Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158442
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| It's not over. It's not... It's not... It's not... It's not... | Bitmedi. Bit... Bit... Bit... Bit... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Help. Hang on! I hear you! | İmdat. Dayan! Seni duyuyorum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Help. Help! | İmdat. İmdat. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Fuck me. | Hay sikeyim! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| See you in the next world. | Öbür tarafta görüşürüz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| General, we have taken out the airfields and now have control of the bridge. | General, tüm pistleri ele geçirdik ve köprünün kontrolü artık bizde. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Awaiting your next command, sir. | Sonraki emrinizi bekliyoruz efendim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I took the bullets outta their guns. That was smart, huh? | Silahlardaki mermileri çıkarttırdım. Akıllıca, değil mi? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Booga, that was very smart. | Booga, hem de çok akıllıca. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Whaddaya say we blow this joint? | Burayı havaya uçursak mı, ne dersiniz? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Rebecca, hit the brakes! Waterfall ahead! Shut up! You'll ruin the surprise. | Rebecca, fren yap! Şelaleye yaklaşıyorsun! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| It drips on down in a mist from above | Damlar üzerine, bir sis bulutundan | Tank Girl-2 | 1995 | |
| You know you're headed for the pleasure burns | Bilirsin ki peşindesin, içini yakan zevklerin | Tank Girl-2 | 1995 | |
| She's just the girl | O tam da... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| She's just the girl, the girl you want | Tam da istediğin kız | Tank Girl-2 | 1995 | |
| I don't know. You know how to work it? Mm hm. | Bilemiyorum. Nasıl çalıştıracağını biliyor musun? | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Drop something? Huh? | Bir şey mi düşürdün? | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Look, you wanna torture me... | Baksana, bana işkence mi etmek istiyorsun? | Tank Girl-2 | 1995 | |
| There are stress cracks in the turbine blades... | Türbin pervanelerinde gerilim kaynaklı çatlaklar oluşmuş... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...six... five... | altı... beş... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...four... three... | dört... üç... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| This... this tank, it... it... isn't... uh... | Bu... bu tank, şey...değil... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...which recognises voice pattern stress modulations. | ...ses tabanlı stres geçişlerini tanımlayabiliyor. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| "Let's Do lt." Cole Porter, 1928. | "Let's Do It." Cole Porter, 1928. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...my little princess. | ...küçük prensesim. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| (Jet) The Rippers? Are you kidding? You don't know what they're like. | Yırtıcılar mı? Şaka mı yapıyorsun? Nasıl olduklarını bilmiyorsun. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| (Jet) Gimme the gas. And, like, what are you doing here? | Ver şu gazı bana. Burada ne arıyorsunuz? | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...that if they are Water and Power... | Su ve Elektrik'ten olsalar... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| That way we'll think what they think we might think... | Böylece biz, onların sandığı şekilde düşünüyor olacağız. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...so they messed with kangaroo NDA and... | ...bu nedenle kanguru NDA'sını ve... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| To, uh, New Zealand, for a little while... | Yeni Zelanda'ya... Kısa bir süreliğine. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...to help some scientist guy who was makin' sea water so you could drink it. | Deniz suyunun içilebilmesi için bilim adamlarına yardım edecek. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| (radio) Go ahead, WP2. We have... Hey, you guys, hey! | Devam et WP2. Elimizde... Hey millet, hey! | Tank Girl-2 | 1995 | |
| If they pull it off, we'll think about it. I'll have the goods in an hour. | Bunu becerirlerse, o zaman düşünürüz. Tamam, bir saate kadar bende olur. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Jetina, come. (Jet) Oh, God. That's great! | Jetina gel. Tanrım, bu müthiş! | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...but I got here as fast as I could. | ...ama olabildiğince hızlı geldim. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| How about we go over 'em? That's great(!) | Üstlerinden geçmeye ne dersiniz? Harika! | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...we capture his ID code and we're in. | ...onların kodunu ele geçiririz ve içeri gireriz. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| This bird has no electrical, and in about two minutes... | Bu kuşun hiç elektriği yok ve iki dakika içinde... | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...or I'm gonna fly this rocket right up your socket! | ...yoksa bu gemiyi gözünüze sokarım! | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Roger, 04. You're cleared for Hangar A. Cool. | Anlaşıldı 04. Hangar A'ya inebilirsiniz. Güzel. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| ...and then slowly letting her drown. | ...sonra da yavaş yavaş boğulmasına müsaade etmek. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Need a hand(?) | El atmamı ister misin? | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Help. (Rebecca) Hang on! I hear you! | İmdat. Dayan! Seni duyuyorum. | Tank Girl-2 | 1995 | |
| Yuki Aoyama | Yuki Aoyama. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Maho, go take a bath. | Maho, git bir banyo yap. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Why would a rich person want to live in a place like this? | Zengin bir insan neden böyle bir yerde yaşamak ister ki? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You can leave it there. | Oraya bırakabilirsin. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You remember the biggest one? The really heavy one. | En büyüğünü hatırlıyor musun? Gerçekten ağır olanını. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Can you bring that? | Onu getirebilir misin? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| I'll put these boxes inside. | Şu kutuları içeri götüreceğim. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Give me a break. | Yeter artık. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Raita! | Raita! | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You better treat me to a barbeque. | Bana ızgarada yemek ısmarlasan iyi olur. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Why do I have to treat you to a barbeque? | Neden sana ızgarada yemek ısmarlamam gerekiyormuş? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Well, Raita, your neighbor... | Şey, Raita, komşun... | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Are you Raita? | Adın Raita mı? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| My name is Raita too. | Benim adım da Raita. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Your neighbor is also Raita. | Komşunun adı da Raita. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Well, my name is spelled in kanji with lightning and thick. | Şey, adım kanjide yıldırım ve kalınlık diye yazılıyor. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| same? Yes. | Evet, aynı. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Me too. That's a surprise. Yes. | Benimki de, ne tesadüf ama. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You're moving in? | Taşınıyor musun? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Yes. You're moving in, right? | Evet, yerleşiyorsun değil mi? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| I'm Raita, your next door neighbor. | Ben Raita, yan komşunum. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| I'm Raita, the next door neighbor. Nice to meet you. | Ben Raita, yan komşunum. Tanıştığımıza memnun oldum. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Nice to meet you. | Seninle tanışmak güzel. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Was there ever someone who you really loathed that had the same name as you? | Seninle aynı adı taşıyan ve hiç sevmediğin birini tanıdın mı hiç? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| What did you do about it? | Peki bunun hakkında ne yaptın? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| What do you mean? There's really nothing I could do, right? | Ne demek istiyorsun? Yapabileceğim bir şey yoktu ki. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Well, you see... | Şey... | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Takashima. | Takashima. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Were you able to hack into the OLM server? | OLM internet sağlayıcısını deşifre edebildin mi? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| No, but I can do it easily. | Hayır ama kolayca yapabilirim. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| There are so many flaws. | Çok fazla açık var. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| No wonder they call you the brilliant hacker. | Sana mükemmel deşifreci demelerine şaşmamak gerek. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| We have the same first name, right? | İlk adımız aynı, değil mi? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Raita. | Raita. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| This must be some work of fate. | Kaderin işi olmalı. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Let's celebrate your move in. | Taşınmanı kutlayalım. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Let's celebrate your move in. No, that won't be necessary. | Hayır, buna gerek yok. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| No, it's not like that... | Hayır, ondan değil... | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Aren't you opening up your boxes? | Kutuları açmıyor musun? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Ah... | Hayır. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Well, I don't think I'll be staying here too long. | Şey, burada çok fazla oturacağımı sanmıyorum. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Well, moving is like my hobby. | Şey, taşınmak benim hobim gibidir. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Um, what is your occupation? | Şey, mesleğin nedir? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Detective. | Dedektifim. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| That sounds like fun. | Eğlenceli görünüyor. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| I've seen it on TV. | Televizyonda gördüm. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| They fight bad guys and get into car chases and sometimes shoot people. | Kötü adamlarla dövüşür, arabalı çatışmalara katılır ve bazen de insanları vururlar. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You can't drink my booze? | Sake içemiyor musun? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| It's not like that... | ...ondan değil. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| No, I'll drink it. | Hayır içeceğim. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| I'm sorry to disturb you this late at night. | Sizi böyle geç bir saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Mr. Kazama? | Bay Kazama? | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Mr. Kazama. | Bay Kazama. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| someone is here to see you. | Bir size gelmiş... | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| You should go back. | ...geri dönmelisiniz. | Tantei monogatari-1 | 2007 | |
| Who? | Kim gelmiş? | Tantei monogatari-1 | 2007 |