Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152196
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Mum, this is Wah. | Anne, ben Wah. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| ls he still alive? | Hâlâ hayatta mı? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You always want him to die. | Hep ölmesini isterdin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He passed away last month. | Geçen ay öldü. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt doesn't matter who's right or who's wrong. | Kim haklı kim haksız önemli değil. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You don't have anyone to fight with anymore. | Artık bunu düşünme. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lf you want to pay your last respects, go ahead. | Son görevini yerine getirmek istersen, durma. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Nothing else. That's it. | Hayır ise, geriye bir şey kalmamış demektir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You always want me to tell you. Take a guess. | Hep bilmek istersin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Try to think what l would give you for Father's Day. | Tahmin etmeye çalış bu sefer. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Take it easy. Speak slowly, Wah. | Konuşmaya çalışma. Konuşma. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Wah, hang in there, Wah. | Wah, dayan. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l took Wong Po's money. | Wong Po'nun uyuşturucu parasını aldık. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Chung has been covering for us for a long time. | Chun uzun zamandır bizi kolluyor. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l want to help Chung raise the kid. | Bu yüzden Chun'un kızını yetiştirmesinde yardım etmek istedim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| The money... is in the trunk of Lok's car. | Para... Lok'un arabasında. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We are no good... no good... | Biz iyi insanlar değiliz... değiliz... | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lnspector Ma... We've wronged the force. | Müfettiş Ma... gücü yanlış anladık. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We've wronged Chung. | Chun'u yanlış anladık. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Where is Chung? Where is he? | Chun nerede? Nerede? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Chung... Give Chung the money... | Chun... Parayı ona vermelisin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Chung... Chung. | Chun... Chun. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| They took Wong Po's money in order to help you raise your daughter. | Wong Po'nun uyuşturucu parasını almışlar. Sana ve kızına yardım etmek için. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Do you know why l want to help you? | Sana neden yardım etmek istiyorum biliyor musun? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My father was a cop. | Babam bir polisti. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l grew up in the police quarters. | Polis merkezinde büyüdüm. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l watched my father march every day. | Ve her gün onun işe gidişini izledim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| And l followed his steps on the balcony. | Ben de onun adımlarını takip ettim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| lt was then that l made up my mind to be a cop. | Sonra babam gibi bir polis olmayı kafama koydum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| One time, my father was handling a case of illegal firearm smuggling, | Bir defasında, babam silah kaçakçılığı davasıyla ilgileniyordu. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| and he was surrounded by a gang of outlaws. | Çete elemanları tarafından kıstırıldı. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He was shot more than 30 times, all in his limbs. | Babamın vücudundan 30 kurşun çıkardılar. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He died after two hours of struggling. | Ameliyattan 2 saat sonra öldü. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| As for the gang, none of them were caught. | Ve hiç kimse yakalanmadı. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My father was very superstitious. | Babam batıl inançları olan birisiydi. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| He said something about me. | Bana dediği şey... | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| "Thy life is governed by the Ruinous Star. Be a soldier, and ill fate will befall thee." | "Hayatımız yıkıcı yıldızın kontrolü altında." "Asker ol ve kaderini kabullen." | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| With his last breath, he told me not to be a cop. | Son nefesini vermeden önce polis olmamamı söylemişti. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l don't believe in fate. | Ama ben kadere inanmıyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l only believe there are things only the police can handle. | Sadece polisin halledebileceği şeyler olduğuna inanıyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| All three of them were good cops. | Üçü de iyi adamlardı. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'll go and get the money from the station. | Gidip parayı getireceğim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| We'll then go and give it back to Wong Po together. | Sonra da birlikte Wong Po'ya vereceğiz. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'll wait here. | Seni bekleyeceğim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Do you know they tried to frame Wong Po? | Müfettiş Ma, Wong Po için hazırladıkları kumpastan haberin var mıydı? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l know. | Vardı. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You've given the force a bad name! | Teşkilatın ismini kötüye çıkardın! | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| All that we've done, we've done it for the reputation of the force. | Yaptığımız her şeyi polis teşkilatı için yaptık. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Did you do anything for us? | Peki sen ne yaptın? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Did anybody notice, when they did their job well? | Onların işlerini yaptıklarını hiç göremedin mi? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Wong Po has evidence now. l can't pretend as if nothing has happened. | Wong Po'nun kanıtı var. Hiçbir şey olmamış gibi yapamam. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My men got killed, and l can't pretend as if nothing has happened either. | Adamlarım öldürüldü. Asıl ben hiçbir şey olmamış gibi yapamam. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Chan Kwok Chung, give me back my money, and l'll call it quits. | Müfettiş Chan, paramı geri ver ve ödeşmiş olalım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| God is fair. Evil deeds must pay a price. | Tanrı adildir. Tüm haksızlıkların karşılığını verir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'll pay you back on behalf of my men. | Adamlarımın aldığı parayı getirdim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| How could you kill... without your gun? | Silahsız da sert misin? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm bringing you the thing you want. lf Chung is still alive, let him go. | İstediğin şeyi getirdim.Chun hâlâ hayattaysa, bırak onu. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l don't know how much longer he can hang in there. | Ne kadar dayanır bilemiyorum. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'll go down to meet him. | Onu ben karşılarım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Hello, honey. | Tatlım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm alright. | Evet, iyiyim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Hello? Honey? | Alo? Tatlım? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Hello? Honey... | Alo? Tatlım... | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Are you alright? lt's so noisy at your end. | Gerçekten iyi misin? O ses neydi öyle? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Hello? Honey, the baby and l miss you very much. | Tatlım, kızınla seni çok özledik. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Do you want to talk to the baby? Honey? | Kızınla konuşmak ister misin? Tatlım? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Are you alright, honey? | İyi misin, tatlım? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l'm fine. l still have something in hand. l'll be back soon. | İyiyim. Küçük bir işim daha kaldı. Yakında yanınızda olacağım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| The baby and l are just downstairs. We'll come up. | Biz arabayla geldik. Şimdi yukarı çıkacağız. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Don't! Wait for me downstairs. | Hayır, gelmeyin! Birazdan yanınıza ineceğim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You don't intend to let me down? | Beni aşağıya indirmeyecek misin? | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| You shouldn't have come. We were asking for it. | Gelmemeliydin. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| l only want to gain back some respect for my men. | Adamlarımın onuru için geldim. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| My men are not bad. | Adamlarım kötül değildir. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Who is the most able? Every one of them is able. | Hangisi en iyisi? Hepsi en iyi. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Words are empty. You'll get to know them. | Kelimeler boş. Onları tanıman lazım. | SPL: Sha po lang-6 | 2005 | |
| Go on. I ain't got nothin'. Psst! | Vazgeç dostum. Sana verecek bir şeyim yok. Bas git. Hiçbir şeyim yok. | Splinter-1 | 2008 | |
| Oh, God! No! No! No! | Tanrım! Hayır! Hayır! Hayır! | Splinter-1 | 2008 | |
| (man) Yeah, this is definitely our campsite. | Evet, burası kesinlikle bizim kamp bölgemiz. | Splinter-1 | 2008 | |
| So... So we're here. Come on. | Yani... Yani geldik işte. Hadi. | Splinter-1 | 2008 | |
| Can you help me with this? | Bana bu şey de yardım edebilir misin? | Splinter-1 | 2008 | |
| Here. Over there, by the fire pit. | İşte. O tarafa, ateş çukurunun yanına. Al, al, al, al. Evet. Buna ihtiyacım var. | Splinter-1 | 2008 | |
| Oh, here, here, here, here. Oh, yeah. You need that. | Al, al, al, al. Evet. Buna ihtiyacım var. | Splinter-1 | 2008 | |
| Need the hatchet. | Baltaya ihtiyacım var. | Splinter-1 | 2008 | |
| Thank you for doing this. I was made for camping. | Bunu yaptığın için teşekkürler. Kamp için yaratılmışım. | Splinter-1 | 2008 | |
| This is, like, my thing. Hm hm. | Bu benim işim. | Splinter-1 | 2008 | |
| What? Oh, really? Hm hm. | Ne? Gerçekten mi? | Splinter-1 | 2008 | |
| I think I'm gonna like camping. Yeah? | Sanırım kamp yapmak hoşuma gidecek. Öyle mi? | Splinter-1 | 2008 | |
| Hm hm. I told you. | Sana söylemiştim. | Splinter-1 | 2008 | |
| Ow! Wait a minute. | Bekle bir dakika. | Splinter-1 | 2008 | |
| Did you get the bug stuff? Come on. Let's get this tent up. | Böcek ilacını getirdin mi? Hadi. Hadi şu çadırı kuralım. | Splinter-1 | 2008 | |
| Shit, shit, shit. | Kahretsin, kahretsin, kahretsin. | Splinter-1 | 2008 | |
| The engine's fucking destroyed. This ain't how you talked it, D. | Motor boku yemiş. Böyle bahsetmemiştin, D. | Splinter-1 | 2008 | |
| Mexico is just around the corner, sweetheart. Come on. | Meksika'ya çok yakınız, sevgilim. Hadi. | Splinter-1 | 2008 | |
| Well, this truck ain't getting us any closer, alright? Let's go. | Bu araç bizi sınıra kadar götüremez, tamam mı? Hadi gidelim. | Splinter-1 | 2008 | |
| Mine's in. It can't be. I... Hold on. | Benim ki oldu. Olmuyor. Tut. | Splinter-1 | 2008 | |
| Well, just hold that. Just trust me. OK. | Bu şekilde tut. Bana güven. Tamam. | Splinter-1 | 2008 | |
| Hey, got it. OK, mine's in. | Oldu. Tamam, benimki de oldu. | Splinter-1 | 2008 | |
| Ow! Well, now mine's not. | Şimdi benim ki yerinden çıktı. | Splinter-1 | 2008 | |
| Are you OK? This is... | İyi misin? Bu... | Splinter-1 | 2008 |