Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166108

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
You'll be fine. Just make it quick.	İyi olacaksın. Ama biraz çabuk ol.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
We start filming in a week. Don't you worry, you'll be all right.	Bir hafta içinde çekime başlıyoruz. Merak etmeyin, iyi olacaksınız.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I'll take care of you now.	Şimdi sizinle ilgileneceğim.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Take the fucking baby and get the hell off the set.	Lanet bebeği al ve setten defol.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Please. She's fine now.	Lütfen. Şimdi iyi.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Off! No.	Defol! Hayır.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
My big scene is coming up.	Birazdan en büyük sahnem var.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Fine. You do it. Ciao.	Tamam. Sen hallet. Çav.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Yes. Is that my Peter?	Evet. Peter'la mı görüşüyorum?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Hello, Peg. What's the news from the front?	Merhaba Peg. Cepheden ne haberler var?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
It's the old heart, Peter.	Artık iyice yaşlandım Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Oh, well, we all know about that one, dear. You'll be up in no time.	Bunu hepimiz biliyoruz canım. Çok geçmeden iyileşeceksin.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
That's not what the doctors say.	Doktorlar öyle demiyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
They're trying to bump up their fee.	Onlar daha çok para almaya çalışıyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
If they say you're dying, when you walk out they can claim they saved your life.	Öleceğini söylerler, iyileşince ise hayatını kurtardıklarını.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Come home, love. I need to see you.	Eve gel tatlım, seni görmem gerekiyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Nonsense, Peg.	Saçmalama Peg.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
All you need is a wash and brush up and you'll be as good as new.	Biraz kendine bakarsan aynı eskisi gibi olacaksın.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
No, it's not like that. Listen...	Durum öyle değil. Dinle...	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Your boy's needed, Peg. You understand.	Oğluna ihtiyaç duyuyorlar Peg. Bunu anlamalısın.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I'm a star now.	Artık bir yıldızım.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
These people can't do a thing without me.	Bu insanlar bensiz bir şey yapamıyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
It's everything you ever wanted.	Tüm istediğin buydu. Sen de hep bunu isterdin.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I love you, Peter.	Seni seviyorum Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I'll see you soon. We'll go to tea.	Yakında görüşeceğiz. Birlikte çay içeceğiz.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
See how strong he was.	Ne kadar güçlü olduğunu görüyor musunuz?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Most men would have crumpled at "I love you, Peter."	Çoğu erkek "Seni seviyorum Peter" deyince duygulanırdı.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
But not my son.	Ama benim oğlum değil.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
He came through like a champion.	Durumu bir şampiyon gibi karşıladı.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
A star has an obligation to himself.	Bir yıldızın kendine karşı sorumluluğu vardır.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Family weighs you down.	Aile sırtında yük olur.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You think he was cruel to me? Of course he was.	Sizce bana karşı zalim miydi? Elbette öyleydi.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
That just means that he'd learnt his lesson.	Ama bu, dersini aldığı anlamına geliyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
There are no rungs for the weak on the ladder of success.	Başarı basamaklarında güçsüzlere yer yoktur.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
And my Peter is a strong climber.	Ve benim Peter'ım çok güçlü bir tırmanıcıdır.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Real stars don't have time for tears.	Gerçek yıldızların gözyaşı için vakti yoktur.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Can I get you anything, my darling?	İstediğin bir şey var mı sevgilim?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
"It's not your fault.	''Senin suçun değil.'' "Senin suçun değil"	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
"There's nothing you could have done."	"Yapabileceğin bir şey yoktu."	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Oh, Peter, stop it. "Oh, Peter, stop it. Stop it, Peter."	Peter kes şunu. "Peter, kes şunu. Kes şunu Peter."	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Christ, woman, can't you say anything real?	Hiç gerçekçi bir şey söyleyemez misin be kadın?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
First of all you can't act, then you can't stop.	Hem iyi oynamıyorsun, hem de susmak bilmiyorsun.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You... Just shut up!	Seni... Kapa çeneni!	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You bastard! Am I? Am I?	Seni adi herif! Öyle mi? Öyle mi?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You've no idea. Fuck you!	Hiçbir fikrin yok. Pislik!	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
No! Fuck you!	Hayır, sensin pislik!	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You hit me with me mum.	Bana annemle vurdun.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Fuck you, Peter!	Sktir Peter! Sen de annen de sktirin! Canın cehenneme Peter!	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Fuck you and your mum!	Annenin de senin de canın cehenneme!	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Mama, mama, mama, mama.	Anne, anne, anne, anne.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Well, Mr Sellers	Bay Sellers... Evet Bay Sellers	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
what would you like to look like?	Kime benzemek istersiniz?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Why, Doctor, I'd like to look like you.	Doktor Bey, size benzemek isterim.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You know how they clean theatres?	Sinema salonlarını nasıl temizliyorlar biliyor musun?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
They put on one of my films. It's so easy to hoover between empty seats.	Filmlerimden birini koyuyorlar ve...	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Now I've found something I really want to do	Şimdi gerçekten yapmak istediğim bir şey buldum.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
and I can't get anyone to give me the cash.	Ama gereken parayı kimse vermiyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I've read this ten times in the last year.	Bunu geçen sene on kez okudum.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
The main character is a man with no self.	Ana karakter kişiliği olmayan bir adam.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
No discernible personality.	Görülebilir bir karakteri yok.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I find myself thinking about this man a great deal.	Kendimi sürekli bu adamı düşünürken buldum. Bu adamı çok düşünüyorum.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
About how sad he is?	Ne kadar üzgün olduğunu mu?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
No, about how marvellous his life must be.	Hayır, hayatının ne kadar muhteşem olduğunu.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
He has no future, no past, no responsibilities.	Ne geleceği, ne geçmişi, ne de sorumlulukları var.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
He's simple, boring, an absolute blank.	Basit, sıkıcı, tamamen boş.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
People expect nothing from him and love it when they get just that.	İnsanların ondan hiçbir beklentisi yok ve buna seviniyorlar.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
This is going to be my next film.	Bu benim yeni filmim olacak.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Are you absolutely sure about that? Absolutely.	Bundan kesinlikle emin misin? Kesinlikle.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Cos you do have a choice, you know.	Çünkü başka bir seçeneğin de var.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Have you read it? I've made some notes.	Onu okudun mu? Birtakım notlar aldım.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I think it could be very funny.	Bence çok komik olabilir.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I don't like choice, Maurice.	Bu seçeneği sevmedim Maurice.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You're so full of doubt.	Şüphelisin.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
How can we make that doubt go away?	Bu şüpheyi nasıl dağıtabiliriz?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
We know, don't we?	Biliyoruz, değil mi?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Peg? Peg, can you hear me?	Peg? Peg beni duyuyor musun?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Peg sees you, Peter.	Peg seni görüyor Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I love you, Peg.	Seni seviyorum Peg.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
What do you need from me, dear?	Benden ne istiyorsun tatlım?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I don't know what to do next.	Ne yapacağımı bilmiyorum.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
My heart's been troubling me.	Yüreğimde bir sıkıntı var.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
And I think, I think my mind...	Ve sanırım, sanırım zihnim de...	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Peg's here.	Peg burada.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
She's always with you, Peter.	O hep seninle Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Now I've had a look at your heart	Yüreğine bir göz attım.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
and your heart's fine.	Bir şeyi yok.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Now what you need to do is work.	Şimdiyse çalışman lazım.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
You give so much joy to so many people, Peter.	Sen bir sürü insana neşe saçıyorsun Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I can see it from here.	Buradan görebiliyorum.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Do it for me, for your mother.	Bunu annen için yap.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Do another Pink Panther.	Bir Pembe Panter filmi daha çek.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Are you sure, Peg? Are you really sure?	Emin misin Peg? Gerçekten emin misin?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
It'll be a huge hit.	Çok tutulacak.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
And that'll give you the power to make Being There.	Böylece Orada Olmak'ı çekmek için gücün olacak.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I hear this one's not coming to a theatre near me.	Sanırım bu yakınlarımdaki bir sinemaya gelmeyecek.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
The studio deemed its box office potential as limited.	Film şirketi filmin gişe potansiyelini sınırlı gördü.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Then I suppose this comes at just the right time.	O halde bu en doğru zamanda geliyor.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
I could never be this broke.	Hiç bu kadar parasız olmamıştım.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
It wasn't easy for me to come here, Peter.	Benim de buraya gelmem kolay olmadı Peter.	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004
Why, did your limousine break down?	Yoksa limuzinin mi bozuldu?	The Life and Death of Peter Sellers-1	2004