Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19486
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I thought I was gonna die. | Öleceğimi sanmıştım. Öleceğimi sanmıştım. Öleceğimi sanmıştım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How could he possibly... Oh, well, the colonel was dead drunk. | Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Three hours pissin' on about the enlisted men. "They're scum." | Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"They're not fighters." And... And then he passed right out. Boom. | "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We couldn't even move him... | Kımıldatamadık bile... Kımıldatamadık bile... Kımıldatamadık bile... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So... Tracey just snipped it right off his face. | ...ve Tracey makasla kırpıverdi. ...ve Tracey makasla kırpıverdi. ...ve Tracey makasla kırpıverdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And you never seen a man more proud of his moustache than Colonel Obrin. | Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I mean, in all my life, I will never love a woman | Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Big walrusy thing all waxed up. Yeah. | Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Did he find out? Oh, next morning, he wakes up. It's gone, and he is furious. | Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But he can't just say, you know, "Someone stole my moustache!" | "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, he... calls together all the platoons. | Bütün müfrezeleri topladı. Bütün müfrezeleri topladı. Bütün müfrezeleri topladı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We thought he was gonna shoot us. | Bizi vuracağını sandık. Bizi vuracağını sandık. Bizi vuracağını sandık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, he's eyeballin' all the men something fierce. Not a word. | Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And he comes up to Tracey, and Tracey's wearing the gorram thing on his face! | Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He had glued it on. | Yapıştırmış. Yapıştırmış. Yapıştırmış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He's staring the old man down wearing his own damn moustache. | Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, the colonel must've said some... | Albay bir şey söylemiş olmalı Albay bir şey söylemiş olmalı Albay bir şey söylemiş olmalı | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Are we hit? That's too damn close. | Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're behind us. Fired over the port bow. | Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Warning shot? They coulda hit us. | Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Feds. This is Lieutenant Womack of Allied Enforcement. | Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You are in possession of stolen goods and are | Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
ordered to cut thrust and prepare for docking. | ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The Lassiter. That was quick. | Lassiter. Ne çabuk yakalandık. Lassiter. Ne çabuk yakalandık. Lassiter. Ne çabuk yakalandık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Do you think Saffron tipped them off? | Saffron mı ele verdi dersin? Saffron mı ele verdi dersin? Saffron mı ele verdi dersin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This is Captain Reynolds. I think there's been a mistake. | Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's been a lot of mistakes, Captain. | Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Crate? | Sandık mı? Sandık mı? Sandık mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We took in a lot of inventory today. | Bugün çok malzeme aldık. Bugün çok malzeme aldık. Bugün çok malzeme aldık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If something got mixed in, we'll be sure and hand it back. But, I don't think | Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
we're your men. Let me check through the cargo. Is it marked at all? | ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'd think twice about playing games with me there, mister. | Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I will blow you to pieces. Oh, you do that, | Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now, I got deliveries to make, Officer, so you just lock onto my trajectory... | Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and I'll take a look here, see if anything matches your description. | ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Police procedure has changed since I was little. | Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What do I do, shadow puppets? We'll take care of it. | Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't get this. They're after Tracey? | Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Anything? | Bir şey buldun mu? Bir şey buldun mu? Bir şey buldun mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not unless this crate's made of magical | Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
wish granting planks. Check his pockets. | ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That ain't right. Neither's being blowed up. | Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's nothing about this sits right with me. | Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Empty. They want this body for something... | Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, Doctor, guess you are doing an autopsy. | Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You really think there's something in there? | Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Using corpses for smuggling is a time honoured repulsive custom. | Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe it's gold. | Belki altındır. Belki altındır. Belki altındır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And maybe he was a friend of ours, and you need to show a little respect. | Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I got respect. I'm just saying... Gold. | Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He's been opened before. How's that? | Daha önce açmışlar. Ne dedin? Daha önce açmışlar. Ne dedin? Daha önce açmışlar. Ne dedin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's... good work. Scar's nearly invisible, but... | Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, let's see what's in there. | Bakalım içinde neler var. Bakalım içinde neler var. Bakalım içinde neler var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get ahold of him. Spry for a dead fella. | Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Settle down! Settle! That's enough! | Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He was cutting on me, Sarge! I know it! I told him to! | Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You told him to? What for? 'Cause you were dead! | Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Right. I suppose I was. | Doğru ya. Sanırım öyle. Doğru ya. Sanırım öyle. Doğru ya. Sanırım öyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey, there, Zoe. Private. | Selam Zoe! Asker. Selam Zoe! Asker. Selam Zoe! Asker. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You feelin' a mite calmer now? Yes, Sarge. | Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sarge... Yeah? | Çavuş... Evet? Çavuş... Evet? Çavuş... Evet? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I think I'm nekkid. | Galiba çıplağım. Galiba çıplağım. Galiba çıplağım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sorry for jumping on you the way I did. | Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I was a little confounded. Emerging from that state can be disorienting. | Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Was it Bifodan? | Bifodan mı aldın? Bifodan mı aldın? Bifodan mı aldın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Can you bring that pan, please? | Tası getirir misin lütfen? Tası getirir misin lütfen? Tası getirir misin lütfen? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The drug you took to make it appear as though you were dead. | Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Remember what it was called? Never did ask. | Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Guy who sold it to me said I'd be under a week or so. | Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He told me I wouldn't dream, but I did. I dreamt of my family. | Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can take that. | Alabilirsin. Alabilirsin. Alabilirsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You wanna explain to me exactly why you got yourself corpsified and mailed to me? | Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What are you running from? Running to, not from. | Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just wanted to get home, that's all. | Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's all I ever wanted. | Tek istediğim buydu. Tek istediğim buydu. Tek istediğim buydu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Except there's them that take exception to that... | Ama buna karşı çıkanlar vardı... Ama buna karşı çıkanlar vardı... Ama buna karşı çıkanlar vardı... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
to me leaving... | ...gitmeme... ...gitmeme... ...gitmeme... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
while I was in possession of their property. | ...malları bendeyken gitmeme yani. ...malları bendeyken gitmeme yani. ...malları bendeyken gitmeme yani. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What'd you boost, Tracey? Was it gold? | Ne yürüttün Tracey? Altın mı? Ne yürüttün Tracey? Altın mı? Ne yürüttün Tracey? Altın mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
More importantly, who'd you boost it from? | Daha önemlisi kimden yürüttün? Daha önemlisi kimden yürüttün? Daha önemlisi kimden yürüttün? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well... Captain, I don't mean to... | Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We may have a medical emergency here. | Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This man appears to be in cardiac arrest. | Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? Tracey, you having a heart attack? | Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It don't look like he's having a heart attack. | Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. Bu taraftan. Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't pay any attention to your machines, Doc. They'll fib to you. | Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Heart's just fine... Better than fine. | Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just runs a little hotter than usual, that's all. | Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
My God. It's not just the heart muscle. It's everything. | Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All the moving parts. | Bütün hareketli parçalar. Bütün hareketli parçalar. Bütün hareketli parçalar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's what I took, Mal. | İşte bunu çaldım Mal. İşte bunu çaldım Mal. İşte bunu çaldım Mal. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's what they want back. | Geri istedikleri bu. Geri istedikleri bu. Geri istedikleri bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tracey, are you gonna tell me what in the name | Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sure, Sarge. | Tabii ki Çavuş. Tabii ki Çavuş. Tabii ki Çavuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sure. | Elbette. Elbette. Elbette. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thank you. So your innards ain't your innards? | Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They got scooped out, replaced every bit. | Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What'd you wanna go and do that for? | Neden böyle bir şey yaptın ki? Neden böyle bir şey yaptın ki? Neden böyle bir şey yaptın ki? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
For the money. They're paying me to transport what they stuck in. | Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |