Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165492
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm fine with. Actually I talk to you. | İyiyim. Aslında sizinle konuşmak istiyordum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
May I offer you what? | Bi şey alır mıydınız? Bir şey alır mıydınız? Bir şey alır mıydınız? Bir şey alır mıydınız? Bi şey alırmıydınz? Bi şey alırmıydınz? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
No, rather not. If I have more than two coffee drink, I become uncomfortable. | Almayacağım. Bi günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. Almayacağım. Bir günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. Almayacağım. Bir günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. Almayacağım. Bir günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. Almayacağım. Bi günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. Almayacağım. Bi günde ikiden fazla kahve içersem bütün gün başım ağrıyor. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You should feel like you at the highest point is in the world. | Kendinizi dünyanın tepesinde hissediyor olmalısınız. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes, if it is not raining. | Evet, yağmur yağmadığında. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You come from Vancouver? | Vancouver'dan mısınız? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I actually come from anywhere and nowhere. | Aslında artık hiç bi yerden değilim. Aslında artık hiç bir yerden değilim. Aslında artık hiç bir yerden değilim. Aslında artık hiç bir yerden değilim. Aslında artık hiç bi yerden değilim. Aslında artık hiç bi yerden değilim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
The nomadic life of a businessman. | Satış elemanının göçebe hayatı. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
What time zone am I today? | Bugün hangi zaman dilimindeyim? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
That was at the conference Last year in New York. | Geçen yıl New York’taki bi konferansta. Geçen yıl New York’taki bir konferansta. Geçen yıl New York’taki bir konferansta. Geçen yıl New York’taki bir konferansta. Geçen yıl New York'daki bi konferansta. Geçen yıl New York'daki bi konferansta. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
When I had no interest, but now I ... | O sırada ilgilenmiyordum ama... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
My company and I have to invest there, if it is current. | ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bi şeyler yapabiliriz. ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bir şeyler yapabiliriz. ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bir şeyler yapabiliriz. ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bir şeyler yapabiliriz. ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bi şeyler yapabiliriz. ...durum hâlâ geçerliyse şirketim ve ben bi şeyler yapabiliriz. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry, we have plots six months ago sold. | Üzgünüm, o emlakları altı ay önce sattık. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Six months ago? | Altı ay önce mi? Altı ay önce mi? Evet. Çok şansızmışım. Altı ay önce mi? Evet. Çok şansızmışım. Altı ay önce mi? Evet. Çok şansızmışım. Altı ay önce mi? Altı ay önce mi? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes. Then I have really bad luck. | Evet. Çok şansızmışım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
No, only mainland China. | Hayır, sadece Çin’de. Hayır, sadece Çİn'de. Hayır, sadece Çİn'de. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
That will not work for my business model, but thanks. | Bu benim iş tarzıma uymaz ama teşekkür ederim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Do you have a business, Mr. Graham? | Kartınız var mı, Bay Graham? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Fun, for you to know. | Tanıştığımıza, memnun oldum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
We have already met. | Daha önce tanışmış mıydık. Daha önce tanışmışmıydık. Daha önce tanışmışmıydık. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes, we do. | Evet, tanıştık. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I told him, that you are angry. | Ona, mutlu olmadığını söyledim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I will not be fooled. | Dalga geçilmesini sevmem. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Before you continue talking: I hear you. | Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. Hong Kong'da herhangi bir problem çıktı mı? Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. Konuşmadan önce söyleyeyim: Seni anlıyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
If you want to count again. | Evet, saymak ister misin? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
So you do not do business. I know, believe me. | Bu iyi bi iş değil. İnan bana, biliyorum. Bu iyi bir iş değil. İnan bana, biliyorum. Bu iyi bir iş değil. İnan bana, biliyorum. Bu iyi bir iş değil. İnan bana, biliyorum. Bu iyi bi iş değil. İnan bana, biliyorum. Bu iyi bi iş değil. İnan bana, biliyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
After 10 years you have the system these minor faults forgiven. | 10 yıldan sonra sistemi biraz rahat bırakmak gerekir. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A delay. I have never heard of my people, | Küçük bir gecikme. Ben adamlarımdan haber alamayınca... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I quit. | Bıraktığımı biliyorsun. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Nobody really likes with it, my friend. | Kimse sigarayı gerçekten bırakmaz, arkadaşım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Did you know what problems in Hong Kong? | Hong Kong'da herhangi bi problem çıktı mı? Hong Kong'da herhangi bir problem çıktı mı? Hong Kong'da herhangi bir problem çıktı mı? Hong Kong'da herhangi bir problem çıktı mı? Hong Kong'da herhangi bi problem çıktı mı? Hong Kong'da herhangi bi problem çıktı mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Nothing unusual? | Sıra dışı bi şey olmadı mı? Sıra dışı bir şey olmadı mı? Sıra dışı bir şey olmadı mı? Sıra dışı bir şey olmadı mı? Sıradışı bi şey olmadı mı? Sıradışı bi şey olmadı mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You gave me a purpose, I met the goal. Job. End of story. | İşi verdin, işi tamamladım ve geldim. Hikaye bitti. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
And anywhere you have ensured? | Herkesin icabına baktın mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
When I do that? | Hiç aksi oldu mu? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I do not wish insult, okay? | Sana hakaret etmek istemedim? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I have an assignment for you. | Senin için bi görevim daha var. Senin için bir görevim daha var. Senin için bir görevim daha var. Senin için bir görevim daha var. Senin için bi görevim daha var. Senin için bi görevim daha var. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
One shot 500 meters. Miami. You fly tonight. | 500 metreden atış. Miami'de. Bu gece gidiyorsun. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I have just returned. Then get out but not yet. | Daha yeni geldim. O zaman bavullarını boşaltma. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
What if I say no? What would you tell me? | Ya bu defa hayır dersem? Ne söylüyorsun bana sen? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I want to tell you anything. | Hiç bi şey söylemiyorum. Hiç bir şey söylemiyorum. Hiç bir şey söylemiyorum. Hiç bir şey söylemiyorum. Hiç bi şey söylemiyorum. Hiç bi şey söylemiyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
No late payment. I promise. | Ödeme gecikmeyecek. Söz veriyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You promised me that I always paid on time would be. | Bana her zaman vaktinde ödeme yapacağına dair söz vermiştin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Two ... | İki... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I have no idea what strange thoughts in your head ghosts. | Kafadan nasıl saçma fikirlerin geçtiğini bilmiyorum. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
But we both know that is not good for us, if you pull out. | Ama ikimizde biliyoruz ki gidersen iyi olmaz. İkimiz içinde. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Only your own thinking, you get into trouble. | Kendi başına düşünmen, başını belaya sokar. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You need your head turned leave. | Bunu göz önünde tutmalısın. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It's a night flight. You're back in time for Sunday dinner. | Gece uçuşu olacak. Pazar akşam yemeğinden önce dönmüş olacaksın. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Gives you enough time to your affairs? | Bu sana işi halletmen için yeterli zamanı verir mi? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Do you have anything in Hong Kong? | Hong Kong'da bi şeyler var mı? Hong Kong'da bir şeyler var mı? Hong Kong'da bir şeyler var mı? Hong Kong'da bir şeyler var mı? Hong Kong'da bi şeyler var mı? Hong Kong'da bi şeyler var mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Have you all ensured? | Herkesin icabına baktın mı? Herkesin icapına baktın mı? Herkesin icapına baktın mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Late payments. | Geciken ödemeler. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Something is wrong. | Bi terslik var. Bir terslik var. Bir terslik var. Bir terslik var. Bi terslik var. Bi terslik var. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
It's time for me Go get some answers. | Artık cevapları bulma vakti geldi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Serge is a nobody. | Serge, önemli biri değildi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Quite an empire, you this creates Kerr. | Burada büyük bi imparatorluk kurmuşsun, Kerr. Burada büyük bir imparatorluk kurmuşsun, Kerr. Burada büyük bir imparatorluk kurmuşsun, Kerr. Burada büyük bir imparatorluk kurmuşsun, Kerr. Burada büyük bi imparatorluk kurmuşsun, Kerr. Burada büyük bi imparatorluk kurmuşsun, Kerr. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A little of this, a bit of it. | Biraz ondan, biraz bundan. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I put a few people in it. | Kimileri kanıyor işte. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Someone in Miami. Done. Equipment? | Miami'de bi görev. Tamam. Silah? Miami'de bir görev. Tamam. Silah? Miami'de bir görev. Tamam. Silah? Miami'de bir görev. Tamam. Silah? Miami'de bi görev. Tamam. Silah? Miami'de bi görev. Tamam. Silah? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Dragunov. | Dragunov. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
How about an N 170? | N 170'e ne dersin? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A man who knows what he wants. | Ne istediğini bilen birisin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I get it tomorrow in Miami. | Yarın sabah Miami'den almam gerekiyor. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
No problem. Call this number. Question to Constantine. He takes care of everything. | Sorun değil al. Bu numarayı ara. Constantineyi iste. O ayarlar. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
One more thing. | Bi şey daha var. Bir şey daha var. Bir şey daha var. Bir şey daha var. Bi şey daha var. Bi şey daha var. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Can this man check? | Bu adamı kontrol ettirir misin? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
He has too many questions. I liked nothing, what he meant. | Çok fazla soru sordu. İmaları hiç hoşuma gitmedi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
That he knows who I am. | Kim olduğumu biliyordu. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Yes, I let him by a few Friends of the secret service check. | Tamam, örgütteki eski dostlarıma söylerim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You are what you are. You can not escape. | Neysen o'sun. Bundan kaçış yok. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
A few days. | Belki bi gün. Belki bir gün. Belki bir gün. Belki bir gün. Belki bi gün. Belki bi gün. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You love to dream, huh? | Küçük bi hayalin var demek? Küçük bir hayalin var demek? Küçük bir hayalin var demek? Küçük bir hayalin var demek? Küçük bi hayalin var demek? Küçük bi hayalin var demek? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Remember, what the mythology of Icarus says. | Efsane, Icarus için ne der bilirsin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Hi, Taylor. What do you think a hug? | Merhaba, Taylor. Gelip sarılsana. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I love you, Mom. Drive on inside. | Seni seviyorum, Anne. İçeri gir hadi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Hey. | Taylor, merhaba. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
What I have now done then? | Şimdi ne yaptım ben? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I travel a lot to the lately. You know ... | Son günlerde çok seyahat ediyorum... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Okay, they still here? | Peki, kalacak mı? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Was planned so that is my freedom weekend, or you forget that? | Tabii ki kalacak bu hafta ben gidiyorum yoksa bunu da mı unuttun? Tabii ki kalacak bu hafta ben gidiyorum yoksa bunu da mı unutttun? Tabii ki kalacak bu hafta ben gidiyorum yoksa bunu da mı unutttun? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Golf, correct? | Golf, oynamaya değil mi? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
With this new guy. Yes, this weekend. | Şu yeni adamla mı? Evet, o hafta sonu. Şu yeni adamla mı? Evet, o haftasonu. Şu yeni adamla mı? Evet, o haftasonu. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
He sits in the car? No. | Şimdi... arabada mı? Hayır. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Can you do? Can you April? | Ondan hoşlanıyor musun? April dan hoşlanıyor musun? Ondan hoşlanıyor musun? April'dan hoşlanıyor musun? Ondan hoşlanıyor musun? April'dan hoşlanıyor musun? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
That is the charge we stay there. | Kaldığımız yerin bilgileri. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
The number of the nanny state has also, if there are problems. | Bi sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. Bir sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. Bir sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. Bir sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. Bi sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. Bi sorun çıkarsa bakıcının numarası en altta yazıyor. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
No worries. We'll have fun. | Merak etme. İyi vakit geçireceğiz. Merka etme. İyi vakit geçireceğiz. Merka etme. İyi vakit geçireceğiz. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
And give her too much candy. Make sure she eats plenty of vegetables. | Abur cuburla şımartma sakın. Bol bol sebze yesin, lütfen. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
You look good, Joey. | Çok iyi görünüyorsun. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
And you look tired. | Sen yorgun görünüyorsun | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
April makes pancakes for you at breakfast. | April, sana sabah kahvaltısında gözleme yapacak... | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
And I'm for it dinner back. | ...ve akşam yemeğine evde olacağım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I know you are angry. I am angry at myself. | Bana kızgın olduğunu biliyorum. Ben de kendime kızgınım. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I was your school performance should not miss. | Piyesini kaçırmamam gerekirdi. Piyesini kaçırmamam gerekidi. Piyesini kaçırmamam gerekidi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Your mom says you very good. | Annen çok iyi olduğunu söyledi. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I bet you're the best tree was on the scene. | Eminim sahnedeki en iyi ağaç sendin. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I was the only tree. | Tek ağaç bendim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
Do you want me? | Ne yaptığını gösterir misin? | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |
I like it here. | Burayı hiç sevmedim. | The Killing Machine-1 | 2010 | ![]() |