Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15150
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm sorry | Buradan gitmemi mi istiyorsun? 1 | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
What are you sitting here for? Follow her! Yeah 1 | O halde ben de bunu hatıra olarak yanımda götürüyorum. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I'm so useless I can't do anything | Öfkelendiğinde kim kendini kaybediyormuş bakalım! | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
What? It's a drunk Look like he is very sad | Hey, ona böyle bozuk atmamalısın. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Don't care about me What's the problem with you? | Deu, onun hakkında fazla bir şey bilmiyorsun. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So how is his fiancee now? No one know | Üzgünüm. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Like other women, she has disappeared since then | Ne diye oturuyorsun burada? Peşinden gitsene! | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Everyone here lost their folks | Evet gitsene. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Our only purpose is to destroy the kidnapping organization | Beceriksizin tekiyim. Hiç bir işe yaramıyorum. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
That's funny as until now we haven't known where they are | Ne oluyor? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
However, we always hope... | Bu adam sarhoş. Çok üzgün görünüyor. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
one day, we will be successful | Boş verin beni. Sorunun ne dostum? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
It was my fault | Nişanlısı şu anda ne yapıyor? Kimse bilmiyor. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You want to throw it away, don't you? Don't do that | Tıpkı diğer kadınlar gibi, o günden sonra onu gören olmadı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Maybe it's better for me to forget sad memories | Burada herkes yakınlarını kaybediyor. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
She might me dead by now | Bizim tek amacımız kadınları kaçıran örgütü yok etmek. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So why do you always keep it by sour side? Because it was a present I gave her | Komik olansa, bugüne kadar nerede olduklarını bulamamamız. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Every time I see it I think of her | Ama yine de onları yakalama umudumuzu... | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So, that's why you had to keep it very carefully | ...bir gün olsun yitirmiyoruz. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Thank you for saving me last time | Benim hatamdı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I'm very sorry about your wound | Bunu atmak istiyorsun, değil mi? Ama yapma. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Sanim, Keemuu, Keemha | Belki de kötü hatıraları silmeme faydası olur. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Sanim, Sanim | Şimdiye kadar ölmüş olmalı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Actually, when we first met you | O zaman neden devamlı yanında taşıyorsun? Çünkü bunu ona ben vermiştim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
We used you | Kolyeyi her görüşümde, aklıma o geliyor. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Keemuu knew you had a special smell as the women who were kidnapped | Buna neden o kadar önem verdiğin anlaşıldı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So, we used you as a bait | Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Our purpose is to find their place | Yaran için gerçekten çok üzgünüm. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
But everything is not as expected That was your fault | Sanim, Keemuu, Keemha. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
It's not necessary to bring her here | Sanim, Sanim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I cannot stand there and see her dead | Aslında seninle ilk karşılaştığımızda... | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You are so kind And always bring trouble to us | ...seni kullandık. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You brought her here So, you will be the one to solve this problem | Keemuu, kaçırılan kadınlar gibi özel bir kokun olduğunu sezmişti. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You know what we are doing is very dangerous | Yani seni yem olarak kullandık. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Then, I taught you some martial art and you learnt well | Onların yerlerini bulmayı amaçlıyorduk. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Yet, your action shown no respect to our team | Fakat işler umduğumuz gibi gitmedi. Tamamen senin hatandı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
What she did is so careless and risky | Onu buraya getirmemize gerek yoktu. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
We can't let her stay here He's right | Orada dikilip öldürülüşünü izleyemezdim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
If this situation lasts, both she and we will be in danger | Pek de bir yardımseversin. Ve devamlı başımıza iş açıyorsun. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So, what do we have to do? We will set up a play | Onu buraya sen getirdin. O yüzden sorunu çözecek olan da sensin. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
...and end this. We will move to other place and don't care about her anymore | Yaptığımız şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Keekwai is the fourth member in the team His girlfriend was also a victim | Sonra sana dövüşmeyi öğrettim ve gayet başarılı oldun. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
He always acts decisively and with no emotion | Fakat takımın sözünden çıkıp hareket ediyordun. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Enough, stop! | Yaptığı çok düşüncesiz ve riskliydi. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry for cheating you | Burada kalmasına müsaade edemeyiz. Doğru söylüyor. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
But what we are doing is not suitable for you | Böyle devam ederse, onun da bizim de başımız yanacak. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
We have no choice but to do this | Pekala, ne yapmamız gerekiyor? Ona oyun oynayıp... | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Please don't worry for us and I'm sorry again | ...buna bir son vereceğiz. Sonra başka bir yere gidip onun adını bir daha anmayacağız. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Why? My fate is to be lonely? | Keekwai takımımızın dördüncü üyesidir. Onun kız arkadaşı da kurbanlardan biriydi. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Hey | Her zaman kararlı ve acımasız hareket eder. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You are still here? Where's Sanim? | Yeter, durun! | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
That's not your business | Seni aldattığımız için üzgünüm. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
If I can defeat you, can you let me see him? Ok | Fakat yaptığımız iş sana uygun değil. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So, can we have a fight? | Böyle yapmaktan başka çaremiz yoktu. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You don't have the right to decide my fate | Lütfen, bizim için endişelenme. Tekrar tekrar özür dilerim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I've just proved that my skill is better than you | Neden ama? Kaderim hep yalnız kalmak mı olacak? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I will fight with them myself | Sen hala burada mısın? Sanim nerede? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I have to drink this awful alcohol? Can we forget about this? | Seni ilgilendirmez. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
After drinking this, you will be an official member in our team | Eğer seni yenersem, onu görmeme izin verir misin? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Sorry about last time | Evet. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
How long have you been joining the team? Some months before you | O zaman dövüşüyor muyuz? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry about your girlfriend That's not your business | Bana olacaklara karar vermeye hakkın yok. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Mind your own business | Senden daha iyi olduğumu kanıtladım. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
But now I'm a member of the team I told you to mind you own business | Onlarla tek başıma dövüşeceğim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
How many times did you fight against them? | Bu iğrenç içkiyi içmek zorunda mıyım? Bunu es geçemez miyiz? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Twice Those were just their henchmen | Bunu içtikten sonra takımımızın resmi bir üyesi olacaksın. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
The leaders are not as simple as those you fought with | Sana yaptıklarım için özür dilerim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Don't ever think this is an easy job | Takıma gireli ne kadar oldu? Senden birkaç ay önce girdim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I don't... One second of carelessness can cost you your life | Kız arkadaşın için üzüldüm. Seni ilgilendirmez. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
From now on, you'd better not do anything risky | Sen kendi işine bak. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
After the death of his girlfriend he became like that | Ama artık ben de takımın bir üyesiyim. Sana kendi işine bakmanı söyledim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I see | Onlarla kaç kere karşı karşıya geldin? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I was abandoned when I was young Maybe that's why I don't understand his feeling | İki kere. O dövüştüklerin yalnızca hizmetkarlardı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Your folk... they are not human | Liderleri o dövüştüğün hizmetkarlar kadar kolay değildir. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
They don't know what the feeling of losing a folk is like | Sakın ha bunun basit bir iş olacağını düşüneyim deme. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So, what was your feeling when you lost your fiancee? | Zaten | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I didn't want to live anymore | Bir anlık dikkatsizliğin hayatına mal olabilir. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
It was my fault | Şu andan itibaren, riskli bir hareket yapmasan herkes için iyi olur. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
That was not your fault | Kız arkadaşının ölümünden sonra bu hale geldi. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Hey, what do you think after becoming a member in this team? | Anlıyorum. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Happier? | Ailem beni çok küçükken terk etmiş. O yüzden onun hislerini anlamıyor olabilirim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
A bit happier | Ailen... çok kötüymüş. Bir insan çocuğunu nasıl terk edebilir! | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
And I will be a lot better if all of you are straight to me | Onlar bir yakınlarını kaybetmenin ne demek olduğunu bilemezler. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
It seems that you all don't get used to having a new member like me | Peki, nişanlını kaybettiğinde sen ne hissettin? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
I know it was my fault but I understood | Ölmek istedim. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
And I only want to soon find out where they are | Çünkü benim hatamdı. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, we all want | Senin hatan değildi. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
But no one of us is as stupid as you Are you kidding me? | Selam, takımın bir üyesi oldun sonunda, ne hissediyorsun? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
They are a secret organization no one ever see the leader | Mutlu musun? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
You want to be a bait That's very dangerous | Biraz. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
They are very tricky not like others | Ama bana karşı dürüst olursanız daha da mutlu olacağım. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
That's why until now we haven't known where they are | Görülen o ki, benim gibi yeni bir üyeye pek alışık değilsiniz. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Even their henchmen don't know about it? They only take the women to a place near here | Biliyorum daha önce yanlış davrandım, ama sonunda anladım. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
So we guess there place is on this area | Ve tek istediğim bir an önce onların yerini öğrenmek. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
It's near this beach? Yes | Evet, hepimiz istiyoruz. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Why do they kidnap those women? To research some kind of medicine | Ama hiçbirimiz senin gibi budala değiliz. Benimle dalga mı geçiyorsun? | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Even their henchmen don't know much about this | Onlar gizli çalışan bir örgüt ve şimdiye kadar kimse liderlerini görmedi. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
They kidnap selectively Only some special women | Yem olmayı istiyor olabilirsin ama gerçekten çok tehlikeli. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
Those women have a strange smell | Diğerleri gibi değiller, çok kurnazlar. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |
They only kidnap this kind of women | Şimdiye kadar yerlerini bulamamış olmamızın nedeni de bu zaten. | Deu suay doo-1 | 2009 | ![]() |