Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18415
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
When I was your age, | Senin yaşındayken... Senin yaşındayken... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
my mother hurt me more than words can say. | ..annem canımı kelimelere sığmayacak kadar yakardı. ..annem canımı kelimelere sığmayacak kadar yakardı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm still trying to forgive her for that. | Hâlâ yaptıkları için onu affetmeye çalışıyorum. Hâlâ yaptıkları için onu affetmeye çalışıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't want us to have that relationship. | Öyle bir ilişkimiz olmasını istemiyorum. Öyle bir ilişkimiz olmasını istemiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Are you finished? | Bitti mi? Bitti mi? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Natalie, oh, my God, you're a dumb ass. | Natalie, Tanrım, çok salaksın. Natalie, Tanrım, çok salaksın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Cunt is spelled with a C. | Amcık öyle yazılmaz. Amcık öyle yazılmaz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Fuck off. If it's spelled with a K | Siktir! Öyle yazılmasa da... Siktir! Öyle yazılmasa da... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
you still know what it means. It sounds the same. | ...anlamı değişmiyor. İkisi de aynı. ...anlamı değişmiyor. İkisi de aynı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Oh, my God, cross it out. You're an idiot. | Tanrım, üstünü çiz. Çok salaksın. Tanrım, üstünü çiz. Çok salaksın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
No, it's fine. Cunt is with a C. | Boş ver. Amcık böyle yazılır. Boş ver. Amcık böyle yazılır. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, well, Pauline's a fucking moron, so it's fine. | Evet, Pauline angutun teki, o yüzden sorun yok. Evet, Pauline angutun teki, o yüzden sorun yok. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're a fucking moron. Fuck off. | Angut sensin. Siktir! Angut sensin. Siktir! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't understand it. | Anlayamıyorum. (Kıkırdar) Anlayamıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't. What what is it with you, Pauline? | Anlamıyorum. Senin derdin ne Pauline? Anlamıyorum. Senin derdin ne Pauline? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Have you no remorse? | Pişmanlık nedir bilir misin? Pişmanlık nedir bilir misin? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm the victim here, Principal Campbell. | Asıl kurban benim, Müdür Campbell. Asıl kurban benim, Müdür Campbell. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's not my fault I was born with a chemical imbalance. | Kimyasal dengesizlikle doğmak benim suçum değil. Kimyasal dengesizlikle doğmak benim suçum değil. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Will you stop making excuses for yourself? | Yaptıkların için bahane uydurmayı bırakır mısın? Yaptıkların için bahane uydurmayı bırakır mısın? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm not making excuses. Yes, you are. | Uydurmuyorum. Uyduruyorsun. Uydurmuyorum. Uyduruyorsun. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We've been all through your file and there's no mention here | Dosyanı inceledik ve içinde... Dosyanı inceledik ve içinde... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
of any kind of psychological problem. | ...her hangi bir psikolojik sorununun olduğu yazmıyor. ...her hangi bir psikolojik sorununun olduğu yazmıyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Give me five minutes with a clinical psychiatrist | Klinik psikiyatristle beş dakika görüşeyim... Klinik psikiyatristle beş dakika görüşeyim... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
and you'll have a doctor's note that will clear this right up for you. | ...ve size her şeyi açıklayacak bir hazırlasın. ...ve size her şeyi açıklayacak bir hazırlasın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Isn't that how it's done? | Bu işler öyle olmuyor mu? Bu işler öyle olmuyor mu? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You will be held accountable | Yaptıklarının cezasını... Yaptıklarının cezasını... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
for your own actions. | ...çekeceksin. ...çekeceksin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You understand? You. | Anladın mı? Sen. Anladın mı? Sen. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You, look super busy. I'm gonna go. | Siz de meşgul görünüyorsunuz. Ben gideyim. Siz de meşgul görünüyorsunuz. Ben gideyim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Suspended indefinitely. | Süresiz uzaklaştırma. Süresiz uzaklaştırma. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're months away from graduating and you pull this kind of stunt? | Mezun olmana aylar kala nasıl böyle bir iş çevirirsin? Mezun olmana aylar kala nasıl böyle bir iş çevirirsin? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
There's only one explanation the way I see it. | Bana göre bunun tek bir açıklaması var. Bana göre bunun tek bir açıklaması var. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I have borderline personality disorder. | Ben de sınırda kişilik bozukluğu var. Ben de sınırda kişilik bozukluğu var. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's gone undiagnosed for years and this was a cry for help. | Yıllarca teşhis konulmadığı için bu bir yardım çığlığı. Yıllarca teşhis konulmadığı için bu bir yardım çığlığı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Go to your room. | Odana git. Odana git. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Bob! | Bob! Bob! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I need the plunger. | Pompa lazım. Pompa lazım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You and your father are relentless. | Babanla ikiniz acımasızsınız. Babanla ikiniz acımasızsınız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Entering as you knock completely defeats the purpose of knocking. | Kapıyı çalarken girmek kapı çalmayı anlamsız kılıyor. Kapıyı çalarken girmek kapı çalmayı anlamsız kılıyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What did you do to your arm? | Ne yaptın koluna? Ne yaptın koluna? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Relax, I'm not a cutter. | Sakinleş, kesme meraklısı değilim. Sakinleş, kesme meraklısı değilim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's sort of like a tattoo. | Dövme gibi bir şey. Dövme gibi bir şey. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's hideous. | Korkunç görünüyor. Korkunç görünüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What on earth would compel a young girl | Ne biçim bir şey genç bir kızı... Ne biçim bir şey genç bir kızı... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
to carve a crucifix into her arm? | ...koluna haç kazımaya zorlar? ...koluna haç kazımaya zorlar? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's the symbol for the Red Cross. | Bu Kızıl Haç sembolü. Bu Kızıl Haç sembolü. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Why is everyone so sad? | Herkes neden üzgün? Herkes neden üzgün? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We're not sad, honey. We're disappointed. | Üzgün değiliz tatlım. Hayal kırıklığına uğradık. Üzgün değiliz tatlım. Hayal kırıklığına uğradık. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Your sister did a very bad thing today. | Ablan bugün çok kötü bir şey yaptı. Ablan bugün çok kötü bir şey yaptı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Do you have any idea | Seni o okula göndermek için... Seni o okula göndermek için... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
how hard I've worked to get you into that school? | ...ne kadar çok çalıştığım farkında mısın? ...ne kadar çok çalıştığım farkında mısın? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Now you're on the verge of being expelled. | Şimdiyse atılmanın eşiğine geldin. Şimdiyse atılmanın eşiğine geldin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It makes me sick to my stomach. | Bu beni hasta ediyor. Bu beni hasta ediyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm not one to advocate violence, | Şiddeti savunmak bana düşmez... Şiddeti savunmak bana düşmez... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
but every now and then, people like Natalie | ...ancak zaman zaman Natalie gibilerinin... ...ancak zaman zaman Natalie gibilerinin... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
need to be punched in the face. | ...suratına çakmak gerekir. ...suratına çakmak gerekir. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I've tried to be supportive, but I'm finished. | Destek olmaya çalıştım ama buraya kadar. Destek olmaya çalıştım ama buraya kadar. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're delusional about a career in medicine. | Tıp alanında kariyer konusunda hayaller kuruyorsun. Tıp alanında kariyer konusunda hayaller kuruyorsun. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I think at this rate, you'd have a hard time | Haline bakılırsa, burger dükkanında bile... Haline bakılırsa, burger dükkanında bile... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
holding down a job at a fast food restaurant. | ...iş bulmakta bile zorlanacaksın. ...iş bulmakta bile zorlanacaksın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Give it a rest. | Merak etme. Merak etme. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I can always take the GED test. | Her halükârda liseyi dışardan bitirebilirim. Her halükârda liseyi dışardan bitirebilirim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Open up some sort of private practice. | Özel bir muayenehane açarım. Özel bir muayenehane açarım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Like your father said, you're delusional. | Babanın dediği gibi, hayal dünyasındasın. Babanın dediği gibi, hayal dünyasındasın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Never thought I'd say this, | Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi... Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
but I'm starting to miss not having the whole family at breakfast. | ...ama ailecek kahvaltıyı özlemeye başladım. ...ama ailecek kahvaltıyı özlemeye başladım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I can wake you up for family breakfast if you Iike. | İstersen kahvaltı için seni uyandırabilirim. İstersen kahvaltı için seni uyandırabilirim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
On second thought, this is very nice. | Düşündüm de, çok hoş olurdu. Tekrar düşününce, böylesi daha iyi. Tekrar düşününce, böylesi daha iyi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Your father and I had a long talk last night. | Dün gece babanla uzun uzun konuştuk. Dün gece babanla uzun uzun konuştuk. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Do not use the Lord's name in vain. | Tanrının adını boşa anma. Tanrının adını boşa anma. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Not now, not ever. | Ne şimdi ne de sonra. Ne şimdi ne de sonra. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm not gonna pretend to understand what you're going through. | Yaşadıklarını anlamaya çalışıyormuş gibi davranmayacağım. Yaşadıklarını anlamaya çalışıyormuş gibi davranmayacağım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's over my head. | Bu beni aşar. Bu beni aşar. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
So your father and I have decided to break the bank | Bu yüzden babanla kesenin ağzını açıp... Bu yüzden babanla kesenin ağzını açıp... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
and send you to see a real psychiatrist. | ...seni gerçek bir psikiyatriste göndereceğiz. ...seni gerçek bir psikiyatriste göndereceğiz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
The earliest appointment we could get is for next week. | Bulabildiğimiz en erken randevu gelecek hafta. Bulabildiğimiz en erken randevu gelecek hafta. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Hopefully, you'll have an easier time | Umarım, bizimle konuşamadıklarını... Umarım, bizimle konuşamadıklarını... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
opening up to Dr. Sadler than you have to us. | ...Dr. Sadler'e anlatabilirsin. ...Dr. Sadler'e anlatabilirsin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
If money is tight, feel free to dip into my college fund. | Paranız yoksa, kolej paramı kullanabilirsiniz. Paranız yoksa, kolej paramı kullanabilirsiniz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We are praying for a miracle. | Bir mucize için dua ediyoruz. Bir mucize için dua ediyoruz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It'd be a miracle if Dr. Sadler could undo the damage | Asıl mucize Dr. Sadler'ın Peder William'ın... Asıl mucize Dr. Sadler'ın Peder William'ın... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
caused by Reverend William. | ...verdiği zararı düzeltmesi olur. ...verdiği zararı düzeltmesi olur. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We might not have always made the best decisions for you, | Senin için her zaman en iyi kararları almamış olabiliriz... Senin için her zaman en iyi kararları almamış olabiliriz... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
but we have always had your best interest in mind. | ...ancak hep iyiliğini düşündük. ...ancak hep iyiliğini düşündük. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Dr. Gray called with bad news. | Dr. Gray kötü haberi verdi. Dr. Gray kötü haberi verdi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
He's recommending that we put Grace on the transplant Iist. | Grace'i nakil listesine koymamızı öneriyor. Grace'i nakil listesine koymamızı öneriyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't understand, she looks so healthy. | Anlamıyorum, çok sağlıklı görünüyordu. Anlamıyorum, çok sağlıklı görünüyordu. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Mrs. Taylor is sick. | Bayan Taylor hasta. Bayan Taylor hasta. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
She's taking a casserole over to her house. | Evine güveç götürdü. Evine güveç götürdü. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Looking at pictures. | Fotoğraflara bakıyorum. Fotoğraflara bakıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I hope I Iive Iong enough to get married some day. | Evlenecek kadar yaşamayı umut ediyorum. Evlenecek kadar yaşamayı umut ediyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm going to do everything in my power to make sure that happens. | Bunun olması için elimden geleni yapacağım. Bunun olması için elimden geleni yapacağım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What was that for? | Neden öyle yaptın? Neden öyle yaptın? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I've been doing a Iot of research on your condition. | Sağlık durumun hakkında bir sürü araştırma yaptım. Sağlık durumun hakkında bir sürü araştırma yaptım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And I read that your skin tastes Iike salt. | Teninin tuzlu olduğunu okudum. Teninin tuzlu olduğunu okudum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Well, if I ever do get married some day, | Olur da bir gün evlenirsem... Olur da bir gün evlenirsem... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I want you to be my maid of honor. | ...baş nedimem olmanı istiyorum. ...baş nedimem olmanı istiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
This may seem a little bit out of character for me, | Bu pek karakterimle bağdaşmıyor... Bu pek karakterimle bağdaşmıyor... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
but I want to thank you both for putting up with me | ..ama bana katlandığınız için ikinize de... ..ama bana katlandığınız için ikinize de... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
the way that you have. | ...teşekkür etmek istiyorum. ...teşekkür etmek istiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |