Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156656
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Have you ever been to Ireland? | Yabancı yerleri sever misin? Hiç İrlanda'ya gittin mi? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You like foreign places? | Yabancı yerleri sever misin? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
No, I don't. | Hayır, sevmem. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
But Ireland's a foreign country. | Ama İrlanda yabancı bir ülke. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I don't want to go to a foreign place. | Yabancı bir yere gitmek istemiyorum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Then why do you want to go to Ireland? | Öyleyse neden İrlanda'ya gitmek istiyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Because it's a pretty country. | Çünkü orası çok güzel. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
How do you know it is? | Nereden biliyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Isabelle told me about it. | Isabelle bana anlattı. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Oh, well, if Isabelle told you! | Demek Isabelle anlattı. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's rainy there. That scare you? | Orası çok yağmurlu. Bu seni korkutuyor mu? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Delphine, come see us | Delphine, bu yaz... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
in Dublin this summer. | ...sen de Dublin'e gelsene. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Mom visited us, Claude and Dominique are coming. | Annem geldi, Claude ve Donique de gelecek. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
The whole family, except you. | Senin dışında bütün aile. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
In summer I prefer warm countries, get some heat. | Yazları sıcak ülkeleri tercih ederim, ısınmak isterim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I want the sun, and all... | Güneş olsun falan... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's not on account of you, I'll go some other time. | Sizinle ilgisi yok, belki başka sefer. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
But in August I want to see the sea, to swim, | Ama ağustos ayında, denizde yüzmek... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
get a tan, and all that. | ...bronzlaşmak, böyle şeyler isterim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Right, doll? | Değil mi, bebeğim? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You like it too. That's fine! I mean... | Sen de seversin. Harika. Yani... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I like Ireland. | Ben İrlanda'yı seviyorum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I'll go too, someday, but not right away. | Belki bir gün ben de giderim ama şimdi değil. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I must call Jean Pierre. We'll see. | Jean Pierre'i aramalıyım. Bakarız. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
FRIDAY, JULY 6 | 6 TEMMUZ CUMA | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Hi, Jean Pierre! | Jean Pierre, selam! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I wanted to ask you if I can go to Antibes a while. | Bir süreliğine Antibes'e gidebilir miyim diye soracaktım. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I thought you'd be in the mountains. | Sen dağda olursun diye düşünmüştüm. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
In that case it's no go, huh? | Bu durumda gidemem, öyle mi? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Yes, I'm OK. | Evet, ben iyiyim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Thanks a lot! All alone in the Alps! You putting me on? | Çok teşekkürler! Tek başıma Alplerde! Dalga mı geçiyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I was set to go to Greece, but it was cancelled. | Yunanistan'a gidecektim ama iptal oldu. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I don't know, maybe I'll go to Ireland with Babie. | Bilmiyorum, belki Babie'yle İrlanda'ya giderim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
So you're going to the Riviera. You don't usually. | Demek Riviera'ya gidiyorsun. Sana göre değil. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
SUNDAY, JULY 8 | 8 TEMMUZ PAZAR | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Regain CONTACT with yourself and others | Kendinizle ve başkalarıyla yeniden tanışın... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Group and private sessions | Grup ya da müstakil devreler. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I went to Florence by myself. | Ben tek başıma Floransa'ya gitmiştim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Why don't you go on vacation alone? | Neden yalnız tatil yapmıyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's a drag. | Çok aptalca. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I don't want to. I went alone once. I don't like it. | İstemem. Bir kere gitmiştim. Hiç hoşuma gitmedi. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's great to go alone. | Yalnız gitmek harikadır. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You kidding? I've done it. I went to Nice once. | Dalga mı geçiyorsun? Denedim. Bir kere Nice'e gittim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It was inhuman! | İnsanlık dışı bir şeydi. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You can meet people. | İnsanlarla tanışabilirsin. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I didn't meet anyone. | Kimseyle tanışamadım. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
That's how I met Antoine. | Ben Antoine'la böyle tanışmıştım. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Do you meet people in Paris? | Paris'te yeni insanlar tanıyor musun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Not many. | Pek değil. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
But you don't want to. | Çünkü istemiyorsun. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Sure I do. | Tabi ki istiyorum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Why don't you go on a group vacation? | Neden bir grup turuna çıkmıyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You crazy? Why? | Deli misin? Neden? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Really, Beatrice! | Hadi ama, Beatrice! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You prejudiced? | Önyargılı mısın? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
What's wrong with groups? | Grubun nesi yanlış? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You're nuts! You attacking me? Shit! | Sen delisin! Beni yargılıyorsun. Kahretsin! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's no attack. But you must escape your loneliness. | Yargılamıyorum. Ama bu yalnızlıktan kurtulmalısın. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You can't go on this way. | Böyle devam edemezsin. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
No one can live alone forever. | Kimse sonsuza dek yalnız yaşayamaz. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Look how sad you are! | Ne kadar üzgünsün, bak. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I'm not sad. What an idea! You are too! | Ben üzgün değilim. Ne saçma! Seninki de! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I'm fine. I'm OK, I'm not sad. | Ben iyiyim, tamam mı? Üzgün değilim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
But you're alone, right? | Ama yalnızsın, değil mi? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
So what? Why are you laughing? It's dumb! | Ne var? Neden gülüyorsunuz? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You think it's fun being alone? | Sence yalnızlık eğlenceli mi? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
It's no fun! But I won't solve it by going with a group! | Değil ama bunu çözmek için bir grupla tatile çıkmam. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You solve it by making an effort. | Bunu çözmek için çaba harcamalısın. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
OK, enough! | Tamam, yeter! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You get it? It's true! | Anlıyor musun? Gerçek bu! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
There were times when I was stalled like you, | Ben de senin gibi, üzgün olduğum zaman... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
when I was sad. It was awful! | ...bahaneler üretirdim. Çok korkunç! | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Awful! I know how it is, but you must break out of it. | Korkunçtur! Nasıldır biliyorum, bir yerden başlamalısın. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
We're your friends. We want to help! | Biz senin arkadaşınız. Yardım etmek istiyoruz. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Don't exaggerate! I'm not sad. | Abartmayın! Ben üzgün değilim. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You have to push things to the limit to...lance the boil. | Bazı şeyleri sonuna kadar zorlamalısın. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
But I can see you. | Ama görebiliyorum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You see me occasionally for 5 minutes. | Sadece beş dakikadır görüyorsun. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
We've discussed it before. | Bunu daha önce tartışmıştık. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Very little. And you do all the talking. | Çok az ve hep sen konuşmuştun. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I've something to express and I express it. | Açıklanacak bir şey varsa açıklarım. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I have a lot of things to express, but I don't express them. | Benim de açıklayacak çok şeyim var ama açıklayamıyorum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
So express! We want you to express yourself. | Açıkla öyleyse! Bize kendini anlatmanı istiyoruz. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
We're all ears. | Hepimizin kulağı sende. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I'm sorry. What do you have to say? | Özür dilerim. Ne söylemek istiyorsun? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I'm not mean, I want to help you, but sometimes you have to be mean | Acımasız değilim, yardım etmek istiyorum ama bazen insanları... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
in order to shake people up. | ...kendine getirmek için acımasız olmak lazım. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I don't know. lf you were brought up | Bilmiyorum. Eğer istediğini yapacak şekilde... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
to have your own way... | ...yetiştirilmiş olsaydın... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
She's crazy! She's mean! Why's she saying that? | Deli bu! Acımasız! Neden böyle konuşuyor? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
OK, I'm crazy, I'm mean... | Tamam, deliyim, acımasızım... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
How was I brought up? | Ben nasıl yetiştirilmişim? | Summer-5 | 1986 | ![]() |
You need opposition to develop. | İlerlemek için mücadele etmelisin. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
Now hold on! I'm fine. Maybe I'm a little lonely right now, | Dur bakalım! Ben iyiyim. Şimdilik belki biraz yalnızım... | Summer-5 | 1986 | ![]() |
but I'm not completely alone. | ...ama tamamen de yalnız sayılmam. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
There's someone in my life even if I'm not seeing him just now. | Şu an görüşmesem bile hayatımda biri var. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
And that's important to me. So you just shut up! | Ve o benim için önemli. O yüzden sesini kes. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
So OK. | Öyleyse tamam. | Summer-5 | 1986 | ![]() |
I didn't know you had someone. | Hayatında biri olduğunu bilmiyordum. | Summer-5 | 1986 | ![]() |