Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21266
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
where these powerful beasts of burden are traded in large numbers. | sürüler halinde pazarlık konusu edildiği bir yer var. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The Sonpur Mela is the largest cattle fair in Asia. | Sonepur Mela Asya'daki en hareketli hayvan pazarı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
It started over a thousand years ago, and it has been growing ever since. | Yaklaşık bin yıl önce kurulmuş ve o günden beri sürekli büyümüş. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
On the first full moon in November, | Her Kasımın ilk dolunayında düzenlenen canlı hayvan müzayadesine, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
people arrive from all over northern India to haggle over livestock. | Kuzey Hindistan'ın dört bir yanından gelen sayısız insan katılıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The sheer quantity of domestic animals | Burdaki evcil hayvanların çokluğu | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
affirms their status as the dominant creatures of the plains. | onların artık ovaların hakim türü olduğu savını doğruluyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Sonpur's lively horse market provides endless entertainment | Sonepur'un hareketli at pazarı, festival kalabalığı için | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
for the festival crowds. | sayısız eğelence sunuyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But it's the elephants that are by far the biggest attraction. | Yine de uzak ara en büyük ilgi odağı filler. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Each morning, the mahouts lead their elephants down to the river | Fil seisleri her sabah sürülerini nehre indiriyor | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
to be washed alongside thousands of worshippers, | ve onları binlerce inananın arasında yıkamaya başlıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
creating one of the most timeless scenes of India. | Hindistan'ın en bilindik görüntülerinden biri de böyle oluşuyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The intimate relationship between elephant and man | Fille insan arasında kurulan ilişki | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
had endured for millennia. | bin yıldır devam ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
And these animals are still highly prized. | Ve bu hayvanlar hala büyük rağbet görüyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
In good condition, elephants are sold for as much as £10,000 | iyi durumdaki filler 10 bin paunda kadar satılabiliyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
so it pays to look after them well. | Yani onlarla ilgilenmenin iyi bir karşılığı oluyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Life for captive elephants can be far easier | Esaret altındaki fillerin hayatı | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
than it is for the remaining wild herds of the plains. | ovalarda kalan vahşi sürülerde yaşayanlarınkinden çok daha kolay. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The Ganges continues her eastward journey | Ganj doğuya yaptığı seyahate devam ediyor, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
through the endless farmland and enters Bengal. | sayısız ekim alanını geçiyor ve Bengal'e ulaşıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
It's autumn time and the rice is maturing in the ubiquitous paddy fields. | Sonbahar gelmiş ve geniş çeltik tarlalarındaki pirinçler olgunlaşmaya başlamış. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But in certain areas of Bengal, | Ama Bengal'in bazı bölgelerinde yaşayanlar, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the villagers hurry to clear their fields | pirinçlerini tamamen olgunlaşmadan | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
before the rice is fully ripened. | aceleyle hasat ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Night is falling and their settlements are under siege. | Hava kararmak üzere ve yerleşim merkezi kuşatma altında. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
They must prepare to do battle with an army of raiders | Karanlıktan faydalanarak saldıran | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
that strike under the cover of darkness. | bir istilacı ordusuyla savaşmaya hazırlanmalılar. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
It is a war that will be waged every night for the next six months. | Geyik yüksek yerlerdeki küçük toprak parçalarını bulmak zorunda. Bu önümüzdeki altı ay boyunca her gece tekrarlanacak olan bir savaş. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Lookouts scan for any signs of hostile activity, | Gözcüler her türlü düşman faaliyetini görebilmek için ufku tarıyor, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
while the rest of the men prepare their weapons. | bu arada erkeklerin geri kalanı silahlarını hazırlıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The enemy is marching onto the battlefields. | Düşman savaş alanına yaklaşmaya başladı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But they're too distant to be picked out by the sentry. | Ama henüz nöbetçiler tarafından farkedilemeyecek kadar uzakta. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Only image intensifying cameras | ilerlemekte olan ordunun gerçek büyüklüğünü, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
reveal the true nature of the advancing army. | ancak görüntüye hassas kameralar tespit edebilir. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Led by the normally solitary males, | Genellikle yalnız erkekler tarafından yönetilen küçük gruplar | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
smaller groups join forces to create a hundred strong herd, | güçlerini birleştirerek köylüleri alt edebilecek yetenekte | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
with enough might to take on the villagers. | yüz kadar nefer oluşturuyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Their joy at finding food belies the severity of their situation. | Yiyeceğe olan gereksinimleri içinde bulundukları durumun ciddiyetini gözardı etmelerine sebep oluyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Farming has claimed so much wilderness from the plains, | Tarlalar vahşi doğadan öylesine çok şey almış ki, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
that the few remaining wild herds are forced to raid crops. | geriye kalan az sayıda vahşi fil köylülerin ürünlerini talana mecbur kalıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The villagers must chase the elephants away | Köylüler ürünlerinin çoğunu kaybetmeden önce | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
before they lose too much of their crop. | filleri tarlalarından püskürtmek zorunda. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But it's a dangerous mission. | Ama bu tehlikeli bir görev. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
These hungry and desperate elephants can become extremely aggressive. | Umutsuz durumdaki bu aç filler fazlasıyla saldırgan olabiliyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The same people that revere Ganesh, the elephant god, | Fil Tanrı Ganesh'e tapınan insanların, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
have little choice but to do battle with his earthly incarnation. | artık onun yeryzündeki temsilcileriyle mücadele etmekten başka seçenekleri yok. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Every year in Bengal alone, | Bengal'deki bu savaş, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the conflict can claim up to 100 lives from each side. | her yıl iki taraftan da yüz kadar hayata mal olabiliyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Tonight, most of the crop has been saved without bloodshed. | Bu gece ürünün büyük kısmı kan dökülmeden kurtarıldı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But the elephants are still hungry | Ama filler hala aç | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
and long term peace will be far harder to secure. | ve uzun vadeli bir barışın sağlanma ihtimali düşük. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
As the Ganges continues through Bengal, | Ganj Bengal'de ilerlemeye devam ederken, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
a major channel known as the Hooghly river | Hooghly Nehri adıyla bilinen büyük bir kol | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
splits from the main waterway and heads south towards the sea. | ana su yolundan ayrılıyor ve güneye denize doğru yöneliyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Before the Hooghly empties into the Bay of Bengal, | Bengal Körfezi'ne dökülmeden önce Hooghly, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
it passes through Calcutta, | Doğu Hindistan'ın en büyük kenti olan | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the largest city in eastern India. | Kalküta'dan geçiyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Once the capital of the British Raj, | Bir zamanlar İngiliz hükümranlığının | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
today this seething metropolis is home to nearly 15 million people. | başkenti olan, günümüz metropolü yaklaşık 15 milyonluk nüfusa sahip. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Technology and industry rule here, and are helping shape the country | Bir teknoloji ve endüstri merkezine dönüşen kent, Hindistan'ın | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
into one of the fastest growing economies on Earth. | dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahip olmasına öncülük ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Calcutta is a fry cry from wilderness, yet life still thrives here. | Kalküta vahşi doğadan çok uzak gibi görünüyor ama doğa burda da kendine bir yaşam alanı bulmayı başarıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
And all these people still depend on the Ganges | Ve tüm bu insanlar hala nerdeyse tükettikleri herşeyi üreten | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
for almost all the produce they consume. | Ganj'a bağımlı yaşıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
For many animals, the pace of life on the plains has become too fast, | Ovalarda yaşayan birçok hayvan için burdaki hayat fazlasıyla hızlı | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
but some are more than able to keep up. | yinede bazıları buna ayak uydurmayı başarabilmiş. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Even in the most man made environments, | Hindistan'daki vahşi hayat, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
India's wildlife manages to surprise and inspire. | en kalabalık insan topluluklarında bile bizi büyülemeye ve şaşırtmaya devam ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
This may seem an unlikely setting for such a profusion of life, | Böylesine yoğunluk için sıradışı bir yer olarak düşünülebilir, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
but these mountains of waste are home for those who must survive | ama bu çöp yığınları başkalarının artıklarıyla hayatta kalanlar için | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
on what others discard. | gerçek bir yuva. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
It's an uncomfortable reality of modern India | Modern Hindistan'ın rahatsız eden gerçeklerinden biri | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
that some have so little, they're forced to scratch a living here. | çok az şeye sahip olan bazı insanların geçimini buralardan sağlamak zorunda kalması. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Yet, for others, this is heaven on Earth. | Öte yandan başka canlıların gözüyle burası yeryüzündeki cennet olabilir. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Black kites are expert scavengers | Kara Çaylaklar uzman birer leş yiyici | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
and they swarm in their thousands | ve binlercesi bir araya gelerek | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
scanning for rich pickings amongst the decay. | zengin atıklar arasında karınlarını doyuracak birşeyler arıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
For opportunists who can compete in these brave new worlds, | Kurulan yeni düzende rekabet edebilecek fırsatçılar için bu | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
this is a way of life worth fighting for. | uğruna mücadele etmeye değecek bir yaşam biçimi. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Since people first arrived here, | İnsanlar buraya ilkkez geldiğinden beri, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
life on the Ganges plains has transformed beyond recognition. | Ganj ovalarındaki hayat tanınmayacak ölçüde değişti. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Yet it's always remained abundant, | Yinede hep bereketli oldu | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
and the river's gift of life has never run dry. | ve nehir etrafına hayat vermekten hiç vazgeçmedi. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But for how long will her benevolence continue to flow? | Ama bu bereket daha ne kadar akmaya devam edecek? | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
When a Hindu leaves this world, | Bir Hindu bu dünyadan ayrıldığında, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the most auspicious place to be cremated is on the banks of the Ganges. | onun yakılabileceği en uygun yer Ganj Nehri'nin kıyısı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Here, the body returns to the same waters that brought it life. | Burda beden ona hayat veren sulara geri dönüyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The soul is absolved of sin and blessed by the goddess Ganga | Ruh günahlardan arınıyor ve Tanrıça Ganga tarafından kutsanarak | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
to ensure a safe passage into the next existence. | bir sonraki varlık düzeyine geçişini garanti altına alıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Through the eternal cycle of life, death and re birth, | Ebedi doğum, ölüm ve yeniden doğum döngüsünde | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the Ganges remains at the very heart of the Hindu faith. | Ganj her zaman Hindu inancının merkezinde yer almıştır. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
And it's this sacred connection the people share with their river | Ve insanların nehirleriyle oluşturduğu kutsal bağ | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
that can still save her from the pressures she faces. | hala onun karşı karşıya kaldığı tehlikelerden korunmasını sağlayabilir. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
As a new dawn rises over the river, she flows towards an uncertain future. | Nehrin üzerinde yeni bir şafak sökerken, oda belirsiz bir geleceğe doğru akmaya devam ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The demands of a growing population | Hızla artan nüfus | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
are poisoning her waters and running the river dry. | sularını kirletiyor ve debisi azalıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But all is not lost. | Ama henüz herşey sona ermiş sayılmaz. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The Ganges river dolphin | Ganj'daki Nehir Yunusları | Ganges-1 | 2008 | ![]() |