Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15670
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I was sick. | Hastalandım. | Divergent-1 | 2014 |  |
| I don't think you understand the level of scrutiny we're under. | Burada işleri ne kadar berbat ettiğini anladığını sanmıyorum. Geçirdiğimiz denetim seviyesini anladığını sanmıyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| They're doing everything they can to discredit us right now. | Şuan bizi kötülemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizi kötülemek amacıyla şu an ellerinden geleni yapıyorlar. | Divergent-1 | 2014 | |
| Who is? | Kim? Bilgelik. Kimler? | Divergent-1 | 2014 | |
| Erudite. | Bilgeler. | Divergent-1 | 2014 | |
| They believe that they should be the governing faction, not us. | Grupları bizim değil, onların yönetmeleri gerektiğine inanıyorlar. Hükümet fraksiyonunda biz değil, kendilerinin olması gerektiğini düşünüyorlar. | Divergent-1 | 2014 | |
| So you have to be careful right now, okay? | Yani çok dikkatli olmamız gerekiyor, tamam mı? Şimdi dikkatli olmalısın, tamam mı? | Divergent-1 | 2014 | |
| Even Marcus is under attack. | Marcus bile tehdit altında. Marcus bile saldırı altında. | Divergent-1 | 2014 | |
| It's an old accusation. | Bu eski bir suçlama. Bu eski bir suçlama. | Divergent-1 | 2014 | |
| That he mistreated his son | Oğluna kötü davrandığını ve çocuğun bu yüzden gittiğini söylüyorlar. | Divergent-1 | 2014 | |
| Is that true? No. | Doğru me peki? Tabii ki değil. | Divergent-1 | 2014 | |
| Children defect for all kinds of reasons. | Çocuklar her türlü sebepten iltica edebilir. | Divergent-1 | 2014 | |
| Don't take too long in here. You need a good night's sleep... | O kadar uğraşma. İyi bir uykuya ihtiyacın var. Burada çok uzun kalma. Güzelce bir uyku çekmen lazım... | Divergent-1 | 2014 | |
| For tomorrow. | Yarın için. ...yarın için. | Divergent-1 | 2014 | |
| I'm so proud of you, honey. | Tatlım, senle gurur duyuyorum. Seninle gurur duyuyorum, tatlım. | Divergent-1 | 2014 | |
| Beatrice? What? | Beatrice? Ne oldu? | Divergent-1 | 2014 | |
| Tomorrow when we choose... | Yarın seçim yaparken... Yarın seçilirken... | Divergent-1 | 2014 | |
| You have to think of the family. | ...ailemizi düşünmek zorundasın. Aileni düşünmelisin. Evet. | Divergent-1 | 2014 | |
| But you also have to think of yourself. | Ama aynı zamanda kendini de düşünmelisin. | Divergent-1 | 2014 | |
| Factions, please gather in your assigned areas. | Fraksiyonlar, lütfen size tahsil edilen alanlarda birleşin. | Divergent-1 | 2014 | |
| Morning, Jeanine. | Günaydın, Jeanine. Günaydın, Jeanine. Günaydın, Andrew. Marcus nasıl? | Divergent-1 | 2014 | |
| Good morning, Andrew. How is Marcus holding up? | Günaydın, Andrew. Marcus nasıl, idare ediyor mu? | Divergent-1 | 2014 | |
| As well as can be expected. | Kendisinden beklenildiği gibi. Beklendiği kadar iyi. | Divergent-1 | 2014 | |
| We need to find out who's behind these rumors. | Bu dedikoduların ardında kimin olduğunu bulmalıyız. Bu söylentilerin arkasında kimin olduğunu bulmalıyız. | Divergent-1 | 2014 | |
| I think we all know who it is. | Bence hepimiz kim olduğunu biliyoruz. Kim olduğunu hepimiz biliyoruz bence. | Divergent-1 | 2014 | |
| If it's someone from erudite, I promise I'll find out who. | Eğer bilgelerden biriyse, kim olduğunu bulacağıma söz veriyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| These are your children. | Bunlar sizin çocuklarınız. | Divergent-1 | 2014 | |
| I don't think I knew they were choosing today. | Seçimlerini bugün yapacaklarını bilmiyordum. Bugün seçileceklerini bilmiyordum sanırım. | Divergent-1 | 2014 | |
| What's your name? I'm... I'm Caleb. | Senin adın ne? Ben... Ben Caleb. | Divergent-1 | 2014 | |
| It's a pleasure to meet you. | Tanıştığımıza memnun oldum. Sizinle tanışmak bir şeref. | Divergent-1 | 2014 | |
| Jeanine Matthews. | Jeanine Matthews. Sen de...? Jeanine Matthews. | Divergent-1 | 2014 | |
| And you are? | Ya sen? Bu Beatrice. | Divergent-1 | 2014 | |
| This is Beatrice. | Beatrice. | Divergent-1 | 2014 | |
| Well, you both have a big decision to make today. | Bugün her ikisi de önemli kararlar vermeliler. Pekâlâ, bugün ikiniz de büyük kararlar vereceksiniz. | Divergent-1 | 2014 | |
| I'm sure your parents will support whatever choice you make. | Eminim, anne ve babanız seçiminiz ne olursa destekleyecektir. Her neyi seçerseniz seçin, ailenizin sizleri destekleyeceğine eminim. | Divergent-1 | 2014 | |
| That's not supposed to be a choice. | Bu bir seçim olmamalı. Bunun bir seçim olması gerekmiyordu. | Divergent-1 | 2014 | |
| The test should tell us what to do. | Test bize ne yapacağımız gerektiğini söylemeli. Testin, bizlere ne yapacağımızı söylemesi gerekiyordu. | Divergent-1 | 2014 | |
| You're still free to choose. | Hala seçimini yapmakta özgürsün. Ama siz bunu istemiyorsunuz. Seçimde hala özgürsünüz. | Divergent-1 | 2014 | |
| But you don't really want that. | Ama bunu cidden istemezsiniz. | Divergent-1 | 2014 | |
| I want you to choose who you truly are | Gerçekten ne olduğunu ve nereye ait olduğunu... Cidden kim olduğunu ve nereye bağlı olduğunu düşünerek seçim yapmanı istiyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| and where you truly belong. | ...düşüntüğünü seçmeni istiyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| Not on a whim. Not because you wish you were someone you're not. | Fantezi değil. Olmak istediğin biri olmak için değil,... Heveslerinin peşinde koşma. Olmadığın biri olduğunu düşünerek seçim yapma. | Divergent-1 | 2014 | |
| But because you honestly know yourself. | ...gerçekten kendini bildiğin için. Kendini gerçekten tanıdığın için seçim yap. | Divergent-1 | 2014 | |
| I want you to choose wisely. | Akıllıca bir tercih yapmanı istiyorum,... Bilgece bir seçim yapmanı bekliyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| And I know you will. | ...ve yapacağını da biliyorum. Ve yapacağını da biliyorum. | Divergent-1 | 2014 | |
| The faction system is a living being | Grup Sistemi canlı bir varlıktır ve hücrelerden oluşur.. Fraksiyon sistemi, hücrelerden oluşan bir canlıdır... | Divergent-1 | 2014 | |
| composed of cells, all of you. | ...sizler gibi. | Divergent-1 | 2014 | |
| And the only way it can survive and thrive | Başarmanın ve hayatta kalmanın tek yolu... Yaşamına devam etmesinin ve kendini geliştirmesinin tek yolu... | Divergent-1 | 2014 | |
| is for each of you to claim your rightful place. | ...her birinizin kendi doğru yerini seçmesine bağlı. ...hak ettiğiniz yeri söylemenizdir. | Divergent-1 | 2014 | |
| The future belongs to those who know where they belong. | Gelecek, kendinin nereye ait olduğunu bilenlerin ellerindedir. | Divergent-1 | 2014 | |
| When we leave this room, | Bu odadan ayrılırken sizler artık muhtaçlar değil... | Divergent-1 | 2014 | |
| but full fledged members of our society. | ...topluluğumuzun gerçek bir üyesi olacaksınız. | Divergent-1 | 2014 | |
| Faction before blood. | Kandan önce fraksiyon. | Divergent-1 | 2014 | |
| No matter what. | Her ne olursa olsun. | Divergent-1 | 2014 | |
| Jonathan Ziegler. | Jonathan Ziegler. | Divergent-1 | 2014 | |
| Erudite. | Bilge. Bilgelik. | Divergent-1 | 2014 | |
| Jeffrey Yates. | Jeffrey Yates. | Divergent-1 | 2014 | |
| Dauntless. | Korkusuz. | Divergent-1 | 2014 | |
| Morgan Stokes. | Morgan Stokes. | Divergent-1 | 2014 | |
| Amity. | Dostluk. | Divergent-1 | 2014 | |
| Claire satron. Candor. | Claire Satron. Adil. Claire Satron. Doğruluk. | Divergent-1 | 2014 | |
| Sam Robertson. Abnegation. | Sam Robertson. Fedakârlık. | Divergent-1 | 2014 | |
| Caleb prior. | Caleb Prior. | Divergent-1 | 2014 | |
| Erudite. | Korkusuz. | Divergent-1 | 2014 | |
| Quiet, please. | Sessizlik lütfen. | Divergent-1 | 2014 | |
| Beatrice prior. | Beatrice Prior. | Divergent-1 | 2014 | |
| Dauntless. | Korkusuz. Korkusuz. | Divergent-1 | 2014 | |
| Welcome to dauntless! | Korkusuzlara hoş geldin! | Divergent-1 | 2014 | |
| Come on! Let's go! | Hadi, koşun! Hadi! Gidelim! | Divergent-1 | 2014 | |
| You made it. | Başardın! | Divergent-1 | 2014 | |
| I'm Christina. Beatrice. | Ben Kristina. Beatrice. Ben Christina. Beatrice. | Divergent-1 | 2014 | |
| Is it just me or are they trying to kill us? | Sadece ben miyim yoksa bizi öldürmeye mi çalışıyorlar? Tek bana mı öyle geliyor yoksa onlar bizi öldürmeye mi çalışıyor? | Divergent-1 | 2014 | |
| Get ready! | Hazır olun! Hazırlanın! | Divergent-1 | 2014 | |
| They're jumping. What? | Atlıyorlar. Ne? | Divergent-1 | 2014 | |
| What if you don't jump? | Ya atlamazsan? Ya atlamazsan? Ne olur sanıyorsun, fraksiyonsuz kalırsın. | Divergent-1 | 2014 | |
| What do you think? You'll be factionless. | Ne olacağını sanıyorsun, grupsuz kalırsın. | Divergent-1 | 2014 | |
| Good luck, Al. | İyi şanslar, Al. | Divergent-1 | 2014 | |
| Together? Yeah. | Birlikte? Olur. Birlikte mi? Evet. | Divergent-1 | 2014 | |
| One, two, three... | Bir, iki, üç! Bir, iki, üç... | Divergent-1 | 2014 | |
| All right, listen up! | Pekâlâ, dinleyin! | Divergent-1 | 2014 | |
| I'm Eric. I'm one of your leaders. | Ben Eric. Liderlerinizden biriyim. Ben Eric, liderlerinizden biriyim. | Divergent-1 | 2014 | |
| If you want to enter dauntless, this is the way in. | Korkusuzlar'a girmek istiyorsanız, burası giriş. Eğer korkusuzlara katılmak istiyorsanız, yol bu. | Divergent-1 | 2014 | |
| And if you don't have the guts to jump, | Eğer atlamaya cesaretiniz yoksa... Eğer atlayacak kadar cesaretiniz yoksa, korkusuzlara ait değilsiniz demektir. | Divergent-1 | 2014 | |
| Is there water at the bottom or something? | Dipte su falan mı var? | Divergent-1 | 2014 | |
| I guess you'll find out. | Sanırım öğreneceksiniz. | Divergent-1 | 2014 | |
| Or not. | ...belki etmezsin. Ya da öğrenmeyeceksiniz. | Divergent-1 | 2014 | |
| We just jumped. They want us to jump again? | Az önce atladık, tekrar atlamamızı mı istiyorlar? | Divergent-1 | 2014 | |
| Someone's gotta go first. Who's it gonna be? | Birinin ilk gitmesi lazım. Kim gidecek? | Divergent-1 | 2014 | |
| Me. | Ben. Ben. | Divergent-1 | 2014 | |
| Yeah, stiff, take it off! | Vay tutucu. Soyun bakalım! Evet, zoraki, çıkar onu! | Divergent-1 | 2014 | |
| Put it back on! | Geri giy. Giy onu tekrar. | Divergent-1 | 2014 | |
| Today, initiate. | Acele et çömez. Bugün, yeni üye. | Divergent-1 | 2014 | |
| What, you get pushed? | İtilmek mi istiyorsun? Ne oldu, zorlandın mı? | Divergent-1 | 2014 | |
| What's your name? | Adın ne? Bea... Adın ne? | Divergent-1 | 2014 | |
| It's... | Ben... | Divergent-1 | 2014 | |
| Is that a hard one? | Çok mu zor? İstersen kendine uyacak... Zor bir soru muydu? | Divergent-1 | 2014 | |
| You can pick a new one if you want, but make it good. | ...yeni bir isim seçebilirsin. Bir daha şansın olmayacak. İstersen yeni bir isim seçebilirsin, ama iyi bir isim olsun. | Divergent-1 | 2014 | |
| You don't get to pick again. | Tekrar seçmene gerek kalmaz. | Divergent-1 | 2014 | |
| Okay... my name's tris. | Pekâlâ, benim adım Tris. | Divergent-1 | 2014 | |
| First jumper, tris! | İlk atlayan: Tris! İlk atlayan, Tris! | Divergent-1 | 2014 | |
