• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19482

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Bad for me? Bana mı acıyorsun? Bana mı acıyorsun? Bana mı acıyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
I'm not the patsy being stole from. Malı çalınan keriz ben değilim. Malı çalınan keriz ben değilim. Malı çalınan keriz ben değilim. Firefly-1 2003 info-icon
If you had half a brain you'd have called the feds the minute you saw me. Yarım aklın olsaydı, beni gördüğün anda federalleri çağırırdın. Yarım aklın olsaydı, beni gördüğün anda federalleri çağırırdın. Yarım aklın olsaydı, beni gördüğün anda federalleri çağırırdın. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, I did. Çağırdım. Çağırdım. Çağırdım. Firefly-1 2003 info-icon
Emergency signal. Acil durum sinyali. Acil durum sinyali. Acil durum sinyali. Firefly-1 2003 info-icon
For kidnappings and the like. Adam kaçırmalar filan için. Adam kaçırmalar filan için. Adam kaçırmalar filan için. Firefly-1 2003 info-icon
I love you, Yolanda. Seni seviyorum Yolanda. Seni seviyorum Yolanda. Seni seviyorum Yolanda. Firefly-1 2003 info-icon
But I couldn't think for a second that you actually came here for me. Ama bir saniye bile benim için buraya geldiğini düşünmedim. Ama bir saniye bile benim için buraya geldiğini düşünmedim. Ama bir saniye bile benim için buraya geldiğini düşünmedim. Firefly-1 2003 info-icon
That would be them now. Onlar olmalılar. Onlar olmalılar. Onlar olmalılar. Firefly-1 2003 info-icon
Men. Erkekler işte. Erkekler işte. Erkekler işte. Firefly-1 2003 info-icon
Durran, peaches. Durran, bir tanem. Durran, bir tanem. Durran, bir tanem. Firefly-1 2003 info-icon
Just call them off. Tell them it was a mistake. Yolla gitsinler, bir hata olduğunu söyle. Yolla gitsinler, bir hata olduğunu söyle. Yolla gitsinler, bir hata olduğunu söyle. Firefly-1 2003 info-icon
You need help, Yolanda. Yardıma ihtiyacın var Yolanda. Yardıma ihtiyacın var Yolanda. Yardıma ihtiyacın var Yolanda. Firefly-1 2003 info-icon
I'll do anything you want me to. İstediğin her şeyi yaparım. İstediğin her şeyi yaparım. İstediğin her şeyi yaparım. Firefly-1 2003 info-icon
You know how I can make you feel. Sana neler hissettirebileceğimi biliyorsun. Sana neler hissettirebileceğimi biliyorsun. Sana neler hissettirebileceğimi biliyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
Please... You're embarrassing yourself. Lütfen... kendini küçük düşürüyorsun. Lütfen... kendini küçük düşürüyorsun. Lütfen... kendini küçük düşürüyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
I'm embarrassing? Who's the dupe on the floor? Ben mi küçük düşüyorum? Yerde yatan salak kim? Ben mi küçük düşüyorum? Yerde yatan salak kim? Ben mi küçük düşüyorum? Yerde yatan salak kim? Firefly-1 2003 info-icon
I hate to bring up our imminent arrest during your crazy time... Birazdan tutuklanacağımız bahsini aklını kaçırmışken açmak istemezdim... Birazdan tutuklanacağımız bahsini aklını kaçırmışken açmak istemezdim... Birazdan tutuklanacağımız bahsini aklını kaçırmışken açmak istemezdim... Firefly-1 2003 info-icon
...but we gotta go. ...ama gitmemiz gerekiyor. ...ama gitmemiz gerekiyor. ...ama gitmemiz gerekiyor. Firefly-1 2003 info-icon
This is police responding to an emergency code call. Request entry all points. Polis. Acil durum çağrısı için geldik. Bütün kapılardan giriş izini istiyoruz. Polis. Acil durum çağrısı için geldik. Bütün kapılardan giriş izini istiyoruz. Polis. Acil durum çağrısı için geldik. Bütün kapılardan giriş izini istiyoruz. Firefly-1 2003 info-icon
Good security. Güvenlik çok sağlammış. Güvenlik çok sağlammış. Güvenlik çok sağlammış. Firefly-1 2003 info-icon
Move. Çekil. Çekil. Çekil. Firefly-1 2003 info-icon
Nope. Let's go. Hayır. Gidiyoruz. Hayır. Gidiyoruz. Hayır. Gidiyoruz. Firefly-1 2003 info-icon
That had to be tough. Zor gelmiş olsa gerek. Zor gelmiş olsa gerek. Zor gelmiş olsa gerek. Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, have yourself a great guffaw. Evet, kahkahalarla gül bakalım. Evet, kahkahalarla gül bakalım. Evet, kahkahalarla gül bakalım. Firefly-1 2003 info-icon
No, I mean it. Six years... knowing he was holding Hayır, çok ciddiyim. 6 yıl boyunca böyle bir hazineye... Hayır, çok ciddiyim. 6 yıl boyunca böyle bir hazineye... Hayır, çok ciddiyim. 6 yıl boyunca böyle bir hazineye... Firefly-1 2003 info-icon
such treasures, and you didn't move on him. ...sahip olduğunu biliyordun ama hamle etmedin. ...sahip olduğunu biliyordun ama hamle etmedin. ...sahip olduğunu biliyordun ama hamle etmedin. Firefly-1 2003 info-icon
I gotta figure that's a job you told yourself you'd never take. Hayatta yapmayacağını kendine söylediğin iş olduğunu tahmin ediyorum. Hayatta yapmayacağını kendine söylediğin iş olduğunu tahmin ediyorum. Hayatta yapmayacağını kendine söylediğin iş olduğunu tahmin ediyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Till times got hard enough, and the one line you hadn't crossed... Ta ki zor günler gelene ve aşmadığın çizgiyi aşana kadar... Ta ki zor günler gelene ve aşmadığın çizgiyi aşana kadar... Ta ki zor günler gelene ve aşmadığın çizgiyi aşana kadar... Firefly-1 2003 info-icon
My name's not Yolanda. Adım Yolanda değil. Adım Yolanda değil. Adım Yolanda değil. Firefly-1 2003 info-icon
Never entered my mind it was. Olduğunu hiç düşünmemiştim. Olduğunu hiç düşünmemiştim. Olduğunu hiç düşünmemiştim. Firefly-1 2003 info-icon
I tried. I actually tried. Denedim. Gerçekten denedim. Denedim. Gerçekten denedim. Denedim. Gerçekten denedim. Firefly-1 2003 info-icon
I thought this is a decent man. Dürüst bir adam demiştim. Dürüst bir adam demiştim. Dürüst bir adam demiştim. Firefly-1 2003 info-icon
The genuine article. A working man. Hakiki biri. İş adamı. Hakiki biri. İş adamı. Hakiki biri. İş adamı. Firefly-1 2003 info-icon
Struggling to get by with the barest Özel yüzen adasında sadece ihtiyaç duyduklarıyla idare etmeye çalışan biri. Özel yüzen adasında sadece ihtiyaç duyduklarıyla idare etmeye çalışan biri. Özel yüzen adasında sadece ihtiyaç duyduklarıyla idare etmeye çalışan biri. Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, he had money. I thought it would help. Evet, parası vardı. Artı olacağını sanmıştım. Evet, parası vardı. Artı olacağını sanmıştım. Evet, parası vardı. Artı olacağını sanmıştım. Firefly-1 2003 info-icon
I thought if I had everything, then I wouldn't want... Sanmıştım ki, eğer her şeye sahip olursam, o zaman istemezdim... Sanmıştım ki, eğer her şeye sahip olursam, o zaman istemezdim... Sanmıştım ki, eğer her şeye sahip olursam, o zaman istemezdim... Firefly-1 2003 info-icon
Heinrich the security programmer. Güvenlik sistemi programcısı Heinrich'i. Güvenlik sistemi programcısı Heinrich'i. Güvenlik sistemi programcısı Heinrich'i. Firefly-1 2003 info-icon
You know, I'd forgotten his name. Adını unutmuştum. Adını unutmuştum. Adını unutmuştum. Firefly-1 2003 info-icon
Addressing the itch of curiousness... Merakımdan soruyorum... Merakımdan soruyorum... Merakımdan soruyorum... Firefly-1 2003 info-icon
you marry him, too? ...onunla da evlendin mi? Uzun süre düzelmeyecek, Kaptan. O kadar vaktimiz yok. ...onunla da evlendin mi? Uzun süre düzelmeyecek, Kaptan. O kadar vaktimiz yok. ...onunla da evlendin mi? Uzun süre düzelmeyecek, Kaptan. O kadar vaktimiz yok. Firefly-1 2003 info-icon
No. I didn't kill him either. Hayır. Öldürmedim de. Hayır. Öldürmedim de. Hayır. Öldürmedim de. Firefly-1 2003 info-icon
No. Don't reckon there's many you killed. Evet. Öldürdüğün çok kişi olduğunu sanmıyorum. Evet. Öldürdüğün çok kişi olduğunu sanmıyorum. Evet. Öldürdüğün çok kişi olduğunu sanmıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Just put 'em in a position to die easy. Sadece kolay ölebilecekleri bir duruma sokuyorsun. Sadece kolay ölebilecekleri bir duruma sokuyorsun. Sadece kolay ölebilecekleri bir duruma sokuyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
I should have killed Durran. Right. Durran'ı öldürmeliydim. Tabi. Durran'ı öldürmeliydim. Tabi. Durran'ı öldürmeliydim. Tabi. Firefly-1 2003 info-icon
The one guy who don't have it comin'. Hak etmeyen tek adamı. Hak etmeyen tek adamı. Hak etmeyen tek adamı. Firefly-1 2003 info-icon
The man who knows you, still loves you, treachery and all. Seni tanıyan, ihanetini bilen ve hâlâ seven adamı. Seni tanıyan, ihanetini bilen ve hâlâ seven adamı. Seni tanıyan, ihanetini bilen ve hâlâ seven adamı. Firefly-1 2003 info-icon
No, can't have him walkin' about. Hayatta kalmasına izin veremezsin. Hayatta kalmasına izin veremezsin. Hayatta kalmasına izin veremezsin. Firefly-1 2003 info-icon
You must be loving this. Çok hoşuna gidiyor olmalı. Çok hoşuna gidiyor olmalı. Çok hoşuna gidiyor olmalı. Firefly-1 2003 info-icon
A little bit. Biraz. Biraz. Biraz. Firefly-1 2003 info-icon
I seen you without your clothes on before. Daha önce kıyafetlerin olmadan seni görmüştüm. Daha önce kıyafetlerin olmadan seni görmüştüm. Daha önce kıyafetlerin olmadan seni görmüştüm. Firefly-1 2003 info-icon
Never thought I'd see you naked. Çıplak göreceğim hiç aklıma gelmemişti. Çıplak göreceğim hiç aklıma gelmemişti. Çıplak göreceğim hiç aklıma gelmemişti. Firefly-1 2003 info-icon
Can people ever change? İnsanlar değişebilir mi? İnsanlar değişebilir mi? İnsanlar değişebilir mi? Firefly-1 2003 info-icon
Depends on the person. İnsana göre değişir. İnsana göre değişir. İnsana göre değişir. Firefly-1 2003 info-icon
I'm guessin'... Tahminimce... Tahminimce... Tahminimce... Firefly-1 2003 info-icon
the pain of this fades away, you'll just go back to being what you are. ...acısı yavaş yavaş yok olup gidecek ve eski haline geri döneceksin. ...acısı yavaş yavaş yok olup gidecek ve eski haline geri döneceksin. ...acısı yavaş yavaş yok olup gidecek ve eski haline geri döneceksin. Firefly-1 2003 info-icon
What is that? O neymiş? O neymiş? O neymiş? Firefly-1 2003 info-icon
A brilliant... Çok zeki... Çok zeki... Çok zeki... Firefly-1 2003 info-icon
beautiful, evil double crossing snake. ...çok güzel, kazık atan şeytani bir yılan. ...çok güzel, kazık atan şeytani bir yılan. ...çok güzel, kazık atan şeytani bir yılan. Firefly-1 2003 info-icon
Cheer up, weepy. You made yourself a boatload of hard cash today. Neşelen sulu göz, eşek yükü ile para kazandın bugün. Neşelen sulu göz, eşek yükü ile para kazandın bugün. Neşelen sulu göz, eşek yükü ile para kazandın bugün. Firefly-1 2003 info-icon
You can question the meaning of life on a floaty island of your own for a while. Kendi yüzen adanda hayatın anlamını sorgulayabilirsin bir süreliğine. Kendi yüzen adanda hayatın anlamını sorgulayabilirsin bir süreliğine. Kendi yüzen adanda hayatın anlamını sorgulayabilirsin bir süreliğine. Firefly-1 2003 info-icon
You won't tell anyone about me breaking down. Ruhen yıkıldığımı kimseye söyleme. Ruhen yıkıldığımı kimseye söyleme. Ruhen yıkıldığımı kimseye söyleme. Firefly-1 2003 info-icon
I won't. Söylemem. Söylemem. Söylemem. Firefly-1 2003 info-icon
Then I won't tell anyone how easily I got your gun out of your holster. Ben de kimseye silahını kılıfından ne kadar kolay aldığımı söylemem. Ben de kimseye silahını kılıfından ne kadar kolay aldığımı söylemem. Ben de kimseye silahını kılıfından ne kadar kolay aldığımı söylemem. Firefly-1 2003 info-icon
I'll take that as a kindness. Nezaket göstergesi olarak algılıyorum. Nezaket göstergesi olarak algılıyorum. Nezaket göstergesi olarak algılıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
You just may be the most gullible fool I ever marked. Şimdiye kadar kazık attığım en kolay kandırılan enayi sen olabilirsin. Şimdiye kadar kazık attığım en kolay kandırılan enayi sen olabilirsin. Şimdiye kadar kazık attığım en kolay kandırılan enayi sen olabilirsin. Firefly-1 2003 info-icon
And that makes you special. Bu da seni özel kılıyor. Bu da seni özel kılıyor. Bu da seni özel kılıyor. Firefly-1 2003 info-icon
Well, you can riddle me with holes, Yolanda... Beni delik deşik edebilirsin Yolanda... Beni delik deşik edebilirsin Yolanda... Beni delik deşik edebilirsin Yolanda... Firefly-1 2003 info-icon
but that won't make what I just saw anything but truth. I played you ...ama gördüğümün gerçek olmadığını anlamına gelmez. İlk andan beri... ...ama gördüğümün gerçek olmadığını anlamına gelmez. İlk andan beri... ...ama gördüğümün gerçek olmadığını anlamına gelmez. İlk andan beri... Firefly-1 2003 info-icon
from minute one. You got me at barrel's end. Who am I to argue? ...seni kandırıyordum. Namlunun ucundayım. Ne diye tartışayım? ...seni kandırıyordum. Namlunun ucundayım. Ne diye tartışayım? ...seni kandırıyordum. Namlunun ucundayım. Ne diye tartışayım? Firefly-1 2003 info-icon
What's your move? We'll be setting down in the desert... Şimdi ne yapacaksın? Çöle iniş yapmak üzereyiz... Şimdi ne yapacaksın? Çöle iniş yapmak üzereyiz... Şimdi ne yapacaksın? Çöle iniş yapmak üzereyiz... Firefly-1 2003 info-icon
leave you to set a spell. ...biraz dinlenmen için seni bırakacağım. ...biraz dinlenmen için seni bırakacağım. ...biraz dinlenmen için seni bırakacağım. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, and speaking of naked. Hazır çıplaklıktan söz açılmışken. Hazır çıplaklıktan söz açılmışken. Hazır çıplaklıktan söz açılmışken. Firefly-1 2003 info-icon
No, now that's just low. Kind of evens things out though, don't you think? Hayır, bu kadarı da çok alçakça. Durum eşitlenmiş olur, ne dersin? Hayır, bu kadarı da çok alçakça. Durum eşitlenmiş olur, ne dersin? Hayır, bu kadarı da çok alçakça. Durum eşitlenmiş olur, ne dersin? Firefly-1 2003 info-icon
Pants. Pantolon. Pantolon. Pantolon. Firefly-1 2003 info-icon
I really don't see the benefit to this. I mean, however I may slip... Bunun yararını anladığım söylenemez. Ben soyunsam da... Bunun yararını anladığım söylenemez. Ben soyunsam da... Bunun yararını anladığım söylenemez. Ben soyunsam da... Firefly-1 2003 info-icon
you're not gonna catch my crew with their trousers down. ...ekibimi nahoş durumda bırakamayacaksın. ...ekibimi nahoş durumda bırakamayacaksın. ...ekibimi nahoş durumda bırakamayacaksın. Firefly-1 2003 info-icon
Can't turn. Dönemiyorum. Dönemiyorum. Dönemiyorum. Firefly-1 2003 info-icon
What? Can't turn. Not getting any tug from the aft alternator. Ne? Dönemiyorum. Arka ateşleme devresinde hareket yok. Ne? Dönemiyorum. Arka ateşleme devresinde hareket yok. Ne? Dönemiyorum. Arka ateşleme devresinde hareket yok. Firefly-1 2003 info-icon
That don't make no sense. Unless... Çok anlamsız. Tabii ki... Çok anlamsız. Tabii ki... Çok anlamsız. Tabii ki... Firefly-1 2003 info-icon
The filament on the grav dampener's stripped. Who could have done that? Havalandırma kanalının telleri sökülmüş. Kim yapabilir ki bunu? Havalandırma kanalının telleri sökülmüş. Kim yapabilir ki bunu? Havalandırma kanalının telleri sökülmüş. Kim yapabilir ki bunu? Firefly-1 2003 info-icon
I can fix it, but she must have put a timer on the motivator and wet wired... Tamir edebilirim ama tetikleyiciye zamanlayıcı yerleştirip, kısa devre Tamir edebilirim ama tetikleyiciye zamanlayıcı yerleştirip, kısa devre Tamir edebilirim ama tetikleyiciye zamanlayıcı yerleştirip, kısa devre Firefly-1 2003 info-icon
What does it mean, Kaylee? Bu ne anlama geliyor Kaylee? Bu ne anlama geliyor Kaylee? Bu ne anlama geliyor Kaylee? Firefly-1 2003 info-icon
We ain't gonna make the rendezvous. We have to land. Now. Buluşma noktasına gidemeyeceğiz. İnmemiz gerekiyor. Hemen. Buluşma noktasına gidemeyeceğiz. İnmemiz gerekiyor. Hemen. Buluşma noktasına gidemeyeceğiz. İnmemiz gerekiyor. Hemen. Firefly-1 2003 info-icon
No! You dirty, dirty whore! Hayır! Seni pis orospu! Hayır! Seni pis orospu! Hayır! Seni pis orospu! Firefly-1 2003 info-icon
Yeah, you better run! Evet, kaçsan iyi olur! Evet, kaçsan iyi olur! Evet, kaçsan iyi olur! Firefly-1 2003 info-icon
God! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Firefly-1 2003 info-icon
Where is it? Nerede bu? Nerede bu? Nerede bu? Firefly-1 2003 info-icon
Oh, it's not here! Burada değil! Burada değil! Burada değil! Firefly-1 2003 info-icon
Looking for this? Bunu mu arıyorsun? Bunu mu arıyorsun? Bunu mu arıyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
I wonder if it works. Acaba çalışıyor mu? Acaba çalışıyor mu? Acaba çalışıyor mu? Firefly-1 2003 info-icon
Oh, well, it's still worth a fortune. Anyway, this works fine. Yine de bir servet değerinde. Neyse, bu çalışıyor. Yine de bir servet değerinde. Neyse, bu çalışıyor. Yine de bir servet değerinde. Neyse, bu çalışıyor. Firefly-1 2003 info-icon
Honey, you look horrific. Hayatım, korkunç görünüyorsun. Hayatım, korkunç görünüyorsun. Hayatım, korkunç görünüyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
What are you doing here? Senin ne işin var burada? Senin ne işin var burada? Senin ne işin var burada? Firefly-1 2003 info-icon
Oh, just my part of the job. What part of the job? İşin bana düşen kısmını. Hangi kısmı? İşin bana düşen kısmını. Hangi kısmı? İşin bana düşen kısmını. Hangi kısmı? Firefly-1 2003 info-icon
You know, I put on the big act, storm away in a huff. Hava attım, söylenerek basıp gittim. Hava attım, söylenerek basıp gittim. Hava attım, söylenerek basıp gittim. Firefly-1 2003 info-icon
Then I fly off, wait for you to double cross Mal, Sonra gemiden ayrılıp, Mal'e kazık atmanı bekledim. İşini bitirmen lazım, delikanlı. Sonra gemiden ayrılıp, Mal'e kazık atmanı bekledim. Sonra gemiden ayrılıp, Mal'e kazık atmanı bekledim. Firefly-1 2003 info-icon
beat you to the rendezvous spot and grab the loot before you can get to it. Buluşma noktasına senden önce gelip, sen alamadan ganimeti kaptım. Buluşma noktasına senden önce gelip, sen alamadan ganimeti kaptım. Buluşma noktasına senden önce gelip, sen alamadan ganimeti kaptım. Firefly-1 2003 info-icon
What? You didn't see it coming? Ne oldu? Tahmin etmemiş miydin? Ne oldu? Tahmin etmemiş miydin? Ne oldu? Tahmin etmemiş miydin? Firefly-1 2003 info-icon
You know, I'm a little disappointed. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19477
  • 19478
  • 19479
  • 19480
  • 19481
  • 19482
  • 19483
  • 19484
  • 19485
  • 19486
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim