Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14802
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh, hi. | Merhaba. Cumartesi günü burada ne arıyorsun? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Don't you know that there's no school? | Okul olmadığını bilmiyor musun? Annen nerede? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Hi, aunt Hattie. Hi, Caleb. | Merhaba Hattie teyze. Merhaba Caleb. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What a wonderful surprise. | Ne güzel bir sürpriz. Merhaba. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
All right, go play. Run along. | Hadi oynamaya gidin. Koşun. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Pleasure to see you, Mrs. Barlowe. | Sizi görmek ne güzel Bayan Barlowe. Merhaba Ben. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I'll be seeing you ladies at church. | Kilisede görüşürüz hanımlar. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Awfully early to come a courtin'. | Çok kötü bir kur yapma. Buraya kadar bana kök söktürmeye mi geldin? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Can you come stay Sunday night? | Pazar akşamı bizde kalabilir misin? Gündoğumundan önce dönerim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Are you and Nate passing the night together? | Geceyi Nate ile mi geçireceksin? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
This war's not gonna last forever, Belle. | Bu savaş sonsuza kadar sürmeyecek, Belle. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What if Harlan finds out? Harlan is dead. | Harlan öğrenirse ne olacak? Harlan öldü. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You don't know he's dead. I know he's dead. | Ölüp ölmediğini bilmiyorsun. Öldüğünü biliyorum. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
People around here are gonna figure it out. | Burada yaşayanlar anlayacaklar. Ne yaparsam yapayım konuşuyorlar. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Belle... | Belle... Belki delice ama bu defa sevdiğimi seçemez miyim? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I just hope all this turns out like you want it to. | Umarım her şey istediğin gibi olur. Teşekkürler. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Benjamin? | Benjamin. Evet. Cordelia teyze. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Why didn't you tell me | Belle Barlowe'un ödemelerini geciktirdiğini neden bana söylemedin? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
She makes a little payment each month... | Kasabadaki diğer dullar gibi her ay ufak bir ödeme yapıyor. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
She's not a widow, last I heard. | Son duyduklarıma göre dul değilmiş. Bir savaş dulu. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
How's she gonna round up her cattle alone? | Hayvanlarını tek başına mı toplayacak? Küçük çocukları var. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Why do you defend her so? | Onu neden bu kadar savunuyorsun? Ben... | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Go nail this | Git bunu Belle Gatlin Barlowe'un kapısına as. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What's wrong, ma? | Sorun ne anne? Sorun yok. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You up for branding some calves? | Sığırları damgalamaya hazır mısın? Belki bu hafta birkaçını mezatta satabiliriz. 1 | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Ma, come here! Look! | Anne, buraya gel ve bak. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
That thieving son of a bitch | O hırsız orospu çocuğu yeni doğan buzağıların dördüne damga basmış. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Jeb? | Jeb mi? Kaç tane hırsız orospu çocuğu tanıyoruz? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You're not gonna shoot an unarmed man | Tuvaletten çıkan silahsız bir adamı vurmayacaksın, değil mi? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I do whatever I goddamn please. | Canım ne isterse onu yaparım. Sen de böyle yapmıyor musun Jeb? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You missed your mark, or are you asking him to dance? | Ya hedefi tutturamadın ya da dans etmesini istiyorsun. Daha yeterince ısınamadım. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What are you up to, Belle? | Ne istiyorsun Belle? İkinizin istediği kadar bir şey istemiyorum! | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
See, Jeb here's been branding my calves | Sen kapıma sevgi notları bırakırken Jeb de sığırlarımı damgalamakla meşgulmüş. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I run a bank, Belle, not a charity. | Hayır kurumu değil banka işletiyorum Belle. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Stop jawing and get my gun, Cordelia. | Çene çalmayı kes ve silahımı getir Cordelia. Dizimi uçurabilirdin! | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You owe me four... | Bana dört... | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
five... five calves! You hear? | ...beş, beş sığır borçlusun! Duydun mu? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Five? I'm pretty certain that... | Beş mi? Kesinlikle eminim ki... Peki, tamam. Tamam dedim! | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Son of a... | Seni... Peki, çiftliğinize getiririz. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
No, we'll take 'em now. | Hayır, şimdi vereceksin. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You heard her, boy! Get those calves. | Kadını duydun. Sığırları getir. Tamam, efendim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I'm pretty sure if Jeb hadn't just visited the privy, | Jeb tuvalete yeni gitmiş olmasaydı eminim altını ıslatmış olurdu. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
How we feeling, master Edward? | Nasıl hissediyorsunuz Efendi Edward? Şunu alıp dinleyelim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What do you hear, Kessie? | Ne duyuyorsun Kessie? Bir şey duymuyorum Efendi Edward. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Your chest ain't crackling like a fire. | Göğsünüz ateş gibi çıtırdamıyor. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You wanted to see me, master? | Beni mi görmek istemiştiniz efendim? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
That day that I bought you, | Seni aldığım gün hava sıcaktı. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You remember? | Hatırlıyor musun? Temmuz muydu? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I could tell just by looking at you | Sana bakınca eğilip pamuk toplamak için fazla kuvvetli olduğunu gördüm. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I took you out of those fields, | Seni o tarlalardan alıp evime getirdim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
And this is how you repay me. | Bana böyle mi teşekkür ediyorsun? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, master. Have I done something wrong? | Özür dilerim efendim. Yanlış bir şey mi yaptım? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Don't you do that! Don't you insult my intelligence! | Bunu yapma! Zekamı aşağılama! | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
couldn't find his way to the bottom of the road | ...eline bir harita çizmediğin için yolun aşağısında yönünü bulamamış. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You know why? | Neden biliyor musun? Artık tarlada çalışamayacağı için mi? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I'm freeing Etta Mae because she is loyal. | Etta Mae'yi sadık olduğu için serbest bırakıyorum. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Looks like someone's feeling better. | Birileri iyileşmiş gibi ancak yatakta olman gerekmiyor mu Edward? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I'm not tired, daddy. | Yorgun değilim baba. Bak. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Master Edward. | Efendi Edward. Edward. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Come on, Edward. | Hadi Edward. Şimdi uyku vakti geldi. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Go on. Clean it up. | Bakma, temizle. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, in your dreams. | Rüyanda görürsün. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Morning, miss Gatlin. Hattie. | Günaydın Bayan Gatlin. Hattie. Bir süreden beri soyadım Barlowe, Duke. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you'll always be the Gatlin sisters to me. | Benim için her zaman Gatlin kız kardeşler olacaksınız. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Pray for me, won't you, Hattie? If you think it'll help. | Bana dua edeceksin, değil mi Hattie? Yardımcı olacağını düşünüyorsan. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Hey, give me that. | Ver şunu bana. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Mind your manners. Yes. | Uslu durun. Tamam. Eve geldi ve... | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Morning, Jeb. Miss Crawford. Deputy cooper. | Günaydın Jeb. Bayan Crawford. Şerif yardımcısı. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I can't wait for tonight. | Bu gece için sabırsızlanıyorum. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Oh, pie. | Turta mı? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Caleb, go take your brother and sister to the barn, please. | Caleb kardeşlerini alıp ahıra götürür müsün? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
If it's food you want, I'll fix it. | İstediğiniz yemekse hazırlayacağım. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
All right, then... I'll have a steak, | O halde bir biftek ve üzeri... | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Hey, little sis. | Merhaba küçük kardeşim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
The hell was that for? | Bu da ne şimdi? Beni ve çocukları korkuttuğun için. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
What are you doing in these damn uniforms? | Bu üniformaları nereden buldun? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You hurt? | Yaralı mısın? Benim kanım değil. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
It's Toby's, Belle. | Toby'in kanı Belle. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
It's safe. Come on out. | Güvenli, dışarı çıkın. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Five? | Beş kişi mi? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
My sister's root cellar's not gonna hold more than three. | Kız kardeşimin mahzeni üç kişiden fazlasını kaldırmaz... | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
One of the Higgins boys spotted me | Higgins'in adamlarından biri bugün okul binasından dönerken beni gördü. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Those Higgins boys work for Indian john. | Higgins'ler Indian John için çalışırlar. Doğru. Indian John kim? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Slave bounty hunter. | Ödül avcısı. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
He's a white man, but he dresses like an injun, | Beyaz bir adam ama kızılderili gibi giyinir, kafa derisi yüzer. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
These folks were here before us. They should go. | Bu insanlar bizden önce buradaydı, gitmeliler ama lütfen oğullarımı götürün. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You can get me in the morning when they're safe. | Güvende olduklarında sabah gelip beni alın. O zamana kadar anneleri de gelir. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
I got it. | Çıkardım. İyi iş çıkardın, küçük kardeşim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Don't congratulate me yet. | Beni daha tebrik etme. İyileşmesi için yarasına dikiş atmak zorundayım. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
So... | Peki Harlan'ı görüyor musun? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You certain about that? | Bundan emin misin? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Crossed paths with Ren right after we left bloody bill. | Bloody Bill'i bıraktıktan hemen sonra Ren ile işler bozuldu. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
He fought with Harlan at Palmito hill. | Palmito Hill'de Harlan ile kavga etti ve oradan Ren dışında kurtulan olmadı. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You let her go. That's my sister. | Bırakın, o benim kız kardeşim. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Were you with Quantrill when he raided Lawrence? | Lawrence'e baskın yaptığında Quantrill ile beraber miydin? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
You murder all those women and children? | O kadınları ve çocukları öldürdün mü? Bir Yankee mi oldun Hattie? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
And hung... | ...o çok sevdiğin Yankee'ler tarafından asıldığını unuttun mu? | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Hell, just the thought of it | Sırf bu düşünce bile bende nehri aşıp daha çok adam öldürme isteği uyandırıyor. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Whose fathers and husbands and sons murdered our daddy. | Onların kocaları ve babaları bizim babamızı öldürdü. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |
Help me fix something for these men to eat. | Adamlara yemek hazırlamama yardım et. | Deliverance Creek-1 | 2014 | ![]() |