Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14119
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I wasn't invited, but still went because of Thilo. | Ben davetli değildim ama yine de Thilo için gittim. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Why Thilo? | Niye? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Thilo gave a dinner party last night at Richards. | Thilo dün gece Richards'da akşam yemeği verdi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Really? I didn't know. | Sahi mi? Haberim yoktu. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You are always tired on Friday. I'm ALWAYS tired! | Sen Cuma günleri hep yorgun oluyorsun. Ben her zaman yorgunum! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Why did Thilo hold the party? | Thilo niye parti verdi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Sold lots of his paintings. | Bir sürü tablo sattı. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Those people were awful. | Korkunç insanlar vardı orada. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Dad, can I clean your violin? Yes, my daughter. | Baba, kemanını temizleyebilir miyim? Evet kızım. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Juergen sends his regards. | Juergen selam söyledi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Never! | Söylememiştir! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Yes, "Say hi to Marie, how is she" and so on. | Evet, "Marie'ye selam söyle, o nasıl" filan dedi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Later I had a nice talk with Jonathan in the men's room. | Sonra da tuvalette Jonathon'la güzel bir sohbet yaptık. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Is this still about music, or just this pop thing? | Hala müzikle mi uğraşıyor yoksa şu pop şeyleriyle mi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Pop. | Popla. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I wanted to come home early tomorrow, to have breakfast with you. | Yarın sabah eve erken gelmek istiyorum, seninle kahvaltı yapabilmek için. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Or maybe we could take a walk. | Ya da belki yürüyüş filan yaparız. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Your mother could have the children. | Annen çocuklara bakabilir. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I asked her to look after them tonight. Then ask her to do it tomorrow. | Bu gece onlara bakmasını istemiştim zaten. O zaman yarın da bakmasını iste. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Take a walk? Yes, or talking or God knows what! | Yürüyüş yapmak mı? Evet veya konuşuruz ya da başka şeyler! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You little angels! | Küçük melekler! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
There's something on your tooth! | Dişinde bir şey var! O da gösterinin bir parçası. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
It'll be totally stupid. Or great! | Aptalca bir şey olacak. Ya da harika! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Have fun! Fun? It's to pay the rent! | İyi eğlenceler! Eğlence mi? Bu kirayı ödemek için! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I don't want it anymore. | Artık bunu istemiyorum. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You don't want it either. | Sen de istemiyorsun. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Speak for yourself. It's true! | Kendi adına konuş. Bu doğru! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
What do YOU want? | Ne istiyorsun peki? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I want you to want it too. Then everything's good! | Bunu senin de istemeni istiyorum. O zaman her şey yolunda! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
What happens if you don't pay your rent? | Kiranı ödemezsen ne olur? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Then you have to move at some point. | O zaman bir noktada taşınman gerekir. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Leonie, what are you doing? | Leonie, ne yapıyorsun? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I put my doll into Dad's case and he hasn't... | Babamın çantasına bebeğimi koydum ve o... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
noticed yet. | daha farketmedi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Do you think it'll work? | Sence halledebilir miyiz? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Better leave the TV alone. | Televizyonun önünden çekil. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I'm back before they've finished. | Onlar bitirmeden dönerim. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
And don't open the door, whatever they say. Water is on the table. | Ve ne söylerlerse söylesinler sakın kapıyı açma. Masanın üstünde su var. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Thomas? | Thomas? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Sorry, didn't Thomas just came in? | Afedersiniz, Thomas şimdi içeri girmedi mi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Marie, that's our son Paul. | Marie, bu bizim oğlumuz Paul. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I wanted to name our son Paul, but you didn't want to. | Ben oğlumuza Paul adını koymak istemiştim ama sen istememiştin. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
And you go into the garden, okay? | Ve sen de bahçeye çık olur mu? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You always calm me down. I have a feeling, you say it doesn't exist. | Her zaman beni sakinleştiriyorsun, bir şeyler hissediyorum, sen öyle bir şey olmadığını söylüyorsun. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You're wrong, I didn't phone. | Yanılıyorsun, ben telefon etmedim. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
One day, I won't have feelings anymore... | Bir gün artık hiçbir şey hissetmeyeceğim... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I'll feel like being on psychotropics, dependent on other peoples lies. | Psikolojik ilaçlar alıyor gibiyim, başka insanların yalanlarına bağımlıyım. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
How do I get off? Marie, don't flip. I HAVE to work! | Nasıl kurtulabilirim? Marie, lütfen kızma. Çalışmak zorundayım! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Perhaps I have to work too. We'll have to organise it somehow. | Belki ben de çalışmak zorundayımdır. Bir şekilde düzenleriz. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I'll have to organise it! | Benim düzenlemem gerekir! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I have to go. Me too. | Gitmem gerekiyor. Benim de. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Come on, you're doing great. | Hadi ama, çok iyi gidiyorsun. 1 | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
It'll be over soon, the little one will be in the nursery. | Yakında her şey bitecek, ufaklık kreşe gidecek. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
We need you. Other women can do it. | Sana ihtiyacımız var. Öteki kadın bunu yapabilir. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Then I'm not a woman. You're the best! | O zaman ben kadın değilim. Sen en iyisisin! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Yes, we are! | Evet, biz varız! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
The bus didn't come... You cycled. | Otobüs gelmedi... Sen bisikletle gittin. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I tidied the mess. | Ortalığı topladım. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Come on. | Gelin hadi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Can I go to the phone? No. | Telefona bakabilir miyim? Hayır. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Bet it's Grandma. She wants to know if she should come. | Kesin büyükannendir. Gelmek için arıyordur. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You heard what your father said. Grandma's coming tomorrow. | Babanın ne söylediğini duydun. Büyükannen yarın gelecek. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I'll ask her. That's enough! | Ben ona sorarım. Bu kadarı yeter! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Hello? That can't be true! | Alo? Bu doğru olamaz! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Leonie! | Leonie! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Hello mum? Hello? | Alo anne? Alo? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Hello mum. Yes? | Alo anne. Evet? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Did you drop the receiver? Why? | Niye telefonu kapattın? Niye? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You just phoned me. | Sen telefon ettin ya şimdi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Are you crazy? That's a warm hearted reception! | Sen delirdin mi? Ne kadar sıcak bir karşılama bu! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Calm down. I just asked a question. Really, the way you talk to me... | Sakin ol. Bir şey sordum sadece. Gerçekten, benimle konuşma şeklin... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Wait, for what? I'll call you back. | Neyi bekleyeyim? Ben seni sonra ararım. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Should I come or not? Then do something else, bye. | Geleyim mi gelmeyeyim mi? O zaman başka bir şey yap. Hoşçakal. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Who was on the phone? | Arayan kimdi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You forgot to switch off the gas in the kitchen. | Ocağı kapatmayı unutmuşsun. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Who was on the phone? | Telefondaki kimdi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Good night, Leonie. | İyi geceler Leonie. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
We sat together at the pond... | Birlikte gölün orada oturduk... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Elliot, me and the moon. | Elliot, ben ve ay. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
We had lots to talk about... | Konuşacak çok şeyimiz vardı... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Leonie, tell me who phoned earlier. | Leonie, telefondakinin kim olduğunu söyle bana. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I know it wasn't grandma, I talked to her. | Büyükanne olmadığını biliyorum, onunla konuştum. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Come on, Leonie, tell me. | Hadi Leonie, söyle bana. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
When the little bird saw the duck... | Küçük kuş ördeği gördüğünde... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
If you hadn't put your doll in Dad's case... | Eğer bebeğini babanın çantasına koymamış olsaydın... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
No problem, Mum, Dad borrowed a violin from Hanns. | Sorun değil anne, babam Hanns'dan bir keman aldı. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
But don't tell him that I told you. What? | Ama sana söylediğimi ona söyleme. Ne? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
It was Dad on the phone today earlier. | Bugün arayan babamdı. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I thought so. We also spoke at lunch time. | Ben de öyle düşünmüştüm. Onunla öğlen de konuştuk. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
See? Now you're cross with me, even though it's not my fault. | Bak? Hiç suçum yok ama sen şimdi bana kızıyorsun. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Ouch! What did he say? | Ne söyledi? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
That he found my doll in the case... | Çantada benim bebeğimi bulduğunu... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
and that he wasn't angry, because he could borrow a violin from Hanns. | ve kızmadığını çünkü Hanns'dan bir keman alabileceğini söyledi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
He asked what we were doing... | Ne yaptığımızı sordu... | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
And? Nothing. Eating spaghetti. | Ve? Hiçbir şey. Spagetti yiyorduk. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
He said I shouldn't tell you that he phoned. | Aradığını sana söylememem gerektiğini söyledi. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
Soon we're all going on holiday! | Yakında hep birlikte tatile gideceğiz! | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
And you believe him? | Ve sen ona inanıyorsun? | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
I don't think it's right that your father told you to lie to me. | Babanın senden bana yalan söylemeni istemesini doğru bulmuyorum. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |
You should stop arguing. | Kavga etmeyi bırakmalısınız. | Das Herz ist ein dunkler Wald-1 | 2007 | ![]() |