ...olan bir evde yaşardık. ...bir malikanede yaşıyordu. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
That's how I met my friend Jocelyn. Arkadaşım Jocelyn ile öyle tanıştık. Bu sayede arkadaşım Jocelyn ile tanıştım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Carlos. My pleasure. Carlos. Memnuniyetle. Carlos. Memnuniyetle. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Ben was her godfather. Her family's loaded. Ben, onun büyükbabasıydı. Ailesi genişti. Ben onun vaftiz babasıydı. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Who's Jocelyn again? Jocelyn kimdi? Jocelyn kim? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
The one I wanna start the book club for. Lost her dog? Uğruna kitap kulübü açacağım kişi. Köpeği öldü. Kitap kulübü başlatmayı düşündüğüm kişi. Köpeğini kaybetti. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Eat. So, book club. Yesene. Gelelim kitap kulübüne. Ye. İşte, kitap kulübü. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I can get Jocelyn and maybe Sylvia. Jocelyn ve belki Sylvia'yı da ayarlayabilirim. Jocelyn'i dahil edeceğim, belki Sylvia. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Jocelyn put Sylvia and Daniel together in high school. Jocelyn, lisede Sylvia ve Daniel'ın arasını yapmıştı. Jocelyn, Sylvia ve Daniel ile liseden arkadaşlar. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
They've been together ever since. O zamandan beri birlikteler. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Though Sylvia's gonna want Daniel in the book club, Sylvia kitap kulübünde Daniel'ı da isteyecektir... Bunun için Sylvia, Daniel'i de kitap kulübüne almak isteyecek... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
but I think it should be all women. Don't you? ...ama bence sadece kadınlar olmalı. Sence? ...fakat bana göre hep kadınlar olmalı. Sence? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I mean, men, they pontificate and no one can get a word in edgewise. Yani, erkekler iddialaşırlar ve kimseye de fırsat vermezler. Yani, erkekler başına buyruktur ve iki kelimeyi bir araya getiremezler. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Well, I think if you... And women won't butt in, Bence eğer sen... Kadınlar lafa girmezler,... Güzel, eğer sen... Ve kadınlar inatlaşmaz, The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
but men, they keep monologuing. Yammer, yammer, yammer. ...ama erkekler, monolog yapmaya devam ederler. Vıdı vıdı, vıdı vıdı. fakat erkekler, yaygaraya devam ederler. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And we keep listening, protecting their feelings. Biz de duygularını incitmemek için onları dinleriz. Ve biz dinleriz, onların duygularını koruruz. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
But if... And men don't do book clubs. Ve eğer... Ayrıca erkekler, kitap kulüplerine katılmazlar. Fakat eğer... Ve erkekler kitap kulübü kurmazlar. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Women want to share, but men, they hoard what they read, Kadınlar paylaşmak isterler ama erkekler okuduklarını kendine saklarlar,... Kadınlar paylaşmak ister, ama erkekler okuduklarını biriktirir... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
if they crack open a book. ...tabii eğer kitap okurlarsa. ...eğer sayfasını açarlarsa. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Does your husband read? Kocan kitap okuyor mu? Kocan okur mu? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
He reads stuff online. İnternetten okuyor. Ivır zıvır şeyler okur. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You know, it's gonna be like extracting teeth to get Sylvia, Sylvia'yı katmak, diş çıkartmak gibi olacak... Sylvia'yı almak, diş çekmek gibi bir şey... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
because she has to read so much already. ...çünkü şimdiden okuyacak çok şeyi var. ...çünkü zaten çok okumak zorunda. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She works at the state library. But, oh! Hey, no. Okay. Şehir kütüphanesinde çalışıyor. Ama... Hayır. Tamam. Şehir kütüphanesinde çalışıyor. Fakat, oh! Tabii ki. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Now, this is brilliant. Bu çok zekice. Bu harika. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We'll only do books we've already read. Is that inspired? Sadece okuduğumuz kitapları işleriz. Bu sence de ilham verici değil mi? Zaten okuduğumuz kitaplarla yapacağız. Bu iyi olur mu? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
How do we know what books all of us have read? Hepimizin hangi kitapları okuduğunu nasıl anlayacağız? Hepimizin hangi kitapları okuduğunu nereden bileceğiz? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Isn't it obvious? Zaten belli değil mi? Bu belli değil mi? The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Mansfield Park, Pride and Prejudice, Emma, Northanger Abbey, Persuasion. Mansfield Parkı, Aşk ve Gurur, Emma, Northanger Manastırı, İkna. Mansfield Park, Aşk ve Gurur, Emma, Northanger Manastırı, İtikat. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I'm leaving some... Sense and Sensibility. Birini unutuyorum... Aşk ve Yaşam. Bazılarını atladım... Aşk ve Yaşam. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And Sense and Sensibility. It's been three years Aşk ve Yaşam. Onu okuyalı... Ve Aşk ve Yaşam. Bu kitabı okuyalı... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
since I've read Sense and Sensibility. I have to pee. ...üç yıl oldu. Çişimi yapmam lâzım. ...3 yıl oldu. Tuvalete gitmem gerek. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
When I get back, hot water and lemon. Geri döndüğümde, sıcak su ve limon istiyorum. Gelince sıcak su ve limon alacağım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
And we still have to think of two more people. Ve hâlâ iki kişi daha bulmalıyız. Ve hala iki kişi daha bulmalıyız. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Six novels, six people. Altı roman, altı kişi. Altı eser, altı kişi. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
We'll each be responsible for one book. Hepimiz birer kitaptan sorumlu olacağız. Hepimiz bir kitaptan sorumlu olacağız. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
All Jane Austen, all the time! Sürekli ve sadece Jane Austen! Her zaman, hep Jane Austen! The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
It's the perfect antidote. En mükemmel panzehirdir. Mükemmel bir panzehir. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
To what? To life. Ne için? Hayat için. Ne için? Yaşam için. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I get Pride and Prejudice. Ben Aşk ve Gurur'u alıyorum. Ben Aşk ve Gurur'u alacağım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I called the library and said you had bronchitis. Kütüphaneyi arayıp, bronşit olduğunu söyledim. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Anne Marie's moving your indigenous peoples meeting to next week. Anne Marie, çevre sakinleriyle toplantını bir hafta erteleyecek. Anne Marie yerli halk ile olan toplantını haftaya erteliyor. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I should go in. Katılmam gerekiyor. Ben de katılırdım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Pam Gower did her law degree at Bolt, passed the bar in 2002. Pam Gower, hukuk diplomasını Bolt'tan alıp, baro sınavını da 2002'de geçmiş. Pam Gower hukuk stajını Bolt'ta yapmış, baroya 2002'de kaydolmuş. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She's an infant. O daha bir bebek. Daha çocukmuş. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She joined the firm of Perry, Liebman, Avila in 2006. Liebman, Avila'daki Perry firmasına 2006'da katılmış. 2006'da Perry, Liebman, Avila hukuk bürosunda çalışmaya başlamış. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Says here she was divorced in 2005. Burada 2005'te boşandığı yazıyor. 2005 yılında boşanmış. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Bitch. She went right for Daniel. Sürtük. Direkt olarak Daniel'a asılmış. Fahişe. Daniel için boşanmıştır. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She's 45. 45 yaşında. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
She's not even young. Genç bile değil. Genç de değil. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Do you think he has a brain tumor? I think he fell in love. Sence beyin tümörü mü var? Bence aşık olmuş. Sizce, beyninde tümör mü var? Bence aşık olmuş. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
Well, I'm rooting for the brain tumor. Ben, beyin tümörü olduğunu düşünmeye devam edeceğim. Ben beyninde tümör olduğunu düşünüyorum. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
People our age don't fall in love. I mean, I've never even been in love. Bizim yaşımızdaki insanlar aşık olmazlar. Ben daha hiç aşık olmadım. Bizim yaşımızdaki insanlar aşık olmaz. Yani, ben hiç aşık olmadım. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
You've never been in love? I've had sexual partners. Hiç aşık olmadın mı? Cinsel partnerlerim oldu tabii. Hiç aşık olmadın mı? Seks partnerlerim oldu. The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
I mean, I don't know. I wouldn't mind falling in love, Yani, bilemiyorum. Aşık olmakta elbette sakınca yok... Yani, bilmiyorum. Aşık olduğunu sanmıyorum, sanki... The Jane Austen Book Club-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 165284
  • 165285
  • 165286
  • 165287
  • 165288
  • 165289
  • 165290
  • 165291
  • 165292
  • 165293
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim