Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20921
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's early in the relationship, he's still trying to impress her. | İlişkinin hala başındalar, Hala onu etkilemeye çalışıyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Young love, right? | Genç aşıklar işte? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Tea? Anyone? | Çay isteyen? Var mı? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I would love tea. Thank you. | Çayı severim. Teşekkür ederim. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna have to flee to Mexico. | Meksikaya kaçmak zorunda kalacağım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You? I lost my little brother on Halloween. | Sen? Ben küçük kardeşimi kaybettim Cadılar Bayramında. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
They're gonna lock me up for life! | Beni ömür boyu içerde tutacaklar! | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I shot a man! | Bir adam vurdum! | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Actually, you shot a man's chicken. | Aslında, sadece adamın tavuk budunu vurdun. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
He's here! Where? | O burda! Nerde? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
At the party. I just saw him a second ago. Hurry. | Partide. Bir saniye önce gördüm onu. Acele et. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
April found Albert! They're at Aaron Riley's! | April Albert'i bulmuş! Aaron Riley'ın partisindelermiş! | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Fuzzy. Bus stop. That way. | Fuzzy. Otobüs durağı. Bu taraftan. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
So we went to the tow yard and my car was there. | Arabanın çekildiği yere gittik ve arabam ordaydı. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Spidey wasn't. Where could he be? | Ama örümcek adam yoktu. nerde olabilir ki? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Mind telling me why you were hanging out | Öncelikle neden sekiz yaşında bir çocukla | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
with an eight year old in the first place? | takıldığını bir türlü aklım almıyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Ever since you left, I've been roommates with my sadness. | Sen terk ettiğinden beri, Üzüntümden oda arkdaşlarımlaydım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, girl, where were you? | Nerdesin sen kızım yaw? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Don't ask. I spent my night with Fuzz | Sorma. Bütün gecemi Fuzz'la birlikte | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
trying to find some one armed spider midget. | tek kollu cüce bir örümceği bulmak için harcadım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, my God. We know that dude. We were partying with him. | Aman Tanrım. O veledei biliyorum ben. Onunla beraber partideydik. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You were? Yeah, he's awesome. | Öyle mi? Evet. Müthişti. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
See, Lara? | Gördün mü, Lara? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
It's not like I hang out with lame eight year olds. God! | Sekiz yaşında bir veletle vakit geçiriyormuş gibi değilmiş ha? Tanrım! | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Where is he now? | Peki şimdi nerde? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I don't know. We lost him. | Bilmiyorum. Ortadan kayboldu. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
He was hitting the Rolos pretty hard. | Rolos'un canına okuyordu. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, that's him. | Evet bu kesinlikle o. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, ladies, need a ride? | Hey, bayanlar bi tur atalım mı? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Looking good, Lara. | Çok hoş görünüyorsun, Lara. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, you take that back right now. | Hey, hemen şimdi burdan gidiyorsun. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, Lara, is that the guy who squats when he pees? | Hey, Lara, bu çömelerek işeyen çocuk mu yoksa? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Why would you say that to anybody? You do. | Bunu neden anlattın ki sen? Sen anlattın. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Spidey's stash can. | Örümceğin saklama kabı. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Spidey. | Örümcek adam. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
What kind of crazy shit are you mixed up in? | Ne çeşit bir belaya içine düştün sen? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I think this is it right here. Make a right. | Bence tam burası uygun. sağ yap. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I heard a rumor you shot Mike Puglio with a musket. | Mike Puglio'yu eski bir tabancayla vurduğunu duydum. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
My man. | Adamımsın. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Come on, I want to hear all about it. | Gel hadi. Tüm hikayeyi duymak istiyorum. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, everyone. This is the guy who shot Puglio. | Hey, millet. Bu Puglio'yu vuran çocuk. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, my God, at last. | Aman Tanrım. Sonunda. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I just saw him in the living room. Come on. | Onu biraz önce oturma odasında gördüm. Hadi. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Good idea. We'll split up, cover more ground that way. | İyi fikir. Dağılalım, Daha çok yere bakmış oluruz böylece. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Are you blind? On the stage. Over there. | Kör müsün? Orda sahnede. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Check, one, two. Check, check. | Kontrol, bir, iki. kontrol, kontrol. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I can't believe I actually thought you found my brother. | İnanmıyorum. Ben de gerçekten kardeşimi buldun sanmıştım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Really? Because I totally tried to make it sound like that on purpose. | Gerçekten mi? Çünkü ben gerçekten bilerek öyle konuştuğumu anlamanı istedim. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You look so familiar. | Bana çok tanıdık geliyorsun. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Were you standing behind me in line for a mammogram last week? | Geçen hafta çektirdiğim meme röntgeninde arka sıradaki kişi sen miydin yoksa? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I think I was, actually. | Sanırım bendim galiba. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I did get a mammogram last week, so... | Geçen hafta ben de röntgen çektimişstim, yani... | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Does everything come out okay? | Peki bir sıkıntı var mı? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yes. Yes, they're... Thank you. How are yours? | Evet, evet onlar iyi durumda... Teşekkür ederim. Seninkiler ne durumda? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, me, too. I'm good. | Benimkiler de iyi. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, good, good, good. | O iyi, iyi, iyi. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
How'd you meet Keevin? | Keevin'la nasıl tanıştın? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, I met him at the Starbucks on Shattuck. | Onunla Shattuck'daki Starbucks'ta tanıştım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
We go there. | Biz hep gideriz oraya. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
My son loves Caramel Macchiatos and that's Keevin's specialty. | Oğlum Karamel Makiatoyu sever ve Keevin da seviyormuş. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, you have a son? Yep. | Oğlun var ha? Evet. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I have a son and a daughter. | bir oğlum bir de kızım var. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Two children. And yet you date Keevin? | İki çocuğun var ve bir de Keevin'la mı çıkıyorsun? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
No, we... I mean, we're not all... | Hayı, biz yani, biz tam olarak... | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Where's your husband? | Kocan nerde? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Oh, for Christ's sake. | İsa aşkın. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Lawrence Reuben Brueder. I am sorry. He's so nosey. | Lawrence Reuben Brueder. Üzgünüm. O cok meraklıdır. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
He's been watching a lot of Dr. Drew lately. | Son zamanlarda çok fazla Dr. Drew izliyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
It's okay. He's dead, actually. He died. | Sorun değil, o gitti aslında öldü. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
He passed away, and so... | O vefat etti ve böylece... | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You miss him? | Onu özlüyor musun? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I miss my husband. I miss him a lot. | Evet, kocamı özlüyorum. Onu çok özlüyorum. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You know, he was... He was my husband | Bilirsin o o... O benim kocamdı. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
and so I'm kind of alone. | ve yalnız kaldım. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I have the kids there, | Çocuklarmı var, | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
but that's not really comforting because I'm their mother | Ama çok da rahat değilim çünkü ben onların annesiyim | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
and I kind of have to take care of them all the time. | ve sürekli olarak onlarla ilgilenmem gerekiyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
And my son doesn't really talk a lot to people. | ve oğlum insanlarla çok fazla konuşmaz. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
And then my daughter is talking about going to school in New York City | Sonra kızım New York'a okumaya gitmekten bahsedip duruyor | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
and she wants to run across the country, | ve ülkenin bir ucundan diğerine gitmek istiyor, | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
which is really terrifying to me | ki bu beni çok ürkütüyor | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
because then she's not gonna be near me | çünkü artık o artık yanımda olmayacak | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
and I don't know how quickly this all happened | ve bütün bunlar ne ara oldu bilemiyorum | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
because it feels like she was just a baby a couple of months ago. | çünkü bir kaç ay önce gözümde küçük bir bebek gibiydi. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
You know, these are things that happen to people, | Bilirsin, bunlar insanların başına sürekli geliyor, | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
and a lot of people don't even understand | ve bir çok insan halden anlamıyor | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
what it's like to be a single mother. | Bekar bir anne olmanın zorluğunu görmüyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
A lot of people don't even get it. | Bir çok insan bunu anlamıyor. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
And I'm a single mother. You know? | Ve ben bekar bir anneyim anlıyor musunuz? | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I'm a single mother, and I'm sitting here | Ben bekar bir anneyim ve sizinle yaşayan | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
in a Britney Spears costume at a party with a son of yours | öğullarınızdan birisiyle Britney Spears kostümüyle partiye geldim | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
that lives with you. | ve oturuyorum. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
So, yeah, I miss my husband. I miss him. | Ve tabii ki kocamı özlüyorum. Onu özlüyorum. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
What is that tea? It's so good. | Bu ne çayı böyle? Çok iyiymiş. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I suppose you want to get back to the kids. | Sanırım çocuklarına geri dönmek istiyorsundur | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
I do, actually. | Aslında evet. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Come on, Albert, pick up. Pick up. | Hadi Albert. Aç şunu aç. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Time to get elbow deep in a little Pepto Bismol. | Şunun tadına birazcakı bakmanın zamanı geldi galiba. | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |
Hey, whoa, hey! | Hey, ooooo, hey! | Fun Size-1 | 2012 | ![]() |