Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165059
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey. Hey. We're not done here. No, look, just tell Tim that I'm sorry. | Daha bitirmedik ki. Hayır, Tim'e üzgün olduğumu söylersin. Burada bitirmedik. Hayır bak, Tim'e üzgün olduğumu söyle. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Let's have another drink. Come on. | Birer içki daha içelim. Hadi ama. Hadi bir içki daha içelim. Hadi. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You know, I'll see you guys tomorrow. | Şey aslında, yarın görüşürüz. Yarın görüşürüz. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Don't let him spoil the party. Come on. | Partiyi mahvetmesine izin verme. Hadi ama. Onun partiyi mahvetmesine izin verme. Hadi. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
We're not going to another shitty party | Sırf sen evsahibesini düzüyorsun diye... Bir daha boktan partilere gitmiyoruz... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
just because you're fucking the hostess, okay? | ...boktan bir partiye daha gitmiyoruz, tamam mı? ...çünkü hostesleri beceriyorsun, tamam mı? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And she's married, and her husband's there. | Ayrıca kadın evli ve kocası da orada. Ve kız evliydi, ve kocası da oradaydı. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I mean, you'll honestly fuck anybody, right? | Yani cidden önüne gelene çakıyorsun, değil mi? Yani açıkçası kimseyi becermeyeceksin tamam mı? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I fucked you, dude. | Sana da çaktım, dostum. Seni becerdim, ahbap. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Nice. | Ne güzel. Güzel. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Where the fuck was Christie tonight? Wasn't she supposed to be at the party? | Bu gece Christie hangi cehennemdeydi? Partide olması gerekmiyor muydu? Bu gece Christie nerelerde? Partide olması gerekmiyor muydu? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Christ, I guess I forgot to tell you. She hasn't been feeling too well. | Kahretsin, sana söylemeyi unuttum sanırım. Kendini pek de iyi hissetmiyordu. Christ, galiba sana söylemeyi unuttum. Kendini çok iyi hissetmiyordu. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
She had to stay in. | Evde kalmak zorundaydı. Evde kalması gerekiyordu. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Wait, are you staying at her place? No. She moved in with me and Nina. | Dur bakalım, sen onda mı kalıyorsun? Hayır. Nina ve benim yanıma taşındı. Dur bir dakika, onun evinde mi kalıyorsun? Hayır. O, Nina'yla bizim yanımıza taşındı. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Nina... Nina Metro, out in the colony? Yeah. | Nina... Kolonideki Nina Metro mu? Evet. Nina...Nina Metro, kolonideki mi? Evet. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Since when? It's been a couple of days. | Ne zamandan beri? Birkaç gün oldu. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
It's weird, she has these night sweats | Çok garip. Gece terlemeleri, davul gibi et bezeleri, tuhaf bir kızarıklık... Tuhaf, kız geceleri terliyor, bezeleri şişiyor ve vücudunda garip isilikler çıktı... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and these little purple bruises... Wait, she's sick? | ...ve küçük morartılar var kadında... Dur bir saniye, hasta mı yani? Ve küçük morluklar çıktı... Dur bir saniye, hasta mı? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. She wanted to get out of the condo and hang at the beach. | Evet. Yazlıktan çıkıp sahilde takılmak istedi. Evet. Evden çıkıp sahilde gezmek istiyordu. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
She said she'd feel better there. | Orada kendini daha iyi hissedeceğini falan söyledi. Orada kendini daha iyi hissettiğini söyledi. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Martin, I need to know something. | Martin, bir şey öğrenmem gerekiyor. Martin, bir şeyi öğrenmek istiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Are you and Christie, like, fucking around? You guys fuck around when I'm not there? | Sen ve Christie yatıyor musunuz? Ben yokken birbirinizi mi beceriyorsunuz? Christie ile sen düzüşüyor musunuz? Ben orada yokken düzüşüyor musunuz? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I wouldn't do that to you. | Sana böyle bir şey yapmam. Bunu sana yapmam. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Holy shit. You... | Hasiktir. Sen... Lanet olsun. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Wow. You really, really like her, don't you? | Vay canına. Sen cidden hatundan hoşlanıyorsun, değil mi? Vay be. Ondan ciddi ciddi hoşlanıyorsun, değil mi? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
This isn't just a thing for you. You actually care about her. | Bu senin için öylesine bir şey değil. Harbiden onu önemsiyorsun. Bu senin için bir şey değil. Aslında onu önemsiyorsun. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I need something, Martin. You need some fucking ludes. | Bana bir şey lazım, Martin. Sana hap lazım. Bir şeye ihtiyacım var, Martin. Senin uyuşturucuya ihtiyacın var. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
No, I need something more than this! | Hayır, bundan daha önemli bir şey! Hayır, bundan daha önemli bir şeye. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Graham, what else is there? You already have everything. | Graham, daha ne kaldı ki? Zaten her şeye sahipsin. Graham, başka ne var? Zaten her şeye sahipsin. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I need someone to tell me what is good. | Birinin bana neyin iyi olduğunu söylemesine ihtiyacım var. Bana iyi olanı söyleyecek birine ihtiyacım var. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Okay? And I need someone to tell me what's bad. | Tamam mı? Ve de neyin kötü olduğunu. Tamam mı? Ayrıca kötü olanı söyleyecek birine. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Because if nobody tells you these things, Martin, | Çünkü bu şeyleri kimse söylemezse, Martin... Çünkü kimse sana bu şeyleri söylemezse, Martin... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
then how do you know what's good and what's bad? | ...iyi nedir, kötü nedir nasıl bileceğiz ki? ...neyin iyi neyin kötü olduğunu nerden bileceksin? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And then what happens? What happens... | Sonra ne olacak? Ne olacak... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
What happens then, when nobody tells you these things? | Bu şeyleri kimse söylemezse ne olacak? Kimse sana bu şeyleri söylemezse, ondan sonra ne olacak? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Can I help you? Hi, I'm Dirk. Who are you? | Yardımcı olabilir miyim? Merhaba. Ben Dirk. Sen kimsin? Yardımcı olabilir miyim? Merhaba, adım Dirk. Sen kimsin? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Nobody. What the fuck do you want? I'm looking for someone. | Hiçkimse. Ne istiyorsun be? Birini arıyorum. Kimse değilim. Ne istiyorsun? Birini arıyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'm the only one here, so... But I have something to pick up here. | Buradaki tek kişi benim, yani... Ama buradan almam gereken bir şey var. Burada tek ben varım... Ama buradan alacak bir şeyim var. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I think you've probably got the wrong house. | Sanırım, büyük ihtimalle yanlış eve geldin. Sanırım büyük ihtimal yanlış eve geldin. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
He's not here. Dude, a deal was made. | Burada değil. Ahbap, anlaşma yapıldı. Burada değil. Ahbap, pazarlık yapıldı. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Now I don't know who you are, | Şimdi, senin kim olduğunu bilmiyorum ama.. Kim olduğunu bilmiyorum... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
but there's something here that now belongs to us. | ...burada bize ait bir şey var. ...ama burada bize ait olan bir şey var. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Look, I don't want any trouble, so I think you should just leave, all right? | Bak, bela falan istemiyorum. Yani gitsen iyi olur, tamam mı? Bak, bela istemiyorum o yüzden bence gitsen iyi edersin, tamam mı? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I don't know what the fuck you're talking about, all right? | Senin ne sikimden bahsettiğini bilmiyorum, tamam mı? Neyden bahsettiğini bilmiyorum, tamam mı? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You got the wrong place. No. This is the right place. | Yanlış yere gelmişsin. Hayır, Burası doğru yer. Yanlış yerdesin. Hayır. Burası doğru yer. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
The fuck are you looking at? | Ne bakıyorsun amına koyayım? Ne bakıyorsun? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Look, I told you, Peter's not here. | Bak, sana söyledim. Peter burada değil. Bak, sana söyledim Peter burada değil. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And I don't know anything about what the fuck you're talking about. | Ayrıca, artık neden bahsediyorsan, o konuda bir sik bilmiyorum. Ve neyden bahsettiğini bilmiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I'm just really tired. This is very important, | Gerçekten yorgunum. Bu çok önemli... Çok yorgunum. Bu çok önemli... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
so think carefully before you answer. | ...yani cevap vermeden önce iyice düşün. ...o yüzden cevap vermeden önce dikkatli düşün. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Tell me where the fuck Peter is. | Söyle bakalım, Peter hangi cehennemde? Söyleyemem çünkü bilmiyorum. Peter'in nerede olduğunu söyle. Söyleyemem çünkü bilmiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
This is simple. Peter was paid. We want what we paid for. | Gayet basit. Peter'a ödeme yapıldı. Biz de ödemenin karşılığını istiyoruz. Çok basit. Peter’e parasını ödedik. Verdiğimiz parayı istiyoruz. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Now where is it? I swear to God, I don't know. | Şimdi nerede o? Yemin ederim, bilmiyorum. Şimdi nerde? Yemin ederim ki bilmiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Well, you better find out because | Öğrensen iyi edersin çünkü... Öğrensen iyi olur çünkü... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
he will be in a very dark place if we become disappointed, | ...hayal kırıklığına uğrarsak, onu çok karanlık bir yere koyacağız... ...hayal kırıklığına uğrarsak çok karanlık bir yerde olacak... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and we're becoming extremely disappointed. | ...ve aşırı derece hayal kırıklığına uğruyoruz. ...ayrıca son derece hayal kırıklığına uğruyoruz. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
As soon as he gets back, I'll tell him. | Döner dönmez söylerim ona. Geri döner dönmez ona söylerim. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I just don't know when that's gonna be. | Sadece bunun ne zaman olacağını bilmiyorum. Ne zaman gelir bilmiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I'll see you again. | Seninle tekrar görüşeceğiz. Tekrar görüşeceğiz. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Laura. I... | Laura. Bana... Laura... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I need a shot, and I couldn't find any syringes anywhere. | Bana bir iğne lazım ama hiçbir yerde şırınga bulamadım. İğne yapmam lazım, ve hiçbir yerde enjektör bulamıyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I mean, with the move and everything. You don't have any, do you? | Yani şu taşınmadan dolayı. Sende yoktur sanırım, var mı? Yani, her yere baktım. Sende yok, değil mi? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I've got one in here. | Burada bir tane var. Bir tane burada var. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I saw her, William. I saw her at the restaurant. | Onu gördüm, William. Restoranda onu gördüm. Onu gördüm William. Onu lokantada gördüm. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You saw who? Don't make me say her fucking name. | Kimi gördün? O lanet adını söyletme bana. Kimi gördün? Bana onun adını söyletme. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
What are you talking about? Just go get dressed. | Sen neden bahsediyorsun? Git giyin hadi. Neyden bahsediyorsun? Git giyin. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I'm not gonna have this conversation with you if you're going to lie. | Yalan söyleyeceksen, seninle bu konuşmayı yapmayacağım. Yalan söyleyeceksen seninle bu konuşmayı yapmayacağım. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I'm not going to do it. I'm not going to do it anymore! | Yapmayacağım. Artık yapmayacağım! Konuşmayacağım. Artık konuşmayacağım! | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
If you want to talk to me, you're going to tell me the truth! | Benimle konuşmak istiyorsan, bana gerçeği söyleyeceksin! Benimle konuşmak istiyorsan, doğru konuşacaksın! | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I want to talk to you. The other night at dinner. | Evet, seninle konuşmak istiyorum. Geçen geceki akşam yemeğinde. Evet, seninle konuşmak istiyorum. Önceki akşam yemekte. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
When you came back and you sat down at the table | Geri gelip masaya oturduğunda... Tuvaletten döndüğünde masaya oturdun... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and you said the Brodkeys' benefit. I know why you want to go. | ...Brodkey'in Yardım Gecesi'ne gitmek istediğini söyledin. Nedenini biliyorum. ...ve Brodkeys yardım programından bahsettin. Gitmek isteme nedenini biliyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I know why you want to go. Do you think I'm an idiot? | Neden gitmek istediğini biliyorum. Benim salak olduğu mu sanıyorsun? Gitmek isteme nedenini biliyorum. Beni salak mı sandın? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
No. You know what I do wonder? | Hayır. Neyi merak ediyorum biliyor musun? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
If you still have feelings for her, then why are you in this house? | Ona karşı hâlâ bir şeyler hissediyorsan, bu evde ne işin var? Hala ona karşı hislerin varsa, neden bu evdesin? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Why are you still in this house? | Neden hala bu evdesin? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Are you that selfish? | Bu kadar mı bencilsin? O kadar bencil misin? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
To think that I would stay here with you while you fucked her? | Onu becerirken seninle burada kalacağımı mı sanıyordun? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Is that what you're thinking? | Aklından geçen bu mu? Düşündüğün bu mu? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Do you ever think about anybody else but yourself? | Sen kendinden başkasını düşünür müsün hiç? Şimdiye kadar kendinden başkasını düşündün mü hiç? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Do you ever think about me? Do you ever think about your children? | Beni hiç düşünüyor musun? Çocuklarını bir kez olsun düşünüyor musun? Beni hiç düşündün mü? Çocuklarını hiç düşündün mü? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Our children. Our children! | Çocuklarımız. Çocuklarımızmış! Çocuklarımız. Çocuklarımız! | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You did this for our children? For Graham? | Bunu çocuklarımız için mi yaptın? Graham için mi? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
He's in college. He deals drugs. And he thinks you're a joke. | Çocuk üniversitede. Uyuşturucu satıyor. O üniversitede okuyor. Uyuşturucu kullanıyor. Ve seni ciddiye almıyor. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And Susan? Susan loathes you! That's not true. | Peki ya Susan? Susan senden tiksiniyor! Bu doğru değil. Ya Susan? Susan senden nefret ediyor! Bu doğru değil. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Yes, that is very true! | Evet, hem de öyle bir doğru ki! Evet, çok doğru! | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
For one time, for one time in your goddamned life, | Bir kez olsun, şu kahrolası hayatında bir kez olsun... Bir kereliğine, lanet hayatında bir kereliğine... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
be honest with me, William. | ...bana karşı dürüst ol, William. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Tell me, did you ever love me... I don't know. I don't know. | Söylesene, beni hiç sevdin mi... Bilmiyorum. Bilmiyorum. Söyle bana, beni hiç sevdin mi... Bilmiyorum. Bilmiyorum. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You were afraid you'd be lonely, is that it? | Yalnız kalmaktan korkuyordun, öyle mi? Yalnız kalacağın için korkuyordun, değil mi? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
You were afraid you'd have to give me 50% of everything you think you own, is that it? | Sahip olduğun her şeyin yarısını... Sahip olduğun her şeyin yarısını bana vereceğin için korkuyordun, değil mi? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
No. That's not what this is about. | Hayır. Mesele bu değil. Hayır. Bununla alakası yok. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
I'll go to the benefit with you. | Seninle yardım gecesine geleceğim. Seninle yardım programına geleceğim. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And we'll walk in there | Oraya gireceğiz ve... Ve oraya yürüyerek gireceğiz... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and we'll wink and we'll wave and we'll have drinks, | ...göz kırpıp el sallayacağız ve içki içeceğiz... ...ve ön plana çıkacağız, el sallayacağız, içkiler içeceğiz... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and we'll let everybody know we're just fine. | ...herkesi de aramızın iyi olduğuna inandıracağız. ...ve herkesin iyi olduğumuzu bilmesini sağlayacağız. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
And then you can come back home here | Sonra buraya eve gelebilir... Sonra eve geri dönüp... | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
and you can pack your things and you can leave. | ...eşyalarını toplayıp burayı terk edebilirsin. ...eşyalarını toplayıp gidebilirsin. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
So, yes, I'll go to the Brodkey benefit with you. | Yani evet, seninle Brodkey Yardım Gecesi'ne geleceğim. Yani evet, Brodkey yardım programına seninle geleceğim. | The Informers-1 | 2008 | ![]() |
Why would you want to do that? | Neden bunu yapmak istiyorsun ki? Bunu neden yapmak istiyorsun? | The Informers-1 | 2008 | ![]() |