Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150538
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I don't know how, but I saved them all. | Nasıl yaptım bilmiyorum ama herkesi kurtardım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I've finally become the hero. | Sonunda bir kahraman oldum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Pride, vanity | Kibir, gösteriş... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| you almost took a man's life, | ...neredeyse bir adamı öldürüyordun. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| and you dare tell me you're following the path | Sonra gelmiş bana senin gitmeni istediğim... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I set out for you? | ...yolda gittiğini mi söylüyorsun? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You told me I had unfinished business here, | Bana burada bitmemiş bir işim olduğunu söyledin. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| an evil here that I had to face! | Karşılaşmam gereken bir kötülük olduğunu! | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| And Lex... | Lex... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| The evil is you, Kal El. | O kötülük sensin Kal El. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| The greatest threat Earth will face is coming. | Dünyanın karşılaşacağı en büyük tehdit yaklaşıyor. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| It preys on wavering souls like yours. | Senin gibi bocalayan ruhları avlayacak. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Once this darkness consumes you, | Karanlık bir kere seni ele geçirince... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| you will be Earth's greatest enemy. | ...dünyanın en büyük düşmanı sen olacaksın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| That's not my fate. | Benim kaderim bu değil. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You cannot be a beacon of hope | Kalbinde karanlık varken... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| when you have darkness in your heart. | ...umudun ışığı olamazsın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Then why did you send me back?! | O zaman beni neden geri getirdin? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Why did you give me a second chance?! | Neden bana ikinci bir şans verdin? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| It was not my decision to give you back your life. | Seni hayata döndürmek benim kararım değildi. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You may not see me as a hero, | Sen beni bir kahraman olarak görmeyebilirsin ama... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| but the rest of the world does! | ...dünyanın geri kalanı öyle görüyor! | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| And I decide my fate! | Kaderimi kendim belirlerim! | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I regret as a father, | Sana olan inancım gerçeği... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| my faith in you blinded me to the truth. | ...görmemi engellediği için bir baba olarak çok pişmanım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You will never be Earth's savior. | Asla dünyanın kurtarıcısı olamayacaksın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Oh, it's your lucky day, Shamrock. | Bugün şanslı günün Shamrock. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I'm letting you go. | Gitmene izin vereceğim. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Just like that, huh? | Öylece mi? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| See, now I'm disappointed. | Hayal kırıklığına uğradım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I was kind of holding out for a goodbye kiss from you. | Sana elveda öpücüğü vermek istiyordum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I will hunt you, and I will find you. | Senin peşinden gelip, seni bulacağım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You don't even know who I am, | Kim olduğumu bile bilmiyorsun ama... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| but I know who you are. | ...ben seni tanıyorum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| And I will be watching.. | Seni izliyor olacağım... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Green Arrow. | ...Green Arrow. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Chores, Clark. | İşler Clark. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Work keeps a man honest. | Çalışmak insanın doğru kalmasını sağlar. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You got to protect the things you worked hard to build. | Onca zorlukla inşa ettiğin şeyleri koruman gerek. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I never stopped watching out for you, Clark. | Sana göz kulak olmaktan hiç vazgeçmedim Clark. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Then you must be disapponted I... | O zaman hayal kırıklığına uğramış olmalısın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| ... Haven't grown into the man you raised me to be. | Yetiştirdiğin gibi bir adam olamadım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| No, you haven't. | Hayır, olamadın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You are so much more than that... | Ondan çok daha fazlası oldun. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| And I'm so proud of you, Clark. | Seninle gurur duyuyorum Clark. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| That's one dad. | Diğer babam duymuyor. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Since when did you start listening to Jor El, Hmm? | Ne zamandan beri Jor El'i dinliyorsun? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I took my anger out on people. | Öfkemi açığa çıkardım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I destroyed an entire building. | Tüm binayı yok ettim. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I know now that I have it within me to kill. | Öldürmenin içimde bir yerde olduğunu artık biliyorum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I failed! | Başarısız oldum! | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| We're all confronted with trials, son. | Hepimiz testlere tabi tutuluruz evlat. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| But the true measure of a man | Ama gerçek bir adam için ölçü... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| is how he chooses to react in the face of those trials. | ...bu testlere ne tepkiler verdiğidir. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You never had that problem. | Böyle bir problemin asla olmadı. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I'm so...Far away from perfect | Ben kusursuz olmaktan çok uzağım. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I could never keep my own anger in check. | Asla öfkemi kontrol edemedim. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I let it all build up inside me | İçimde büyümesine izin verdim ta ki... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| till it made my own heart give out. | ...kalbim pes edene kadar. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| It was my fury, Clark, | Başka bir adamı öldürmeye... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| that drove me to want to kill another man. | ...beni iten öfkemdi Clark. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| But instead, it killed me. | Ama onun yerine kendimi öldürdüm. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Dad, you were just trying to protect me. | Baba sen beni korumaya çalışıyordun. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| We can't make excuses | Kalbimizdeki karanlık için... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| for the dark stains on our hearts, son. | ...bahaneler uyduramayız evlat. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I don't even know how I got to this place. | Bu yere nasıl geldiğimi bile bilmiyorum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| We all make sacrifices, son, and every time we do, | Her zaman fedakarlık yaparız evlat. Her yaptığımızda... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| we lose a little bit of something along the way. | ...yanında kendimizden de bir şey kaybederiz. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You've sacrificed more than anybody. | Herkesten fazla fedakarlık yaptın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| It'd be easy to let resentment build up inside, | Öfkeni içinde biriktirmek kolaydır ama... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| but it's got to come out somewhere. | ...bir yerde açığa çıkacaktır. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I feel like, every time I do something right, | İyi bir şey yaptığımı her hissettiğimde... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I do something wrong! | ...yanlış bir şey yapıyorum! | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Sometimes I think it would be easier if you were here. | Bazen burada olsaydın her şey daha kolay olurdu diye düşünüyorum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Not a day goes by, Clark, when I don't regret | Senin yanında olamadığım için pişman olmadığım... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| not being able to be right here for you. | ...bir gün bile yok Clark. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| I would do anything, I would give anything | İkinci bir şans elde edip doğru olanı yapmak için... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| to be able to get a second chance to get it right. | ...her şeyi yapar, her şeyimi veririm. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You got that second chance, son. | Bu ikinci şansı elde ettin evlat. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You could be the greatest hero the world has ever known. | Sen dünyanın bildiği en büyük kahraman olabilirsin. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Well, then, do what you do best | O zaman elinden gelenin en iyisini yap ve... | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| prove him wrong. | ...ona yanıldığını kanıtla. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Jor El was right about one thing. | Jor El bir konuda haklıydı. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Something dark is coming. | Karanlık bir şey yaklaşıyor. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| You're gonna be tested. | Bir teste tabi tutulacaksın. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| It's not gonna be easy, son. | Kolay olmayacak evlat. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| But I have faith in you. | Ama sana inanıyorum. | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| What's coming, dad? | Ne geliyor baba? | Smallville Lazarus-1 | 2010 | |
| Oliver: You saved my life, Chloe, | Hayatımı kurtardın Chloe. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Clark: Well, what would make you stay? | Neden kalıyorsun? | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Tess: You are the only one that can save us. | Bizi kurtarabilecek bir tek sen varsın. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Chloe: What if every trial has just been a preparation | Ya her bir test seni son fedakarlığa... | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Hawkman: You have the capacity to break the chains | Bağlı olduğun zincirleri... | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Ollie! Oliver: Chloe! | Ollie! Chloe! | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| [ Sobbing ] No. | Hayır. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Jor El: Kal El. | Kal El. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Lois: Lana. [ keys clacking ] | Lana. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| Pete. [ exhales softly ] | Pete. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| [ Breathing heavily ] Man, I told you. | Dostum sana söyledim. | Smallville Lazarus-2 | 2010 | |
| These little green guys from outer [chuckling] space. | Dünya dışından gelen küçük yeşil adamlar. | Smallville Lazarus-2 | 2010 |