Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180938
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
which is only used for one purpose. | Bir tek amaç için kullanılır. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Making holographic images. | Holografik resim yapmak için. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Also found in U.S. passports. | Tabii bunlar aynı zamanda Amerikan pasaportlarında da var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's a nice cover. | Güzel kamuflaj. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He integrates holograms into his artwork. | Hologramları, sanat çalışmalarının içine yerleştiriyor. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Is this enough to bring him in? | Bu onu içeriye atmak için yeterli mi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's enough for us to get a warrant. | Arama emri için yeterli. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Hey...Lang. | Lang. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I need to talk to you about your equipment here. | Seninle buradaki teçhizat hakkında konuşmam gerekli. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Lang! Hey! La... | Lang! | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I'll follow. Stay here. | Takip ediyorum. Sen burada kal. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Lang? | Lang. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
This was a setup. | Bu bir tuzaktı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Drop your weapon and your cell and get in the van. | Silahını ve telefounu bırak, minibüse bin. Silahını ve telefonunu bırak, minibüse bin. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You lost a key piece, Caffrey. | Önemli bir taşını kaybettin Caffrey. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
God damn it, Keller, this isn't a game! | Allah belanı versin Keller bu bir oyun değil. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Of course it is. Life is a game. | Tabii ki öyle. Hayatın kendisi bir oyun. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
If you stop playing, Peter Burke will die. | Oynamayı durdurursan, Peter Burke ölür. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Hey, check the doors upstairs. | Alt katları kontrol edin. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You're working with Keller. | Keller'la birlikte çalışıyorsun. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What makes you say that? | Bunu söylemendeki sebep nedir? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Keller turned us on to you, | Keller bizi sana yönlendirdi açıkça ortada ki bir anlaşma yapmışsınız. Keller bizi sana yönlendirdi görünen o ki bir anlaşma yapmışsınız. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He's going to betray you. | Sana ihanet edecek. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Well, why don't you let me deal with Keller, | Neden Keller ile anlaşmamı bana bırakıp... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and... and you worry about yourself? | ...kendi adına endişelen miyorsun? ...kendi adına endişelen mi yorsun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I'm not worried. Hmm, you should be. | Ben endişeli değilim. Ama olmalısın. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Nah, you should be. | Endişelenmesi gereken sensin. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You kidnapped a federal agent. | Bir Federal Ajan'ı kaçırdın. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You're gonna have the full might of the U.S. Government | Bütün Amerika Hükümeti'nin nefesi ensende olacak. Bütün Amerika Hükumeti'nin nefesi ensende olacak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Time to shut up. | Susma vaktin geldi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Here's what I already know. | İşte tüm bildiğim... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
We made a left on Houston, | Houston'dan ayrıldık... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
then made a wide right about a minute later, | ...yaklaşık bir dakika sonra geniş bir yolda ilerledik. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
driving straight for about eight minutes or so | ...8 dakika kadar düz yol aldık ve... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
in stop and go traffic. | ...ve trafiğe girdik. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
We're in the garment district, | Garment bölgesindeyiz... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
8th or 9th Avenue and about 38th Street. | ...8. veya 9. bulvarda, 38. caddede bir yerlerdeyiz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You're not wearing a mask, and I'm not dead, | Bir maske takımıyorsun ve ben ölmedim... Bir maske takmıyorsun ve ben ölmedim... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
so you still need me for something. | ...demek ki bana hala bir şey için ihtiyacın var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Before this goes any further, let's work something out. | Olaylar daha da kötü bir hal almadan bir şeyi ortaya çıkaralım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You know, I've gone down that road before, | Bu yollardan daha önce geçtim ben, ve sana Keller'dan daha az güveniyorum. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I don't know who you've dealt with in the past, | Geçmişte kimlerle anlaşma yaptın bilemem ama... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
but I keep my word. | ...ben sözümü tutarım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You know, every few months, | Bir kaç ayda bir, farklı bir ajan gelir, farklı bir suçu araştırır... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and he tells me that if I don't cooperate, | ...ve iş birliği yapmazsam hayatımı cehenneme çevireceğini söyler. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
And he does. | Ve yapar da. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I can help you with that. How? | Sana bu konuda yardımcı olabilirim. Nasıl? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I mean, you can't stop the Bureau from playing politics. | Yani demek istediğim Büro'yu siyasi particilik oynamaktan alamazsın ya. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It just never ends. | Bu asla bitmez. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Look, whatever you're planning, | Her ne planlıyorsanız Keller'ın aklında başka bir şey var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You are gonna wind up dead or in prison | Eğer birlikte bir yerlere varamazsak sonun ya hapiste ya mezarda olacak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
No more deals. | Artık anlaşma yok. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Okay? | Pekala. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You should better protect your king. | Şahını mat olmaktan korumalısın. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Where's Peter?! | Peter nerede?! | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's stuffy in here. | Burası biraz havasız. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Let's go for a walk. | Hadi bir yürüyüş yapalım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I know you won't think twice about killing him, | Onu öldürmekte tereddüt etmeyeceğini bildiğim için... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
so I haven't told the FBI. | ...FBI'ya bir şey söylemedim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's best not to discuss personal matters | Özel sorunları başkalarıyla konuşmamak en iyisidir Neal. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Well, they're gonna find out soon enough. | Yakında anlayacaklardır. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You seem upset, Caffrey. You know? | Üzgün görünüyorsun Caffrey. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I mean, clearly, you're dealing with a big problem here, | Yani büyük bir sorunla uğraşıyorsun burada... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and I wish I could help, but I got problems, too. | ...yardımcı olabilmek isterdim ama benimde burada sorunlarım var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
See, since Burke didn't stop my transfer, | Anladın mı? Burke benim transferimi durdumadığı sürece... Anladın mı? Burke benim transferimi durdurmadığı sürece... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
they're shipping me off to Barksdale later today. | ...akşam saatlerinde Barksdale'de olacağım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Now, my sources tell me that I, too, face dire circumstances | Kaynaklarım bana Ruslar'a olan borcumu ödemediğim sürece başımın dertte olduğunu söylüyorlar. Kaynaklarım bana Ruslar'a olan... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
How much do you owe them? | Onlara ne kadar borcun var? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
$2.5 million. | 2.5 milyon dolar. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Once my problem goes away, then... | Benim sorunum hallolduğunda belki sonra seninkini de çözebiliriz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I don't have $2.5 million. | 2.5 milyon dolarım yok. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Neal, how long have we known each other? | Neal, ne kadar zamandır birbirimizi tanıyoruz? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Everything is gone, Keller. | Her şey ellerimden gitti Keller. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I've had to use my resources | Mevcut hareketlerim kısıtlandığından beri kaynaklarımı kullanmak zorunda kaldım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's true. You do have expensive tastes. | Doğru. Pahalı bir zevkin var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
But I recall a night in Scotland | Ama sana bu kadar edecek bir İskoçya gecesini hatırlarım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
That was six years ago. | Bu 6 sene önceydi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I'm fairly certain you held onto it. | Eminim onu elinde tutmuşundur. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I didn't. I didn't have any use for it. | Tutmadım. Bana bir yararı yoktu. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Well, I do. | Ama bana var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
So find it. | Onu bul. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You got three hours till my transfer. | Transferime kadar 3 saatin var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You're gonna lose, Keller. | Kaybedeceksin Keller. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Pis aller. | Pis aller. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
My move of last resort, Neal. | Son hamlem, Neal. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Neal. If you're looking for Peter, he's not here. | Neal, eğer Peter'a baktıysan burada değil. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I know. Diana, we got a problem. | Evet biliyorum Diana. Bir sorunumuz var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Keller and Lang worked out some kind of deal. | Keller ve Lang bir çeşit anlaşma yapmışlar. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Peter's been taken. | Peter kaçırıldı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Listen up... one of our own's been kidnapped. | İyi dinleyin, bizen biri karçırıldı. İyi dinleyin, bizden biri kaçırıldı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Now, Graham, I want you to coordinate | Şimdi, Granham senden güney ve doğu bölgelerini koordine etmeni istiyorum. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Jones, I want you with Keller's transfer convoy. | Jones, sen de Keller'ın transfer konvoyuna katılacaksın. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Campanelli, I want wiretaps within the next two hours | Campanelli, Keller ve Lang arasında yapılan son iki saat içerisindeki tüm ev,... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
linked to Keller and Lang. | ...hapis ve iş telefon kayıtlarını istiyorum. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Under no circumstances does anyone talk to the press. | Hiç bir şart altında hiç bir kişi basına konuşmayacak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
This is 24 7 till we find him. | Onu bulana kadar 7/24 çalışacağız. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
All right, let's do it. | Pekala, hadi yapalım şu işi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What did Keller tell you at the prison? | Hapisanede Keller sana ne anlattı? Hapishanede Keller sana ne anlattı? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He wants $2.5 million in exchange for Peter. | Peter'a karşılık 2.5 milyon dolar istiyor. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
But Keller doesn't have Peter. | İyi de Peter, Keller'ın elinde değil. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |