Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150028
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Remember, they outnumber us 100 to 1 | Unutmayın, sayıca bizden üstünler 100 to 1 | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You want us to just sit around and simply wait for another attack | Bizden oturup yeni bir saldırı olmasını beklememizi istiyrosunuz | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
We need to strike first, and strike hard | İlk biz vurmalıyız ve sağlam vurmalıyız | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
or face the consequences | veya sonuçlarına katlanmalıyız | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
We must not hesitate! | Tereddüt etmemeliyiz. | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Gentlemen, our carbon reserves are becoming dangerously low | Beyler,karbon rezervlerimiz tehlikeli seviyenin altına düştü | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Step up security and find Dr. Noah | Güvenliği arttırın ve Dr. Noah'ı bulun | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Act quickly before it is too late | Çok geç olmadan gereken önlemleri alın | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
That is all | Hepsi bu kadar | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Lock | Lock | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Prepare your men just in case | Adamlarını hazırla her ihtimale karşı | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You can't follow simple instructions | Basit bir talimatı bile yerine getiremiyorsun | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
This would have been alot easier if you hadn't tripped the alarm | Eğer alarm çalmamış olsaydı herşey daha kolay olurdu | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Easier yes... but not half as much fun | Kolay evet... ama yarısı kadar zevkli olmazdı | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Go ahead, make jokes | Devam et, geç gırgırını | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
By now Lock has probably got half his troops scouring the wasteland for you | Lock'un askerleri çoktan seni aramaya başlamışlardır | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
well at least you got the data | Yinede veriyi almayı başarmışsın | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Toss it over here Shua | Shua, gönder onu bana | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Nice throw kid | İyi atış evlat | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Well well , let's see what's new in that bohemoth of a city? | Peki, bakalım ne gibi yenilikler olmuş bu şehirde? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
What's this? The systems dying | Bu da nedir? Tüm sistemler ölmek üzere | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's running at one tenth capacity | Onda bir kapasite ile çalışıyorlar | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Is it enough for an energy release? | Enerjinin salıverilmesi için yeterli değil? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Perhaps | Belki | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
What's gonna happen if you release all that power? | Peki bu kadar enerji salıverildiğinde ne olacak? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
We'll blast open the sky | Yeni bir gökyüzü oluşacak | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
No, in ECOBAN. What will happen to all the people? | Hayır, ECOBAN'ı soruyorum. Oradaki insanlara ne olacak? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Most will survive, but they won't have it easy | Çoğu kurtulacaktır, ama onlar için kolay olmayacak | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
they'll have to use solar energy and work shoulder to shoulder | Güneş enerjisini kullanmaları gerekecek ve bizden geri kalanlar ile | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
with the rest of us | omuz omuz çalışmak zorunda kalacaklar | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
They'd kill us first | Bunu yapmadan önce bizi öldürürler | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
What do you care what happens to them? | Onlara ne olduğunu neden bu kadar önemsiyorsun? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Today, I saw someone I used to know | Bugün, Eskiden tanıdığım birisini gördüm | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Jay, she's all grown up and she's beautiful | Jay, O çok güzeldi. Biz birlikte büyüdük | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
She's ECOBAN | O da ECOBAN'da | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
A girl? You're dead to them in ECOBAN | Bir kız? ECOBAN'dakilere göre sen zaten ölüsün | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
So you better forget her | Bu yüzden onu unutsan iyi olur | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Now find that kid brother of yours | Şimdi gidip küçük kardeşini bul | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
that orphan kid you take care of | ilgilenmek zorunda olduğu yetim çocuk | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's too dangerous for him in the city. Hanging around | Şehir onun için çok tehlikeli. Ayrıca takıldığı | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
with those rejects. Those petty hoodlums | serseri tipler. Bir avuç serseri | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
He's ok, Let him pass | Tamam, geçebilir | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Come on, pass it Zed! | Hadi, devam et Zed! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Hmmm.. hey you, cut that funeral crap! | Hmmm.. hey sen, şu cenaze marşını kes! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Play something with a pulse | Hareketli bir şeyler çal | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Don't smoke it all! | Hepsini bitirme! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Hey Woody, wanna drag? | Hey Woody, istermisin? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's called tobacco | Buna tütün deniyor | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Nah | Hayır | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Woody | Woody | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Huh, Shua! | Huh, Shua! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Long time no see buddy | Uzun zamandır görünmüyordun dostum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Hey Shua! | Hey Shua! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Big man with his big attitude | Kocaman egolu kocaman bir adam | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
I tell ya, one of these days I'll kick his ass | Woody, hadi gidelim! Size diyorum, bir gün bunu pataklayacağım | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Hey Moe, have you seen my uh... propeller? | Hey Moe, Benim pervaneyi uh... gördünmü? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
No, it's about this size | Hayır, şu boylarda | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Shua look what I got you | Shua bak ne buldum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Great! So now those punks are teaching you how to steal. Is that it? | Harika! Şu serseriler sana nasıl hırsızlık yapılacağınımı öğretiyor. Bu mudur? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Steal? No! I found it | Çalmak mı? Hayır! Onu buldum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
That's it, I found it. You said you needed it for your glider | Hayır, sadece buldum. Planörün tamiri için lazım demiştin | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Don't hang around with them Woody | Woody, onlarla beraber takılmanı istemiyorum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You'll end up stupid or dead | Sonunda ya aptal olacaksın yada ölü | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Now give me that harmonica | Şimdi şu mızıkayı bana ver | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Oh wow! | Planörüne böyle bir şey gerektiğini söylemiştin. Oh wow! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
What's that on your wrist? | Kolundaki nedir? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Where did you get it from? | Nereden aldın onu? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
A girl gave it to me | Bir kız verdi | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Who is she? Your girlfriend? | Kimdi o kız? Kız arkadaşın mı? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Professor Noah says the sky used to be blue | Dr.Noah diyorki eskiden gökyüzü maviymiş | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
'sky blue' he said. That's what they called the colour | 'gök mavisi' dedi. Ona verdikleri rengin ismi buymuş | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
My mom says there's a place where the sky is always blue! | Annem gökyüzünün hep mavi olduğu bir yer var diyor! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's an island they call Gibraltar | Gibraltar ismine bir ada | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You wanna see something? | Bir şey görmek ister misin? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's stuck! | Sıkışmış bu! | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
This place is off limits | Burası yasak bölge | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
We should go back Why? | Geri dönmeliyiz Neden? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Don't worry! I'll protect you | Üzülme! Ben seni korurum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Come on Jay, I'm gonna show you something | Hadi ama Jay, Sana bir şey göstermek istiyorum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You will remember it forever | Bunu sonsuza dek hatırlayacaksın | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Now, open them | Şimdi, aç gözlerini | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It's incredible | Bu inanılmaz | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
How'd you know about this? | Bunun olacağını nereden biliyordun? | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Professor Noah said this would happen today | Dr.Noah söylemişti | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
In Gibraltar, people see this every day | Gibraltar'da ,insanlar her gün görüyor bunu | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
That's where I'm going | İşte bu yüzden oraay gidiyorum | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You could come too, I guess | Sende gelmelisin, kanımca | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
That sky was so beautiful it blinded our eyes | Gökyüzü çok güzeldi gözlerimizi kamaştırmıştı | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
But it didn't last long | Fakat bu çok sürmedi | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
It disappeared behind the clouds | bulutların ardında kaybolup gitti | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
That was the last I ever saw of it | Bu onu son görüşüm oldu | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
And the last I saw of Shua | ve Shua'yıda son görüşümdü | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
In ECOBAN they're living like kings | ECOBAN'da krallar gibi yaşıyorlar | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
While we're dying in polluted slums | Bizse bu kirli gecekondularda ölüyoruz | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
They call us diggers and they treat us like dirt | Bizi kazıcılar olarak çağırıyorlar ve bize pislik gibi davranıyorlar | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
We want air we can breath, water we can drink | Soluyabileceğimiz bir hava ve içebileceğimiz su istiyoruz | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Or the next thing we dig will be ECOBANS grave | aksi halde kazacağımız bir sonraki şey ECOBAN!ın mezarı olacak | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Sounds like another riots coming | Başka bir ayaklanma geliyor gibi duruyor | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
Better get out of here quick | Buradan uzaklaşsak iyi olacak | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |
You scared? My brothers not scared | Korktun mu? Abim hiç korkmaz | Sky Blue-5 | 2003 | ![]() |