Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148333
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Guess where she is now. Where? | Bil bakalım şu an nerede. Nerede? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Sleeping in my bed. | Benim yatağımda yatıyor. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Get back there then. | Sende yanına gitsene o halde. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I can't. What's keeping you? | Gidemem. Sana engel olan ne? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Horror, fear and this job. | Korku, endişe ve iş. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'll take care of things. | İşi ben idare ederim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Don't you know how to knock? It's my apartment. | Kapı çalmasını bilmez misin sen? Burası benim dairem. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| What's your first name? | İlk adın ne? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'm not telling. | Kullanmıyorum. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Why? Something wrong with it? | Neden? Bir sorunu mu var? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Very well. You just got yourself a job. | Çok güzel. Artık yeni bir işiniz var. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Our employees must be punctual. | Çalışanlarımız dakik olmak zorundadırlar. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| My secretary will explain your duties. | Sekreterim size yapacağınız işler hakkında bilgi verecek. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I hope we'll work well together. | Uyum içinde çalışacağımızı umuyorum. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Evening. Good evening. Will you be dining? | İyi akşamlar. İyi akşamlar. Yemek mi yiyeceksiniz? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Unfortunately, the restaurant is full. | Restoranımız maalesef dolu. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Want to go home? | Eve gitmek ister misin? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You can try it on over there. Thanks. | Hemen şurada deneyebilirsiniz. Teşekkürler. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| What are you doing here? I came to see where you work. | Burada ne işin var? Çalıştığın yeri görmeye geldim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Nice place. How about a coffee? | Güzel bir yer. Bir kahveye ne dersin? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'm busy. I'll see you tonight. | Şu an meşgulüm. Akşama görüşürüz. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Who was he? Who? | Kimdi o? Kim? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| The shit collector. | Şu çöp toplayıcısı. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Just my cousin. | Kuzenim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Please arrange to meet him somewhere else. | Lütfen görüşmek için başka bir yer seçin. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I think I'll take a walk. I'll just finish these first. | Sanırım ben biraz yürüyeceğim. Önce şu işi bitireyim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'd rather go alone. | Yalnız kalmak istiyorum. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Let me have some cheese. | Peynirinden biraz alabilir miyim? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| When will you pay me back? | Borcunu ne zaman vereceksin? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'll bring liver p�t� sandwiches tomorrow. | Yarın ciğer ezmeli sandviç getireceğim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Go ahead. Thanks. | Al o halde. Teşekkürler. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| My mother in law's babysitting tonight. Oh yeah? | Bu gece çocuklarla kayınvalidem ilgilenecek Öyle mi? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| The four of us could go out together. Where? | Dördümüz bir yerlere gidebiliriz. Nereye? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| The classic thing: | Her zamanki gibi:... | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| A movie first, then a bar. Get drunk. | ...önce sinemaya gideriz, sonra da bara, sarhoş olmaya. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Ilona won't come. Tell her she has to. | Ilona gelmeyecektir. Ona gelmesi gerektiğini söyle. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You're right. I'll order her to come. | Tamam. Onu gelmeye ikna ederim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| She seems to be late. | Galiba gecikecek. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Yeah, she does. | Evet, öyle görünüyor. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'll wait for her. | Onu bekleyeceğim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Take your tickets. | Biletleri al. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| We gotta go. Can you make it home? | Gitmemiz gerek. Hesabı sen öder misin? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I always make it home. | Hep ben ödüyorum zaten. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Let's have it. What? | Sadede gelelim. Ne? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I didn't show up at the theater. | Sinemaya gelmedim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Or the bar later. I noticed. | Bara da gelmedim. Fark ettim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Is that all you've got to say? Yes. | Tüm söyleyeceğin bu mu? Evet. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| That's pretty weak. | Çok acınası. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I can't help it if you've got a guilty conscience. | Vicdanen suçluluk duyuyorsan bu konuda bir şey yapamam. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Why should I? How should I know? | Neden suçluluk duyayım? Ben nereden bilebilirim? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Maybe you just got lost. Maybe not. | Belki kaybolmuşsundur. Belki değil. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'll leave in the morning. | Sabahleyin ayrılıyorum. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Don't you like it here? | Buradan hoşlanmadın mı? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| All right. But why wait till morning? | İyi öyleyse. Neden sabah olmasını bekliyorsun ki? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Are you sick? Yes. | Hasta mısın? Evet. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Mentally. | Manen. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| We've still gotta collect the shit. No way. | Çöpleri toplamamız gerekiyor. Mümkün değil. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'll make you some coffee. | Sana bir kahve yapayım. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Bring me booze for a cremation. | Bana her şeyi unutturacak, sert bir içki getir. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You'll be fired without a doctor's note. | Herhangi bir doktor raporu olmadan işine son verilir. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| The kind of doctor I need hasn't been born yet. | Benim ihtiyacım olan doktor henüz anasından doğmadı. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Are you coming? | Hadi yürü. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You still seeing that garbageman? | Şu çöpçüyle hala görüşüyor musun? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| He was kind of ugly anyway. | Zaten tipsizin biriydi. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| He wasn't. Really ugly. | Tipsiz falan değil. Gerçekten çirkin bir adam. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| But nice. Maybe a bit strange. | Ama yine de hoş biri. Belki biraz tuhaf. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| At least he wasn't as dumb as your men. | En azından seninkiler kadar budala değil. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| They can't even walk and chew gum at the same time. | Aynı anda hem yürüyüp hem sakız çiğnemeyi bile beceremez onlar. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| And Nikander can? Yeah. | Nikander becerebilir mi? Evet. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| And a lot more too. | Daha fazlasını da yapabilir. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| But it's too late now. | Ama artık bir önemi yok. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Three 6s. | Üç 6'lı. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Why do I keep losing? | Neden sürekli kaybediyorum? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You've got no desire to win. So what? | Sende kazanma arzusu yok. Nasıl yani? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| You've got a kid, right? | Bir çocuğun var, değil mi? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| How does it feel? It's okay. | Bu sana nasıl hissettiriyor? İyi. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Want me to smash your face in? You? | Suratını dağıtmamı ister misin? Sen mi? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| No. That's what I thought. | Hayır. Anlatmak istediğim de buydu. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Want to buy a video recorder? I've got one. | Bir video almayı düşünür müsün? Bende var bir tane. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I can sell you one. | Sana bir video satabilirim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I don't need another one. For your kitchen. | Bir ikincisine ihtiyacım yok. Mutfağına koyarsın. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| My wife's in there with the washing machine. | Çamaşır makinesi ve karım mutfağa ancak sığıyorlar. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| She could watch it while she cooks. | Karın yemek yaparken izleyebilir. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Have you suddenly lost your mind? Me? | Aklını mı kaçırdın sen? Ben mi? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Want to go out for a beer tonight? | Birer bira içmeye gidelim mi bu akşam? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Can't. The wife's leaving for somewhere. | Gelemem. Karım arkadaşlarıyla bir yerlere gidecek. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| They always do. | Her zamanki gibi. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Three 2s. | 3 tane 2. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I was pretty well through with the subject. | Önceleri ilişkilerimi bitirmek konusunda daha becerikliydim. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I'd probably considered it from most of its various angles, | Galiba ilişkilerim konusunda fazla ince eleyip sık dokuyorum. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| including the one that certain injuries or imperfections | Önemli olan ilişkiyi korumak ise karşındakinin sahip olduğu... | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| are a subject of merriment while remaining quite serious | ...eksiklik ve kusurlar, iki kişiyi bir arada tutmak adına... | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| for the person possessing them. It's funny. It's very funny. | ...birer eğlence kaynağı haline gelebiliyor. Tuhaf. Gerçekten de çok tuhaf. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| And it's a lot of fun too, to be in love. | Ve aşık olmak da bir o kadar tuhaf. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Do you think so? | Sence de öyle değil mi? | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| It's funny. It's very funny. | Tuhaf. Gerçekten de çok tuhaf. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| And it's a lot... | Ve biraz da... | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| I was just passing by. | Buradan geçiyordum da. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| How are you, pal? All right. | N'aber ahbap? İdare eder. | Shadows in Paradise-1 | 1986 | |
| Want me to smash your face in? | Yüzünü dağıtmamı ister misin? | Shadows in Paradise-1 | 1986 |