Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157996
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'm afraid I'm gonna die. | Korkarım öleceğim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I don't know what's wrong with me. | Neyim var benim bilmiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I wanna do something important while I'm still here. | Hala buralardayken, önemli bir şeyler yapmak istiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| That would be the time to do it. I have a book that might help you get better. | Bunu yapmak için doğru zaman olabilir. Daha iyi olmanı sağlayabilecek bir kitabım var. Bunu yapmak için doğru zaman olabilir. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Better? It's called Getting Better. | Daha iyi? Kitabın adı ''İyileşmek''. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Who wrote it? I did. All of these. | Yazarı kim? Benim. Hepsini ben yazdım. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Wow, I never knew that. Yes. Well, wow, indeed. | Bunu hiç bilmiyordum. Evet. Peki, şüphesiz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| In conclusion... Cats eat rats... | Sonuç olarak... Kediler, fareleri yer... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Within his own plumbing... Me who am as a raw nerve... | Kendi metabolizmasında... Ben dokunulmamış bir... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Synthetic vaginal juices... Substantial crease... | Sentetik vajina sıvıları... Dayanıklı buruşuk... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| That's $45. | O 45 dolar. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Five. Five. | Beş. Beş. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Some fives. That's not good. | Beşlerin var. Bu iyi değil. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Keep with the flossing. We'll see you in three months. | Dişi ipi kullanmaya devam et. 3 ay sonra görüşürüz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Six. Six. Six. | Altı. Altı. Altı. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm gonna recommend you see a periodontist. | Bir periodontiste görünmeni tavsiye ediyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| He'll probably recommend gum surgery. | O da muhtemelen bir diş eti operasyonu önerecek. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Hello? Hey, I'm so glad I finally got you. | Alo? Selam, çok şükür sana ulaştım sonunda. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Hello, who is this? It's Caden. | Alo, kimsiniz? Benim, Caden. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| It's Caden. I can't wait to see you and Olive on the 12th... | Ben Caden. Seni ve Olive'i 12'sinde görmek için sabırsızlanıyorum... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| No, I have to go. I'm sorry, there's a party. I'm famous. | Hayır, kapatmam gerek. Üzgünüm, burada bir parti var. Artık ünlüyüm. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Have fun... | İyi eğlenceler... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| 911, state your emergency. | 911, durumunuzu bildirin. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm sick! I'm sick! Ma'am? | Ben hastayım! Hastayım! Bayan? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Mr. Cotard? | Bay Cotard? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Mr. Cotard. | Bay Cotard. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| You've had a seizure of sorts. | Bir kas rahatsızlığı yaşadınız. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Seems to be some synaptic degradation, fungal in origin. | Mantar orijinli sinaptik bozulma gibi görünüyor. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Autonomic functions are going haywire. | İstemsiz hareketler kontrolden çıkıyor. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| You'll lose your ability to salivate, cry, et cetera. | Tükürük salgılama, ağlama gibi fonksiyonlarınızı yitireceksiniz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Is it serious? We don't know. But, yes. | Ciddi bir şey mi? Bilmiyoruz. Ama evet. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| We'll get you enrolled in some biofeedback program. | Sizi bir rehabilitasyon programına dahil edeceğiz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Maybe you can learn some sort of manual override. | Belki kendi kendinize bunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulursunuz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| We should get a drink. It would be fun. | Birer içki almalıyız. Eğlenceli olacak. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| It would be weird. I like weird. I like you. See? | Garip olurdu. Garipliği severim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Anyway, I don't wanna make you uncomfortable, I... | Neyse, kendini rahatsız hissetmeni istemiyorum, ben... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Okay, so I do wanna make you uncomfortable. | Tamam, seni rahatsız etmek istiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| And what do we do with all this? | Ve biz bütün bunlarla ne yapacağız? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| You wanna come over to my place, Cotard? | Bana gelmek ister misin, Cotard? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I won't let you off the hook this time by saying, "Never mind. " | Bu defa ''boş ver'' diyerek bu işten kurtulamazsın. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Adele is only on vacation. | Adele sadece seyahate çıktı. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| She hasn't called since she left. It's been a year. | Gittiğinden beri hiç aramadı. Neredeyse bir yıl oldu. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| It's been a week. | Sadece bir hafta geçti. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm gonna buy you a calendar. | Sana bir takvim alacağım. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Just for one drink. | Sadece bir içki için. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Come on. Scraps for my scrapbook. | Hadi ama. Koleksiyon defterim için parçalar. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I can't... I really can't drink very much because of my condition. | Yapamam... Durumumdan dolayı çok fazla içemiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Did you put something in it? | Bunun içine bir şey mi koydun? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| If that's what it takes, consider it done. | Gereken buysa, olmuş bil. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Love potion number 69. | 69 numaralı aşk iksiri. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| It's good. Does it make you wanna kiss me? | Güzelmiş. Beni öpmek istemeni sağlar mı? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Kind of. Tell me why. | Sayılır. Bana nedenini söyle. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Because I feel a lot of longing. | Çünkü çok özlem doluyum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Beg a girl, why don't you? | Bir kıza yalvar, neden yapmıyorsun? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Please, Hazel. On your knees. | Lütfen Hazel. Dizlerinin üstüne çök. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I want you to beg me on your knees for a kiss. | Bir öpücük için bana diz çöküp yalvarmanı istiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Just for fun. | Sadece eğlence için. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| For fun, baby. | Eğlence için bebeğim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Will you help me forget my troubles? | Dertlerimi unutmamı sağlayabilir misin? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Oh, kiddo. | Ah yavrum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| You don't even know. | Farkına bile varmayacaksın. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| What is it? I don't know, I'm sorry. | Bu da ne? Bilmiyorum, özür dilerim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| What? I don't know, I'm just... | Ne? Bilmiyorum, Ben sadece... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm just really confused. | Sadece kafam çok karıştı. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm really sick. | Gerçekten hastayım. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| And I think I'm dying. | Ve sanırım ölüyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I have a kid, and I'm married. | Bir çocuğum var ve evliyim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I just thought this might change things, you know? | Bunun bir şeyleri değiştirebileceğini düşünmüştüm. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I had a good time, and I think you're a very nice person. | İyi zaman geçirdim ve bence sen çok güzel birisin. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| That is just the wrong thing to say right now, Caden. | Bu, şu an söylemek için yanlış bir şey, Caden. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Hazel. Leave a message or not. It's your dime. | Ben Hazel. Mesaj bırakın ya da bırakmayın. Karar sizin. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Hi. You know, I haven't heard from you in a while... | Merhaba. Senden bir süredir haber alamıyorum... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...and I just thought I'd call and say hi. | ...ve düşündüm de arayıp merhaba desem iyi olacak. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Hi, Hazel. | Merhaba, Hazel. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Now. Now. Be here now. | Şimdi. Şimdi. Şimdi burada ol. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Olive wanted me to ask you not to read her diary. | Olive benden günlüğünü okumamanı istememi rica etti. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| She left it under her pillow by mistake. | Yanlışlıkla yastığının altında bırakmış. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Dear Mr. Cotard, it is my pleasure to inform you... | Sayın Cotard, size bu haberi iletmek benim için büyük bir zevk. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...that you have been named a 2009 MacArthur Fellow. | 2009 yılı MacArthur ödülüne siz layık görüldünüz. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| It is our hope that you will use your newly found financial freedom... | Umut ederiz ki, kazandığınız finansal özgürlüğünüzü toplumunuza... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...to create something unflinchingly true, profoundly beautiful... | ...ve dünyaya gözü kara bir şekilde doğru, içten bir şekilde güzel... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...and of unremitting value to your community and to the world. | ...ve daimi faydalı bir şeyler yaratmak için kullanırsınız. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I got this MacArthur grant. Oh, Caden. | MacArthur ödülünü kazandım. Caden. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Yeah, a lot of money. Know what you're gonna do with it? | Evet, çok para... O parayla ne yapacağını biliyor musun? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Theater piece. Something big and true and tough. | Tiyatroda kullanacağım. Büyük, doğru ve güçlü bir şeyler. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I'm gonna finally put my real self into something. | Sonunda gerçek benliğimi bir şeylere verebileceğim. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| What is your real self, do you think? | Gerçek benliğinin ne olduğunu düşünüyorsun? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| The MacArthur is called "the genius grant"... | The MacArthur'a "Üstün Yetenek Ödülü" deniyor... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...and I wanna earn it. | ...ve ben onu hak etmek istiyorum. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| That's wonderful. God bless. | Bu harika. Tanrı seninle olsun. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I guess you'll have to discover your real self, right? | Sanırım gerçek benliğini keşfetmek zorunda kalacaksın, değil mi? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| I wanted to ask you, how old are kids when they start to write? | Sana sormak istiyorum; çocuklar kaç yaşlarında yazmaya başlar? | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| There's an absolutely brilliant novel written by a 4 year old. | 4 yaşında bir çocuk tarafından yazılmış mükemmel bir roman var. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Really? Little Winky by Horace Azpiazu. | Gerçekten mi? Horace Azpiazu'nun yazdığı Little Winky. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| That's cute. Oh, hardly. | Bu çok hoş. Ne demezsin. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| Little Winky is a virulent anti Semite. | Little Winky kin dolu bir Yahudi düşmanıdır. | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| The story follows his initiation into the Klan... | Hikâye O'nun klana kabul törenini... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...his immersion in the pornographic snuff industry... | ...porno endüstrisinin içine nasıl çekildiğini... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...and his ultimate degradation at the hands of a black ex convict... | ...ve eski bir zenci mahkûm olan Eric Washington... | Synecdoche, New York-1 | 2008 | |
| ...named Eric Washington Jackson Jones Johnson... | ...Jackson Jones Johnson'un ellerinde nasıl yitip gittiğini konu alır. | Synecdoche, New York-1 | 2008 |