Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152193
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| l found a tumour in your brain. lt's malignant. | Beyninizde tümöre rastladık. Kötü huylu bir tümör. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l want to have a child with you. | Senden bir çocuğum olsun istiyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We'll talk about it later. | Bunun hakkında sonra konuşuruz. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| ls it curable? The chance is slim, but there's still hope. | Tedavi edilebilir mi? Düşük bir ihtimal olsa da hep bir umut vardır. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Did you see my little girl? | Kızımı gördünüz mü? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| What are you doing, sir? | Bayım, burada ne yapıyorsunuz? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'll treat you to a candy. | Şeker ister misiniz? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You'll have the orange one, and l'll have the green one. | Turuncuyu sen al. Yeşili de ben. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| What's your name? Hoi Yee. | Adın ne? Hoi Yee. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| As long as l'm alive, l'm going to nail you. | Yaşadığım sürece peşinde olacağım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l've got a tumour. | Bende tümör var. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My brain. | Beynimde. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Can it be cured? No idea. | Tedavi edilebilir mi? Emin değilim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| That means you're going to be fine. | O zaman bir şey olmaz. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Back to work when you finish. | Bitirdiğinde işe dön. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| One after another, hands on the stairs! | Hepsini tutuklayın, ellerini bağlayın! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Don't run! Stop... | Kaçmayın! Dur... | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Get down, over there! | Çömel, Şuraya! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Put it this way, you go undercover, you'll get promoted fast. | Gizli polis olarak çalışacaksın. Bu sayede hızlı terfi de kazanabilirsin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm not afraid of going undercover. | Gizli çalışmak istemiyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You want me to hang out with Wong Po, but it's no good messing with him. | Wong Po'nun yanına sızmamı istiyorsun ama ona bulaşmak çok tehlikeli. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Once l get near him, there's no going back. | Bir kez içlerine girersem, çıkamam. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Wong Po's a nut case. | Wong Po çok çetin bir dava. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You've all had a taste of him. | Neden siz yapmıyorsunuz? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We're not scared. lf we could, we'd gladly do it ourselves. | Biz korkmuyoruz. Yapabilseydik çoktan yapmıştık. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Why be a cop if you're so afraid? Be a baker instead. | Korkaksan neden polis oldun? Fırıncı olsaydın. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm sure l can find someone willing to do this. | Eminim bunu yapmak için istekli başka birisini bulabilirsiniz. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm sure you can't. | Sanmıyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Don't be so cocky! | Bu kadar tırsak olma, çocuk! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| For a cop, death is not the worst thing. | Bir polis için, ölüm kötü bir şey değildir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Being bullied by the bad guys is worse. | Kötü olan şey, arkadaşlarının kurşunu yemesidir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Trust me, l won't let anything happen to my men. | Güven bana. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You're retiring in 2 days. Why are you giving me a hard time? | 2 gün sonra emekli oluyorsun. Neden bana hâlâ sorun çıkartıyorsun? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Let's not talk about that. | Bunun hakkında konuşmayalım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lnspector Ma's coming. Talk to him about the hand over of your team. | Müfettiş Ma işini devralmaya geliyor. Takımını teslim etmek ile ilgili onunla konuş. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l have work to do. | Yapmam gereken işlerim var. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You don't tell me about your work any more. | Ne işiymiş bunlar? Yaptıklarını anlatmıyorsun. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You'll know when it's done. | Anlatamam.Bittiğinde öğrenirsin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l know without you telling me. | Zaten söylemesen de biliyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You've been at war with Wong Po for years. And you still can't get him. | Yıllardır Wong Po ile savaş içersindesin. Ve sen onu hala yakalıyamadın. Yıllardır Wong Po ile savaş içersindesin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He just gets bigger, while you get more screwed up. | Son günlerinde onu yakalayabilecek misin? Artık eskisinden daha büyük ve daha korkunç. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Please don't make any trouble before you retire. | Lütfen emekliliğinden önce bana sorun çıkarma. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Should l stop working before l retire? Aren't you retiring soon? | Emekli olacağım için çalışmayı bırakmalı mıyım? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Show me some respect. l'm your boss after all! | Bana biraz saygı göster. Sonuçta senin patronunum! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Since l respect my job, l can't spare any respect for you. | Ben işime saygı gösteririm. Kişilere değil. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Did you see our new boss? | Yeni patronu gördünüz mü? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He used to be real cool. | Havalı bir tip. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He bashed one suspect into a halfwit with a single punch. | Duyduğuma göre bir zanlıyı tek yumruğu ile aptala çevirmiş. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Bullshit! Bluffing! | Saçmalık! Saçmalık! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt's true. | Gerçek. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Put on a good show, to celebrate my retirement. | Emekliliğimi kutlamak için iyi bir gösteriye hazır olun. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Police! Freeze! | Polis! Kımıldama! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Police! Stand still! | Polis! Sabit Kal! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Lok. | Lok. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| ls everything alright? Everything's fine. | Her şey yolunda mı? Sorun yok. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Come over and help me. | Yardıma gel. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Our joint was wiped out by the cops. | Uyuşturucu evimizi polisler basmış. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We've lost both the stuff and the money. | Uyuşturucuyu ve parayı kaybettik. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| The same cops again? Yes. | Yine anı polis mi? Evet. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Well, what are you up to? Something happened? | Selam. Ne yapıyorsunuz? Bir şey mi oldu? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt's a sunny day. Let's get a tan. | Güneşli bir gün. Biraz bronzlaşalım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l didn't bring my swimming trunks. | Yüzme şortumu getirmedim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| None of us did. Welcome to our team. | Hiç birimiz getirmedi. Takıma hoş geldin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My men are not bad. | Adamlarım kötü değildir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Who is the most able? Every one of them is able. | En iyisi hangisi? Hepsi en iyi. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Words are empty. You'll get to know them. | Kelimeler önemsiz. Onları tanımalısın. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Daddy, he threw the ball into the sea! | Baba! Topumu denize attı! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My goddaughter. | Kızım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Her parents were killed by Wong Po. | Ailesi Wong Po tarafından öldürüldü. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You know about that case, three years ago. | 3 yıl önceki olayı biliyorsundur. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| She was so scared that she couldn't remember a thing. | Geçirdiği travmadan sonra her şeyi unuttu. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l want to take care of her, but time is running out. | Ona bakıyorum. Lakin zaman geçiyor. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Nothing is for certain. | Hiçbir şey kesin değildir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You won't understand until the last day. | Bunu son gün gelene kadar anlayamıyorsun. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Look at him. He seems conceited. | Şuna baksanıza, ne kadar da kasıntı duruyor. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Don't say that, he's going to be our boss. | Böyle konuşma. Patronumuz olacak. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Boss, my foot! | Ne patronu? Kıçımın patronu mu? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Are you going to work under him? | Onun altında mı çalışacaksınız? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Don't tell Chung, we are going to take care of his little girl. | Chun'a söylemeyin küçük kızıyla biz ilgileneceğiz. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Wah, the day after tomorrow is Father's Day. | Wah, yarından sonraki gün babalar günü. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| What kind of present do you think my daughter will give me? | Sence kızım bana nasıl bir hediye almıştır? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Your wife and daughter left more than 1 0 years ago. | Karın ve kızın seni 10 yıl önce terk ettiler. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My daughter's back. | Ama kızım dönecek. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| She called me this morning, asking to see me the night after tomorrow. | Bu sabah aradı ve babalar gününün akşamında buluşmak istedi. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| ln two days, this will be your turf. | 2 gün sonra, burası senin bölgen olacak. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| There're so many blocks in this division. l can't manage them all. | Burada çok fazla bina var. Hepsiyle uğraşamam. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| The important thing is to know who is the toughest. | Önemli olan sadece bir tanesi. En büyük bina. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Then, you go after him. | O zaman en büyük binaya gidelim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Everybody knows you can fight. | Herkes iyi dövüştüğünü biliyor. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt's only hearsay. | Sadece dedikodu. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Wong Po says | Wong Po diyor ki... | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| he's the boss here after midnight. | ...gece çöktüğünde buraların patronu oymuş. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l've heard about it. | Zamanı geldi. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| What's going on? Stop! | Neler oluyor? Durun! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| What's going on here? | Sen! Sen! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt was you who threw the bottle. Right? | Şişeyi atan sendin, değil mi? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Back off! Back off! Police! | Geri çekilin! Geri çekilin! Polis! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Officer, is throwing bottles a crime? Stand still! | Polis artık şişe atanları mı tutukluyor? Geride durun! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Frisking me? Stop that! | Dalga mı geçiyorsun? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Take them off. | Ayakkabılarını çıkar. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 |