• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19905

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
They have the same mentality towards workers Onlar için çalışan işçinin Onlar için çalışan işçinin SMITHFIELD İŞÇİLERİ: İşçileri, domuzları nasıl görüyorlarsa... Food inc-1 2008 info-icon
as they do towards the hogs. domuzdan hiç bir farkı yok.. domuzdan hiç bir farkı yok.. ...öyle görüyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
You know, the hog, they don't really have to worry about their comfort Bilirsiniz domuzların rahatı pek düşünülmez Bilirsiniz domuzların rahatı pek düşünülmez Yani işte domuzları rahat ettirmeye pek çalışmazsınız. Food inc-1 2008 info-icon
because they're temporary. They're gonna be killed. gelip geçicidir çünkü.. Eninde sonunda kesilir.. gelip geçicidir çünkü.. Eninde sonunda kesilir.. Çünkü domuzlar geçicidir, öleceklerdir. Food inc-1 2008 info-icon
And they have the same viewpoint to the worker. İşte işçiye de böyle bakıyorlar İşte işçiye de böyle bakıyorlar İşçiye de aynı gözle bakılır. Food inc-1 2008 info-icon
You're not worried about the longevity of the worker işçinin sürekliliğinin hiçbir önemi yok.. işçinin sürekliliğinin hiçbir önemi yok.. İşçiyi uzun vadede kimse düşünmez. Food inc-1 2008 info-icon
because, to them, everything has an end. çünkü onlara göre her şeyin bir sonu vardır.. çünkü onlara göre her şeyin bir sonu vardır.. Onlar için her şey sonludur. Food inc-1 2008 info-icon
When you've got 2000 hogs an hour going through Saatte 2000 domuz kesiliyor.. Saatte 2000 domuz kesiliyor.. Saatte 2000 domuz işlediğiniz zaman... Food inc-1 2008 info-icon
employees, because they're handling these guts so much, İşçiler bunları işlerken iç organlarına elle temas ediyor İşçiler bunları işlerken iç organlarına elle temas ediyor ...işkembelere çok dokunan işçilerin parmakları iltihaplanır. Food inc-1 2008 info-icon
they get infections in their fingernails and all. hemen hepsinin tırnakları hastalıklı hemen hepsinin tırnakları hastalıklı Food inc-1 2008 info-icon
All their fingernails separate from their fingers. hepsinin tırnakları etlerinden ayrılmış durumda.. hepsinin tırnakları etlerinden ayrılmış durumda.. Tırnakları parmaktan ayrılmaya başlar. Food inc-1 2008 info-icon
You're covered with blood, feces, urine. Kan.. idrar.. dışkı bunlarla kaplısınız.. Kan.. idrar.. dışkı bunlarla kaplısınız.. Her yer kan, idrar ve dışkıyla kaplı. Food inc-1 2008 info-icon
It's easy to get hurt down there. Her an yaralanabilirsiniz.. Her an yaralanabilirsiniz.. Yaralanmak işten bile değil. Food inc-1 2008 info-icon
You're doing that same movement Tüm gün hayvanın aynı yerine Tüm gün hayvanın aynı yerine Aynı işlemi, aynı parçaya uygulayıp duruyorsun... Food inc-1 2008 info-icon
for that same piece of the hog aynı hareketi aynı hareketi Food inc-1 2008 info-icon
and it's nonstop, you know. durmadan, tekrar tekrar yapıyorsunuz. durmadan, tekrar tekrar yapıyorsunuz. ...ve de hiç durmadan. Food inc-1 2008 info-icon
Basically you're treated as a human machine. Bir yarı insan makine muamelesi görüyorsunuz. Bir yarı insan makine muamelesi görüyorsunuz. Sana robot insan gibi davranıyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
You get people that can't afford Buradan ayrılırsanız geçinemezsiniz Buradan ayrılırsanız geçinemezsiniz Çalışanlar, buradaki maaşlarına bağlılar. Food inc-1 2008 info-icon
to leave from out there, and Smithfield knows this. Smithfield'te bunu biliyor.. Smithfield'te bunu biliyor.. İstifa edemiyorlar, Smithfield da bunu biliyor. Food inc-1 2008 info-icon
And that's what they hold over you. Ve bunu size karşı hep kullanıyor.. Ve bunu size karşı hep kullanıyor.. Bunu onlara karşı kullanıyor. Food inc-1 2008 info-icon
100 years ago 100 yıl önce 100 yıl önce 100 yıl önce, Upton Sinclair, "The Junge"ı yazdığında, çok güçlü bir... Food inc-1 2008 info-icon
when Upton Sinclair wrote "The Jungle" Upton Sinclair Jungle adlı kitabında Upton Sinclair Jungle adlı kitabında Food inc-1 2008 info-icon
there was a beef trust that wielded enormous power. inanılmaz bir gücü elinde bulunduran bir "et kartelini" anlatıyordu.. inanılmaz bir gücü elinde bulunduran bir "et kartelini" anlatıyordu.. Food inc-1 2008 info-icon
Immigrants from Eastern Europe were being abused Kitapta hiçbir iş ve yasal güvenceleri olmadan Kitapta hiçbir iş ve yasal güvenceleri olmadan Doğu Avrupa göçmenleri çok kötü biçimde sömürülüyorlardı... Food inc-1 2008 info-icon
in the absence of any kind of government regulation Doğu Avrupa'dan getirtilip mezbahalarda çalıştırılan Doğu Avrupa'dan getirtilip mezbahalarda çalıştırılan ...ve devlet buna hiç karışmıyordu. Food inc-1 2008 info-icon
There were horrible disfiguring injuries bu işçiler, ağır yaralanmalarla bu işçiler, ağır yaralanmalarla Food inc-1 2008 info-icon
and even deaths. hatta ölüme varan iş kazaları geçiriyordu.. hatta ölüme varan iş kazaları geçiriyordu.. Food inc-1 2008 info-icon
Things got better. They slowly got better. İşler zaman içinde daha iyiye gitti. Yavaş yavaş ama daha iyiye.. İşler zaman içinde daha iyiye gitti. Yavaş yavaş ama daha iyiye.. Sonra durumlar düzeldi. Yavaşça düzelmeye başladı. Food inc-1 2008 info-icon
Teddy Roosevelt took on the beef trust. Teddy Roosevelt kartel işine el attı.. Teddy Roosevelt kartel işine el attı.. Theodore Roosevelt kırmızı et birliğini kontrol altına aldı. Food inc-1 2008 info-icon
Labor unions slowly organized meatpacking workers İşçi sendikaları giderek örgütlenip İşçi sendikaları giderek örgütlenip Sendikalar, et işleme işçiliğini düzelttiler... Food inc-1 2008 info-icon
and turned it into one of the best industrial jobs mezbaha işçiliğini Amerika'nın mezbaha işçiliğini Amerika'nın ...ve ülkedeki en iyi mesleklerden biri yaptılar. Food inc-1 2008 info-icon
in the United States. çalışabilecek en iyi iş kollarından biri haline getirdiler.. çalışabilecek en iyi iş kollarından biri haline getirdiler.. Food inc-1 2008 info-icon
By the 1950s to be a meatpacking worker 1950'lerde mezbaha çalışanı olmak 1950'lerde mezbaha çalışanı olmak 50'li yıllarda, et sanayiinde çalışmak... Food inc-1 2008 info-icon
was like being an auto worker neredeyse otomotiv işçisi olmak gibi bir şeydi.. neredeyse otomotiv işçisi olmak gibi bir şeydi.. ...otomatikman iyi bir maaşa, iyi avantajlara... Food inc-1 2008 info-icon
who has a good wage, good benefits, pension. dolgun maaş, iyi özlük hakları, lojman.. dolgun maaş, iyi özlük hakları, lojman.. ...emekliliğe sahip olmak demekti. Food inc-1 2008 info-icon
And then what happened? Peki sonra ne oldu? Peki sonra ne oldu? Sonra ne oldu? Food inc-1 2008 info-icon
Well, the meat packing companies got bigger Et paketleme firmaları Et paketleme firmaları Et işleme şirketleri, fast food pazarını... Food inc-1 2008 info-icon
in order to serve the needs of the fast food industry, en büyük müşterileri olan fast food zincirlerine en büyük müşterileri olan fast food zincirlerine Food inc-1 2008 info-icon
which was its biggest customer. mal yetiştirmek için giderek büyüdüler.. mal yetiştirmek için giderek büyüdüler.. Food inc-1 2008 info-icon
Some of the meat packing companies like IBP IBP gibi büyük firmalar IBP gibi büyük firmalar IBP gibi bazı et işleme şirketleri... Food inc-1 2008 info-icon
borrowed the same sort of labor practices fast food endüstrisinin fast food endüstrisinin Food inc-1 2008 info-icon
from the fast food industry... işçi çalıştırma biçimini örnek aldılar: işçi çalıştırma biçimini örnek aldılar: Food inc-1 2008 info-icon
cutting wages, making sure there were no unions, maaşlar kesildi, sendikalı işçi çalıştırılmadı maaşlar kesildi, sendikalı işçi çalıştırılmadı ...ücretleri düşürerek ve sendika kurulmadığından emin olarak. Food inc-1 2008 info-icon
speeding up production, bantların hızı artırıldı bantların hızı artırıldı Üretimi hızlandırdılar, bir işçiye sadece tek bir görev yüklediler. Food inc-1 2008 info-icon
and having the worker do the same task ve işçiden hep aynı işin ve işçiden hep aynı işin Food inc-1 2008 info-icon
again and again and again. tekrar tekrar ve tekrar yapılması istendi.. tekrar tekrar ve tekrar yapılması istendi.. Food inc-1 2008 info-icon
And meat packing is now Bugün et paketleme işi Bugün et paketleme işi Şimdi ise, et işleme sektöründe çalışmak... Food inc-1 2008 info-icon
one of the most dangerous jobs in the United States. Amerika'nın en tehlikeli iş kollarından biri.. Amerika'nın en tehlikeli iş kollarından biri.. ...ülkenin en tehlikeli işlerinden biri haline geldi. Food inc-1 2008 info-icon
The meat packing industry also recruited Sektör, işgücünü yeni bir tür göçmenden sağlıyor Sektör, işgücünü yeni bir tür göçmenden sağlıyor Et işleme sanayisi, yeni bir işçi türü çalıştırmaya başladı:... Food inc-1 2008 info-icon
a new set of immigrants... illegal immigrants kaçak göçmenlerden.. kaçak göçmenlerden.. Food inc-1 2008 info-icon
and recent immigrants from Mexico. .. ve son göçmenlerde Meksikalılar .. ve son göçmenlerde Meksikalılar Meksika'dan yeni göç etmiş olanlar. Food inc-1 2008 info-icon
Many of the illegal immigrants coming to America pek çoğu Amerika'ya kaçak yolla girmiş pek çoğu Amerika'ya kaçak yolla girmiş Amerika'ya göç eden işçilerin bir çoğu, Meksika'da mısır çiftçiliği yapanlardı. Food inc-1 2008 info-icon
were corn farmers in Mexico. eski Mısır tarlası işçileri.. eski Mısır tarlası işçileri.. Food inc-1 2008 info-icon
NAFTA led to a flooding of the Mexican market NAFTA (Bizdeki Avrupa Birliğinin Kuzey Amerika versiyonu) NAFTA (Bizdeki Avrupa Birliğinin Kuzey Amerika versiyonu) NAFTA Anlaşması, Meksika'ya tonlarca ucuz Amerikan mısırı gitmesine yol açtı. Food inc-1 2008 info-icon
with cheap American corn. Meksika pazarını ucuz Amerikan Mısırı ile boğdu.. Meksika pazarını ucuz Amerikan Mısırı ile boğdu.. Food inc-1 2008 info-icon
It's put more than a million and a half Mexican farmers out of work. Bu, Amerika'dan gelen ucuz mısırla başa çıkamayan Bu, Amerika'dan gelen ucuz mısırla başa çıkamayan Bu yüzden de bir buçuk milyondan fazla mısır çiftçisi işsiz kaldı. Food inc-1 2008 info-icon
They couldn't compete with this cheap corn coming from America. 1,5 Milyon mısır tarla işçisini işinden etti.. 1,5 Milyon mısır tarla işçisini işinden etti.. Amerika'dan gelen bu ucuz mısırla baş edemediler. Food inc-1 2008 info-icon
So what happens to those million and a half Mexican farmers? Peki bu 1,5 Milyon işçiye ne oldu? Peki bu 1,5 Milyon işçiye ne oldu? Peki bu bir buçuk milyon çiftçi ne yaptı? Food inc-1 2008 info-icon
Meat packers like IBP, IBP, National Beef IBP, National Beef IBP, National Beef ve Monfort gibi şirketler, Meksika'dan işçi almaya başladı. Food inc-1 2008 info-icon
National Beef and Monfort ve Monfort gibi et firmaları ve Monfort gibi et firmaları Food inc-1 2008 info-icon
began actively recruiting in Mexico. Meksika'dan işçi alımına başladı.. Meksika'dan işçi alımına başladı.. Food inc-1 2008 info-icon
Companies advertised on the radio Radyolar, gazetelere Radyolar, gazetelere Radyoda ve gazetelerde reklamlar yayınlandı. Food inc-1 2008 info-icon
and in newspapers. ilanlar verdiler ilanlar verdiler Food inc-1 2008 info-icon
IBP set up a bus service IBP, Mexico'dan Amerika'ya IBP, Mexico'dan Amerika'ya IBP, Meksika'dan Amerika'ya kalkan otobüsler ayarladı. Food inc-1 2008 info-icon
in Mexico to bring workers into the United States. işçi servisi bile koydu.. işçi servisi bile koydu.. Food inc-1 2008 info-icon
For years the government turned a blind eye Yıllarca hükümet bu göçmenlerin Yıllarca hükümet bu göçmenlerin Yıllarca hükümet, bu şirketlerin... Food inc-1 2008 info-icon
to the recruitment of immigrants et paketleme işinde yasadışı çalıştırılmasına et paketleme işinde yasadışı çalıştırılmasına ...göçmenleri çalıştırmasını görmezden geldi. Food inc-1 2008 info-icon
by the meat packing industry. göz yumdu.. göz yumdu.. Food inc-1 2008 info-icon
But now, when there's an anti immigrant movement, Fakat şimdi hükümet göz açtırmıyor Fakat şimdi hükümet göz açtırmıyor Şimdi ise, göçmen karşıtı çalışmalar olduğu için... Food inc-1 2008 info-icon
they're cracking down all of a sudden, birden bire göz açtırmamaya başladı birden bire göz açtırmamaya başladı ...bu konuda sert çıkmaya başladılar. Food inc-1 2008 info-icon
but they're not cracking down on these companies. ama tabii olan yine şirketlere değil ama tabii olan yine şirketlere değil Ama şirketlere karşı değil, işçilere karşı. Food inc-1 2008 info-icon
The government's cracking down on the workers. ..göçmenlere oldu.. ..göçmenlere oldu.. Food inc-1 2008 info-icon
Immigration agents are arresting Smithfield workers... Göçmen Bürosu bu park yerinde Göçmen Bürosu bu park yerinde Göçmen Büroları, buradaki Smitfield çalışanlarını tutukluyor. Food inc-1 2008 info-icon
...at this trailer park. Smithfield'te çalışan kaçak göçmenleri tutukluyor.. Smithfield'te çalışan kaçak göçmenleri tutukluyor.. Food inc-1 2008 info-icon
This is an agreement Aslında bu Smithfield ile Aslında bu Smithfield ile Food inc-1 2008 info-icon
between Smithfield and Immigrations authorities. Göçmen Bürosu arasında bir anlaşma.. Göçmen Bürosu arasında bir anlaşma.. Food inc-1 2008 info-icon
They get rid of 15 workers per day, Her gün 15 işçiyi feda ediyorlar Her gün 15 işçiyi feda ediyorlar Günde 15 işçi alıyorlar, ama toplu bir işlem gerçekleştirmiyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
but you don't see any massive raids. ..ama böyle topluca bir tutuklama hareketi göremezsiniz ..ama böyle topluca bir tutuklama hareketi göremezsiniz Food inc-1 2008 info-icon
That way it doesn't affect the production line. Üretim hattının aksamaması gerekir değil mi! Üretim hattının aksamaması gerekir değil mi! Böylece üretim sekteye uğramıyor. Food inc-1 2008 info-icon
Sir, we are trying... She asked me a question. Efendim, biz ... Bana bir soru sordu. Efendim, biz ... Bana bir soru sordu. Bayım, biz burada Kadın bana bir soru sordu. Food inc-1 2008 info-icon
She is asking us questions, not you. Bize soru soruyor sana değil.. Bize soru soruyor sana değil.. Kadın bize soru soruyor, size değil. Food inc-1 2008 info-icon
I don't see anybody arresting no Smithfield managers. Smithfield'ten hiçbir yönetici görmüyorum. Smithfield'ten hiçbir yönetici görmüyorum. Ben kimsenin Smithfield yöneticierini tutukladığını görmüyorum. Food inc-1 2008 info-icon
Nobody in the plant that had anything to do Bu işçileri işe alıp çalıştıran Bu işçileri işe alıp çalıştıran Bu insanları yasa dışı bir biçimde işe alan bu insanlardan hiçbiri tutuklanmadı. Food inc-1 2008 info-icon
with the fact that those workers were hired adamlar burada tutuklanırken adamlar burada tutuklanırken Food inc-1 2008 info-icon
is being arrested. şirketten hiç kimsenin bir şey yaptığı yok. şirketten hiç kimsenin bir şey yaptığı yok. Food inc-1 2008 info-icon
What we see today is workers Bugün burada gördüğümüz şey Bugün burada gördüğümüz şey Burada gördüğümüz şey... Food inc-1 2008 info-icon
who were producing for this company and working hard... bu firma için ağır koşullarda çalışıp üretim yapan bu firma için ağır koşullarda çalışıp üretim yapan ...bu şirkette çalışan, hem de çok çalışan insanların tutuklanması. Food inc-1 2008 info-icon
those are the people who get arrested. işçilerin tutuklanışı.. işçilerin tutuklanışı.. Food inc-1 2008 info-icon
We want to pay the cheapest price for our food. Gıdamız için en düşük bedeli ödemek isterken Gıdamız için en düşük bedeli ödemek isterken Yemeği olabildiğince ucuza almak istiyoruz. Food inc-1 2008 info-icon
We don't understand that that comes at a price. Bunun da bir bedeli olduğunu anlamıyoruz. Bunun da bir bedeli olduğunu anlamıyoruz. Ama bunun maliyetini göremiyoruz. Food inc-1 2008 info-icon
These workers, they've been here for 10, 15 years İşte bu işçiler.. 10 15 yıldır buradalar İşte bu işçiler.. 10 15 yıldır buradalar Bu insanlar 15, 20 yıldır buradalar. Food inc-1 2008 info-icon
processing your bacon, your holiday ham salamınızı, pazar sabahı sosisinizi onlar yapıyor salamınızı, pazar sabahı sosisinizi onlar yapıyor SİZİN pastırmanızı, SİZİN yemeğinizi üretiyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
and now they're getting picked up like they're criminals. ve şimdi azılı bir haydut gibi tutuklanırken ve şimdi azılı bir haydut gibi tutuklanırken Siz de onları sanki suç işlemişler gibi tutukluorsunuz. Food inc-1 2008 info-icon
And these companies are making billions of dollars. .. şirketler milyarlarca doları kasalarına koyuyorlar.. .. şirketler milyarlarca doları kasalarına koyuyorlar.. Ve, bu insanları işe alanlar da milyarlarca dolar para kazanıyor. Food inc-1 2008 info-icon
Is cheapness everything that there is? Ucuzluk her şeyin üzerinde mi? Ucuzluk her şeyin üzerinde mi? Ucuzluk her şey mi yani? Food inc-1 2008 info-icon
Who wants to buy the cheapest car? En ucuz arabayı kim almak ister ki? En ucuz arabayı kim almak ister ki? Yani o ucuz arabayı kim ister ki? Food inc-1 2008 info-icon
We're willing to subsidize Biz gıda sistemini Biz gıda sistemini Gıda sanayisinin, ucuz yemek hayalini bize yutturmasına izin verdik. Food inc-1 2008 info-icon
the food system to create the "mystique" "Mistik" bir ucuzluk için "Mistik" bir ucuzluk için Food inc-1 2008 info-icon
of cheap food, subvansiye ediyoruz.. subvansiye ediyoruz.. Food inc-1 2008 info-icon
when actually it's very expensive food ..ki aslında bu çok çok pahalı olanı.. ..ki aslında bu çok çok pahalı olanı.. Gerçekte ise bu yemek çok ama çok pahalı. Food inc-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19900
  • 19901
  • 19902
  • 19903
  • 19904
  • 19905
  • 19906
  • 19907
  • 19908
  • 19909
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim