Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165288
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh yes, a happy marriage | Evet, mutlu bir evlilik ! | The Jade Raksha-1 | 1968 | ![]() |
I told you I don't have time to wait. What is this? | Bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim. Bu nedir? Sana bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim. Bu da ne? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Do you have any idea? What's going on? | Neler olduğuyla ilgili bir fikrin var mı ? Neler oluyor? Bir fikrin var mı? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I know, honey, I'm on my way, okay? | Biliyorum tatlım yoldayım, tamam mı? Biliyorum, tatlım. Yoldayım, tamam mı? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Hi. I need to check your bag. | Selam. Çantanızı kontrol etmem lâzım. Selam. Çantanızı kontrol etmem lazım. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Right this way. | Bu taraftan. Buradan lütfen. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Come on, let's go. Get out of the way, now. | Haydi ilerleyin. Yoldan çekilin lütfen. Haydi, gidebilirsiniz. Yoldan çekilin. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Hold it! | Kapıyı tutar mısınız! Kapıyı tut! | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Please take the ticket. | Lütfen bilet alın. Lütfen biletinizi alınız. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Come on! Get in there! | Haydi! Girsene! Haydi! Al artık şunu! | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Please insert card. | Lütfen kartı sokun. Lütfen kartınızı okutunuz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I can't follow you guys. You drive too slow. | Sizi takip edemiyorum çocuklar. Çok yavaş kullanıyorsun. Sizi takip edemedim. Çok yavaş gidiyorsunuz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Bernie. Hey. | Bernie. Selam. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Sad, huh? Tragic. | Acıklı değil mi? Trajik. Üzgünsün, değil mi? Trajik. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Poor Jocelyn. It's ridiculous. | Zavallı Jocelyn. Çok saçma. Zavallı Jocelyn. Çok tuhaf. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Daniel, he was her world. Hold up. Cat hair. | Daniel, onun her şeyiydi. Dur bakalım. Kedi tüyü. Daniel, Pridey onun her şeyiydi. Dur, tüy var. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, that's why I never wear black. Don't even look in the mirror anymore. | İşte bu yüzden asla siyah giymiyorum. Artık aynaya bile bakmıyorum. İşte bunun için hiç siyah giymem. Artık aynaya bile bakmıyorum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Should've thought of it years ago. | Bunu yıllar önce düşünmeliydim. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
We celebrate a very special life | Jocelyn'in sevgili yoldaşını, son yolculuğuna uğurlarken... Çok özel bir hayatın ardından... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
as we lay to rest Jocelyn's cherished companion, Pridey Sahara Morgan. | ...çok özel bir yaşamı anıyoruz. ...Jocelyn'in sadık dostu Pridey Sahara Morgan'ı | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Honey, we have to stay. She raised him from a puppy. | Tatlım, kalmak zorundayız. Onu yavruyken almıştı. Tatlım, biraz daha duralım. Onu küçücük bir yavruyken almıştı. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
All I know is that if I'm not back in the office this afternoon, | Tek bildiğim, öğlene kadar ofise geri dönmüş olmazsam,... Tüm bildiğim, eğer bugün ofise gidemezsem... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Monday is gonna be hell. | ...pazartesi cehennem gibi geçecek. ...pazartesi boşa gidecek. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
She went to every one of Allegra's birthday parties. | Allegra'nın tüm doğum günü partilerine gelmişti. Allegra'nın tüm doğum günü partilerine katılmıştı. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, come on. Allegra is our actual child. Let's get some perspective here. | Haydi ama. Allegra bizim gerçek çocuğumuz. Olaya bu yönden bakalım. Yapma, Allegra bizim çocuğumuz. Olaya bir de bu açıdan bak. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Do you think if Jocelyn were married with kids | Sence eğer Jocelyn, evli ve çocuklu olsaydı... Eğer Jocelyn evli ve çocukları olsaydı, | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
she'd be giving her dog a state funeral? | ...köpeğine böyle bir cenaze töreni yapar mıydı? köpeğini şehir mezarlığına gömer miydi sanıyorsun? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
This whole thing is warped. | Bütün bunlar sapıkça. Bunların hepsi kaçık. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I find that personally offensive, Dad. What? | Üstüme alınıyorum baba. Ne? Bunu çok saldırganca buluyorum, baba. Ne? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I mean, I may never be married or be a mother. | Yani, asla evlenemeyebilirim veya çocuğum olmayabilir. Yani, hiç evlenmeyip anne de olmayabilirim. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Yes, some gay women get some version of that, | Evet, bazı eşcinsel kadınların böyle bir durumu var,... Evet, lezbiyenler de bunun bir türevi. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
but we don't all need the same things. | ...ama hepimizin de aynı şeye ihtiyacı yok. Ama aynı şeylere ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Can we at least agree that | En azından insanların.... Sonuçta, insanların, insanlarla... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
human beings need | ...insan ilişkilerine ihtiyaç duyduklarını,... ...ilişki kurması gerektiği... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
human connection? | ...kabul edemez miyiz? ...konusunda uzlaşabilir miyiz? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
You know, companionship, conversation, sex. | Bilirsin işte, arkadaşlık, sohbet, seks. Yani, arkadaşlık, iletişim ve seks. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
You get those things from Mom. Jocelyn gets them from her dogs. | Sen bu ihtiyaçlarını annemden, Jocelyn de köpeklerinden karşılıyor. Bunları sen annemden sağlıyorsun, Jocelyn ise köpeğinden. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Can I take your car? | Arabanı alabilir miyim? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Dad had to go. | Babamın gitmesi gerekiyordu. Babam gitmek zorundaydı. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
We can't let Jocelyn sit home and brood. | Jocelyn'in evde oturup, yas tutmasına izin veremeyiz. Jocelyn'in eve tıkanıp kalmasına izin veremeyiz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Maybe we could all take a class. Learn Portuguese. Go to Brazil. | Belki hep birlikte bir kursa katılırız. Portekizce öğreniriz. Brezilya'ya gideriz. Belki hep beraber kurs alıp Portekizce öğrenip, Brezilya'ya gidebiliriz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I don't think I could fit one more thing in my week, honestly. | Dürüst olmak gerekirse, programıma tek bir şey daha sığdıramam. Haftalık işlerime bir aktivite daha ekleyeceğimi sanmıyorum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
No, no, you're right. You're right. We should make an effort. | Hayır, hayır. Haklısın. Bir şeyler yapmalıyız. Hayır, haklısın. Belki biraz gayret etmeliyiz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
She just lives so far away from everything. | Her şeyden o kadar uzak yaşıyor ki. Her şeyden çok uzak yaşıyor. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Give it back, Trey. | Geri ver Trey. Onu geri ver, Trey. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Come on. Give it back. | Haydi. Ver şunu. Haydi, geri ver. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Thanks. Take care. | Teşekkürler. Kendine iyi bak. Sağ ol, kendine dikkat et. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Trey. Yeah. Trey. | Trey. Evet. Trey. Trey. Evet. Trey. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Lovers' Guide to Paris. | Aşıkların Paris Rehberi. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Food Lovers' Guide. | Yemek Aşıkları Rehberi. Yemek Sevenlerin Rehberi. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
We're gonna go to Paris. My husband and I. | Paris'e gideceğiz. Kocam ve ben. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
It's his first time in Paris. Mine, too. | Onun Paris'e ilk gidişi olacak. Benim de. O ilk kez Paris'e gidecek. Ben de. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
It's a business trip for him. Really? | O iş için gidecek. Gerçekten mi? Bu onun bir iş seyahati. Gerçekten mi? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
They fly him business class. | Onu birinci sınıfta gönderiyorlar. Ona Business Class bilet almışlar. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
So we're just gonna do an exchange so that I can tag along. | Benim de gelebilmem için biletlerde değişiklik yapacağız. Ama biz değiştireceğiz, böylece birlikte uçabiliriz. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
That's pretty thrifty. Yeah. | Oldukça tutumlu bir davranış. Evet. İyi bir tasarruf. Evet. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I've never been to France. I mean... | Fransa'ya hiç gitmemiştim. Yani... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I've been to Qu�bec. But that's... | Quebec'e gitmiştim. Ama bu... Québec'e gitmiştim. Fakat... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
It's not in... It's in... Okay. No. | Şeyde değil... Şeyde... Tamam. Hayır. Orası... Tamam. Hayır. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Do you want me to help you carry these to your car? | Şunları arabana taşımana yardım etmemi ister misin? Bunları arabana taşımamı ister misin? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
No. Okay. | Hayır. Tamam. Hayır. Tamam. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Well, have fun. Okay. | İyi eğlenceler. Tamam. Güzel, iyi eğlenceler. Peki. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Send me a postcard. | Bana bir kart at. Bana kartpostal yolla. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Honey, I'm sorry I'm late. I stopped to buy us a present. | Geciktiğim için özür dilerim, hayatım. Bize bir hediye almak için durmuştum. Üzgünüm, geciktim tatlım. Ama bize bir hediye almak için durdum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah. What do you got? | Ne aldın? Oh, ne aldın? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
What? Oh, baby. I'm sorry. | Ne? Bebeğim. Özür dilerim. Ne? Bebeğim. Üzgünüm. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I thought I said something. | Söylediğimi sanmıştım. Sana söylediğimi sanıyordum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Yo, jeez, these guys are terrible. What? | Bu herifler çok kötü oynuyor. Ne? Olamaz, bu adamlar çok kötü. Ne? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Been like this all game. This one guy... | Bütün oyun boyunca böyleydiler. Bir tek şu herif... Bütün maç boyunca böyleydiler, bu adam... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Paris is off. | Paris iptal. Paris işi iptal. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
We're not going to Paris? Dale's going. | Paris'e gitmiyor muyuz? Dale gidiyor. Paris'e gitmiyor muyuz? Dale gidiyor. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
My boss boss asked me to take the CEO of Consolidated to the NBA playoffs. | Patronum, Yönetim Kurulu Başkanını, NBA Finallerine götürmemi istedi. Büyük patronum benden Grubun CEO'sunu NBA playoff maçlarına götürmemi istedi. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I guess the guys at Consolidated are like basketball freaks. | Sanırım şirkettekiler basketbola çok düşkünler. Umarım Grup CEO'su basketbol düşkünüdür. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
But if it's San Antonio, it'll be over in four. | Ama işin içinde San Antonio varsa, dört maçta biter. Eğer San Antonio taraftarıysa, dörtlü finali görürüm. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Unless Tim Duncan gets hit with an asteroid or something. | Tabii Tim Duncan'a asteroit filan çarpmazsa. Eğer Tim Duncan'a asteroit filan çarpmazsa. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Anyway, figure I'll be on the road for like a week, maybe eight days. | Her neyse, anlayacağın bir hafta veya sekiz gün boyunca yollarda olacağım. Neyse, sanırım bir hafta yolda olacağım. Belki sekiz gün. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Maybe 10, just depending on... | Belki de on, şeye bağlı olarak... Belki de 10, sadece... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, what if your mom came and stayed? | Annen gelip, seninle kalsa? Belki annen de gelir ve seninle kalır. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Ten days with my mother? | Annemle on gün mü? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Prudie. | Prudie. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
What, did you want me to say no to my boss? | Ne yani, patronuma hayır dememi mi istiyorsun? Ne yani, patronuma hayır mı deseydim? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Always doing something wrong, you know? | Sanki sürekli bir şeyleri yanlış yapıyorum gibi davranıyor. Her zaman yanlış bir şeyler yapıyorum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I have no idea what I did. I genuinely have no idea. | Suçumu bile bilmiyorum. Gerçekten hiç bir fikrim yok. Ne yaptığım hakkında gerçekten hiç bir fikrim yok. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I was just thinking about something Allegra said | Sadece geçen gün Allegra'nın... Allegra'nın geçen gün Jocelyn'in evinde... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
at Jocelyn's the other day. | ...Jocelyn'lerde söylediği bir şeyi düşünüyordum. söylediklerini düşünüyordum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I don't know if it was just the sadness of the occasion, or... | Sadece ortamın hüznünden miydi, başka bir şey miydi bilemiyorum... Bilmiyorum, üzüntüden dolayı mı söyledi, yoksa... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, don't make fun, Daniel. No, I'm not, I'm not. | Dalga geçme, Daniel. Hayır, geçmiyorum. İtiraf etmeliyim, bu beni üzdü. Dalga geçme, Daniel. Hayır geçmiyorum. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
That was her dog. No. | Onun köpeğiydi. Hayır. O, onun köpeğiydi. Hayır. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I'm saying it affected me. | Sadece etkilendiğimi söylüyorum. Bana yapmacıkmış gibi geldi. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Come on. Okay, honey. Whatever you say. | Haydi ama. Tamam tatlım. Ne diyorsan o. Yapma. Peki, tatlım. Ne diyordun? | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Anyway, so Allegra and I are talking about | Her neyse, Allegra ve ben,... Neyse, Allegra ve ben iletişime... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
how we all need to have | ...nasıl bir bağlantı içinde olmamız gerektiğini konuşuyorduk. ...ne denli ihtiyacımız olduğunu... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
connection, you know? | ...konuşuyorduk. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Conversation. Sex. | Sohbet. Seks. Konuşma. Seks. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
And Allegra says, "Well, you get all that from Mommy." | Ve Allegra diyor ki, "Sen bu ihtiyaçlarını annemden karşılıyorsun." Ve Allegra dedi ki: | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
I gotta tell you, it really made me sad. | Bunun beni gerçekten üzdüğünü söylemeliyim. Sana söylemeliyim, bu gerçekten beni üzdü. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
Oh, baby, she'll find somebody. | Bebeğim, kendine birini bulur. Haydi canım, o da kendine birini bulabilir. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
No, it made me sad for us. | Hayır, bizim için üzüldüm. Hayır, kendimiz için üzüldüm. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
See, 'cause I've been struggling | Bak, çünkü 20 yıldır... Çünkü, gerçekten dağıldım. | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |
with whether a marriage can sustain all of that | ...bir evliliğin bunlara katlanıp... Eğer bir evlilik 20 yıldan fazla zamandır... | The Jane Austen Book Club-1 | 2007 | ![]() |