Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 146975
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I just got a call from CJ. | Az önce CJ beni aradı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Now he wants to change lawyers. | Avukatını değiştirmeye karar vermiş. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You needed money for your widowed mother's medicine. | Dul annenin ilaçları için paraya ihtiyacın vardı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
She had diabetes. | Diyabet hastası. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
So, you needed money for her insulin shots. | O yüzden de insülin iğnelerini alman gerekiyordu. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You knew it was bad, but you had no choice. | Kötü bir şey olduğunu biliyordun, ama başka şansın yoktu. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
When you went to steal just a few things, | Bir şeyler çalmak için oraya gittiğinde... | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
she was already dead. So, you rushed out. | ...kız çoktan ölmüştü. Sende hemen kaçtın. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
That's how the fingerprints and footprints were left on the scene. | Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleri de o yüzden oradaydı. Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleride o yüzden oradaydı. Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleri de o yüzden oradaydı. Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleri de o yüzden oradaydı. Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleride o yüzden oradaydı. Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleride o yüzden oradaydı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
How is Prosecutor Oh? | Savcı Oh nasıl? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
He's the best candidate for a senior prosecutor position. | Baş savcılık pozisyonu için en iyi aday durumunda. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I hear you are, too. | Senin de aday olduğunu duydum. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I still have a lot to learn. | Öyle ama yine de, öğrenecek daha çok şeyim var. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Come on, there's no one else of your caliber. | Mütevazi olma, senin ayarında başka kimse yok. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I hear your winning rate rose to 90%. | Kazanma oranının, yüzde doksanlara çıktığını duydum. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
With your support, I have every confidence. | Sizin desteğiniz olduktan sonra, kendime güvenim tamdır. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Which brings to my mind... Do you know about the CJ case? | Aklıma gelmişken; CJ davasından haberin var mı? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I want you to take that case. | Davayı senin almanı istiyorum. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The CJ case? The appeal court is in two days. | CJ davasını mı? Temyiz duruşması iki gün sonra ama. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Yoo Jiyeon is his lawyer. | Avukatı Yoo Jiyeon. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
She's already trying to change the court date. | Duruşma tarihini ertelemek için başvurdu bile. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
What do you think? Get even with her this time. | Ne düşünüyorsun? Bu sefer rövanşı alırsın. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It's a great opportunity. | Bu, büyük bir fırsat. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
No, it's you who should be helping me, | Hayır, senin bana yardım etmen gerekiyor.... | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
not the other way round. The trial is in two days. | ...benim sana değil. Davaya iki gün kaldı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
If I get caught, I'll be arrested for sure. | Yakalanırsam, kesin tutuklanırım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
My whole retirement plan, pension plan will be gone. I'll be damned. | Emeklilik planlarım yatacak, emekli maaşımı alamayacağım. Lanetleneceğim. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I took care of it, for now. You won't have any problems. | Şimdilik hallettim. Bir daha sorun olmayacak. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
These bastards should be arrested. | Asıl tutuklanması gereken bu piç kuruları. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Aren't you amazing, Yoo Jiyeon. | Sen harikasın, Yoo Jiyeon. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Fighting corruption with corruption, huh? | Demek pisliğe pislikle cevap vermeyi öğrendin. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
All right, way to go! | Tamamdır, mesele halloldu! | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
No wonder, they stayed so quiet. | Sessiz kalmalarına şaşmamalı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You know Dr. Jo, right? | Doktor Jo'yu tanıyorsun, değil mi? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The fat pervert? | O şişko sapığı mı? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
There are usually two reasons for disfiguring a face like this. | Genelde bir suratı, böyle tahrip etmenin iki sebebi vardır. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
One is to hide the victim's identity. | Biri maktulün kimliği anlaşılmasın diye. Biri maktülün kimliği anlaşılmasın diye. Biri maktulün kimliği anlaşılmasın diye. Biri maktulün kimliği anlaşılmasın diye. Biri maktülün kimliği anlaşılmasın diye. Biri maktülün kimliği anlaşılmasın diye. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The other is more psychological. | Diğeri, daha çok psikolojik bir durum. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The killer knows the victim and cannot bear her watching him. | Katil, maktulü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. Katil, maktülü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. Katil, maktulü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. Katil, maktulü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. Katil, maktülü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. Katil, maktülü tanıyordur ve onu seyretmesine dayanamıyordur. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
So, the killer wants to deface the victim and turn her into an object, | O yüzden de, katil maktülün yüzünü tahrip edip, onu bir insan yerine... | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
instead of a person. | ...nesneye dönüştürür. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You mean they knew each other? | Birbirlerinin tanıdıklarını mı düşünüyorsunuz? Birbirlerinin tandıklarını mı düşünüyorsunuz? Birbirlerinin tanıdıklarını mı düşünüyorsunuz? Birbirlerinin tanıdıklarını mı düşünüyorsunuz? Birbirlerinin tandıklarını mı düşünüyorsunuz? Birbirlerinin tandıklarını mı düşünüyorsunuz? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
That's all bullshit! Theory and practice rarely match. | Bunların hepsi saçmalık! Bu hipotezler çok nadir doğru çıkar. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Crime scenes don't show those patterns. | Olay yeri bize bunu anlatamaz. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
He's either a wacko or a revenge freak. | Adam ya sapık biri, ya da bir intikam delisi. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
And there's something interesting about this case. | Ayrıca, bu davada ilginç bir yan daha var. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
A mixture of chaos and order. | Taammüden ve tasarlamadan cinayetin bir karışımı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It's typical of the disorganized crime. | Tam planlanmamış bir suçun örneği. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It wasn't planned enough. | En azından yeterince planlanmamış. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Was done impulsively, out of anger. | Öfke anında, doğaçlama gelişmiş. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You see, the scars are random. | Görüyor musun, yara izleri rastgele yapılmış. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
This type is not thorough. | Titiz değil. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
They usually leave their marks all over the scene. | Genelde olay yerinde, iz bırakırlar. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
But a professional took cars of the body. | Ancak, profesyonel biri cesetle ilgilenmiş. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Hs shaved off her pubic hair and cleansed the body with alcohol. | Cinsel organının kıllarını traş etmiş ve vücudu, alkolle temizlemiş. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
This is typical of the organized type. | Bu da taammüden suç işlemenin en iyi örneği. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The corpse was thoroughly disposed of, with no proof left. | Ceset tamamen temizlenmiş, tek bir kanıt bile kalmamış. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Good way of putting it. | Cinayetten sıyrılmanın en kolay yolu. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
By the way, what's the murder weapon? | Bu arada, cinayet silahı nedir? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The stab marks are horrendous. | Bıçak izleri korkunç. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
A sculpting knife shaped like a saw. | Testere biçiminde bir heykel spatulası. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
You should know this stuff. | Böyle şeyleri biliyorsunuzdur. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It is a saw, not a knife. Must have hurt like hell. | Bıçak değil, testere. Canı çok yanmış olmalı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Consider this as the sculpting knife, and this steak as muscles. | Bunun heykel spatulası olduğunu düşünün, bu bifteği de kaslarınız. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
At the right side of your body. | Vücudunun sağ tarafında. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
What are you doing? Eat your steak. | Ne yapıyorsun sen? Bifteğini yesene. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Once you put a knife in | Bıçağı sokunca, kaslar içgüdüsel olarak sertleşir... | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
and they hold on to the knife. | ...ve bıçağa tutunurlar. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Until now, there isn't much pain. | Şu ana kadar, fazla acı olmaz. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Because it all happens in an instant. Could you stop already? | Çünkü her şey bir anda olur. Şunu keser misin? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The problem begins when you take out the weapon. | Sorun, silahı çıkartırken başlar. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The difference between a knife and a saw is enormous. | Bir bıçakla, testere arasındaki fark, korkunçtur. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Imagine it grating against your muscles and bones. | Kaslarına ve kemiklerine sürtündüğünü düşün. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
What's the important thing you wanted to tell me? | Bana söylemek istediğin önemli şey neydi? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Drug was found inside HJ's mouth. | HJ'in ağzında uyuşturucu bulundu. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It was so little that I wasn't sure at first. | Çok küçük olduğu için, ilk başta anlayamamıştım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
But then, I looked more closely, and it turned out to be phencyclidine. | Ancak sonra, daha yakında bakınca, fenisiklidin olduğunu anladım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
A hallucinogen, also known as 'angel dust'. | Ayrıca "Melek Tozu" olarak da bilinen, bir halusinasyon ilacı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Still haven't found the sculpting knife yet? | Heykel spatulasını hâlâ bulamadınız mı? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
The murder weapon is the most convincing evidence. | Cinayet silahı en önemli delildir. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
What's that thing? A talkie? | O nasıl bir telefon öyle? Telsiz mi yoksa? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
How is Eunyoung? | Eunyoung nasıl? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
She's fine, though there was a slight problem this morning. | Fena değil ama sabah ufak bir sorun yaşadı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
She had a tuna sandwich for breakfast. | Kahvaltıda ton balığı yemişti. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
No! She's allergic to tuna! | Olamaz! Ton balığına alerjisi var! | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
So it was the tuna... She needs to go see a doctor. | Demek balık yüzündenmiş. Doktora gitmesi lâzım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Soon, her face will swell and she'll have trouble breathing! | Yakında yüzü şişer ve nefes almakta zorluk çekmeye başlar! | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It�s not that bad yet. | Daha o kadar kötü olmadı. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Take her to the hospital right now! | Onu hemen hastaneye götür! | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
How can I take the kid I kidnapped to the hospital? | Kaçırdığım çocuğu nasıl hastaneye götürebilirim ki? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Tell me where I can meet you. I have medicine at home. | Seninle bulaşabileceğim bir yer söyle. Evde ilacım var. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
We can't meet outside. | Dışarıda buluşamayız. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I will never call the police. Please tell me where. | Kesinlikle polisi aramam. Lütfen buluşalım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
It�s not that bad yet. | Durumu, daha o kadar kötü değil. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I�ll go back and check up on her first. | Önce gidip, durumuna bir bakayım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
By the way, why are those two guys arguing like crazy? | Bu arada, neden o iki adam deli gibi tartışıyorlar? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Did you see who was sitting here? | Şurada oturan adama dikkat ettiniz mi? | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
Get off! Stay still! | Geri çekil! Sakin ol! | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
What�s wrong with you? If you keep calling ms, | Senin sorunun ne? Beni aramaya devam edersen... | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |
I�m going to tell your wife. | ...karına her şeyi anlatırım. | Sebeun deijeu-1 | 2007 | ![]() |