Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164894

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Yes, sir, I am. Put Mr Thorson back on.	Evet efendim öyle. Bay Thorson'i ver.	The Hunter-2	1980
You've done your duty, and I was protecting my kin.	Sen görevini yaptin, ben de akrabami koruyordum.	The Hunter-2	1980
Two for the price of one? I need the money.	Tek kisi fiyatina ikisini de vermez misin? Para gerek.	The Hunter-2	1980
When you want a respectable job... I know what you mean.	Saygideger bis is istersen... Ne demek istedigini anliyorum.	The Hunter-2	1980
You ever been in the joint before? No, I haven't.	Daha önce mahkemeye çiktin mi? Hayir çikmadim.	The Hunter-2	1980
Hi. Who are you? I live here.	Selam. Sen kimsin? Burada oturuyorum.	The Hunter-2	1980
I'll see that. And I see that.	Gördüm. Ve ben de bunu gördüm.	The Hunter-2	1980
Francis, you been boosting again? I scored at the track.	Francis, yine mi götürüyorsun? At yarisinda da kazanmistim.	The Hunter-2	1980
I don't know why I love you so much.	Seni neden bu kadar çok sevdigimi bilmiyorum.	The Hunter-2	1980
As long as I want.	Istedigimde birakabilirim.	The Hunter-2	1980
Ignoring it won't make it go away. It might. It's worth a try.	Boslamakla kurtulamazsin. Kurtulabilirim. Denemeye deger.	The Hunter-2	1980
Wait a minute. If you go to your sister's...	Dur bir dakika. Kiz kardesinin yanina gidersen...	The Hunter-2	1980
I need you here.	Sana burada ihtiyacim var.	The Hunter-2	1980
1 A 11. 1 A 11. See the man, 459 investigation.	1 A 1 1. 1 A 1 1. Adam görüldü. 459 arastirmasi.	The Hunter-2	1980
Hey, where are the flashbulbs? I want to see the flashbulbs popping.	Hey, kameralar nerede? Flaslarin patladigini görmek istiyorum.	The Hunter-2	1980
Beautiful. I know that.	Çok güzel. Farkindayim.	The Hunter-2	1980
...until your boyfriend shows in court. But I need my car!	...sevgilin mahkemeye gelene kadar. Ama bana araba gerek!	The Hunter-2	1980
I need it for collateral. I'll give you my pink slip.	Bana da ek teminat gerek. Pembe kombinezonumu versem.	The Hunter-2	1980
I don't want your underwear, I want your car. No car, no bond.	Iç çamasirini degil, arabani istiyorum. Araba yoksa, kefalet de yok.	The Hunter-2	1980
Mr Bernardo, Mrs Bernardo, can I...?	Bay Bernardo, bayan Bernardo, sizinle...?	The Hunter-2	1980
Can I talk honestly to you? Of course.	Sizinle açik konusabilir miyim? Elbette.	The Hunter-2	1980
If he does, he knows he's going to jail.	Geri gelirse, hapise girecegini biliyor.	The Hunter-2	1980
You mean... we lose the restaurant?	Yani... restorani mi kaybedecegiz?	The Hunter-2	1980
If the son were only as smart as the mother.	Oglan da annesi kadar akilli olsaydi.	The Hunter-2	1980
I worked 26 years of my life to build up that restaurant.	Restorani bu hale getirmek için 26 yilimi verdim.	The Hunter-2	1980
No. The man I have in mind is more of a specialist in this line.	Hayir. Düsündügüm kisi bu konuda uzmanlasmis biri.	The Hunter-2	1980
See what you started? I told you to keep your mouth shut.	Neye sebep oldugunu gördün mü? Sana çeneni açma demistim.	The Hunter-2	1980
Papa, can I talk to you? No. Get out of here.	Papa, konusabilir miyiz? Hayir. Onunla isim bitmedi. Yaylan.	The Hunter-2	1980
If he's so easy, why don't you bring him in?	Bu kadar kolaysa, neden onu kendin getirmiyorsun?	The Hunter-2	1980
I would, but at my age I'm not supposed to eat airline food.	Getirirdim ama bu yasta havayollari yemegi yememeliyim.	The Hunter-2	1980
My cocker spaniel can bring me them!	Onlari bana köpegim bile getirebilir!	The Hunter-2	1980
Papa, the judge let me off when I mentioned your name.	Papa, adini bahsedince hakim beni serbest birakti.	The Hunter-2	1980
Speed freak. In San Quentin they had to submerge him in Thorazine.	Hiz delisi biri. San Quentin'de onu Thorazine'ye bogmak zorunda kaldilar.	The Hunter-2	1980
...I got a weird phone call. It may be nothing, I don't know.	... garip bir telefon geldi. Belki önemsizdir, bilmiyorum.	The Hunter-2	1980
God, that perfume, I love it!	Tanrim, bu parfüme bayiliyorum!	The Hunter-2	1980
I'm scared. What happens to Dorothy and the kid if I get popped?	Korkuyorum. Bana birsey olursa, Dorothy ve bebek ne yapar?	The Hunter-2	1980
If you can squeeze, it'll help her a lot.	Bacagini sikistirabilirseniz, çok yarari olur.	The Hunter-2	1980
If she can practise relaxing, she'll be more secure handling labour.	Sakinlesme alistirmalari yapabilirse, dogumda daha metin olur.	The Hunter-2	1980
I could kill you. I really could!	Seni öldürebilirim. Gerçekten öldürebilirim!	The Hunter-2	1980
All I need is the directions. All in the Lord's time, son.	Tek istedigim yolu tarif etmeniz. Hersey sirasiyla evlat.	The Hunter-2	1980
I made a mistake.	Hata ettim.	The Hunter-2	1980
I need directions and a few of your guys to help, OK?	Yol tarifine ve birkaç adama ihtiyacim var, tamam mi?	The Hunter-2	1980
We'll check the neighbourhood. If anything turns up, we'll let you know.	Mahalleyi kolaçan edecegiz. Birsey çikarsa, size bildiririz.	The Hunter-2	1980
? Cuando te alivia? Dos semanas.	? Cuando te alivia? Dos semanas. ¿ Cuando te alivia? Dos semanas.	The Hunter-2	1980
Ralph...! I'm sorry.	Ralph... ! Özür dilerim.	The Hunter-2	1980
No, you don't. I really do.	Hayir istemezsin. Gerçekten istiyorum.	The Hunter-2	1980
Just the guy I want to see.	Tam görmek istedigim adam.	The Hunter-2	1980
He throws pebbles up. I swear, he throws pebbles up at me.	Buraya çakil tasi atiyor. Yemin ederim, bana çakil tasi atiyor.	The Hunter-2	1980
I find them on the deck when I come home at night. Is that right?	Geceleri eve döndügümde terasta çakil buluyorum. Bu dogru mu?	The Hunter-2	1980
Well, that's the way it is, pal. That's what I am.	Iste böyle ahbap. Ben buyum.	The Hunter-2	1980
Guess what the pebble did. I took a little for myself.	Bil bakalim, çakil tasi ne yapti? Ben de biraz kaptim.	The Hunter-2	1980
I got tired of being a pebble.	Çakil tasi olmaktan bikmistim.	The Hunter-2	1980
And I sold some and somebody got busted and somebody talked.	Birazini sattim. Bir kisi yakalandi ve bir kisi de konustu.	The Hunter-2	1980
No. So I figured I'd do the right thing.	Hayir. Ben de dogru olani yapmaya karar verdim.	The Hunter-2	1980
Sure I'm drunk. Do you think I could kill myself if I was sober?	Elbette sarhosum. Ayik olsam kendimi vurabilir miyim?	The Hunter-2	1980
You know what they do to cops. I put half of them in there.	Polislere ne yaptiklarini bilirsin. Yarisini oraya ben koydum.	The Hunter-2	1980
Can I get a ride with you? Goodnight, Dotty.	Seninle gelebilir miyim? Iyi geceler Dotty.	The Hunter-2	1980
I almost got the set fixed.	Tamirat neredeyse bitti.	The Hunter-2	1980
What the hell's the matter with you, Ralph?	Neyin var Ralph?	The Hunter-2	1980
Get used to the idea. It's almost time. Don't you think I know that?	Kendini buna alistir. Vakit yaklasti. Farkinda olmadigimi mi saniyorsun?	The Hunter-2	1980
I think you know it. I don't think you accept it.	Bence farkindasin. Ama kabul etmiyorsun.	The Hunter-2	1980
I begged and pleaded. It was my decision.	Sana yalvardim, yakardim. Bu benim kararimdi.	The Hunter-2	1980
Why are you here? I kicked you out. I knew you didn't mean it.	Neden buradasin? Seni disari atmistim. Kastetmedigini biliyordum.	The Hunter-2	1980
All right, look. I know you're mad, but...	Pekala, dinle. Kizgin oldugunu biliyorum ama...	The Hunter-2	1980
I heard about Spota. That doesn't make what you said OK.	Spota'dan haberim var. Ama yine de söylediklerini telafi etmez.	The Hunter-2	1980
I was out of line.	Haddim degildi.	The Hunter-2	1980
I don't know why I try to help you. You've got a kid coming, and bills.	Neden yardim etmeye çalisiyorum ki? Çocugun yolda ve ödemelerin de var.	The Hunter-2	1980
Your kids, your old lady... headaches maybe, but they're who you are!	Çocuklarin, karin...bas agrisi verseler de, seni bütünlerler!	The Hunter-2	1980
I'll be back in a few days. Well, I may not be there.	Birkaç gün içinde dönerim. Ben orada olmayabilirim.	The Hunter-2	1980
When I tell you to come home, I want you home!	Sana eve gel diyorsam, eve dönmeni istiyorum demektir!	The Hunter-2	1980
He took Dotty. He said "school". I'm sorry, Papa, but I tried to stop him.	Dotty'yi götürdü. ''Okul'' dedi. Üzgünüm Papa. Ama onu durdurmaya çalistim.	The Hunter-2	1980
Inside pockets. Stuff your hand in it!	Simdi iç ceplerini. Elini içine sok!	The Hunter-2	1980
I need a doctor! My girlfriend's having a baby.	Doktor gerek! Kiz arkadasim dogurmak üzere.	The Hunter-2	1980
Cuando te alivia? Dos semanas.	? Cuando te alivia? Dos semanas. ¿ Cuando te alivia? Dos semanas.	The Hunter-3	1980
l'm not touching anything already stolen.	Çalinti hiç birseye dokunacak degilim.	The Hunter-4	1980
Anything else? Tell Tommy Price l'm here.	Baska birsey? Tommy Price'a burada oldugumu söyle.	The Hunter-4	1980
lt's almost there. Make tracks.	Neredeyse bitti. Yola koyul.	The Hunter-4	1980
A cop? l don't think so.	Polis mi? Sanmiyorum.	The Hunter-4	1980
Frankly, Mr Thorson, l'd be tickled pink.	Aslinda bay Thorson, bunu çok komik buluyorum.	The Hunter-4	1980
You won't run, will you? l don't want to chase you.	Kaçmazsin, degil mi? Kovalamak istemiyorum.	The Hunter-4	1980
And l don't want to shoot anybody. Understand?	Ve kimseyi de vurmak istemiyorum. Anladin mi?	The Hunter-4	1980
What do you want me for? You jumped bail on the 1 6th.	Neden beni ariyorsun? 1 6'sinda kefaletini ihlal etmissin.	The Hunter-4	1980
Well, kind of. l've got to take you to Los Angeles.	Aslinda, bir yerde öyle. Ben de seni Los Angeles'a götürecegim.	The Hunter-4	1980
Are you crazy? That's a 1 970 Cadillac!	Çildirdin mi? Bu 1 970'in Cadillac'i !	The Hunter-4	1980
Don't. l don't want you to bust it.	Yapma. Bozmani istemem.	The Hunter-4	1980
l know a kidnapping when l see one. And l'm seeing one now.	Adam kaçirmanin ne oldugunu biliyorum. Ve ben kaçirildim.	The Hunter-4	1980
Here, read it. Supreme Court decision, 1 872.	Al oku. 1 872 Yüce Divan karari.	The Hunter-4	1980
''When bail is given,	''Kefalet verildiginde,''	The Hunter-4	1980
''the person putting up bail may exercise their rights	''kefil gerek kendisi, gerekse bir vekil kanaliyla''	The Hunter-4	1980
''in person or by agent.	''haklarini icra edebilir.''	The Hunter-4	1980
''They may pursue him into another state,	''Onu baska eyalete kadar takip etme,''	The Hunter-4	1980
''may arrest him on the Sabbath, may break into his home.''	''her an tutuklama ve evini basma yetkileri vardir.''	The Hunter-4	1980
l fix this stuff all the time. You an electrician or something?	Bu tip seyleri hep tamir ederim. Elektrikçi falan misin?	The Hunter-4	1980
Can you fix it? l can fix it.	Tamir edebilir misin? Edebilirim.	The Hunter-4	1980
''l fix this stuff all the time,'' right?	''Bu tip seyleri hep tamir ederim'' dedin.	The Hunter-4	1980
''l'm very mechanical.'' l'll fix it, Pappy.	''Elim yatkindir'' dedin. Tamir edecegim Pappy.	The Hunter-4	1980
Will l go to jail, Pappy? l don't know.	Hapse girecek miyim Pappy? Bilmiyorum.	The Hunter-4	1980
(POLlCEMAN) Hey, what's the matter with you?	Hey, neyin var senin?	The Hunter-4	1980
Give me a man, l'll pick him up. l've got the address.	Bir adam verin, onu getireyim. Bende adresi var.	The Hunter-4	1980
Heard a lot about you, Mr Thorson. lt's all bad!	Hakkinda çok seyler duydum bay Thorson. Ama kötü seyler!	The Hunter-4	1980