Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169920
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| ...working at the Pup 'n Fries for the rest of my life. | ...çalışmak istemediğim için özür dilerim. | The Runaways-1 | 2010 | |
| It's Mom. | Annem geldi! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Crap! | Siktir! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Come on. Places, everybody. | Haydi. Neredesiniz millet? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Places. Come quickly, I have the most wonderful news. | Neredesiniz? Çabuk gelin. Harika haberlerim var. | The Runaways-1 | 2010 | |
| What's all the commotion about? | Bu heyecan da nereden çıktı? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Well, we're moving to lndonesia. | Endonezya'ya taşınıyoruz. | The Runaways-1 | 2010 | |
| What do you mean "we"? Well | Ne demek biz? Yani... | The Runaways-1 | 2010 | |
| You're leaving? You're leaving us? No, no. Nobody's leaving anybody. | Gidiyor musun? Bizi terk mi ediyorsun? Hayır. Kimse kimseyi terk etmiyor. | The Runaways-1 | 2010 | |
| We're a family. We'll always be a family. | Biz bir aileyiz. Ve her zaman da bir aile olacağız. | The Runaways-1 | 2010 | |
| This is just something that we have to do right now. | Bu sadece şu an yapmamız gereken bir şey. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Wolfgang and I are getting married and he lives in lndonesia. | Wolfgang ve ben evleniyoruz. O Endonezya'da yaşıyor. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You girls are welcome to come along. | Bizimle gelmek isterseniz kapımız size her zaman açık. | The Runaways-1 | 2010 | |
| I've spoken to your father and he says you're welcome to stay at Aunt Evie's. | Babanızla konuştum ve o Evie halanızda kalabileceğinizi söyledi. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Where are we gonna sleep at Aunt Evie's? | Evie halanın evinde nerede uyuyacakmışız? | The Runaways-1 | 2010 | |
| He bought you a brand new sleeper sofa, top of the line. | Size yepyeni bir çekyat almış. Hem de en kalitelisinden. | The Runaways-1 | 2010 | |
| It's really not that bad. | Gerçekten o kadar kötü bir durum değil. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Why can't we at least just stay here? Because you're 15 years old. | Neden burada kalamıyoruz ki? Çünkü sen 15 yaşındasın. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Just calm down. This is a transition, not a tragedy. | Sakin ol. Bu sadece bir geçiş dönemi. Bir aile trajedisi hiç değil. | The Runaways-1 | 2010 | |
| We're all gonna be fine. Stop saying "we." | Bize hiçbir şey olmayacak. Biz demeyi kes artık. | The Runaways-1 | 2010 | |
| There's no "we," there's a "you." Hasn't been a "we"... | Belli ki biz diye bir şey yok. Sadece sen varsın. Babamı koltukta... | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...since you kicked Dad out for leaving water rings on the furniture. | ...su lekesi bıraktı diye evden kovduğundan beri biz diye bir şey yok. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Don't be so dramatic, Cherie. | Bu kadar duygusal olma, Cherrie. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Oh, coming from the actress. "Places. Places, everyone." | Bunu bir aktrist mi söylüyor? Neredesiniz, neredesiniz millet? | The Runaways-1 | 2010 | |
| No. Pig stink, okay? They're gonna eat you alive out there. | Hayır. Berbatsınız, tamam mı? Orada sizi canlı canlı yiyecekler. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Rock 'n' roll music is tough music played in tough venues. | Rock'n'Roll sert mekanlarda çalınan sert bir müziktir. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Men don't wanna see women anywhere... | Erkekler kadınları ellerinde gitarla sahnede durmak şöyle dursun... | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...except in their kitchens or on their knees... | ...mutfakta ya da dizlerinin üstü dışında... | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...let alone on stage holding guitars, okay? | ...başka yerde görmek istemiyor, tamam mı? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Now, you better buckle up and get ready for boot camp, babies... | Şimdi, kemerlerinizi bağlayıp acemi birliği için hazır olsanız iyi edersiniz kızlar... | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...because you're gonna get trained like the Viet fucking cong. Bring it in. | ...çünkü aynı Viet Cong'lar gibi eğitileceksiniz. Gelin bakalım. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Okay, filthy pussies. Today is hecklers drill. | Pekala, pis amcıklar. Bugün Söz Kesen Talimini yapıyoruz. | The Runaways-1 | 2010 | |
| These degenerates here are not your fans. | Bu soysuzlar sizin hayranınız değiller. | The Runaways-1 | 2010 | |
| They're not here to tell you how pretty you look. | Size ne kadar güzel olduğunuzu söylemek için burada değiller. | The Runaways-1 | 2010 | |
| They don't want your fucking autograph. | İmzanınızı hiç istemiyorlar. | The Runaways-1 | 2010 | |
| They wanna hurt you. | Sizin canınızı yakmak istiyorlar. | The Runaways-1 | 2010 | |
| They want you to retreat. You don't. | Sizin geri çekilmenizi istiyorlar. Ama öyle bir şey olmayacak. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Now, move it, move it. I wanna see you bitches do the death dance. Play! | Haydi kıpırdayın. Siz kaltakların ölüm dansı yapmasını istiyorum. Çalın bakalım. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Incoming! | İşte geliyor! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Hey. | Ne yapıyorsun ya? | The Runaways-1 | 2010 | |
| What are you gonna do about it, huh? | Şimdi ne yapacaksınız bakalım? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Yeah! Hey, watch it. | Evet! Dikkat et! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Oh, did that hurt? | Acıttı mı? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Come on, Joanie. | Haydi, Joanie. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Hey, man! | Dostum ya! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Hey! Rat piss. | Hey! Sıçan sidiği! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Dog shit, razor blades. | Köpek boku, jilet bıçaklar. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Oh, man! | Hay ben böyle işin. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Man, I can barely hear you. They're doing a gig right now. | Dostum, seni zar zor duyuyorum. Şu anda bir konser veriyorlar. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Killing it. Listen. | Muhteşemler. Hele bir dinle bak. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You hear that? That's the sound of hormones raging. | Duydun mu? Bu hormonlarının kızışmasının sesi. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Cherie Currie. Cherry bomb, sex kitten. | Cherie Currie. Patlayacak bir bomba. Seks kedisi. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Brigitte Bardot in a trailer park. | Karavan parkındaki Brigitte Bardot. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Joan Jett, the rock 'n' roll heart, street tough brunette. | Joan Jett. Rock'n'Roll'un kalbi. Sert, esmer ve sokaklardan gelmiş. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Sandy West, Miss California with a joint in her mouth... | Sandy West. Ağzında sigaralık, öfkesi burnunda... | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...and a chip on her shoulder. | ...bir California güzeli. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Lita Ford, love child of Sophia Loren and Ritchie Blackmore. | Lita Ford. Ritchie Blackmore ve Sofia Loren'in aşklarının meyvesi sanki. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You do not wanna fuck with Lita. | Lita'ya bulaşmak istemezsin. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Robin Robins, the brainy brainiac who's rolling thunder on the bass. | Robin Robbins. Basgitarda harikalar yaratan akıllı bıdık. | The Runaways-1 | 2010 | |
| It's incredible. When do you need the press kits by? | İnanılmaz bir şey. Basın ne zaman uğrar? | The Runaways-1 | 2010 | |
| I'll have it to you then. Hey. | Ondan sonra hallederiz. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Cops! | Polisler geldi! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Oh, shit. The cops? Let's split. | Ha siktir. Polisler mi? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Hey. I gotta go. | Hey. Gitmem gerek. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Come on. Hey, Terri, wake up. The cops are here. | Haydi, Terry uyan. Polisler geldi. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Shit, the cops. Let's go! Holy shit. | Siktir, polisler burada. Kaçalım. Hay sikeyim. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Come on. Fuck. | Haydi ama. Siktir. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Hey. Fucking hecklers drill really worked. | Siktiğim talimi gerçekten işe yaradı. | The Runaways-1 | 2010 | |
| This girl threw a bottle at my face, smashed it back at her. | Kızın teki suratıma şişe fırlatınca şişeyi ona aynen geri yolladım. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You did the death dance in there. You showed those punks how to cockfight. | Bugün onlara Ölüm Dansı'nı gösterdiniz. Serserilere nasıl dövüşüleceğini gösterdiniz. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Did you get the money for the concert? | Konserin parasını alabildin mi? | The Runaways-1 | 2010 | |
| No, you played for free. What? | Hayır, bedavaya çaldınız. Ne? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Takes money to make money in this business. | Bu kirli işte para kazanmak biraz zaman alır. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Wanna play living rooms or stadiums? Stadiums. | Oturma odasında mı yoksa dolu stadyumlarda mı çalmak istersin? Stadyumlarda. | The Runaways-1 | 2010 | |
| I racked up their phone bill booking your tour overseas. | Onların telefon faturasıyla kendimize denizaşırı bir tur ayarladım. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Overseas, really? Yeah. Easy. | Denizaşırı mı? Harbi mi? Evet ama sakin ol. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You gotta pay your dues first here on the road in a van, then come the jets. | Yola çıkmak için karavanın aidatlarını ödemelisiniz. Jetlere sıra sonra gelecek. | The Runaways-1 | 2010 | |
| When? I don't go on the road. | Yola ne zaman çıkacağız? Ben yolculuklara çıkmam. | The Runaways-1 | 2010 | |
| I'll talk to your keepers. Scatter! | Ama ebeveynlerinizle konuşurum. Dağılalım! | The Runaways-1 | 2010 | |
| Can I take this? No. | Bunu alabilir miyim? Hayır. | The Runaways-1 | 2010 | |
| It's my favorite. | O en sevdiğim elbisem. | The Runaways-1 | 2010 | |
| When was the last time you wore this? | Bunu en son ne zaman giydin? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Exactly. I save it for special occasions. | Ben de bundan bahsediyorum zaten. Özel günler için saklıyorum. | The Runaways-1 | 2010 | |
| It's not like you're playing the Shrine Auditorium. | Shrine Konser Salonu'nda çalacak haliniz yok ya. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Bye, Grandma. | Hoşça kal, büyükanne. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Your father. He didn't come home last night. | Sorun baban. Dün gece eve gelmedi. | The Runaways-1 | 2010 | |
| ...he's a big boy, I'm sure he'll be okay. | Kocaman adam. Bir şeyi olmadığına eminim. | The Runaways-1 | 2010 | |
| I'll call when I get to a pay phone, okay? | Ankesörlü telefon bulur bulmaz ararım, tamam mı? | The Runaways-1 | 2010 | |
| I love you. Don't forget the little people. | Seni seviyorum. Küçük insanları unutma sakın. | The Runaways-1 | 2010 | |
| You're taller. | Sen daha uzunsun. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Scottie, I'm your roadie. Cherie. | Scottie. Yol arkadaşınım. Cherie. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Take care of my sister, okay? Yeah, you bet. | Kız kardeşime iyi bak, tamam mı? Tamam, kesinlikle. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Dad! What's wrong? | Baba! Neyi var? | The Runaways-1 | 2010 | |
| Is he dead? | Ölmüş mü yoksa? | The Runaways-1 | 2010 | |
| He's passed out. | Bayılmış. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Let's go! We gotta hit the road! | Haydi artık. Yola çıkmalıyız. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Go. I got it. | Sen git. Ben hallederim. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Thanks, Marie. I owe you. | Sağ ol Marie. Sana borçlandım. | The Runaways-1 | 2010 | |
| Yeah. Call, okay? | Tamam. Ara ama, tamam mı? | The Runaways-1 | 2010 | |
| What, we're supposed to share two beds? | İki tane yatağı mı paylaşacağız şimdi? | The Runaways-1 | 2010 |