Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20506
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Oh, my God, Jonny's stupid old cap! | Şuna bakın, Jonny'nin aptal şapkası! Süper! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, yeah! | Rudolf mu var orada? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Let me put it on for you. | Bir takalım bakalım. Bi' git şuradan be! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Jesus! | Tanrım! Jonny! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I don't remember this. | Bunu hatırlayamadım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Er, it's a pencil. Yes, Dad. Jonny... | Oğlum, o bir kalem. Doğru, baba. Jonny... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Argh! You bastard! | Seni şerefsiz! Adam! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, my God! Look at little Pusface! | Tanrım! Küçük Sivilcesurat'a bakın hele. Evet! Tüylü'ye bak sen asıl. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Urgh, disgusting Buggy. Buggy was not disgusting. | Of, iğrenç Tüylü. Tüylü, iğrenç değildi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Ooh, you loved that rabbit. | O tavşanı çok severdin. Bazı "işleri" için onu kullanırdı. Aynen, çok güzel... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Very good. | Ya ya! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Used to kiss it all over his body before you went to bed. Remember? | Yatmadan önce onu öper koklardın, hatırladın mı? Hiç. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, OK. | İyi, peki. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Er, thank you. | Tamam, sağ ol. Nedir o? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Adam's diary from when he was 11. Isn't that amazing? | Adam'ın onbir yaşındayken tuttuğu günlük. Harika değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Give us a look. It's private. | Ver de bir bakalım. Özel. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Private? You were 11. | Özel mi? Onbir yaşındaydın. Yani? Okudun mu yoksa? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Course I didn't read it. | Herhâlde okumadım! Okudun mu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| No, I just told you, it's private. | Okumadım dedim ya! Hem özel bir şey. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Dad, did Mum read my diary? | Baba, annem günlüğümü okudu mu? Yalnızca Nisan ayını. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| April? | Nisan mı? Martin! Mayısı da okumuşluğu var. Süper! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I told you not to. | Söyleme demiştim. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, no, sorry, your mum didn't read it, that was... | Hayır, pardon ya. Anneniz okumadı. O sadece... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| a different woman. | ...farklı bir kadın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I forgot what I was meant to say. | Söyleyeceğim şeyi unuttum. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You didn't read it? No. | Sen okumadın değil mi? Hayır. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Good. Least there's someone with... | İyi. Bari en azından Yalnızca eylülün yarısını. 1 | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Just half of September. | Oldu. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Great! So everyone's read my diary. | Harika! Herkes okumuş yani! Ben okumadım. Git başımdan! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I haven't. | Evet, şimdi giriyoruz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, thank you, Mum and Dad, for betraying me. | Bana ihanet ettiğiniz için sağ olun yani anne baba. Olayı dramatize etme. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| There was nothing interesting in it anyway, was there? | Zaten öyle çok ilginç bir şey de yazmıyordu, öyle değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Most of it was about that thing you had with your bottom. | Çoğunluğunu poponla ilgili şeyler oluşturuyordu. Eksik olma. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, yeah, Adam's arse problem. | Doğru ya, Adam'ın göt sorunu. Of be! Artık yemeğe geçsek? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "I love Mummy and Daddy so much, sometimes it makes me cry. | "Anneciğimle babacığımı çok seviyorum. Bu bazen ağlamama neden oluyor. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "I would kill myself if Mummy and Daddy died | Anneciğimle babacığım korkunç bir kazada veya... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "in a terrible accident or even if they just died." Amazing! | ...normal olarak bile ölseler, intihar ederdim." Süpermiş! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Come on, give it. | Yapma, ver şunu! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "June 6th, Jonny lost Pandy today and cried so much he was sick." | "6 Haziran. Jonny, Pandacık'ını kaybetti bugün ve ağlamaktan gözleri kızardı." | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Jonny! | Jonny! Anne, Pandacık'ı kaybettiğimi hatırlıyor musun? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, yeah, when he lost Pandy. | Doğru ya, Pandacık'ı kaybetmişti bir de. Pandacık hangi hayvan oluyordu bu arada? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| A panda. | Panda! Doğru ya! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| OK, now. | Pekâlâ. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "But he's not going to find it unless he looks in the outside bin!" What?! | "Dışarıdaki çöpe bakmazsa, onu bulamayacaktır." Ne?! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I don't remember doing... | Bunu hatırlayamadım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "I went out and dumped it in there | "Dışarı çıkıp oraya attım, üstünü de kokmuş soğanlarla kapladım... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| "and that's the end of Pandy." You threw my Pandy in the bin? | ...bu da Pandacık'ın sonu oldu." Pandacık'ımı çöpe mi attın? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What? It was a long time ago... | Ne? Çok uzun zaman önceydi. İnanamıyorum! Ne oldu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Pusface threw Pandy in the outside bin. | Sivilcesurat, Pandacık'ı çöpe atmış. Ee, gidip alsana o zaman. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Martin, it was 15 years ago. | Martin, onbeş yıl öncesinden bahsediyoruz. Şimdiye kadar çoktan çürümüştür. Şöyle diyelim: "Bildiğimiz ağaç". | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| How could you do that? Oi! | Nasıl yapabildin bunu? Pandacık'ı ne kadar çok severdim haberin var mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Jonny, it was years ago. | Jonny, üzerinden yıllar geçti. Aynen, üzerinden yıllar geçti. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Mum, it's Pandy we're talking about. Pandy! | Anne ya, burada Pandacık'tan bahsediyoruz. Pandacık! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Well, maybe you shouldn't have done that, then. | Belki de bunu yapmamalıydın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Oh, Adam, you're a naughty boy. Martin, tell him. | Ah, Adam. Yaramaz çocuğun tekisin. Adam, sen de bir şey söylesene. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You're a naughty boy. | Yaramaz çocuk! Baba! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Come on, then, din dins. | Ee baba? Yürüyün bakalım, marş marş. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| OK, well, I'm going to find Buggy and I'm going to shit him up. | Tüylü'yü bulup onun canına okuyacağım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You are not going to shit Buggy up. | Tüylü'nün canına falan okumayacaksın. Aynen öyle yapacağım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Boys, enough now, all right? It's dinner time. | Çocuklar yeter artık. Yemek vakti. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, listen to your mother. | Doğru, annenizi dinleyin. Sağ ol. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You can shit Buggy up later. | Ondan sonra Tüylü'nün canına okuyabilirsin. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nice soup? | Çorba güzel mi? Pandacık'ımı öldürdün. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You killed my Pandy! | "Pandacık'ımı öldürdün." | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nice soup, Martin? | Çorba güzel olmuş, değil mi Martin? Neyli bu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Vegetable. | Sebzeli. Armutlu gibi sanki. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I will find him. I'll find Buggy. | Onu bulacağım. Tüylü'yü bulacağım. Nerede olduğunu bilmiyorsun ki. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| So, you'll move that stinky old lawnmower out the kitchen, then? | Şu eski çim biçme makinesini mutfaktan kaldıracaksın, öyle değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Yes, when I've fixed it. | Evet, tamir ettiğim zaman. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I keep tripping over it in there. Do you want me to break my neck? | Orada sendelemeye devam edeceğim yani. Boynumu mu kırmak istiyorsun? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Ooh, yes, please! | Evet, lütfen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Ooh, yes, please! | Evet, lütfen! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Argh! Argh! Burning! Argh! | Ah, yandım! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Serves you right! | Hak ettiğin hizmet! Anneye bir öpücük yok mu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You are not touching Buggy! | Sakın Tüylü'ye dokunayım deme! Adam! Jonathan! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Let go of... Get off. | Bırak ayağımı! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Let me in, you bastard! | Aç şu kapıyı be! Olmaz! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| It's my room! | Benim odam! Eski odan! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| I am so going to find him and shit him up! | Onu bulup canına okuyacağım. Nerede olduğunu bilmiyorsun. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nor do you! If you even touch Buggy... | Sen de öyle! Tüylü'ye dokunursan... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Get off! | Bırak! Az kaldı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What are you...? | Ne yapıyo | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Get out of that. | Bıraksana be! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You little bastard. | Şerefsiz! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| You sod! My legs are... | Gıcık! Bacaklarım... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| When I find him, I am going to rip his stupid little rabbit head off. | Onu bulduğumda, o küçük kafasını bedeninden ayıracağım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| If you do that, I'll... | Bunu yapmaya kalkışırsan... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| What is it? | Ne oldu? Yok bir şey. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Nothing! | Polisi falan aramıyorum. Kâtil sanacaklar bizi! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Jonny. | Jonny. Ne? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Goodbye... For ever! | Hoşça kal. Ebediyen! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Let me out. Open the door. | Çıkar beni! Kapıyı aç! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Sorry, you'll just have to die in there. | Kusura bakma ama orada ölüp gideceksin. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Open the bloody door! | Aç şu lanet kapıyı! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Why are your...? | Bacakların neden Aç şunu âdi herif! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Have you locked Jonny in? | Jonny'yi mi kilitledin? Yok cânım! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Piss off, Pissface. | İyi ölmeler, Sidiksurat. Anne! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| All right, Jonny! | Tamam, Jonny! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| It's the bloody drive belt. | Kayışlarda sorun var. Bırak kayışı. Tüylü'yü nereye saklayabilirim? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | |
| Why are your legs all...? | Bacakların neden Yardım et! Onu saklamam gerek. | Friday Night Dinner-1 | 2011 |