Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158389
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You didn't mean for me to get hurt. | Beni incitmek istemedin. | Tamara-1 | 2005 | |
| No, I swear. Things just got out of hand. | Hayır, yemin ederim. İşler sadece çığrından çıktı. | Tamara-1 | 2005 | |
| Yes. But you're okay. And that's aII that matters. | Evet. Ama sen iyisin. Ve asıl önemli olan bu. | Tamara-1 | 2005 | |
| Do you reaIIy think I'm okay? | Gerçekten iyi olduğumu mu düşünüyorsun? | Tamara-1 | 2005 | |
| You buried me, Roger. | Beni gömdünüz, Roger. | Tamara-1 | 2005 | |
| I'm sorry. Look, we thought that you. | Üzgünüm. Bak, biz düşündük ki... | Tamara-1 | 2005 | |
| Do you have any idea what that was Iike? | Nasıl olduğu hakkında hiç fikrin var mı? | Tamara-1 | 2005 | |
| No. I... WeII, Iet me show you. | Hayır. Ben... | Tamara-1 | 2005 | |
| Scholarship... Scholarship... But I have a schoIarship. | Burs... Burs... Ama benim bursum.. | Tamara-1 | 2005 | |
| Imagine waking up in the coId, wet ground. | Soğuk ve ıslak toprakta uyandığını hayal et. | Tamara-1 | 2005 | |
| You don't know where you are. How you got there. | Nerde olduğunu bilmiyorsun. Nasıl geldiğini de. | Tamara-1 | 2005 | |
| You cIaw at the ground untiI your hands are bIoody and raw. | Ellerin kana bulanıncaya ve acıyıncaya dek torağı pençelersin. | Tamara-1 | 2005 | |
| You try to scream, but dirt fiIIs your mouth. | Bağırmaya çalışırsın, fakat toprak ağzını doldurur. | Tamara-1 | 2005 | |
| And you feeI the bugs and worms eating at your fIesh. | Ve böceklerin ve kutrların etini yediğini hissedersin. | Tamara-1 | 2005 | |
| God. Make it stop! | Tantım. Durmasını sağla! | Tamara-1 | 2005 | |
| Now do you understand what I went through? | Şimdi anladın mı nelerden geçtiğimi? | Tamara-1 | 2005 | |
| AII because you were too scared to stand up. | Hepsi sizin duruşunuzdaki aptal korku yüzünden. | Tamara-1 | 2005 | |
| I guess everyone's right. You are a Ioser. | Sanırım herkes haklı. Sen bir ucubesin. | Tamara-1 | 2005 | |
| And what wouId they think if they knew the whoIe truth? | Ve gerçeği bilselerdi ne düşünürlerdi acaba? | Tamara-1 | 2005 | |
| That you're such a sad IittIe boy that you... | Senin üzgün küçük bir çocuk olduğunu... | Tamara-1 | 2005 | |
| You thought you couId bIeed the pain away. | Kanayan yaranı uzaklaştırabileceğini düşündün. | Tamara-1 | 2005 | |
| But it's stiII there, eating at you. | Fakat halen orada, içini kemiriyor. | Tamara-1 | 2005 | |
| You know what your probIem is? You never finish what you start. | Senin sorunun ne biliyor musun Roger? Asla başladığını bitirmiyorsun. | Tamara-1 | 2005 | |
| Good afternoon, Hafton High. | İyi öğleden sonralar, Hafton High. | Tamara-1 | 2005 | |
| l know a lot of you may view me as just some Ioser video geek. | l know a lot of you may view me as just some Ioser video geek. | Tamara-1 | 2005 | |
| This weekend, l did something horribIe. It made me reaIize... | Bu hafta sonu, korkunç bir şey yaptım. Farkına varmamı sağladı... | Tamara-1 | 2005 | |
| you're right. I am a Ioser. | haklısınız. Ben bir ucubeyim. | Tamara-1 | 2005 | |
| Although l can't change the past, I can stiII make things right. | Geçmişi değiştiremesem de, hala doğru şeyler yapabilirim. | Tamara-1 | 2005 | |
| I can accept my punishment. | Cezamı kabul edebilirim. | Tamara-1 | 2005 | |
| But first l want to offer you all a IittIe advice. | Fakat öncelikle hepinize küçük bir önerim var. | Tamara-1 | 2005 | |
| Never be afraid to stand up for what's right. | Asla korkmayın doğru olanı yapmaktan. | Tamara-1 | 2005 | |
| Don't just sit back and aIIow yourseIf to. | Sadece oturup size de olmasına izin vermeyin. | Tamara-1 | 2005 | |
| Hear no eviI. | Kötülüğün olmadığını duyun. | Tamara-1 | 2005 | |
| Roger! Roger! | Roger! Roger! | Tamara-1 | 2005 | |
| Speak no eviI. | Kötülükten konuşmayın. | Tamara-1 | 2005 | |
| See no evil. | Kötülüğü görmeyin. | Tamara-1 | 2005 | |
| I can't beIieve he kiIIed himseIf. | Kendini öldürdüğüne inanamıyorum. | Tamara-1 | 2005 | |
| If he wouId have known Tamara was aIive, maybe he wouIdn't have. | Tamara'nın hayatta olduğunu bilseydi belki de yapmayacaktı. | Tamara-1 | 2005 | |
| I shouId've toId him right away. It's not your fauIt. | Onunla hemen knuşmalıydım. Bu senin hatan değil. | Tamara-1 | 2005 | |
| Yes. He took the easy way out. | Evet. Kolay çıkışı tercih etti. | Tamara-1 | 2005 | |
| WouId you Iisten to yourseIves? | Kendinizi dinler misiniz? | Tamara-1 | 2005 | |
| You are so busy... | Çok meşgulsünüz... | Tamara-1 | 2005 | |
| trying to cIear your conscience, you don't get it. | vicdanı temize çıkarmaya çalışmak, işe yaramaz. Neden boğulmamış? | Tamara-1 | 2005 | |
| This is our fauIt. AII of it. | Bu bizim hatamız. Tamamı. | Tamara-1 | 2005 | |
| Don't be so hard on yourseIves. Accidents happen. | Kendinizi bu kadar zorlamayın. Kazalar olur. | Tamara-1 | 2005 | |
| ActuaIIy, I want to thank you. | Aslında, sizlere teşekkür etmek istiyorum. | Tamara-1 | 2005 | |
| Because of you, I'm not that scared, insecure girI I was. | Sayenizde, o korkmuş zavallı kız değilim artık. | Tamara-1 | 2005 | |
| Now I know what I want. | Ne istediğimi biliyorum artık. | Tamara-1 | 2005 | |
| Tamara, we need to taIk about what happened. | Tamara, neler olduğu hakkında konuşmalıyız. | Tamara-1 | 2005 | |
| We didn't know what they pIanned. They said it was a party. | Bizim neler planladıklarından haberimiz yoktu. Bir parti olacağını söylediler.. | Tamara-1 | 2005 | |
| Yes, it was Patrick's idea. | Evet, Patrick'in fikriydi. | Tamara-1 | 2005 | |
| Dick! It was yours. It doesn't matter. It happened. | Dick! Bu senindi.. Artık önemli değil. Bu oldu. | Tamara-1 | 2005 | |
| And what we did after was inexcusabIe. | Ve sonrasında yatıklarımızın özrü olamaz. | Tamara-1 | 2005 | |
| I don't want excuses. What do you want? | Özürler istemiyorum. Ne istiyorsun? | Tamara-1 | 2005 | |
| You'II see. | Göreceksiniz. | Tamara-1 | 2005 | |
| You guys, what did she mean by that? | Millet, ne demek istedi bununla? | Tamara-1 | 2005 | |
| What was that shit about it being my idea? | Benim fikrim olduğu b*ku da neydi öyle? | Tamara-1 | 2005 | |
| Maybe she just wants to forget aII this. | Belki de bütün bu olanların unutulmasını istiyordur. | Tamara-1 | 2005 | |
| You seriousIy beIieve that? | Buna gerçekten inanıyor musun? | Tamara-1 | 2005 | |
| Why not? You and I were aIways nice to her. | Neden olmasın? Sen ve ben ona karşı daima iyi olduk. | Tamara-1 | 2005 | |
| Yes, untiI we buried her in the woods. | Evet, onu canlı canlı gömene dek.. | Tamara-1 | 2005 | |
| How do we even know it was reaIIy her? I mean, Iook at her. | Peki bunun gerçekten o olduğunu nereden bileceğiz? Yani., Ona bir bakın. | Tamara-1 | 2005 | |
| What if that magic... Don't start with that again. | Peki ya bu büyü... Tekrar bu b*ka başlama. | Tamara-1 | 2005 | |
| You know, enough! | Biliyor musunuz, yeter! | Tamara-1 | 2005 | |
| Something happened in those woods. | Bir şeyler oldu o ağaçlıkta.. | Tamara-1 | 2005 | |
| I'm gonna find out what. | Ve ben ne olduğunu bulacağım. | Tamara-1 | 2005 | |
| What if she's stiII here? | Peki ya hala buradaysa? | Tamara-1 | 2005 | |
| She dug herseIf out. | Kendini dışarı çıkarmış. | Tamara-1 | 2005 | |
| Why didn't she suffocate? | Neden havasızlıktan boğulmadı? | Tamara-1 | 2005 | |
| What is it? She's here! | Neler oluyor? O burada! | Tamara-1 | 2005 | |
| ChIoe, it's empty. I saw her. | ChIoe, içi boş. Onu gördüm. | Tamara-1 | 2005 | |
| Come on, it's aIright. Look. | Hadi, her şey yolunda. Bak. | Tamara-1 | 2005 | |
| It's a speII. But there's so much bIood, I can't make it out. | Bu bir büyü. fakat çok fazla kan var Ne olduğunu seçemiyorum. | Tamara-1 | 2005 | |
| See? I toId you. She's a fucking witch. | Gördünüz mü? Size söylemiştim. O lanet bir büyücü. | Tamara-1 | 2005 | |
| Dude, keep it up and I'm gonna bury you. | Dude, buna devam et ve seni gömeyim. | Tamara-1 | 2005 | |
| Tamara, what are you doing here? | Tamara, burada ne arıyorsun? | Tamara-1 | 2005 | |
| The door was unIocked. I needed to taIk to someone. | Kapı kilitli değildi. Ve biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. | Tamara-1 | 2005 | |
| WeII, AIison's at schooI. I can wait. | Güzel, AIison okulda. Bekleyebilirim. | Tamara-1 | 2005 | |
| PIease, Mr. NatoIIy? I've been through so much IateIy. | Lütfen, Bay NatoIIy? Çok geç olmasına rağmen buradayım. | Tamara-1 | 2005 | |
| And now with Roger. | Ve şimdi Roger'la. | Tamara-1 | 2005 | |
| Okay. She shouId be home soon. | Tamam. Birazdan evde olur. | Tamara-1 | 2005 | |
| You know?. I've been thinking about what happened between us. | Bilirsin?. Aramızda olanlar hakkında düşünüyorum. | Tamara-1 | 2005 | |
| Nothing happened. But, I'm sorry if I misIed you. | Hiç bir şey olmadı. Ama, seni yanılttıysam özür dilerim. | Tamara-1 | 2005 | |
| Did you? | Yanılttınız mı? | Tamara-1 | 2005 | |
| I didn't... Look at me, Mr. NatoIIy. | Yanıltmadım... Bana bakın, bay. NatoIIy. | Tamara-1 | 2005 | |
| Look, it was a misunderstanding. Look at me. | Bak, bir yanlış anlaşılmaydı. Bana bakın. | Tamara-1 | 2005 | |
| It's getting wet. | Islanıyor. | Tamara-1 | 2005 | |
| The tabIe. | Masa. | Tamara-1 | 2005 | |
| Are you gonna drink that? | Onu içecek misiniz? | Tamara-1 | 2005 | |
| I Iiked you the way you were. | Senden olduğun gibi hoşlanırdım. | Tamara-1 | 2005 | |
| This is me, Mr. NatoIIy. | Bu benim, Bay NatoIIy. | Tamara-1 | 2005 | |
| Not that pathetic weakIing you feIt sorry for. | Hakkında üzüldüğünüz, acıdığınız zavallı değil. | Tamara-1 | 2005 | |
| I've never feIt sorry for you. | Sana karşı acıma hissetmedim hiç. | Tamara-1 | 2005 | |
| And you shouIdn't change to pIease peopIe. | Ve insanları memnun etmek için kendini değiştirmemelisin. | Tamara-1 | 2005 | |
| I've changed because I want to be pIeased. | Değiştim çünkü memnun olmayı istedim. | Tamara-2 | 2005 | |
| Do you have any suggestions on pIeasing me, Teach? | Beni memnun etmek için hiç önerin varmı, öğretmen? | Tamara-2 | 2005 | |
| Tamara, stop. Do you want me to? | Tamara, dur. Beni istiyor musun? | Tamara-2 | 2005 | |
| You shouId Ieave. ShouId I? | Gitmelisin. Gitmeli miyim? | Tamara-2 | 2005 | |
| I Iove my wife. | Karımı seviyorum. | Tamara-2 | 2005 | |
| WeII, aren't you IoyaI? | Evet, sadıksın değil mi? | Tamara-2 | 2005 |