Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157950
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I think you'll have to figure this out on your own. | Sanırım bunu tek başına hâlletmen gerekecek. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| I'm not leaving you. | Seni bırakıp gitmeyeceğim. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Maybe not. | Belki gitmezsin... | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| But I'm leavng you. | ...ama ben gidiyorum. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| Dad, I can fly it! See? Yeah, I see. | Baba, uçuyor. Gördün mü? Evet, gördüm. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| 0K. Bye. Bye. | Tamam. Güle güle. Güle güle. | Sykt lykkelig-1 | 2010 | |
| We should never have come here. Nonsense. | Buraya hiç gelmemeliydik. Saçmalama. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| We're aren't staying in their house. Thank God! | Onların evinde kalmayacağız. Çok şükür. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Come on! Our new neighbors? | Gelsene! Yeni komşular mı? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| We figured you were hungry after all that lifting. | Taşınmayla uğraşırken acıkmışsınızdır dedik. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Flash this light. Then you won't have to call. | Şu feneri aç kapa. Aramana gerek kalmaz. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Elisabeth simply doesn't understand that this can be a little sensitive. | Elizabeth bunun biraz hassas olabileceğini düşünmemiş demek ki. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Should we give her "the look"? | Ona ünlü "bakışımızı" atalım mı? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Excellent! Let's continue with "prille prolle". | Mükemmel! Şimdi de "Prille Prolle" ile devam edelim. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I just love writing them. | Yazmayı çok seviyorum. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Not that I have many people to send them to. | Gönderecek çok kimsem yok ama... | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "The Coupes Game. How well do you know your partner?" | "Çiftlerin Oyunu." "Birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz?" | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "What did you want to be when you grew up?" | Büyüyünce ne olmak istiyordun? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| OK. Our move. | Tamam. Sıra bizde. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "What color underwear is your partner wearing?" | "Eşinin giydiği iç çamaşırı ne renk?" | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Our turn: "Would you leave your partner over a casual affair?" | Sıra bizde. "Eşini, önemsiz bir aldatma yüzünden bırakır mıydın?" | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "What did you first love about your partner?' | "Eşinde ilk neyi sevdin?" | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I don't have it I promise. It's perfectly normal. | Yok, yemin ederim. Bu gayet normal. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Would you like a blowjob? | Oral ister misin? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "Wanna have sex? I think I'm ovulating " | "Seks yapmak ister misin? Galiba yumurtluyorum." | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Apologize and win back The love you lost in drunkenness. | Özür dile ve geri kazan, sarhoşken kaybettiğin o aşkı... | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| You are beautiful, quench my thirst With rosy lips, love or a Pilsner. | Çok güzelsin... Susuzluğumu gideriyorsun... O gül dudaklarla, üstünde aşk veya bira tadı... | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I don't fit in They way that I should | Olmam gereken gibi değilim, biliyorum kalıba sığmadım... | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Sing "All the Birds'. Three, four. | "All The Birds" şarkısını söyle. Üç, dört. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "Thank you"? Yes! | Teşekkür mü? Evet. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Originally I'm from Sogne. From Sogne? | Aslen Sogne doğumluyum. Sogne mi? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I thought I'd go for a run. | Ben de koşmayı planlıyordum. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Should we reset the clock? | Saati sıfırlayalım mı? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I don't want to hear, "We haven't done it in a year." | Sonra "Bir senedir yapmadık." dediğini duymak istemiyorum. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| I thought we'd try some new songs this year. So I brought "Amazing Grace". | Bu sene yeni şarkılar deneyelim dedim, o yüzden size "Amazing Grace"i getirdim. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Yes? Give it a shot! "Amazing Grace". | Olmaz mı? Bir dene. "Amazing Grace." | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| You thought you were going to die. | Öleceğini sanmıştın. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "Oh Elisabeth, move to the country with me." To this miserable dump! | "Elizabeth, benimle gel, gidelim bu ülkeden." Bu çöplük için miydi? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| That is typical you " Shut up. | Tam senlik. Kapa çeneni. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Is this too primitive for you? We have a different culture up here. | Senin için çok mu ilkelce bu? Burada bizim başka bir kültürümüz vardır. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| No, I want to look into your eyes. | Hayır, gözlerinin içine bakmak istiyorum. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Let's warm up with "prille prolle". Everybody now. | Önce biraz ısınalım. Haydi hep beraber. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Go ahead. Start crying. Dinner's ready! | Devam et. Ağla haydi. Yemek hazır! | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| You're so disciplined. I'm not. | Çok disiplinlisin. Ben öyle değilim. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Shouldn't you slow down a little? | Biraz yavaşlasan mı acaba? | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| But that's me! "Hi, I'm Kaja. I want to have kids. Impregnate me." | Ben buyum işte! "Merhaba, ben Kaja. Çocuklara bayılırım, beni hamile bırakın." | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| "it's you," he said. But it isn't my fault. | "Senin suçun" dedi ama benim suçum değil. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| Should we open some packages? Let's! | Kutuları açmaya başlasak mı? Haydi! | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| You were so miserable from before. | Önceden yaşadıkların yüzünden acı çekiyordun. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| But I'm leaving you. | ...ama ben gidiyorum. | Sykt lykkelig-2 | 2010 | |
| [ Woman Narrating ] Dying is an art. | Ölmek sanattır. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Like everything else, | Diğer her şey gibi. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I do it exceptionally well. | Ben bunu oldukça iyi yapıyorum. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I do it so it feels like hell. | Bunu yapıyorum, bu nedenle cehennemi hissediyorum. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I guess you could say I have a call. | Sanırım bir çağrı aldım diyebilirdiniz. | Sylvia-1 | 2003 | |
| New edition of The Saint Botolph's Review. | Saint Botolph'un yeni baskısı. | Sylvia-1 | 2003 | |
| [ Woman ] Tom. | Tom. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Tom, where are the magazines? | Tom, dergiler neredeler? | Sylvia-1 | 2003 | |
| They got held up at the printers. | Baskıyı geciktirdiler. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I saw you selling them. | Seni onları satarken gördüm. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Oh, that's right. [ Chuckles ] | Ah, bu doğru. | Sylvia-1 | 2003 | |
| They didn't review me, did they? | Benimkini incelemediler, değil mi? | Sylvia-1 | 2003 | |
| No, they... reviewed you all right. | Hayır, seninkini incelediler, tamam mı? | Sylvia-1 | 2003 | |
| "Bourgeois poetic." | "Burjuva Şiirselliği". | Sylvia-1 | 2003 | |
| "Nakedly ambitious." It's not very flattering. | "Açıkça Hırslı". Çok pohpohlayıcı değil. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Well, you can ask them yourself if you want. | Şey, istersen şahsen sorabilirsin. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Where is he? Who? | Nerede o? Kim? | Sylvia-1 | 2003 | |
| The one who wrote it. What, that stuff about you? | Onu yazan. A, şu senin hakkındaki şey. | Sylvia-1 | 2003 | |
| This Edward Hughes. | Şu Edward Hughes. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Ted. He's over there. | Ted. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I read your poems. What? | Şiirlerini okudum. Ne? | Sylvia-1 | 2003 | |
| Great, big, crashing poems. | Harika,büyük,vurucu şiirler.. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Not blubbering baby stuff like the others. | Diğerleri gibi çocukça boşboğazlık edenlerden değil.. | Sylvia-1 | 2003 | |
| They're colossal. | Muazzam. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Magnificent. | İhtişamlı. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Great blowing winds on steel girders. | Çelik boruların içinde sert rüzgarlar esiyor. | Sylvia-1 | 2003 | |
| You like? I like. | Hoşuna gidiyor mu? Gidiyor. | Sylvia-1 | 2003 | |
| "Oh, most dear, unscratchable diamond." | "Ah, benim parlak, lekesiz, en değerli varlığım." | Sylvia-1 | 2003 | |
| Sylvia Plath. | Sylvia Plath. | Sylvia-1 | 2003 | |
| It was the editor. | Ben editördüm. | Sylvia-1 | 2003 | |
| He must have known you were very beautiful. | Güzel olduğunu biliyor olmalısın. | Sylvia-1 | 2003 | |
| You're all there, aren't you? Yes, | Yalnız mısın? Evet. | Sylvia-1 | 2003 | |
| I have an obligation in the other room. | Diğer odada bir mecburiyetim var. | Sylvia-1 | 2003 | |
| This I'll keep. | Bunu saklayacağım. | Sylvia-1 | 2003 | |
| [ Sylvia Thinking ] Black marauder. | Siyah çapulcu. | Sylvia-1 | 2003 | |
| One day I'll have my death of him. | Bir gün ölümümü ondan alacağım. | Sylvia-1 | 2003 | |
| "One day I'll have my death of him"? | "Bir gün ölümümü ondan alacağım" mı? | Sylvia-1 | 2003 | |
| It's a bit morbid, isn't it? He's my black marauder. | Biraz hastalıklı değil mi? O benim siyah çapulcum. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Well, don't get your hopes up. | Tanrıya şükür öyle sanıyorsun. Neden? Ne duydun? | Sylvia-1 | 2003 | |
| Anything else is a distraction. | Başka her hangi bir şey saçmalık. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Including steady girlfriends. | Sabit kız arkadaşlar da dahil. | Sylvia-1 | 2003 | |
| with Fulbright scholarships and red bicycles. | ...burslu ve kırmızı bisikletli olanlar bile. | Sylvia-1 | 2003 | |
| [ Sylvia ] Ted Hughes. Ted Hughes. | Ted Hughes. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Edward Hughes. Edward Hughes. | Edward Hughes. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Sylvia Plath. Ted Hughes. | Sylvia Plath. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Mrs. Sylvia Hughes. | Bayan. Sylvia Hughes. | Sylvia-1 | 2003 | |
| [ Tom ] Get over. [ Chuckling ] | Kalk. | Sylvia-1 | 2003 | |
| Quiet! Oh, shit! | Sessiz ol! Ah,s.ktir! | Sylvia-1 | 2003 | |
| Wh Which one? That one. | Hangisi? Şu. | Sylvia-1 | 2003 | |
| How the bloody hell do you know? The light's on. | Nereden biliyorsun? Işık açık. | Sylvia-1 | 2003 |