Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 149885
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm his father. It's my son's funeral | Ben onun babasıyım. Bu benim oğlumun cenaze töreni! | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
you will respect my wishes, is that clear? | Benim isteklerime saygı duyacaksın! Anlaşıldı mı? ...senin gelmemen olduğuna karar verdim. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I'll find my own way out. | Çıkışı kendim bulurum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
He can't do this! Are you sure if we talked to him? | O bunu yapamaz! Eğer onunla konuşsaydık... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
He's a psycho! Right. | O bir psikopat! Doğru. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Chris is our friend. You know, it's our funeral. | Chris bizim arkadaşımız. Biliyorsun, bu bizim cenaze törenimiz. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Don't take it so personally he's just throwing his weight around. | Bunu kişisel olarak algılama O sadece üstündeki yükü atıyor. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
No, Sid. I know how you feel. | Hayır, Sid. Ne hissettiğini anlıyorum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Like you do! You don't know how I feel these days. | Ne demezsin! Nasıl olduğunu bilmiyorsun Bu günlerde hissettiklerimi. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Postcards... Sid... | Posta kartları... Sid | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
...fucking results, and dads. | berbat sonuçlar, ve babalar. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
And now we're not allowed to bury our friend. And you don't even care! | Ve arkadaşımızı uğurlamaya bile iznimiz yok. Ve senin umrunda bile değil. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
So why are you here? Sid, what do you want me to do? | Peki neden buradasın? Sid, ne yapmamı istiyorsun? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
No, I didn't... | Hayır, ben... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's just... I never get to say goodbye. | Sadece...veda etme fırsatını bulamadım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
But, you know, you're right. | Ama, biliyorsun, sen haklısın. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Sid and Tony, Tony and Sid it's pathetic. | Sid and Tony, Tony and Sid bu zavallıca. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Me coming to you all the time, hoping for what? What am I? | Sana herzaman geliyorum, Ne umuyorum? Neyim ben? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Your fucking... Look, it's fine. | Senin lanet... Bak, herşey yolunda. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
We'll have our own funeral. | Kendi cenaze törenimizi yapıcaz. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, great(!) | Evet, Harika(!) | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
A funeral with no coffin. | Tabutsuz bir cenaze töreni. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
And then we'll sit around singing Kumba fucking ya. | Ve sonra oturur kumba sie aa söyleriz. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
So let's steal it. | Öyleyse onu çalalım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Let's... steal... the coffin. | Tabutu...çalalım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
We're going to steal Chris's funeral. | Chris'in cenaze törenini çalıcaz. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Anwar? Anwar, are you masturbating? | Anwar? Anwar, iş üstünde misin | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Thought it was a more interesting thing to ask than, "Are you asleep?" | Uyuyor musun diye sormaktan daha ilginç olducağını düşündüm. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
If you have to ask, "Are you asleep?" The chances are they are asleep. | Uyuyor musun diye sorsan bile uyuma ihtimali vardır | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
But with masturbating who can be sure? Hm? | ama iş üstünde olursan nasıl emin olunabilir ki? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
< So? | Ee? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
So what? | Ee ne? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
We made a pact, Mum. No results until after the funeral. | Bir anlaşma yaptık, anne. Cenaze töreninden sonra artık sonuç yok. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Mark of respect. | Saygının işareti. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I can boil a very hot pan, steam it open. No one will ever know. | Bana gösterebilirsin, kimse bilmez. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
If the grades aren't good, you can always work with your father. | Eğer notların iyi değilse, babanla her zaman çalışabilirsin. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
You look very handsome, my son. | Çok yakışıklı görünüyorsun. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I'll make kulfi with lunch, special. | Öğle yemeğinde kuffi yapıcam. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
go back to what you're doing. | Ne yapıyorsan ona devam et. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Do some more masturbating. | Biraz daha asıl. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Nowhere to go | Öğle yemeğine özel olarak kulfi yapacağım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
< Jal. | Jal. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Jal, shall we get dressed? | Jal, giyinelim mi? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Funeral's at three. | Tören 3'te. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Have you ever climbed inside a duvet cover? | Hiç yorganın içine tırmandın mı? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Well, this is nice. | Bu güzel işte. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's like we're at a sleep over... | Yatılıya kalmış gibiyiz... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I had the abortion. | Kürtaj yaptırdım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I would have come with you. | Seninle gelirdim. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
No. I needed to do it alone. | Hayır. Bunu yalnız yapmalıydım. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I think we should get out of here. I want to stay. | Bence buradan çıkmalıyız. Ben kalmak istiyorum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I know somewhere we can go. | Gidebileceğimiz bir yer biliyorum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Zoos are a great place to think about stuff. | Hayvanat bahçesi düşünmek için güzel bir yer. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? Yeah. | Valla? Evet. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
it's weird, because... | Bu garip, çünkü... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I get my grades, succeed, | Notlarımı aldım, başardım, | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
and I'm off to York. And Tony goes to Cardiff | Ve York'a gidiyorum . Ve Tony Cardiff'e gidiyor. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
and we're 600 miles apart, and that doesn't feel like success. | Ve 600 mil ayrıyız, ve bu bir başarıya benzemiyor. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It doesn't feel like much reward. | Ödüle filan da benzemiyor. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
You think I've made a mistake, don't you? | Bir hata yaptığımı düşünüyorsun, değil mi? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
You do. I know you, Michelle. | Öyle düşünüyorsun. Seni tanıyorum Michelle. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I think you've made the hardest decision I've known anyone to make. | Şimdiye kadar tanıdığım herkesin verebileceğinden daha zor bir karar verdin. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
That's what I think. | Benim düşündüğüm bu. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Why are we here? Special treat? | Neden buradayız? Özel muamele? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Take my mind off it? Because I'm not ten and I don't like animals. | Kafamı boşaltmak mı? 10 yaşında değilim ve hayvanlardan hoşlanmıyorum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
We're not here to take your mind off it. | Rahatlaman için burada değiliz. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
(Michelle) This is where I first met Chris. | Burası Chris ile ilk tanıştığım yer. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
(Michelle) I was seven. His mum got talking to mine | 7 yaşındaydım. Annesi benimle konuşuyordu | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
and he was this funny little kid with his hands down his pants | ve o elleri pantolonu içinde küçük sevimli bir çocuktu | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
doing impressions of the fish. | Balıkların mimiklerini yapıyordu. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I don't know if he thought he could talk to them or... | Onlarla konuşabileceğini mi düşündü bilmiyorum ama... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I'm not saying forget about him, | Onu unutman gerektiğini söylemiyorum, | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
because you can't and you shouldn't. | Çünkü yapamazsın, yapmamalısın. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
He was special. | O özeldi. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
But I just think... | Ama sadece düşüyorumda... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Like Chris. He said, "Fuck it. | Chris gibi. Böyle söyledi, "Siktir et. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
"I'll do it my way. And the people that love me | "Kendi yöntemimle yaparım. Ve beni seven insanlar | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
"will understand why I'm doing it because they love me. Fuck it." | anlayacaklardır, neden yaptığımı çünkü beni seviyorlar.Siktir et." | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
You don't think he'd say exactly that if he was standing here? | Sence bunun aynısını söylüyor olmaz mıydı burada olsaydı? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
He'd probably be too busy talking bollocks about the fish. | Balıkların kasıkları hakkında konuşmakla meşgul olurdu Büyük ihtimal. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
"Fuck it" for Chris? | "Siktir et" Chris için? | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
OK. "Fuck it" for Chris. | Tamam. "Siktir et" Chris için. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Say it like you mean it. | İçinden gelerek söyle. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Fuck it. Fuck it. Fuck it! | Siktir et. Siktir et. Sikiktir et! | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
< Come on, Jemima! | Hadi, Jemima! | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
< (Jemima) Fuck it! | Siktir et. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Is this him? Huh? No. It's me as a boy. | Bu o mu? Hayır. bu benim çocuk halim. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Nice Iooking boy. | Yakışıklı çocuk. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Not nice Iooking... | Yakışıklı değil... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's just it looks like you had... have a nice personality. | Bu sadece senin... iyi bir kişiliği sahip olduğunu gösteriyor.. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
Um... Obviously attractive. | Um... belli ki çekici. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
I'm not saying that you weren't. | Öyle olmadığını söylemiyorum. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's quite rare... | Bu sadece biraz nadir... | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
to have a funeral without a woman. | kadınsız bir cenaze töreni olması. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
A mother, a sister. | Bir anne, bir kız kardeş. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
A girlfriend, a wife. It's a bit of a novelty really. | Bir kız arkadaş, bir eş. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
His mother left. | Bu biraz yenilikçi. Annesi öldü. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
And his stepmother. | Ve üvey annesi de. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's nice, though, isn't it? Father burying his son. | Bu iyi birşey değil mi? Baba oğlunu gömüyor. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |
It's... not nice. | Bu... iyi değil. | Skins Everyone-1 | 2008 | ![]() |