Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19838
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
lt's useless trying to race because you know I always win. | Yarışmanın faydası yok çünkü biliyorsun hep ben kazanıyorum. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Oh, God. Tom? | Tanrım. Tom? | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Oh, God! Tom... | Tanrım! Tom... | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Oh, what had I done? | Ben ne yaptım? | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Everything had been my fault. | Hepsi benim hatam. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Jeff had always been a true friend. Even after my death. | Jeff daima iyi bir arkadaştı. Ölümümden sonra bile. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I had to help him. | Ona yardım etmeliydim. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Go find Brian. He's sick. | Gidip Brian'ı bul. O hasta. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
He can't stay out in this cold. | Bu soğukta dışarıda kalamaz. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Go find him. | Gidip onu bul. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
(Brian) Daddy? | Baba? | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I can't find him anywhere. | Onu hiçbir yerde bulamadım. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Maybe from where you are, you can see Fluke. | Belki bulunduğun yerden, Şanslı'yı görebilirsin. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Help me find Fluke, Daddy. Please. | Şanslı'yı bulmama yardım et baba, lütfen. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Mr. Grimes! | Bay Grimes! | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Hey, Mr. Grimes! Wait! | Hey, Bay Grimes! Bekle! | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Brian. Brian. It's Mommy. | Brian. Brian. Ben annen. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Fluke kept me warm, Mom. OK. Let's go to the car. Come on. | Şanslı beni sıcak tuttu, anne. Tamam. Arabaya gidelim. Hadi. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
OK, put your arms around my neck. | Tamam, boynuma sarıl. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I was dreaming, Mom. | Rüya görüyordum, anne. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I was dreaming, and Fluke spoke to me. He told me not to cry. | Rüya görüyordum ve Şanslı ile konuşuyordum. Ağlamamamı söyledi. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
He said he had to go away. | Uzaklara gitmesi gerektiğini söyledi. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
OK, stay here and keep warm. | Tamam, burada otur ve ısın. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Let's go home now. | Artık eve gidelim. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Come on, Fluke. | Hadi, Şanslı. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Of course, I had to go away. | Tabii ki, uzaklara gitmeliydim. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I loved them too much to get in the way of their happiness. | Onları mutluluklarının içine girecek kadar sevmiştim. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Jeff would be there now, in a way that I hadn't been. | Jeff artık orada olmalı, benim olamadığım yerde. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
I didn't know how to live as a man and I didn't know how to live as a dog. | İnsan olarak nasıl yaşanır bilmiyordum... | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Now I understand that life is something to be cherished in every form. | Şimdi, hayata her haliyle değer verilmesi gerektiğini anlıyorum. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
So this is my story. | Bu benim hikayem. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Perhaps I was made to remember so that I could share it with you. | Belki bunu sizinle paylaşmak için hatırlamışımdır. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
And perhaps there are many out there like me, | Ve belki benim gibi birçoğu vardır... | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
hiding behind the eyes of simple creatures. | ...basit yaratıkların arkasına saklanıyorlardır. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Maybe even someone close to you. | Belki size yakın biri bile. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Rise and shine, squirt. Don't let 'em catch you sleepin'. | Kalk ve ışılda, bücür. Seni uyurken yakalamasınlar. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Ha ha! You didn't think you could get rid of me that easy now, did you, squirt? | Ha ha! Benden bu kadar kolay kurtulacağını... | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Rumbo, I can't believe it's you. You better believe it. | Rumbo, inanamıyorum; bu sensin. İnansan iyi olur. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Come on over here. Come here. | Hadi buraya gel. Buraya gel. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
We've got a lot to talk about. | Konuşacak çok şeyimiz var. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
But first, let me tell you something about being a squirrel. | Ama önce, sincap olmakla ilgili bir şeyler söylemeliyim. | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Rule number one... | Bir numaralı kural... | Fluke-1 | 1995 | ![]() |
Signe? Do you want to try? | Signe. Denemek ister misin? 1 | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Do you have a view on the... | Hedefine odaklanıyorsun... | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Aim along the arrow. | ... ve oku bırakıyorsun. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Nice. You are just a bit... Impatient. | Tamam. Sen sadece biraz... Sabırsızsın. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Food is ready! 1 | Yemek zamanı! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Tormod? | Tormod? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Look at this | Al bakalım. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
What's going on? Some stones... | Ne oldu? Taşlar yolu... | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
No, do not look! | Sakın bakma. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Wasn't just two of them? Kids! | İki kişiydiler, değil mi? Çocuktular. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
You got her father. She's mine. | Sen babasını öldürdün. Kız benim. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Something to warm up with. | Çok şanslısın. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg? | Frigg! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Have you been good? Yes. | İyi misin? Evet. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Here. | Ye. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Look at that! Nice? | Şuna bak. Fin? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Now, you were lucky. | Güzel bir hediye. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
The horse is yours. | Bu at senin. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Do not be afraid of them. They don't dare to touch you... | Onlardan korkma. Onlara yasak getirdim. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
...as long as I forbid them. | Sana dokunmaya cesaret edemezler. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg? What are you doing? | Frigg? Ne yapıyorsun? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Enough of beating her. | Şimdilik ona vurman yeterli. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
She deserved it, right? | Bunu hak etti, değil mi? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I can not have children anymore, and Frigg wants to have a sister. | Artık çocuk sahibi olamayacağım ama Frigg'in bir kız kardeşi olmasını istiyorum. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
A little sister. | Küçük kız kardeş. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
There is one thing you must understand. | Anlaman gereken bir şey var. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Shit Kid and the Witch can burn in hell! | O lanet çocuk ve cadının cehenneme kadar yolu var! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Do not feel sorry for her. | Onun için üzüntü duymamalısın. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg, look at me. | Frigg, bana bak. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
She wants us evil. | O, bizim kötülüğümüzü istiyor. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Do not talk to her. I'm not a child anymore, Dagmar. | Onunla konuşma. Ben çocuk değilim Dagmar. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
You know that you can tell mom, right? | Bana anne de diyebilirsin, biliyorsun. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Not a sound! | Ses çıkarmak yok. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I was the one who found her. | Onu ilk ben buldum. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Dagmar said no. We do everything for her. | Dagmar istemiyor. Her şeyi Dagmar için yapıyoruz. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
She is our reward. | O kız bizim ödülümüz. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
You must remember one thing... | Bir şeyi aklından çıkarma... | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Do you hear what I said? Do you hear what I said? | Ne dediğimi duyuyor musun? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Dagmar? Wait a minute. | Dagmar? Bekle. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
You're getting old, Arvid. | Yaşlanıyorsun Arvid. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I have said that it is enough. Are you deaf? | Bu kadar yeter dedim. Sağır mısın? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I missed your little brother's heart. | O küçük, çirkin kardeşinin kalbini söktüm. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
He has probably spent hours to bleed to death. | Muhtemelen ölmesi saatlerce sürmüştür. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I just can not wait until tomorrow. | Yarın için sabırsızlanıyorum. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I'll send the boys on you, one by one. | Adamları sana yollayacağım, birer birer. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
That's what I would say. | Sana bunu söyleyecektim. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
You know what you have to do when the sun rises in the morning? | Sabah olduğunda yapman gerekeni biliyorsun. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Say it. I'll cut off her finger. | Söyle hadi. Onun bir parmaklarını keseceğim. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Stop! Come! | Dur! Hadi. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Arvid! | Arvid? | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg? Frigg! | Frigg? Frigg! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
They are not here! | Burada değiller. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg! Frigg! | Frigg! Frigg! 1 | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
We ran past them. Search through the forest. | Onları geçmiş olmalıyız. Ormanın içinde arayın. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
At the ravine! | Geçitteler! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Help me! 1 | Yardım et! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
I got her. Wait! | Ben hallederim. Hayır, bekle! | Flukt-1 | 2012 | ![]() |
Frigg, stay there! I'll get you. | Frigg, orada kal! Seni alacağım. | Flukt-1 | 2012 | ![]() |