Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156830
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
No, please, l can't l can't go to jail. Please, l can't go to jail. | Lütfen yapmayın. Hapse girmek istemiyorum. Hayır. Lütfen. Hapse girmek istemiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
This has This has gone on This has gone way too far. | Bu işi fazla uzattık. Bu iş... Bu iş bu kadar uzamamalıydı. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah. Did you know the whole time? | Doğru. Baştan beri biliyor muydunuz? Evet. Başından beri biliyor muydunuz? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
When we saw you in the liquor store today, we just.... | Seni bugün içki dükkanında gördüğümüzde... Bugün seni içki dükkanında görünce... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l guess we saw a bit of ourselves, you know... | ...bir parça kendimizi de görür gibi olduk. Galiba sende kendimizi gördük... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You know, in a way, l think we wanted to show ourselves. | Bir şekilde kendimizi göstermek istedik. Bir bakıma, galiba kendimizi göstermek istedik. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Also, l'm.... | Ayrıca... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm really sorry that l blocked your cock. | İcraatına taş koyduğum için özür dilerim. Hatunu kaçırmana neden olduğum için özür dilerim. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Apology accepted. Seriously, man. | Özür kabul edildi. Cidden, dostum. Özrün kabul edilmiştir. Gerçekten üzgünüz. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt feels so good. l missed you guys. | Çok iyi geldi. Sizi özledim, arkadaşlar. Çok iyi geldi. Özlemişim sizi çocuklar. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l just wish we could make it up to you somehow, man. | Keşke bir şekilde hatamızı telafi etme imkanımız olsaydı. Keşke hatamızı telafi edebilsek dostum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
What is it? Anything. Name it. | Ne istersen. Söylemen yeter. Ne istersen. Söyle yeter. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
This kid's fucking crazy. Stay back for your own safety. | Bu çocuk tam bir azgın. Güvenliğiniz için yaklaşmayın. Bu çocuk manyağın teki. Güvenliğiniz için yaklaşmayın. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Do you know who l am? l'm Fogell. | Benim kim olduğumu biliyor musunuz? Fogell'ım ben. Benim kim olduğumu biliyor musunuz? Benim adım Fogell. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
The joint can't hold me. Holy shit, Fogell's a badass. | Kodesiniz beni durduramaz. Vay anasını. Fogell bayağı esaslıymış. Hiçbir hapishane tutamaz beni. Hasiktir. Fogell da ne saldırganmış. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm gonna break your glasses, you fucking cop. You can't hold me. | Gözlüklerini dağıtacağım, dörtgöz aynasız. Beni durduramazsın. Gözlüklerini kıracağım sikimin polisi. Beni tutuklayamazsınız. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You crazy. This kid's crazy. | Sen delisin. Bu çocuk çıldırmış. Manyak. Manyak bu çocuk. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Get your hands Wait for me, Nicola. | Çek ellerini. Bekle beni, Nicola. Çek ellerini... Bekle beni, Nicola. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l know what to do about the car. Sweet. | Arabayı nasıl halledeceğimizi biliyorum. Güzel. Arabayı ne yapacağımızı buldum. Güzel. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
No, l'm saving you from the cops. | Hayır, polislerden kurtarıyorum. Hayır, seni polislerden kurtarıyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Well, l don't know what you're talking about, but thanks. | Neden bahsettiğini bilemiyorum, ama sağol. Ne demek istediğini anlamadım ama sağol. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Can l Should l just walk? | Artık yürüyebilir miyim? Yürüyeyim mi? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Should l walk? Yeah, sure. | Yürüsem? Olur tabii. Yürüyeyim mi? Tabii, elbette. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Okay. Where do you wanna go? | Tamam. Nereye gitmek istersin? Nereye gitmek istersin? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Okay. Okay. | Olur. Tamam. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You cool to sign that? Of course. l owe you guys my life. | İmzalamak sana uyar mı? Elbette. Hayatımı size borçluyum. İmzalar mısın? Tabii ki. Size hayatımı borçluyum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
We owe you, Mc Wait, what's your real name again? | Biz sana borçluyuz, Mc... Dur biraz. Gerçek adın ne senin? Biz de sana borçluyuz, Mc... Dur biraz; asıl adın neydi? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Fogell. Fuck that. | Fogell. Siktir et. Fogell. Siktiret. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
We're calling you McLovin. McLovin. | Biz sana McLovin diyeceğiz. McLovin. Sana McLovin diyeceğiz. McLovin. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Oh, my God. What did l tell you guys, right? | Tanrım. Söylemiştim, değil mi? Aman Tanrım. Size söylemiştim, değil mi? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's probably the greatest move in doughnut spinning history. | Spin atma tarihinin en muhteşem hareketi bu. Halka çörek dönüşü tarihinin belki de en müthiş hareketi olacak. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Why is it called that? l don't know. | Niye öyle denmiş? Bilmem. Neden böyle demişler? Bilmem. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
...but l think that could make it more cool. | ...ama bence bu durumda daha güzel olacak. ...ama galiba böylesi daha havalı olacak. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Slater! Officer Slater. | Slater! Memur Slater. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Hurry, hurry. Let's go. Go, go. l'm going, l'm going, l'm going. | Çabuk, çabuk. Dök, dök. Döküyorum, döküyorum. Çabuk, çabuk. Dökün. Döküyorum. Döküyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm out, l'm out. Good, here we go, here we go. | Bitirdim. Güzel. İşte başlıyoruz. Bitirdim. Bitirdim. Güzel. Başlıyoruz. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt worked. lt worked. | İşe yaradı. Oldu. İşe yaradı. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l don't know. Can you? | Bilmem ki. Edebilir misin? Bilmem. Edebilir misin? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l can't believe she said that to you. Man, you have no idea. | İnanamıyorum abi ya! Al benden de o kadar. Sana bunu söylediğine inanamıyorum. İnanmazsan inanma. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
What was she thinking? You don't even know. | Kızın aklından ne geçiyordu acaba? Hiç bilemeyeceğim. Aklından ne geçiyordu ki? Bir bilsen. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l gotta tell you. l gotta tell you something, Evan. | Sana bir şey söylemem gerek, Evan. Sana bir şey söylemek istiyorum, Evan. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l was in your room, like, three weeks ago... | Üç hafta kadar önce senin odandaydım. Üç hafta önce, sen sıçarken... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
And l saw your housing, like, forms. | Yurt formlarını gördüm. Yurt için doldurduğun formları gördüm. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
So l knew you and Fogell were gonna live together, you know. | Yani Fogell ile birlikte kalacağını biliyordum. Fogell'le aynı odada kalacağını biliyordum yani. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm sorry, man, l don't know. | Özür dilerim abi. Söyleyecek lafım yok. Özür dilerim dostum, bilmiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l should've told you. l don't know why l didn't. | Sana anlatmalıydım. Niye yapmadım bilmiyorum. Sana söylemeliydim. Neden söylemediğimi bilmiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Don't No, don't be sorry. l should be sorry. | Özür dileme. Özür dilemesi gereken benim. Hayır, özür dileme. Asıl özür dilemesi gereken benim. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l was being a dick. l was being a big dick to you. | Sana çok hıyarlık ettim. Sana karşı sik kafalılık yaptım. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Listen, Seth, l want you to know, l don't wanna live with Fogell. | Bak Seth, şunu söyleyeyim, Fogell ile kalmaya bayılmıyorum. Dinle, Seth. Fogell'e birlikte kalmak istemediğimi bilmeni istiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l never wanted to live with him. l just don't l ha | Onunla kalmayı hiç istemedim. Ama ben... Onunla aynı odada kalmayı hiç istemedim. Ben... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm afraid to live with strangers. | ...tanımadığım insanlarla kalmaktan korkuyorum. Yabancı biriyle birlikte kalmaktan korkuyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l can't do it. | Yapamam ki. Bunu yapamam. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l know, l know. | Biliyorum. Biliyorum, biliyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l can't believe you saved me. | Beni kurtardığına inanamıyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l can't believe. l owe you so | İnanamıyorum. Sana öyle borçluyum ki. İnanamıyorum. Sana borçluyum... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You carried me. l love you. | Beni taşıdın. Seni seviyorum. Beni kucağında taşıdın. Seni seviyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l love you, man. | Seni seviyorum abi. Seni seviyorum dostum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l love you. l'm not even embarrassed to say it. l just | Seni seviyorum. Bunu söylemekten utanmıyorum. Seni seviyorum. Bunu söylemekten hiç utanmıyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l lo l love you. | Seni seviyorum. Seni... Seni seviyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm not embarrassed. l love you. | Utanmıyorum. Seni seviyorum. Ben de utanmıyorum. Seni seviyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l just love you. l just wanna go to the rooftops and scream: | Seni seviyorum işte. Çatılara çıkıp bağırmak istiyorum: Seni seviyorum. Çatıya çıkıp haykırmak istiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
''l love my best friend, Evan.'' | "En iyi arkadaşım Evan'ı seviyorum." | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
We should go up on my roof. For sure. | Bizim çatıya çıkmalıyız. Haklısın. Çatıya birlikte çıkmalıyız. Elbette. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Like, when you went away for Easter, on your vacation, l missed you. | Paskalya tatiline gittiğinde seni özlemiştim. Paskalya'da tatile gittiğinde çok özledim seni. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l missed you too. l want the world to know. | Ben de seni özlemiştim. Bütün dünya bilsin istiyorum. Ben de seni özledim. Bütün dünyanın bilmesini istiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's lt's the most beautiful thing in the world. | Dünyanın en güzel şeyi bu. Bu, dünyanın en güzel şeyi. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l love you. l love you. | Seni seviyorum. Seni seviyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
What up? Morning. Morning. | N'aber? GÜnaydın. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l should get moving. l should get moving. | Bana müsaade artık. Gitmeliyim. Gitmeliyim. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l should be getting a move on, for sure. | Gitsem iyi olacak. Bir an önce gitmeliyim. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah, you don't l mean, you don't have to, you know. | Gitmen gerekmez aslında. Gitmene gerek yok. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l don't really have anything going on. | Yapacak bir işim yok. Sana karşı hiçbir kırgınlığım yok. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l was gonna go to the mall. | Alışveriş merkezine gidecektim. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l have to get a new comforter. | Yeni bir yorgan almam gerek. Yeni bir yorgan almam lazım. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l don't know, man. Don't ask me. | Bilmem ki abi. Bana sorma. Bilmiyorum. Bana sorma. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Because l don't give a shit how pants look. | Pantolonların nasıl göründüğünü pek umursamam. Pantolonunun nasıl göründüğü umrumda değil. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah, l need someone's opinion. | Fikir almam gerek. Ama birinin görüşüne ihtiyacım var. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah, but, like Way too tight. You need to upgrade. | İyi ama... Çok dar. Düzelttirmen gerek. Evet ama... Çok dar. Bir beden büyüğünü al. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
But when l was wearing your dad's pants... | Babanınkini giydiğimde farkettim ki biraz dar pantolon giymek... Dün gece babanın pantolununu giyince farkettim ki... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
...l realized that if l wear pants that are a little too small... | ...biraz daha dar pantolonlar giyseydim... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah, the camel tail. lt's right | Öne katlanmış kuyruk gibi. Tam şöyle... Evet, deve kuyruğu. Tam şurada... | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l know where it is, where it happens. | Nerede olduğunu, nasıl durduğunu biliyorum. Tam şurada. Nerede ve nasıl olduğunu biliyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's like they're so tight that one ball is, like, above my dick, even. | O kadar dar ki taşaklarımdan biri yarrağımın üstüne çıkmış durumda. Pantolon o kadar dar ki, taşaklarımdan biri sikimin üstünde kalmış. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Yeah, exactly. lt's like three. | Aynen öyle. Sanki üç tane var gibi. Evet, aynen öyle. Sanki üç tane. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's like a three thing. lt's like ball, dick, ball. | Üçlü bir grup gibi. Taşak, yarrak, taşak. Sanki üç şey var. Taşak, sik, taşak. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's like a division sign. | Bölme işareti gibi. Bölme işaretine benziyor. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You know, l just wish you would take these off. | Bence çıkarsan iyi olacak. Bu pantolon çok dar. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm really sorry about that. l can't believe l actually did that. | Çok özür dilerim ya. Böyle bir şeyi yaptığıma inanamıyorum. Çok özür dilerim. Öyle bir şey yaptığıma inanamıyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l feel bad that l'm making you buy me a new one. | Yenisini almana neden olduğum için kendimi rahatsız hissediyorum. Sana yeni bir tane aldırdığım için çok kötü oldum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's seems, like, ridiculous. | Bence hiç şart değil. Saçma oldu. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
No. l have to, it's puke. lt's gross. Oh, my God. | Hayır, şart. Kusmuk ya. İğrenç. Sorma ya. Almam gerekiyordu. Kusmuk sonuçta. İğrenç. Aman Tanrım.. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Holy shit, holy shit, holy shit. lt's them. | Hay ebesini... Bunlar onlar. Hasiktir, hasiktir. Onlar. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
What the fuck do we do, man? Don't stop. l don't know. | Ne bok yiyeceğiz abi? Sakın durma. Bilmiyorum. Ne bok yiyeceğiz? Sakın durma. Bilmiyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
Hey. Hey. | Selam. Selam. Merhaba. Merhaba. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
lt's so good to How are you feeling? | Sizi görmek ne güzel. Nasılsın şimdi? Sizi gördüğümüze... Nasılsın? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l've felt better. But l'll be fine. How about you? | Daha iyi günlerim olmuştu. Ama fena değilim. Sen ne durumdasın? Daha iyi de olmuştum. Ama düzelirim. Sen nasılsın? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l'm okay, you know, yeah. Did you have fun last night? | İyiyim ben canım. Dün gece iyi eğlendin mi? İyiyim. Dün gece eğlendin mi? | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
You know, l actually don't remember much. | Aslında pek hatırlamıyorum. Pek bir şey hatırlamıyorum aslında. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
l don't remember anything. | Ben hiçbir şey hatırlamıyorum. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |
So weird. Nothing. | İlginç. Hiç hatırlamıyor. Çok garip. Hiçbir şey hatırlamıyor. | Superbad-4 | 2007 | ![]() |