Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16426
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Forget it. Just forget it. | Unut. Unut gitsin. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Wouldn't it be better to sleep it off? | Uyusam geçse daha iyi olmaz mı? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
What are you hanging around for? | Daha ne duruyorsun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Darling. | Canım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
From high school? No. Just someone I met. | Liseden mi? Hayır, yeni tanıştığım biri. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
These flats? Do I know her? | Bu binadan mı? Onu tanıyor muyum? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. She's only just moved in. | Tanımıyorsun. Daha yeni taşındı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Oh. With her mum and dad? | Anne ve babası ile mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. With her son. | Hayır, oğluyla. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
With her son? What do you mean, "with her son"? | Oğluyla mı? O da ne demek oluyor? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
With her son? How old is she? | Oğluyla birlikte mi? Kaç yaşında? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Thirty six. | 36. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You can't have a girlfriend of thirty six. | 36 yaşında bir kız arkadaşın olamaz. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. Apparently not. | Hayır, olmuyormuş zaten. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Why do you have to be like this? What do you mean? | Neden böyle olmak zorundasın? Ne demek istiyorsun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Why can't you have a girlfriend your own age? And be normal? | Neden normal insanlar gibi yaşıtın olan bir kız arkadaşın olmuyor? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Normal? She could be your mother. | Normal mi? Annen olacak yaşta bir kadın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It's sick. Sick? You're the one who's sick. | Berbat bir durum. Berbat mı? Berbat olanlardan biri de sensin. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
All you have in life is an obsession with me. | Hayatını bana kafayı takarak yaşadın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Let me live my own life. | Kendi hayatımı yaşamama izin ver. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Move out, then. I will. As soon as possible. | Git buradan o zaman. Elimden geldiğince çabuk. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Mum, come here. | Anne, gel. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No! Yes, come here. | Hayır. Evet! Gel. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I've had enough. | Burama kadar geldi artık. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. I have had enough. Stop it, mum. | Hayır. Bıktım artık! Kes şunu, anne. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Things going better now? | İşler yolunda mı şimdi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes, things are fine. | Evet, yolunda. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I didn't like to ask. No, quite. | Sormaktan hiç hoşlanmıyorum ama. Doğrudur. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You've moved on. Yes, exactly. | Demek taşındın. Aynen öyle. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
She said it wasn't good for her little boy. | Küçük oğlu için bunun iyi olmadığını söyledi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Oh? Well, of course ...maybe she's right. | Öyle mi? Tabii ki. Belki de haklıdır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It might not have been good for you either. | Onun için sen de iyi değilsindir belki de. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. You're right. Bon appetit! | Haklısın. Afiyet olsun! | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
How are you doing? Fine. | Nasıl gidiyor? İyi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I am going to the cinema with a girlfriend tonight. | Bu akşam bir kız arkadaşımla sinemaya gidiyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Maybe you could look after Kasper? | Kasper'a bakabilirsin diye düşünmüştüm? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I suppose... | Olabilir. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'll fix some supper for you. 6 o'clock? | Size akşam yemeği hazırlayacağım. Saat altı nasıl? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Fine. | Uygun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
See you then. Bye. | Görüşürüz öyleyse. Hoşça kalın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
'Bye. | Güle güle. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
What? | Ne oldu? Ne mi oldu? Hiç. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Where does your dad live? | Baban nerede yaşıyor? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I don't know. Don't you see him? | Bilmiyorum. Onu görmedin mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. Not properly. | Tam olarak değil. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Is your dad nice? | Senin baban iyi biri mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
He's dead. | Öldü o. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Was he nice before he died? Yes, but I didn't see much of him. | Ölmeden önce iyi miydi? Evet ama pek fazla görme şansım olmadı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
My parents were divorced too. | Benim de anne babam boşandı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
He was ill. | Hastaydı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I was on the phone to him when he died. | Onunla telefonda konuşurken hayatını kaybetti. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
He said "Right, darling, it seems that it's time to say goodbye". | "Doğru, hayatım. Sanırım elveda deme vakti geldi." dedi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
And he dropped the receiver. I never saw him again. | Ahizeyi elinden düşürdü. Onu bir daha hiç görmedim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Are we going to have ice cream? | Dondurma yiyecek miyiz? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I have been missing you. And me, you. | Hep aklımdaydın. Benim de öyle. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
What happened? I had to get my head straight. | Ne oldu? Bazı şeyleri iyice düşünmem gerekiyordu. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
With Kasper and stuff. | Kasper ve bazı şeyleri işte. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
And another bloke? | Başka bir herif mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
That as well. | O da var. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I can't stand the thought of you with somebody else. | Seni başkasıyla düşünmeye dayanamıyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You don't need to. It's over. | Düşünmene gerek yok. Bitti. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Have you seen him recently? | Son günlerde onu hiç gördün mü? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I had to say goodbye properly. | Ona veda etmem gerekiyordu. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Did you? | Yattın mı? Bir kere. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It was the same as ever. | Her zamanki gibiydi işte. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It was OK. He is really buff. Great body. | Güzeldi. Tam bir ayıboğan desek yeridir. Mükemmel bir vücudu var. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
In his mid forties. How disgusting! | Kırkında işte. İğrenç! | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Was it better than with me? | Benden daha mı iyiydi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It is very different. | Bu, çok farklı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
In what way? | Hangi bakımdan? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I don't know. It's hard to say. | Bilemiyorum. Söylemesi zor. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Go on! Chill, will you? | Haydi! Konuyu kapatsak? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. It's just... | Üzgünüm. Sadece... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Shall we do something nice today? Sure. | Bugün güzel bir şeyler yapalım mı? Olur. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Just the three of us. It's the weekend. | Sadece üçümüz. Bugün hafta sonu. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I need to see my mum today. | Bugün annemi görmem gerek. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Do you really have to? To talk about a deposit. | Görmek zorunda mısın? Para hakkında konuşmam gerek. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
For what? A flat, maybe. | Ne için? Bir daire belki. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
A flat? A studio flat. | Daire mi? Bir stüdyo dairesi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
We're going to look at it today. Why not move in with us? | Bugün ona bakmaya gideceğiz. Neden bizim yanımıza taşınmıyorsun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You've already got a key. I've never lived on my own. | Nasıl olsa anahtarın var. Kendi başıma hiç yaşamadım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'm looking forward to it. | Bunu dört gözle bekliyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It might be weird for Kasper, too. | Bu Kasper için de tuhaf olabilir. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
What do you mean? Suddenly having a stranger here. | Ne demek istiyorsun? Aniden evinde bir yabancı beliriverdi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You're not a stranger. | Yabancı değilsin ki sen. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'll have to talk to my mum about it. | Bu konuyu annemle görüşmem gerek. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Is she the one who wants you to move? | Taşınmanı istiyor mu? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No, it's me. I expect she'll like having space. | Hayır, ben istiyorum. Biraz uzak kalmak ona iyi gelecektir. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I don't know. Maybe. I'd like to meet her. | Bilemiyorum. Belki de. Onunla tanışmak isterim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Why not? Do I embarrass you? No, it's nothing to do with that. | Neden? Seni utandırıyor muyum? Hayır, onun bununla bir alâkası yok. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
We could ask her to supper. | Onu yemeğe çağırabiliriz. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'd better think about it. | Bunu düşünsem iyi olacak. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
This lousy knife! | Ne kadar kötü bir bıçakmış yahu! | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Why should I be nervous? | Neden gergin olayım? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Because your mum's going to meet your new girlfriend? | Annenin yeni kız arkadaşınla tanışacağı için? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I don't see it like that. | Ben böyle görmüyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
How do you see it? What do you mean? | Nasıl görüyorsun peki? Ne demek istiyorsun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Aren't I your girlfriend? | Kız arkadaşın değil miyim? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Is it because I'm older than you? | Senden büyük olduğum için mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Christian is 18. And you're 36. | Christian, 18 yaşında. Sen de 36. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |