• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16427

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
True, I am a bit older than Christian. Doğru. Christian'dan birazcık büyüğüm. Dreng-1 2011 info-icon
18 plus 18 is 36. 18 artı 18, 36 eder. Dreng-1 2011 info-icon
Clever boy! That was a difficult one. Akıllı çocuk seni! Çok zor bir soruydu. Dreng-1 2011 info-icon
I'll get it! Ben bakarım! Dreng-1 2011 info-icon
Is it a problem? Is what? Bir sorun mu var? Ne gibi? Dreng-1 2011 info-icon
That I am twice your age? I don't know. Aramızda iki kat yaş olması? Bilemiyorum. Dreng-1 2011 info-icon
Of course you know. Is it? Stop it, will you? Mum's here! Bal gibi de biliyorsun. Sorun mu bu? Şimdilik kapat bu konuyu. Annem geldi. Dreng-1 2011 info-icon
Am I too old? Çok mu yaşlıyım? Dreng-1 2011 info-icon
No. Am I too old for you? Değilsin. Senin için çok mu yaşlıyım? Dreng-1 2011 info-icon
Hi, my name is Birgit. What's yours? Kasper. Merhaba, ben Birgit. Senin adın ne? Kasper. Dreng-1 2011 info-icon
That's a fine name. Thank you. So is yours. Ne güzel bir isim. Teşekkürler, sizinki de. Dreng-1 2011 info-icon
Hi, mum. Come in. Hoş geldin, anne. İçeri gelsene. Dreng-1 2011 info-icon
Hello, I'm Sanne. Birgit. Thanks for the invite. Merhaba, ben Sanne. Birgit. Davetiniz için sağ olun. Dreng-1 2011 info-icon
Some chocolate for you and Kasper. Siz ve Kasper için çikolata aldım. Dreng-1 2011 info-icon
That looks gorgeous. Çok harika duruyor. Dreng-1 2011 info-icon
Christian doesn't eat that kind of thing. Christian bu tür şeyleri yemez. Dreng-1 2011 info-icon
You do when you're here. Buradayken yiyor. Dreng-1 2011 info-icon
You don't usually... you always say you don't want to get fat. Genellikle yemezsin. Daima kilo almak istemediğini söylersin. Dreng-1 2011 info-icon
I don't think there is any danger of that. Bunda bir tehlike olduğunu sanmıyorum. Dreng-1 2011 info-icon
I don't eat that much, do I? Oh, yes you do! Çok fazla yemiyorum ama değil mi? Yiyorsun be! Dreng-1 2011 info-icon
Yesterday you ate almost a whole tub of icecream. Dün neredeyse bir kutu dondurma yedin. Dreng-1 2011 info-icon
What a lovely view! Ne güzel bir manzara! Dreng-1 2011 info-icon
The flats are really nice. Daireler gerçekten çok güzel. Dreng-1 2011 info-icon
Christian and I have always liked living here. Christian ve ben daima böyle bir yerde yaşamayı arzuladık. Dreng-1 2011 info-icon
Kasper, a bit of lemon? Kasper, limon alır mısın? Almayayım, teşekkürler. Dreng-1 2011 info-icon
A lovely wine. Three for a tenner. Çok güzel bir şarap. Üç tanesi on dolar. Dreng-1 2011 info-icon
That's cheap. Ucuzmuş. Dreng-1 2011 info-icon
I only buy one bottle at a time. Christian doesn't like wine. Bir seferde sadece bir şişe alıyorum. Christian, şarabı pek sevmez. Dreng-1 2011 info-icon
It's quite normal at his age. Onun yaşında biri için normal. Sırf bunun için bir tadına bakacağım. Dreng-1 2011 info-icon
You're coping, aren't you? Üstesinden geliyorsun, değil mi? Dreng-1 2011 info-icon
Pass the butter, please. Tereyağını uzatır mısın? Teşekkürler. Dreng-1 2011 info-icon
What do you do for a living, Sanne? Nothing at the moment. Hayatını ne yaparak sürdürüyorsun, Sanne? Şu an için hiçbir şey. Dreng-1 2011 info-icon
I worked at a boutique and fell out with the boss. Bir butikte çalışıyordum ama patronla bozuştum. Dreng-1 2011 info-icon
It was messy. It's not always easy. Karışık bir durumdu. Her zaman kolay olmaz. Dreng-1 2011 info-icon
It suits me, though. It means I've time to settle in... Bana uygun tabii. Demek istediğim... Dreng-1 2011 info-icon
and spend time with Kasper. And Christian, of course. ...Kasper'la birlikte vakit harcıyabiliyorum. Christian ile de tabii. Dreng-1 2011 info-icon
He'll be off to university soon so he'll have a lot to attend to. Yakında üniversiteden mezun olacak. Yani meşgul olacağı birçok şey olacak. Dreng-1 2011 info-icon
Christian, will you help me in the kitchen? Christian, mutfakta biraz bana yardım eder misin? Dreng-1 2011 info-icon
Why didn't you say? Say what? Neden söylemedin? Neyi? Dreng-1 2011 info-icon
About going to university. I don't know. It... Üniversiteye gittiğini. Bilemiyorum. Bu... Dreng-1 2011 info-icon
Why are you going? Neden gidiyorsun? Dreng-1 2011 info-icon
To read Danish. Danish? Danca okumak için. Danca mı? Dreng-1 2011 info-icon
There's nothing wrong with it. Danish is for girls! Bunda kötü bir şey yok ki. Danca kızlar içindir! Dreng-1 2011 info-icon
I know why you've chosen Danish. I know what goes on there! Dancayı neden seçtiğini biliyorum. Orada neler döndüğünden haberim var! Dreng-1 2011 info-icon
What are you on about? You just want to shag the girls. Sen neden bahsediyorsun? Sadece kızlar ile sevişmek istiyorsun. Dreng-1 2011 info-icon
"Christian, I get so horny when we talk books together". "Christian, bu kitabı beraber okuduğumuzda o kadar azıyorum ki!" Dreng-1 2011 info-icon
Stop it! That's not what it's like. Kes şunu! Bu öyle bir şey değil. Dreng-1 2011 info-icon
If you go, we're through. Eğer gidersen, bu ilişki biter. Dreng-1 2011 info-icon
You can't just say that. I want to get a degree. Böyle bir şey diyemezsin. Diplomamı almak istiyorum. Dreng-1 2011 info-icon
You don't care about a degree. You just want girls. Diploma falan umurunda değil. Sadece kızları istiyorsun. Dreng-1 2011 info-icon
You don't know that, OK! Bunu bilmiyorsun, tamam mı! Dreng-1 2011 info-icon
That's why people go to university. İnsanların üniversiteye gitme amacı budur. Dreng-1 2011 info-icon
You have no idea what goes on there. Orada nelerin olduğu hakkında en ufak bir fikrin yok. Dreng-1 2011 info-icon
Oh, yes I do. Oh? Öyle mi? Dreng-1 2011 info-icon
You got shagged there, maybe? Belki de orada birisiyle yattın? Dreng-1 2011 info-icon
Did you? Yattın mı? Belki de. Dreng-1 2011 info-icon
Who by? I don't remember. Kiminle? Hatırlamıyorum. Dreng-1 2011 info-icon
So many that you don't remember? It was ages ago. And just sex. Hatırlayamayacağın kadar çok mu oldu? Yıllar önce olan bir şey. Sadece seksti! Dreng-1 2011 info-icon
You are rank. Just a cheap tart who shags around. İğrenç birisin. İnsanlarla yatan ucuz bir sokak kadınından başka bir şey değilsin! Dreng-1 2011 info-icon
If your mum could hear her sweet little boy now! Annen küçük, sevimli oğlunu duyabilir! Dreng-1 2011 info-icon
Let her. You were the one in such a hurry. Bırak duysun. Her şeyi aceleye getirdin. Dreng-1 2011 info-icon
Anything I can do? I think we're OK, mum. Yapabileceğim bir şey var mı? Biz hâllediyoruz, anne. Dreng-1 2011 info-icon
It smells delicious. Thanks. Çok güzel kokuyor. Sağ olun. Dreng-1 2011 info-icon
How nice that you can make supper together! Beraber yemek hazırlamanız ne hoş bir şey! Dreng-1 2011 info-icon
Your view is much better than ours. Manzaranız bizimkinden daha güzel. Dreng-1 2011 info-icon
What happened? Nothing, darling. Ne oldu? Hiçbir şey, canım. Dreng-1 2011 info-icon
Kasper, may I see your room? Of course. Follow me. Kasper, odanı görebilir miyim? Tabii ki. Beni izleyin. Dreng-1 2011 info-icon
It was jealousy. Kıskançlık yaptım. Dreng-1 2011 info-icon
You don't like young girls who read clever books, do you? Şu zekâ kitaplarını okuyan genç kızlardan hoşlanmıyorsun, değil mi? Dreng-1 2011 info-icon
No. Hoşlanmıyorum. Dreng-1 2011 info-icon
I think they're boring. Sure? Bence çok sıkıcılar. Emin misin? Dreng-1 2011 info-icon
Yes. You're only the one I want. Evet. Tek seni istiyorum. Dreng-1 2011 info-icon
Your mum is waiting for us. Annen bizi bekliyor. Dreng-1 2011 info-icon
A village in the country. You wouldn't know it. Bir köyde. Bilmezsiniz. Dreng-1 2011 info-icon
Oh? Do your parents still live there? Yes. Anne baban hâlâ orada mı yaşıyor? Evet. Dreng-1 2011 info-icon
We're looking for a nice flat for Christian. Christian için güzel bir daire arıyoruz. Dreng-1 2011 info-icon
We're talking about Christian moving in here. Biz de Christian'ın buraya taşınabileceğini konuşuyorduk. Dreng-1 2011 info-icon
Oh. I see. Anladım. Dreng-1 2011 info-icon
Kasper, you can take your supper into your room. Kasper, yemeğini odanda yiyebilirsin. Dreng-1 2011 info-icon
I know it may seem a bit much. Me having a kid and all. Bunların biraz fazla olduğunu biliyorum. Çocuğumun olması falan. Dreng-1 2011 info-icon
But it's happened so fast and we are so happy together. Ama her şey o kadar hızlı gelişti ki. Ayrıca çok da mutluyuz. Dreng-1 2011 info-icon
If it's what Christian wants... Christian'ın istediği buysa... Dreng-1 2011 info-icon
It is, isn't it, Christian? Yes. Bu, değil mi Christian? Evet. Dreng-1 2011 info-icon
We can't control how we feel, after all. Hislerimizi kontrol edemeyiz artık. Dreng-1 2011 info-icon
I'll get some more wine. Biraz daha şarap getireceğim. Dreng-1 2011 info-icon
She seems very nice. And she is very fond of you. But... Çok hoş birine benziyor. Seni de çok seviyor. Ama... Dreng-1 2011 info-icon
She is much older than you. Senden oldukça büyük. Dreng-1 2011 info-icon
And a child on top. You'd be taking on a huge responsibility. Ayrıca bir çocuğu var. Çok büyük bir sorumluluk alacaksın. Dreng-1 2011 info-icon
Chill, mum. We're not exactly getting married. Sakin ol, anne. Evleniyor değiliz ya. Dreng-1 2011 info-icon
Don't you realize that for her this is for real? Bunun onun için ne kadar gerçek olduğunu fark etmedin mi? Dreng-1 2011 info-icon
Mummy, can I have some more Cola? Haven't you had enough? Anneciğim, biraz daha kola içebilir miyim? Yeterince içmedin mi zaten? Dreng-1 2011 info-icon
I could drink a drop more. So could I. Biraz daha içebilirim. Ben de öyle. Dreng-1 2011 info-icon
I so rarely drink wine. Maybe I should drink it more often. Çok nadir şarap içerim. Bu seferlik biraz daha içebilirim sanırım. Dreng-1 2011 info-icon
How about a toast? What to? Kadeh kaldırmaya ne dersiniz? Ne için? Dreng-1 2011 info-icon
Mothers and sons! Here's to mothers and sons! Anneler ve oğullarına! Anneler ve oğullar şerefine! Dreng-1 2011 info-icon
You've always been a good boy. You've taken good care of me. Her zaman iyi bir oğul oldun. Bana çok iyi baktın. Dreng-1 2011 info-icon
I am sure it hasn't always been much fun. Bunun her zaman çok eğlenceli olmadığından eminim. Dreng-1 2011 info-icon
It's hard being... Kendi kendine... Dreng-1 2011 info-icon
...on your own. ...yaşaman çok zor. Dreng-1 2011 info-icon
You've done well, mum. İşlerin üstesinden iyi geldin, anne. Dreng-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 16422
  • 16423
  • 16424
  • 16425
  • 16426
  • 16427
  • 16428
  • 16429
  • 16430
  • 16431
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim