Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145910

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
you can squarely face the truth	Çocukluğunuzdan beridir aradığınız gerçekle yüzleşebilirsiniz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
we both know	İkimizde biliyoruz ki, bu gece o gerçeği bir anlığına gördünüz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
don't turn away.	Buna sırtınızı dönmeyin.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i have a proposal.	Size bir teklifim var.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
all i ask is for a little of your time.	Tek istediğim bana biraz zaman ayırmanız.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
thanks, but...	Teşekkürler, ama...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
if you're looking for resumes, why don't you try monster.com?	Eğer öz geçmişleri arıyorsan, niye Canavarlar.com’a bakmıyorsun.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i already have a job.	Benim zaten bir işim var.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
god, don't do that.	Tanrım, bir daha yapma bunu.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
you know i still have a key.	Biliyorsun ki hala anahtarım var.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
yeah, and you know how i love these surprise visits.	Evet ve biliyorsun ki bu sürpriz ziyaretleri çok seviyorum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
what are you doing here, meg?	Ne yapıyorsun burada, Meg?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i heard a couple cops got killed	Duyduğum kadarıyla bu gece bölgede bir kaç polis öldürülmüş.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
eating badly, sleeping worse.	Berbat yiyorum, daha da berbat uyuyorum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
just, you know...	Sadece bildiğin gibi, iyi olup olmadığını görmek istemiştim.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and get the rest of my stuff.	Ve geriye kalan eşyalarımı almak için.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
is that everything?	Hepsi bu mu?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
if you find my hair straightener,	Eğer saç düzleştiricimi bulursan, yoğun bakım birimine getirirsin.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
hair straightener. got it.	Saç düzleştirici, anlaşıldı.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
it's kind of like	Sanki lise yüzüğü gibi bir şeyi geri vermek gibi.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and the last two years of our lives	Ve hayatımızın son 2 yılı artık esprilere malzeme oluyor.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
that wasn't...	Bu değildi...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
look, let's not do this, okay?	Bak, bunu yapmayalım, tamam mı?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i can't go 10 rounds tonight.	Bu gece bunu yapamam.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i just don't have it in me.	İçimden gelmiyor.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
they still riding you at work?	İşte hala seni zorluyorlar mı?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
nothing i can't handle.	Halledemeyeceğim bir şey değil.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
don't take this the wrong way, will,	Bunu yanlış anlama ama Will bu olayı başına sen açtın.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
did you get the same invitation?	Sen de mi başladın artık?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
that's not fair.	Adil değil.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
come on, meg, you always thought i was a wack job too.	Hadi, Meg, sen de her zaman benim biraz kaçık olduğumu düşünmüşsündür.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
look, whatever it is	Bak geceleri uyumana yardım edecekse eğer...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i hope you find it.	...umarım bulursun.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
goodbye, will.	Hoşça kal, Will.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
meg...	Meg...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
so, what made you decide to call?	Peki, aramaya karar vermenize ne sebep oldu?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
you said you were pursuing the boy.	Çocuğu takip ediyorum demiştiniz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
indeed.	Öyle.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i suspect you know why.	Bence biliyorsunuz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
uh, no. honestly, i don't.	Oh, Hayır. Gerçektende bilmiyorum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
well, then,	İyi o zaman.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
this will be a very illuminating evening.	Bu çok aydınlatıcı bir akşam olacak.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
would you like a cup of tea, dr. zimmerman,	Bir bardak çay ister miydiniz, Dr. Zimmerman?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
or perhaps something stronger?	Yâda belki daha güçlü bir şey?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
uh, no. no, thanks. i'm good.	Oh, Hayır. Hayır, sağ olun. Ben iyiyim.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
you no doubt have questions about this place.	Şüphesiz burası hakkında sorulanız vardır.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
just one.	Sadece tek bir tane.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
how come there's no organ music?	Niye hiç Org müziği yok?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i'm glad to see	Sağlam espri kabiliyetinizi koruduğunuzu görmekten memnum oldum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
yeah, well, it's invaluable in police work.	Evet, işte, polis işinde paha biçilmez bir şey.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
nothing brightens up a murder scene	Hiçbir şey cinayet mahallini espri gibi canlandıramaz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
levity helps keep far more insidious things	Şakalaşma, çok daha sinsi şeyleri uzakta tutar.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
the boy you saw.	Gördüğünüz çocuk, çok özel.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
for such information.	...öyle olduğuna inandırıldım.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
did he kill those men?	O adamları çocuk mu öldürdü?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
not the boy, per se.	Çocuk değil, en azından kendi başına.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
if the boy did do it,	Eğer çocuk yaptıysa,...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and you have knowledge either way,	...ve senin bilgin varsa, elinde sonunda...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i need to know.	...bilmem lazım.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and if the answers i provide	Ve peki vereceğim cevaplar daha çok soruya neden olacaksa?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i'm willing to take that chance.	Bu riski göze alıyorum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
are you certain about that?	Emin misin?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
next time that you just want some company,	Bir dahaki sefere evine misafir istediğinde,...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
don't give your card out to strangers on the street.	...gidipte kartını sokaktaki yabancılara verme.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
by the time the night is out,	Gece bitmeden çocuğun benim gözetimimin altına girmiş olacağını umuyorum.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
until then, i hope you'll understand,	O zamana kadar umarım anlarsınız,...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
that i'm reluctant to speculate on his guilt or innocence.	...ama suçluluğu yada masumluğu hakkında tahmin yapmayacağım.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
but you're saying that you can find him?	Ama onu bulabileceğinizi söylediniz?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i believe so,	Öyle.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and when i do, i could use your help.	Ve bulduğumda, yarımına ihtiyacım olacak.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
really?	Gerçektende mi?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
you call this place a sanctuary.	Buraya sığınak diyorsunuz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
or what?	Yâda ne için?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
ah, you know what?	Ah, biliyor musunuz?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
this was a really bad idea.	Bu çok kötü bir fikirdi.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i'm very sorry to have wasted your time,	Zamanınızı boşa harcadığım için üzgünüm.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
and i'm even sorrier that you've wasted mine.	Ve benim zamanımı harcadığınız için daha da üzgünüm.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
your instincts told you	İçgüdüleriniz size çocuğun hiçte normal olmadığını söyledi.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
otherwise, you wouldn't be here.	Yoksa burada olmazdınız.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
inside these walls are beings	Bu duvarlar içinde çocukla...	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
that make his qualities pale by comparison.	...karşılaştırıldıklarında onun özelliklerini sönük bırakacak varlıklar var.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
"sanctuary for all."	"Hepsi İçin Sığınak"	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
it's not an empty motto.	Bu boş bir slogan değil.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
damn sector gives me the willies, man.	Kahrolası bölüm içimi ürpertiyor.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
no one likes working under old city.	Kimse eski şehrin altında çalışmak istemez.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
place is toxic.	Zehirli.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
rent's cheap, though.	Gerçi kiraları çok ucuz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
what the hell you doing down here, kid?	Burada ne yaptığını sanıyorsun çocuk?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
look, wherever you ran from, this place is worse, okay?	Bak, nereden kaçmış olursan ol, burası daha kötüdür, tamam mı?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
so let's go.	Bu yüzden gidelim.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
wasn't a request, kid.	Rica değil bu çocuk.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
wouldn't do that if i were you.	Yerinde olsam bunu yapmazdım.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
peachy.	Mükemmel.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
so you're a doctor of what, exactly?	Peki, sen tam olarak ne doktorusun?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
the specific discipline depends entirely on the patient.	Türü tamamen hastaya bağlı.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
do you have anything for chronic insomnia?	Kronik uykusuzluk için bir şeyiniz var mı?	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
fair warning, dr. zimmerman.	Uyarıyorum, Dr. Zimmerman.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
you're about to leave the world you know behind.	Bildiğiniz dünyayı geride bırakmak üzeresiniz.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i'll take that as a no.	Bunu hayır olarak anlıyorun.	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008
i specialize mainly in cryptozoology	Uzmanlık alanlarım başlıca Kriptozooloji*	Sanctuary Sanctuary for All: Part 1-1	2008