• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172980

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Great, so they're beautiful Harika, öyleyse çok güzeller. Harika, yani diyorsun ki Harika,yani çok güzeller. The Trip-2 2010 info-icon
Eastern European waitresses up there. Doğu Avrupa garsonları orada... Doğu Avrupa'lı güzel garsonlar var orada. Doğu Avrupa garsonları orada The Trip-2 2010 info-icon
Perfect. Harika. Mükemmel. Harika. The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, well, yeah, listen, you're the one who said Pekâlâ dinle, ayrılmamız gerektiğini söyleyen sendin. Evet, şey, evet, dinlesene. Ara vermemiz gerektiğini... Peki tamam dinle,ayrılmamız gerektiğini söyleyen sendin, The Trip-2 2010 info-icon
we were taking a break, so, you know, what do you expect? Yani ne bekliyorsun? ...söyleyen sendin. Öyleyse, başka ne bekliyordun ki? yani ne bekliyorsun? The Trip-2 2010 info-icon
Does that mean you've been with other girls Bu diğer kızlarla olduğun anlamına mı geliyor? Yani bu sırf ara verdik diye başka kızlarla Bu diğer kızlarla olduğun anlamına mı geliyor? The Trip-2 2010 info-icon
because we're on a break? Çünki ara verdik. birlikte olduğun anlamına mı geliyor? çünkü bir ara verdik The Trip-2 2010 info-icon
You could have been here with me. Burada benimle birlikte olabilirdin. Burada benimle olabilirdin. Burada benimle birlikte olabilirdin. The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, I know. Evet biliyorum. Evet, biliyorum. Evet biliyorum. The Trip-2 2010 info-icon
You chose not to be. Olmamayı tercih edebilirdin. Olmamayı sen seçtin. Olmamayı tercih edebilirdin. The Trip-2 2010 info-icon
Well, you know where I am. You can come see me anytime. Peki nerede olduğumu biliyorsun. Beni istediğin zaman görmeye gelebilirsin. Ee, nerede olduğumu biliyorsun. Ne zaman istersen beni görmeye gelebilirsin. Peki nerede olduğumu biliyorsun. Beni istediğin zaman görmeye gelebilirsin. The Trip-2 2010 info-icon
Oh, Christ. Tanrım. Oh, İsa aşkına! Yüce İsa. The Trip-2 2010 info-icon
Look at the time. Got to go, Steve. Saate bak gitmem gerek Steve. Saate bak, kapatmam lazım, Steve. Saate bak Gitmem gerek Steve. The Trip-2 2010 info-icon
Hope you get reception again sometime soon. En yakın zamanda iyi bir telefon bulmanı dilerim. Umarım yine telefonun çeker yakında. En yakın zamandaiyi bir resepsiyonun olmasını dilerim. The Trip-2 2010 info-icon
All right. Yes. Thanks. Bye, baby. Bye, bye. Tamam, Tamam. Teşekkürler. Bye, baby. Bye, bye. Pekâla. Evet. Teşekkürler. Hoşçakal bebeğim. Hoşçakal. Tamam, Tamam . Teşekkürler. Bye, baby. Bye, bye. The Trip-2 2010 info-icon
Okay, bye, bye, bye. Tamam, bye, bye, bye. Peki, hoşçakal. Hoşçakal. Tamam, bye, bye, bye. The Trip-2 2010 info-icon
What is that, a sonar? Şu ne, deniz radarı mı? Ne bu, bir sonar mı? Şu ne, deniz radarı mı? The Trip-2 2010 info-icon
It's got to be... Öyle olması gerek. Şöyle olmalı... Öyle olması gerek. The Trip-2 2010 info-icon
No, you sound like a submarine clearing its throat. Hayır, deniz altı boğazını temizliyor sesi gibi çıkarıyorsun. Hayır, boğazını temizleyen denizaltına benziyorsun. Hayır,deniz altı boğazını temizliyor sesi gibi çıkarıyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
Sound like a Scouse submarine. Liverpoollu deniz altı gibi. Liverpoollu denizaltı gibi. Liverpoollu deniz altı gibi. The Trip-2 2010 info-icon
Gentlemen, have you decided what you'd like? Baylar, ne istediğinize karar verdiniz mi? Beyler, ne istediğimize karar verdik mi? Baylar,ne istediğinize karar verdiniz mi? The Trip-2 2010 info-icon
Could I have the souffl� to start and then the lamb, please? Başlangıç olarak sufle alabilir miyim sonra da kuzu lütfen? Başlangıç olarak sufle ardındansa kuzu eti alabilir miyim, lütfen? Başlangıç olarak sufle alabilir miyim sonra da kuzu lütfen? The Trip-2 2010 info-icon
And the lamb to follow. Thank you. Ve kuzu takip edecek. Teşekkürler. Hemen arkasından gelen kuzu. Teşekkürler. Ve kuzu takip edecek. Teşekkürler. The Trip-2 2010 info-icon
Tuna followed by the cod, please. Morina tarafından kovalanmış ton balığı, lütfen. Hemen arkasından, morina gelen ton balığı lütfen. Morina tarafından kovalanmış ton balığı, lütfen. The Trip-2 2010 info-icon
And then the cod. Lovely. Thank you very much. Ve sonra morina. Güzel. Çok teşekkür ederim. Ve ardından morina. çok hoş. Çok teşekkür ederim. Ve sonra morina. Güzel.Çok teşekkür ederim. The Trip-2 2010 info-icon
I'll take those for you. Bunları alıyorum. Onları senin yerine alayım. Bunları alıyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Just take that for you. Bunu senin için alıyorum. Şunu alıvereyim. Bunu senin için alıyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Okay, thank you. Thank you. Tamam, teşekürler. Teşekkürler. Peki, teşekkürler. Teşekkür ederim. Tamam,teşekürler. Teşekkürler. The Trip-2 2010 info-icon
Do you know the Abba song The Winner Takes It All? Abba şarkısını biliyor musun? The Winner Takes It All? Abba'nın The Winner Takes It All şarkısını biliyor musun? Abba şarkısını biliyor musun? The Winner Takes It All? The Trip-2 2010 info-icon
The reason that song has so much pain Bu şarkının nedeni çok fazla acı... O şarkının bu denli acı dolu olmasının sebebi Bu şarkının nedeni çok fazla acı The Trip-2 2010 info-icon
is because he wrote the words for her to sing ...çünkü o bu şarkıyı ayrılıkları... şarkı sözlerini adamın kadının söylemesi için yazmasıdır. çünkü o bu şarkıyı ayrılıkları The Trip-2 2010 info-icon
about their breakup, ...için yazmış. Kendi ayrılıkları hakkında. için yazmış. The Trip-2 2010 info-icon
but he wrote the lyrics from her point of view. Fakat sözleri, onun bakış açışısından yazmış. Ama adam şarkıyı kadının bakış açısıyla yazdı. Fakat sözleri,onun bakış açışısından yazmış. The Trip-2 2010 info-icon
I apologize Özür dilerim The Trip-2 2010 info-icon
If it makes you feel sad Eğer bu seni üzdyüse Beni böyle tedirgin Eğer bu seni üzdyüse The Trip-2 2010 info-icon
Seeing me so tense Beni gergin görmek Ve özgüvensiz görmek Beni gergin görmek The Trip-2 2010 info-icon
both: No self confidence Hiç özgüven yok Seni mutsuz ediyorsa Hiç özgüven yok The Trip-2 2010 info-icon
But you see... Fakat görüyorsun... Ama görüyorsun ya... Fakat görüyorsun... The Trip-2 2010 info-icon
both: The winner takes it all Kazanan hepsini alır Kazanan hepsini alır. Kazanan hepsini alır The Trip-2 2010 info-icon
It's a bit presumptuous that he's saying Bu biraz küstahça oluyor onun söylediği gibi. Adamın kadın için özgüvensiz olduğunu Bu biraz küstahça oluyor onun söylediği gibi. The Trip-2 2010 info-icon
that she has no self confidence. Yani kendine hiç öz güveni yok. söylemesi biraz küstahca aslında. Yani kendine hiç öz güveni yok. The Trip-2 2010 info-icon
She might say... Söyleyebilirdi.. Kadın diyebilirdi ki... Söyleyebilirdi.. The Trip-2 2010 info-icon
[adopts Swedish accent] But wait, Ama bekle... Bi' dakka, Ama bekle, The Trip-2 2010 info-icon
I have plenty of self confidence. Bende bolca özgüven var. Benim kendime özgüvenim gayet tam. Bende bolca özgüven var. The Trip-2 2010 info-icon
I'm just sad about the breakdown. Sadece ayrılığınız için üzgünüm. Sadece ayrıldığımız için üzgünüm. Sadece ayrılığınız için üzgünüm. The Trip-2 2010 info-icon
One tuna away, please. Bir orkinos dışarı lütfen. Biri ton balığı götürsün, lütfen. Bir orkinos dışarı lütfen. The Trip-2 2010 info-icon
[with Swedish accent] I don't want to talk Konuşmak istemiyorum The Trip-2 2010 info-icon
both: About things we've gone through Arasından geçtiğimiz şeylerin Neler yaşadığımızdan Arasından geçtiğimiz şeylerin The Trip-2 2010 info-icon
Though it's hurting me Beni incitmesine rağmen Yaralasa da beni Beni incitmesine rağmen The Trip-2 2010 info-icon
All of her Ss are high. Onunkiler yüksek... Bütün S harflerini yüksek okuyor. Onunkiler yüksek... The Trip-2 2010 info-icon
Though it'ssss herding me... Çünkü bu beni incitiyor... Yaralasssa da beniğğ. Çünkü bu beni incitiyor... The Trip-2 2010 info-icon
"Herding"? "İncitiyor"? "Beniğğğ"? "İncitiyor"? The Trip-2 2010 info-icon
Now it'ssss hissstory. Şimdi tarihe karıştı. Şimdiyyssse essskide kaldı. Şimdi tarihe karıştı. The Trip-2 2010 info-icon
Don't make her like the chef from the Muppets. Hayatını Muppet'ini aşçısına döndürme. Muppet şovdaki Şef'e benzettin iyice sen de. Hayatını Muppet'ini aşçısına döndürme. The Trip-2 2010 info-icon
Though it's herding me Beni incitmesine rağmen Yaralasssa da beniğğ Beni incitmesine rağmen The Trip-2 2010 info-icon
He was Swedish. O İsveçliydi. Adam İsveçliydi. O İsveçliydi. The Trip-2 2010 info-icon
He wasn't in Abba. O Abba'da değildi. Abba'da değildi ama. O Abba'da değildi. The Trip-2 2010 info-icon
[with Swedish accent] Now it's hissstory Bu sadece bir geçmiş Şimdiyyssse essskide kaldı Bu sadece bir geçmiş The Trip-2 2010 info-icon
I played all my cards Tüm kartlarımı oynadım Bütün kartlarımı sssavurdum Tüm kartlarımı oynadım The Trip-2 2010 info-icon
Now you sound like the Nazis from Inglourious Basterds. Inglourious Basterds'indeki Naziler gibi konuşuyorsun. Şimdi de Soysuzlar çetesi'ndeki Nazilere benzedin. Inglourious Basterds'indeki Naziler gibi konuşuyorsun. The Trip-2 2010 info-icon
Who I look like. Yes. Şimdi kime benziyorum? Evet. Kime? Evet. Şimdi kime benziyorum? Evet. The Trip-2 2010 info-icon
[adopts German accent] I played all my cards Tüm kartlarımı oynadım Bütün kartlarımı sssavurdum (oynadım) Tüm kartlarımı oynadım The Trip-2 2010 info-icon
[adopts German accent] Now it's hurting me, Şimdi bu beni incitiyor. Şimdi benim canımı yakıyor, Şimdi bu beni incitiyor, The Trip-2 2010 info-icon
and now I'm going to kill some Jews under the floor. Ve şuradan bir kaç Yahudi öldürmeye gidiyorum. ve birazdan zeminde saklanan Yahudileri öldüreceğim. Ve şuradan bir kaç Yahudi öldürmeye gidiyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Und that's what you've done too. Ve bu senin yaptığın şey. Senin de yaptığın şey buydu. Ve Bu senin yaptığın şey. The Trip-2 2010 info-icon
That's what you've done too. Senin de yaptığın şey bu. Senin de yaptığın şey buydu. Senin de yaptığın şey bu. The Trip-2 2010 info-icon
The winner takes it all, Mr. Bond. Kazanan hepsini alır Bay Bond. Kazanan hepsini alır, Bay Bond. Kazanan hepsini alır Bay Bond. The Trip-2 2010 info-icon
Come, come, Mr. Bond. The winner takes it all. Gel, gel, Bay Bond. Kazanan hepsini alır. Haydi, haydi Bay Bond. Kazanan hepsini alır. Gel, gel, Bay Bond. Kazanan hepsini alır. The Trip-2 2010 info-icon
Come, come, Mr. Bond, Gel, gel, Bay Bond. Haydi, haydi Bay Bond! Gel, gel, Bay Bond. The Trip-2 2010 info-icon
you enjoy playing all your cards just as much as I do. tüm kartlarını oynadığına sevindin tıpki benim sevindiğim kadar. Siz de en az benim zevk aldığım kadar zevk aldınız kartlarınızı oynamaktan. tüm kartlarını oynadığına sevindin tıpki benim sevindiğim kadar. The Trip-2 2010 info-icon
[as Connery] When I play my cards, ben kartlarımı oynadığımda, Ben kartlarımı oynadım mı, ben kartlarımı oynadığımda, The Trip-2 2010 info-icon
I play for Benny and Bjorn. Benny ve Bjorn için oynarım. The Trip-2 2010 info-icon
I find the song quite moving. Şarkıyı oldukça hareketli buluyorum. Ben şarkıyı oldukça dokunaklı buluyorum. Şarkıyı oldukça hareketli buluyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Your roast cod with truffle ravioli Kızartılmış morinan yermantarlı, Yer mantarlı ve baharatlandırılmış karnabaharlı Kızartılmış morinan yermantarlı, The Trip-2 2010 info-icon
and a spiced cauliflower. ve baharatlı karnabahar. kızartılmış morinanız. ve baharatlı karnabahar. The Trip-2 2010 info-icon
A saddle of Nidderdale lamb with mutton pudding. Pudingli koyun eti. Bir sele koyun püreli Nidderdale kuzusu. Pudingli koyun eti. The Trip-2 2010 info-icon
Thank you very much. Thank you very much. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. The Trip-2 2010 info-icon
Thank you. Çok teşekkür ederim. Teşekkürler. Çok teşekkür ederim. The Trip-2 2010 info-icon
Hopkins, Sheen, Brydon, Burton, Hopkins, Sheen, Brydon, Burton, Hopkins, Sheen, Brydon, Burton. Hopkins, Sheen, Brydon, Burton, The Trip-2 2010 info-icon
the Port Talbot four. Port Talbot dörtlüsü. Ayrılmaz dörtlü. Port Talbot dörtlüsü. The Trip-2 2010 info-icon
That's what we're known as. Really? Bildiğimiz kadarıyla. Gerçekten mi? Biz de böyle biliniyoruz. Gerçekten mi? Bildiğimiz kadarıyla. Gerçekten mi? The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, Michael Sheen. Evet, Michael Sheen. The Trip-2 2010 info-icon
[as Sheen] How are you? Nasılsınız? Nasılsın? Nasılsınız? The Trip-2 2010 info-icon
Good evening. İyi geceler. İyi akşamlar. İyi geceler. The Trip-2 2010 info-icon
We couldn't have done that the way that Michael does it. Bunu Michael'in yaptığı gibi yapamadık. Michael'ın yaptığı gibi yapamadık biz. Bunu Michael'in yaptığı gibi yapamadık. The Trip-2 2010 info-icon
Let's face it. Şunu kabul etmeliyiz. Kabul edelim. Şunu kabul etmeliyiz. The Trip-2 2010 info-icon
We could not have played... We? We? We? Onun gibi oynayamadık... Biz mi? Biz mi? Biz mi? Biz oynayamadık onun... Biz? Biz? Biz? Onun gibi oynayamadık... Biz mi? Biz mi? Biz mi? The Trip-2 2010 info-icon
We couldn't. We couldn't. We're not the same. Yapamadık. Yapamadık. Aynı değiliz. Oynayamadık. Oynayamadık. Biz bir değiliz. Yapamadık. Yapamadık. Aynı değiliz. The Trip-2 2010 info-icon
We're different animals. Biz farklı hayvanlarız. Biz birbirimizden farklı yaratıklarız. Biz farklı hayvanlarız. The Trip-2 2010 info-icon
We couldn't play those parts. Bu kısımları oynayamadık. Biz o kısımları oynayamadık. Bu kısımları oynayamadık. The Trip-2 2010 info-icon
No, you're not the same as him. Hayır, onun gibi değilsiniz. Hayır, sen onunla bir değilsin. Hayır,onun gibi değilsiniz. The Trip-2 2010 info-icon
I'm more similar to him. Ben ona daha fazla benziyorum. Ben ona daha çok benziyorum. Ben ona daha fazla benziyorum. The Trip-2 2010 info-icon
Well, why don't you do the sort of roles that he does? Peki, onun yaptığı türden roller neden yapmıyorsunuz? Öyleyse, neden onun oynadığı rollere benzeyen roller almıyorsun? Peki,onun yaptığı türden roller neden yapmıyorsunuz? The Trip-2 2010 info-icon
Because no one will give those roles to me. Çünkü, hiç kimse bana rol vermedi. Çünkü kimse bana öyle bir rol vermiyor! Çünkü hiç kimse bana rol vermedi. The Trip-2 2010 info-icon
I've got an albatross around my neck, Boynum etrafında albatrosum var... Omuzlarımda taşımam gereken bir yük var. Boynum etrafında albatrosum var The Trip-2 2010 info-icon
and it's got the face of Michael Sheen. ...ve bu da Michael Sheen'in yüzünde var. Ve bu yükün suratı Michael Sheen. ve bu da Michael Sheen'in yüzünde var. The Trip-2 2010 info-icon
Do you try for those roles? Bu rolleri denemiyor musun? O tip roller için başvuru yaptın mı hiç? Bu rolleri denemiyor musun? The Trip-2 2010 info-icon
Yeah, and Michael Sheen gets them all. Evet, ve Michael Sheen bütün hepsini biliyor. Evet, ve rollerin hepsini de Michael Sheen aldı. Evet, ve Michael Sheen bütün hepsini biliyor. The Trip-2 2010 info-icon
Michael Sheen is very good. Michael Sheen çok iyi. Michael Sheen bu işte çok iyi. Michael Sheen çok iyi. The Trip-2 2010 info-icon
Michael Sheen is always... Brilliant. Michael Sheen daima... Görkemli. Michael Sheen her zaman... Yetenekli. Michael Sheen daima... Görkemli. The Trip-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172975
  • 172976
  • 172977
  • 172978
  • 172979
  • 172980
  • 172981
  • 172982
  • 172983
  • 172984
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim