• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158208

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
TOM: Come on, sis. Hadi gel. Yolumuz çok uzun. Taken-4 2002 info-icon
You kids drive safe, now. Dikkatli sürün. Taken-4 2002 info-icon
Don't leave on my account, son. Benim yüzümden gitme evlat. Taken-4 2002 info-icon
I'm sorry. I don't know what's gotten into him. Üzgünüm ona ne oldu bilmiyorum. Taken-4 2002 info-icon
He's jealous. We'll work it out. Kıskanıyor. Hallederiz. Taken-4 2002 info-icon
What are you watching? A western. Ne izliyorsun? Kovboy filmi. Taken-4 2002 info-icon
Good guys in white, bad guys in black. İyi adamlar beyaz, kötü adamlar siyah giyinmiş. Yeşil kıyafetli uzaylılar yok mu? Taken-4 2002 info-icon
May l? Please. İzin var mı? Lütfen. Taken-4 2002 info-icon
I was, uh, gonna go into town and find a motel room. Kasabaya inip bir motel odasında kalacağım. Sabah seninle buluşup, lokanta hakkında... Taken-4 2002 info-icon
Sally, you don't think I'm crowding you here. Seni sıkıştırdığımı düşünme. Taken-4 2002 info-icon
Well, it sounds like a fine opportunity. Sadece iyi bir fırsat gibi geldi. Taken-4 2002 info-icon
Well, I think it is. Long as you do one thing. İyi bir fırsat. Ama bir şey yapman lazım. Taken-4 2002 info-icon
You gotta change Tyler's chicken recipe. Tyler'ın tavuk tarifini değiştirmen gerek. Taken-4 2002 info-icon
Tyler makes the worst fried chicken in all of West Texas. O, batı Teksas'taki en kötü kızarmış tavuğu yapıyor. Taken-4 2002 info-icon
MAN: I've always loved you. Seni hep sevdim. Taken-4 2002 info-icon
Owen, you don't have to get a room in town tonight Owen, eğer istemiyorsan bu gece motelde kalmana gerek yok. Taken-4 2002 info-icon
I'll go change the bedding in Tom's old bedroom. Tom'un eski odasındaki çarşafları değiştireyim. Orada uyuyabilirsin. Taken-4 2002 info-icon
I'm never gonna fly your saucer. Not ever. Senin uçan daireni asla uçurmayacağım. Taken-4 2002 info-icon
SALLY: You two finally makin' friends? Nihayet arkadaş oldunuz mu? Taken-4 2002 info-icon
Yes. Yes. Evet. Evet. Birbirimize alışıyoruz. Taken-4 2002 info-icon
In fact, Jacob just told me everything I need to know. Aslında, Jacob az önce bana bilmek istediğim her şeyi söyledi. Taken-4 2002 info-icon
ANNE: Marty, Anne Crawford. Marty, benim Anne Crawford. Sam çatıdan düşüp boynunu kırdı. Taken-4 2002 info-icon
They don't know if he's gonna live. Yaşama şansı zayıf. Yaşasa bile yürüyemeyecek. Taken-4 2002 info-icon
I'm in Las Vegas at the hospital there. Las Vegas'ta hastanedeyim. Taken-4 2002 info-icon
Marty, I know Owen's not in Washington. Marty, Owen'ın Washington'da olmadığını biliyorum. Taken-4 2002 info-icon
This is the kind of thing that he needs to hear from me in person. Ama bunu benden duymak isteyecektir. Taken-4 2002 info-icon
He'll thank you for it, Marty. I promise you that. Sana bunun için teşekkür edecek Marty. Söz veriyorum. Taken-4 2002 info-icon
Lubbock, Texas? Lubbock, Teksas'mı? Taken-4 2002 info-icon
I found that two days after he left here. Bunu, o gittikten 2 gün sonra buldum. Taken-4 2002 info-icon
Nothin's grown since. O zamandan beri bir şey yetişmiyor. Taken-4 2002 info-icon
My heart's sort of like that patch. Aslında kalbim de burası gibi. Eğer kalacaksan bunu bilmen gerekir. Taken-4 2002 info-icon
I come from a long line of farmers. Ben çiftçilerin soyundan geliyorum. Ot yetişmeyen yerde mısır yetiştirebilirim. Taken-4 2002 info-icon
I'm not goin' anywhere, Sally. I'm not. Bir yere gitmiyorum Sally. Gitmiyorum. Taken-4 2002 info-icon
You're the sun and the moon to me. Sen benim güneş ve ayımsın. Taken-4 2002 info-icon
SALLY: Okay, I'm comin' down. Y'all don't let me fall. İniyorum. Sakın düşürmeyin beni. Taken-4 2002 info-icon
Did you tell him about your idea yet? Ona fikrinden bahsettin mi? Senden duymak ister diye düşündüm. Taken-4 2002 info-icon
Sweetie, Mr Crawford thought today might be a fine day to take you fishin'. Canım, Bay Crawford bugün balık tutmak için harika bir gün diye düşünüyor. İster misin? Taken-4 2002 info-icon
Nothin' like a day on a lake for getting acquainted. Kaynaşmanın en iyi yolu gölde bir gün geçirmektir. Eminim annen biz olmadan da halleder. Taken-4 2002 info-icon
What are you gonna do afterward... dissect me? Daha sonra ne yapacaksınız? Beni kesecek misiniz? Taken-4 2002 info-icon
Depends on how much you can tell us without us having to cut you open. Bu, seni kesmeden bize neler anlatabileceğine bağlı. Taken-4 2002 info-icon
We're just the beginning of this, you and me. Sen ve ben bunun başlangıcıyız. Ama bizimle bitmeyecek. Taken-4 2002 info-icon
And there's something else you should know Eğer kazandığını sanıyorsan, bilmen gereken bir şey daha var. Taken-4 2002 info-icon
in case you think you've won anything. İşin içinde misin? Taken-4 2002 info-icon
(knock on door) Just a second! Bir saniye. Taken-4 2002 info-icon
I'm comin'. Just a second! I got something on the stove! Geliyorum. Bir saniye, ocakta yemeğim var. Taken-4 2002 info-icon
Jesus, I can't believe I was that stupid. Tanrım bu kadar aptal olduğuma inanamıyorum. Taken-4 2002 info-icon
No, Mama, you don't have to worry about that. Hayır anne. Bu konuda endişe etmene gerek yok. Onu geri alacağız. Taken-4 2002 info-icon
Oh, my. It's okay. Canım her şey yolunda. Taken-4 2002 info-icon
You're so cold. Buz gibisin. Taken-4 2002 info-icon
They told me Jesse was home. Jesse'nin eve döndüğünü söylediler. Taken-4 2002 info-icon
I left 50 bucks for you with the front desk officer. Bankodaki memura senin için 50 papel bıraktım. Buraya geri dönme. Taken-4 2002 info-icon
Is Jesse all right? No thanks to you. Jesse iyi mi? Senin sayende hayır. Taken-4 2002 info-icon
Did he say what happened? Ne olduğunu anlattı mı? Sen uyumuşsun o da ormana girmiş. Taken-4 2002 info-icon
But he is all right? Ama iyi mi? Taken-4 2002 info-icon
Kate wanted me to let you go. Kate seni bırakmamı istedi. Ben seni çocuk kaçırmakla suçlayacaktım. Taken-4 2002 info-icon
I don't know what happened, but he's been lost ten days. Ne oldu bilmiyorum ama on gündür kayıptı. Hayır. O iyi değil. Taken-4 2002 info-icon
Wait, wait. Bill Bill, please Bekle. Bekle. Bill lütfen... Taken-4 2002 info-icon
Russell, I meant what I said. You don't come back here. Russell, söylediklerimde ciddiyim. Buraya geri dönme. Taken-4 2002 info-icon
Yeah, we should be there by tonight. Evet. Bu gece varırız. Çok uslu bir çocuk. Yoksa annesini öldüreceğimi söyledim. Taken-4 2002 info-icon
What are you what are you talking about, Marty? Ne? Sen neler diyorsun Marty? Taken-4 2002 info-icon
And you told her where I was? Ve ona yerimi söyledin öyle mi? Taken-4 2002 info-icon
Do me a favour, Marty. Go to my house, Bana bir iyilik yap Marty. Evime git ve çocuklarımın iyi olup olmadıklarına bak. Taken-4 2002 info-icon
If they're both fine, which I am sure they are, Eğer iyilerse ki eminim iyiler kendine kalın kıyafetler almaya başla. Taken-4 2002 info-icon
No. Do I sound like I'm joking? Hayır. Şaka yapar gibi bir halim mi var? Taken-4 2002 info-icon
Gonna need your strength. Gücüne ihtiyacım var. Taken-4 2002 info-icon
Mr Crawford, look at me. Bay Crawford, bana bakın. Taken-4 2002 info-icon
I called the army. Orduyu aradım. 1947'den sonra Owen Crawford adına bir kayıt yok. Taken-4 2002 info-icon
This just keeps getting better and better, doesn't it? Her dakika daha iyiye gidiyor değil mi? Taken-4 2002 info-icon
What do you think they want with Jacob? Sence Jacob'dan ne istiyorlar? Taken-4 2002 info-icon
You don't think the government believes Hükümetin uzaylılara inandığını düşünmüyorsun herhalde? Taken-4 2002 info-icon
No, I think they want us to believe. Hayır. Bence bizim inanmamızı istiyorlar. Böylece yeni bir füze denediklerinde suçu uçan dairelere atabilirler. Taken-4 2002 info-icon
What do they want with Jacob? I don't know, Becky, Jacob'dan ne istiyorlar? Bilmiyorum Becky. Taken-4 2002 info-icon
but whatever it is, I'm not gonna let them get their hands on him. Ama ne isterlerse istesinler onu ele geçirmelerine izin vermeyeceğim. Taken-4 2002 info-icon
Oh, I'm so sorry. Çok üzgünüm. Seni göndermemeliydim. Taken-4 2002 info-icon
It's all right, Mum. Her şey yolunda anne. Hayır değil. Taken-4 2002 info-icon
I was a lonely, foolish woman. Ben yalnız ve aptal bir kadınım. Taken-4 2002 info-icon
Should you have brought him back here? Onu geri getirmekle iyi mi ettiniz acaba? Sorun yok anne. Taken-4 2002 info-icon
Mr Crawford won't be coming back. Bay Crawford geri gelmeyecek. Taken-4 2002 info-icon
Let's get inside, Mama. Haydi, içeri girelim anne. Taken-4 2002 info-icon
Come on. Let's get you inside. Haydi, seni içeri alalım. Perişan görünüyorsun. Seni çok merak ettim. Taken-4 2002 info-icon
He's asleep. Uyumuş. Taken-4 2002 info-icon
I want him to go to that school. O okula gitmesini istiyorum. Taken-4 2002 info-icon
He has to disappear. If they come... Ortadan kaybolması lazım. Eğer gelirlerse... Taken-4 2002 info-icon
If they come lookin' for him, there can't be a trace. Eğer onu aramaya gelirlerse hiçbir iz bulamamaları lazım. Taken-4 2002 info-icon
Tom and I have an idea about that. Bizim bir fikrimiz var. Taken-4 2002 info-icon
You keep this safe for me, okay? Bunu benim için sakla oldu mu? Taken-4 2002 info-icon
I may not ever see you again. Seni bir daha göremeyebilirim. Taken-4 2002 info-icon
You'll think about me once in a while? Arada bir beni düşün olur mu? Konuşmalıyız. Taken-4 2002 info-icon
Every day and twice on Sundays. Her gün bir, pazar günleri iki kez. Taken-4 2002 info-icon
What are you gonna do about Eisenhower, sir? Eisenhower konusunda ne yapacaksınız efendim? Taken-4 2002 info-icon
We got a report from the sheriff in Lubbock. Lubbock şerifinden bir haber geldi. Taken-4 2002 info-icon
The sheriff in Texas? Teksas'taki şerif... Taken-4 2002 info-icon
There was a fire. Bir yangın olmuş. Anne, kulübede bir cihaz üzerinde çalışıyormuş. Taken-4 2002 info-icon
What happened, Colonel? Ne oldu albay? Taken-4 2002 info-icon
You called in from the road, right? Said you were bringin' the kid in. Yoldan aradınız ve çocukla birlikte geldiğinizi söylediniz. Taken-4 2002 info-icon
So how did he get all the way back to Lubbock to be in that fire? O kadar yolu geri gidip Lubbock'daki yangına nasıl yakalandı? Taken-4 2002 info-icon
Did Marty tell you he was leaving for Iceland? Marty sana İzlanda'ya gideceğini söyledi mi? Taken-4 2002 info-icon
I might reconsider... give the two of you another chance. Eğer bir daha Teksas'taki bu çocuktan bahsetmezseniz... Taken-4 2002 info-icon
That boy in Texas... don't ever mention him to me again. ...sizlere ikinci bir şans vermeyi düşünebilirim. Taken-4 2002 info-icon
Glad to see you're feeling all right, son. İyi olmana sevindim evlat. Neden bahsediyorsun baba? Taken-4 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158203
  • 158204
  • 158205
  • 158206
  • 158207
  • 158208
  • 158209
  • 158210
  • 158211
  • 158212
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim