Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150722
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yeah, it was a plane crash, and according to that, | Evet uçak kazası ama kayıtlara göre... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| There were luthorcorp employees on the maintenance lot. | ...uçağa bakım yapanlar Luthorcorp çalışanları. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| And you think lionel paid them to sabotage the plane? | Sence Lionel uçağa sabotaj yapmak için onlara para mı verdi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You were the son lionel never had. The guy knew everything about you, right? | Sen Lionel'in hiçbir zaman sahip olamadığı oğluydun. Senin hakkında her şeyi biliyordu değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| So don't stand there and tell me that you didn't know a couple | Şimdi orada durup bana onun bir kaç kirli çamaşırını... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Of his dirty little secrets. | ...bilmediğini söyleme. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Look, oliver, i was afraid that you'd do something you'd regret. | Oliver pişman olacağın bir şeyi yapmandan korktum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| "Something i regret." Like what, clark? You thought i was gonna kill him? | Pişman olacağım bir şey mi? Ne gibi, Clark? Onu öldüreceğimi mi sandın? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I wouldn't have killed him! | Onu öldürmezdim! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I survived for two years on an island by myself, clark! | 2 yıl boyunca bir adada hayatta kaldım, Clark! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| When it wasn't pouring rain, it was blistering sun! | Şiddetli yağmur yapmadığı zaman, kızgın bir güneş oluyordu! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| There were mosquitos that ate me alive! | Beni canlı canlı yiyen sinekler vardı! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| It's okay, because you know what? It made me strong. | Ama bu önemli değil. Neden biliyor musun? Bu beni güçlü yaptı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You may be invincible, but you are not fearless, are you? | Belki yenilmez olabilirsin ama korkusuz değilsin değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're afraid to trust your friends, and you're afraid to face | Arkadaşlarına güvenmekten korkuyorsun. Nasıl biri olacağınla... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Who you were really meant to be. | ....yüzleşmekten korkuyorsun. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're afraid of everything. | Her şeyden korkuyorsun. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Maybe you haven't been put to the test yet. | Belki seni daha teste tabi tutmadılar. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Maybe your island's still out there, clark. | Belki senin adan orada bir yerlerde, Clark. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Take me to the airport. Right. | Beni hava alanına götür. Tamam. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| What the hell... | Ne oluy... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Who do you think paid your bail? | Kefaletini kim ödedi sanıyorsun? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Jail's too good for you. | Hapishane senin için çok iyi kalır. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I think he's having a heart attack. | Sanırım kalp krizi geçiriyor. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You might want to take him to the hospital. | Onu hastaneye götürmek isteyebilirsin. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| What am i, an ambulance? | Neyim ben ambulans mı? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| They'll know what to do with him. | Onlar onunla ne yapacaklarını bilir. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Adrianna's aictim, too? Was a victim. | Adrianna'da mı maruz kalmış? Öyleydi. | Smallville Toxic-2 | 2008 | |
| a ton of money at this thing. Yeah, at 500 bucks a plate, I'll bet. | ...tonlarca yardım toplayabilecek. Evet, $500'lık tabağa bende para veririm. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Although, as much as I love the one on one time, | Her ne kadar birlikte takılmayı sevsem de... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I got to say I'm actually surprised Lois unattached you from her hip. | ...Lois'in seni dibinden ayırdığına şaşırdım. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| What do you mean? Lois and I aren't always together. | Ne demek istiyorsun? Lois ile ben her zaman birlikte değiliz. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Clark, you see her more than I see Jimmy, and we're engaged. | Clark, onu benim Jimmy'i gördüğümden daha çok görüyorsun ve biz nişanlıyız. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I guess I just always thought that I would be the one circling your typos. | Her zaman senin yazım hatalarını bulacak olan kişinin ben olduğumu düşünüyordum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| And I'm sure the flowing hair and piercing green eyes | Eminin uçuşan saçları ve parlayan yeşil gözleri... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I'm gonna check his phone, see if I can find the number | Onun telefonunu kontrol edeceğim. Bakalım bu gece... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| He's stable, so I can set him up with a heart monitor, | Durumu sabit. Onu kalp monitörüne bağlayacağım. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| in one hour, I got to bring him in. | ...bir saat içinde onu buradan götürmeliyiz. Bunu yaparken işini riske ettiğini biliyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Oliver and I were through a long time ago. I'll take the story. | Oliver ve ben uzun zaman önce birlikteydik. Hikayeyi ben alıyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Normally, I don't eat anything with more than 99 legs on it, | Normalde 99'dan fazla ayağı olan bir şeyi yemem. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| but I haven't eaten for days. | Ama bir kaç gündür bir şey yemedim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I need a sports drink, as much vitamin B. | Enerji içeceği, bulabildiğin kadar d vitamini... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Well, I'm actually conscious, and I'm saying he needs one. | Benim bilincim yerinde ve ihtiyacı olduğunu söylüyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Lois, I know what it looks like, okay? | Lois, nasıl göründüğünü biliyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| ... then I guess we have to take his word for it. | ...onun sözüne güvenmeliyiz. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I promised them that I could save you. | Onlara seni kurtaracağıma dair söz verdim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| It's not that I don't appreciatethe sentiment. | Fikrini takdir etmiyor değilim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I know it sounds crazy, but I'm a marine biologist. We study this stuff. | Kulağa çılgınca gelebilir ama ben bir deniz biyologuyum. Bu şeyi inceliyorduk. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| A hospital would have mis diagnosed you, | Hastane seni yanlış teşhis edip, adrenalin verebilir ve... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Should I feel lucky about that, too? | ...onunla ilgili de şanslı hissetmeli miyim? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| My friend and I... | Arkadaşım ve ben... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Adrianna's victim, too? Was a victim. | Adrianna'da mı maruz kalmış? Öyleydi. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| It's not quite the scenario I pictured if I ever ran into a woman | Bu bir kadınla adada karşılaşınca yapmayı düşündüğüm... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You don't think I know who you are? | Senin kim olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| So I figure if I die... | Düşünüyorum ki eğer öleceksem... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| At least I die for something. | ...en azından bir şey uğruna öleyim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| ... sometimes I wonder if I should have ever let you go. | ...bazen seni bırakmamalıydım diyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Clark, can I talk to you for a second? | Clark, seninle biraz konuşabilir miyim? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| But how are we supposed to find an antidote | İsmi olmayan bir zehre nasıl panzehir bulacağız? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Name it ourselves. The cyanobateria... | Kendimiz isim vereceğiz. Canobateria. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| ...in Oliver's blood shares a similar molecular makeup | Oliver'ın kan hücreleriyle aynı maddeyi... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You mean like I'm at a met your lecture? | Nasıl konferans veren birine bakar gibi mi? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Chloe, you're the smartest person I know by a long shot, | Chloe, sen bildiğim en akıllı kişisin ama... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Listen, Chloe, as much as I appreciate | Dinle Chloe, her ne kadar yaptıklarına müteşekkir olsam da... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| All right, I admit it. After he attacked me, my hacking skills | Tamam kabul ediyorum. Bana saldırdığından sonra hackleme becerim... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| And whether I like it or not, I can read and process | Beğen yada beğenme çok hızlı bir şekilde... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Now, I knowthat right now you are making a list | Şimdi kafandan bunun senin hatan... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| in your head of all the possible ways this could be your fault, but please don't. | ...olduğuna dair bir liste yaptığını biliyorum ama yapma. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| The doctors can't help him, but I think Luthorcorp owns | Doktorlar ona yardım edemiyor ama Luthorcorp... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| But if this lab exists, I don't know about it. | Eğer böyle bir laboratuar varsa benim bir bilgim yok. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Look, miss Mercer, I realize that you're my boss | Bakın Bayan Mercer, patronun olduğunuzu biliyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| But I can't help you, either. | Ama sana yardım da edemem. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Even if I made a call, we'd never get the antidote here in time. | Eğer arasak bile panzehiri zamanında getiremezler. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| The best I can do is keep him alive a few minutes longer. | Onu en fazla bir kaç dakika daha canlı tutabilirim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I swore that if I ever made it off this island, I'd change. | Yemin ederim, eğer bu adadan kurtulursam değişeceğim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Lois, I need you to breathe for me. | Lois, nefes vermen gerekiyor. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| There's that scared little girl I remember. | Korkan küçük bir kız hatırlıyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Well, I'm not the guy in that article anymore. | Artık o yazıdaki gibi bir adam değilim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Of course you're not. | Elbette değilsin. Sen Oliver Queen'sin, dünyaca ünlü yardımsever. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| And I was his first save. | Ve bende ilk kurtardığı kişiyim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| After all, I need the chief of Queen industries | Queen Endistüri'nin başı hayatta ve sağlam olduğuna göre... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You're not the first person to wonder how I arrived | Sen Luthor hanedanlığına nasıl girdiğimi merak eden... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| just when I think the knife can't twist any farther, | Daha fazla zarar veremezsin derken şimdi de... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You sit around pondering ways that I've dedicated my life | Oturup senin hayatını nasıl mahvederim diye plan kurduğumu... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I'm sorry to break it to you, Oliver, but everything I did, I did for me. | Seni üzdüğüm için özür dileri , Oliver, ama yaptığım her şeyi kendim için yapıyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Well, then I guess our past is behind us. | Sanırım geçmişimizi unuttuk. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| What am I doing? Ollie and I are through. | Ben ne yapıyorum? Ollie ve ben ilişkimizi bitirdik. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I'd be lying if I said I didn't watch the goodbye tape | Eğer Lana'nın gönderdiği veda kaydını birden fazla... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| that Lana sent me more than once. Well, I'd rather avoid a ride | ...seyretmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Clark Lana olayına girmek... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| and I'm just Lois Lane, the girl who writes about it. | Ben ise Sadece Lois Lane'im. Bunun hakkında yazı yazan kişi. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You should know, I'm allergic to cats. | Benim kedilere alerji olduğumu bilmelisin. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I thought I closed those. | Burayı kapattığımı sanıyordum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Uh, well, I was, uh, checking in on Oliver. | Oliver'ı kontrole gelmiştim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| You must have done pretty well on your S.A.T. | Testlerde çok başarılı olmalısın. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| There's a reason I like to try and keep the doors closed. | Bu nedenden dolayı kapıları kilitli tutmaya çalışıyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| which is why I would really prefer it if we could keep it between us. | Bu yüzden aramızda kalmasını istiyorum. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| Look, Chloe, I think that, in some weird way, | Bak Chloe hepimiz... | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| So, I hear I'm not the only one in town who owes you a drink. | Duyduğuma göre şehirde sana içki borcu olan tek ben değilmişim. | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| is the best idea right now? | ...sence mantıklı mı? | Smallville Toxic-3 | 2008 | |
| I'll know when I've had enough. | Ben ne zaman duracağımı bilirim. | Smallville Toxic-3 | 2008 |