• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164195

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Who? The boy. Kime? Çocuğa. Kime? Oğlana. The Grudge 3-1 2009 info-icon
What boy? I think he's new. Hangi çocuk? Sanırım burada yeni. Ne oğlanı be? Sanırım buralarda yeni biri. The Grudge 3-1 2009 info-icon
No, there's no new boys here. Hayır, burada yeni bir çocuk yok. Yo, buralarda yeni bir oğlan yok ki. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Where are you going? Can't leave a toy in the hall, Rose. Nereye gidiyorsun? Oyuncağını koridora bırakmamalısın, Rose. Nereye gidiyorsun? Koridora oyuncak bırakılmaz, Rose. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Max'll have a fit. It's for the boy. Max buna çok kızar. Bu o çocuk için. Max'in tepesi atar. Ona bıraktım ben. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Where did you put it? Onu nereye koydun? Nereye koymuştun? The Grudge 3-1 2009 info-icon
A toy'll make him feel better. Oyuncak onu daha iyi hissettirir. Oyuncak onu daha iyi hissettirecektir. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Well, I guess these belong to you. Sanırım bu sana ait. Sanırım bu senin. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Yeah. I really wish I could convince you guys to stay. Evet. Gerçekten kalmanızı sağlayacak bir şeyler yapabilmeyi isterdim. Evet. Sizleri kalmaya ikna etmeyi gerçekten çok isterdim. The Grudge 3-1 2009 info-icon
We're gonna miss you around here. Well, it's best for Brenda. Seni burada özleyeceğiz. Bu Brenda için en iyisi. Burada sizi özleyeceğiz. Brenda için en iyisi bu. The Grudge 3-1 2009 info-icon
She's been having a rough time since that family died. Ailesinin ölümünden sonra zor zamanlar geçirdi. O aile öldüğünden beri zor zamanlar geçiriyor. The Grudge 3-1 2009 info-icon
A change of scene might help. Değişikliğin belki biraz yardımı olur. Değişikliğin faydası olabilir. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Well, if there's ever anything I can do to help out, İstediğiniz herhangi bir şey için yardım edebilirim... Yardımımın dokunacağı bir şey olursa, emlak işleri ya da her türlü konuda... The Grudge 3-1 2009 info-icon
a landlord recommendation or anything at all, you know who to call. ...kiralık ev bulmakta ya da herhangi bir şey, araman yeterli. ...kimi arayacağını biliyorsun. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Tell Lisa and Rose we said bye. Lisa ve Rose'a hoşça kal dediğimi söylersin. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Mr. Praski, I didn't know you were coming by. I was just seeing... Bay Presky, uğrayacağınızı bilmiyordum. Ben de... Sayın Praski, ziyaretinizden haberim yoktu. Sadece... The Grudge 3-1 2009 info-icon
Two more tenants off. İki kiracı daha çıktı. İki kiracı daha ayrıldı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Yeah, they were good ones. Evet, iyi insanlardı. Öyle, iyi insanlardı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Reporters still hassling you? No, sir. I've been keeping them out. Muhabirler hala canını sıkıyor mu? Hayır, efendim. Onları uzak tutuyorum. Muhabirler hâlâ canınızı sıkıyor mu? Hayır, efendim. İçeriye sokmuyorum. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Max, there's something we gotta talk about. Max, konuşmak zorunda olduğumuz bir konu var. Max, konuşacağımız bir konu var. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I've been riding the contractors like you said. I'll push them harder. Tıpkı söylediğiniz gibi kiracılarla anlaşma yolu arıyorum. Onları zorluyorum. Söylediğin gibi kiracıları savuşturmaya çalışıyorum. Onları sıkıştıracağım. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I've been thinking. Maybe it's time to bring in a management company. Düşündüm de artık bir yönetim şirketiyle anlaşmanın zamanı geldi. Düşündüm de. Belki de şirket yönetimini işe sokmanın vakti gelmiştir. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Someone to help put things back on track. It's nothing personal. Biri işleri tekrar rayına oturtabilir. Bu kişisel bir şey değil. Birileri işleri eski seyrine sokabilir. Bu kişisel bir mesele değil. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I've got some prospects lined up. Beklediğim bazı haberler var. Bazı beklentilerim var. The Grudge 3-1 2009 info-icon
And there's a woman coming by. Yeah? Birazdan bir bayan gelecek. Öyle mi? Bir kadın gelecek. Öyle mi? The Grudge 3-1 2009 info-icon
Yeah, I mean, she sounds really eager to rent. Evet, gerçekten kiralayamaya hevesli görünüyor. Öyle, demek istediğim, kiralamaya oldukça istekli biri. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Don't let her get away, Max. Onu elinden kaçırma, Max. Sakın elimden kaçırayım deme, Max. The Grudge 3-1 2009 info-icon
We got money flowing in the wrong direction. Yanlış yönetimden dolayı çok para kaybettik. Yanlış hamleler sonucu dünya kadar paramız gitti. The Grudge 3-1 2009 info-icon
"You are charming and wise beyond your years." "Cazibeli ve yaşının üstünde bir zekan var." "Oldukça çekici ve çok irfan sahibisiniz." The Grudge 3-1 2009 info-icon
That's a compliment, not a fortune. Bu bir iltifat, şans değil. Bu kader değil, bir iltifat. The Grudge 3-1 2009 info-icon
What's yours say? Ne düşünüyorsun? Ne diyorsun? The Grudge 3-1 2009 info-icon
Tell you what, I'll set up your bed while you take a bath. Bak ne diyeceğim, sen duş alırken ben de senin yatağını hazırlarım. Bak ne diyeceğim, sen duş alırken ben de yatağını hazırlayayım. The Grudge 3-1 2009 info-icon
How's that sound? Sence bu nasıl? Bu nasıl? The Grudge 3-1 2009 info-icon
You used to love taking a bath. Banyo yapmayı çok severdin. Banyo yapmayı severdin. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Half the water ended up on the floor. Suyun yarısı yere dökülürdü. Suyun yarısı yere akardı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I'll get a towel. God knows where the mover put the box. Sana havlu getireyim. Tanrı bilir nakliyeciler hangi kutunun içine koymuşlardır. Havlu getireyim. Tanrı bilir nakliyeci kutuyu nereye koydu. The Grudge 3-1 2009 info-icon
How do I look? Like a crazy guy. Nasıl görünüyorum? Tıpkı çılgın bir adam gibi. Nasıl görünüyorum? Çatlağın tekine benziyorsun. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Everything changes today, Rose. I can feel it. Can you feel it? Bugün her şey değişecek, Rose. Hissedebiliyorum. Sen de hissedebiliyor musun? Bugün her şey farklı olacak, Rose. Bunu hissedebiliyorum. Peki ya sen? The Grudge 3-1 2009 info-icon
Come on, don't say that. You have to think positive. Hadi böyle söyleme. Daha pozitif düşünmelisin. Haydi ama, böyle söyleme. Pozitif düşünmelisin. The Grudge 3-1 2009 info-icon
What are you doing? Thinking. Ne yapıyorsun? Düşünüyorum. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Attagirl. Wish me luck. Hoşça kal, bana şans dinle. Aferin sana. Bana şans dile. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You must be Naoko. Naoko. Nioko olmalısın. Naoko. Siz Naoko olmalısınız. Naoko. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Naoko, sorry. I'm Max. Glad you made it okay. Naoko, affedersin. Ben Max. Geldiğiniz için memnun oldum. Naoko, kusuruma bakmayın. Ben Max. Tanıştığımıza memnum oldum. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I'm sorry if I kept you waiting. No. Eğer beklettiysem özür dilerim. Hayır. Beklettiysem kusuruma bakmayın. Hayır. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Good then. Shall we get started? Yes. Güzel o zaman. Gezmeye başlayım mı? Evet. İyi o zaman. Başlayalım mı? Olur. The Grudge 3-1 2009 info-icon
There is an elevator right there, Orada bir asansör var. Şurada asansörümüz mevcut... The Grudge 3-1 2009 info-icon
but it's old and most tenants just use the stairs. Fakat eskidir, çoğu kiracı merdivenleri kullanır. ...ancak oldukça eski, pek çok kiracı merdivenleri kullanır. The Grudge 3-1 2009 info-icon
More communal. Daha müşterek oluyor. Oldukça toplumsal. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Yeah, sorry about the mess. We're in a transitional phase, Karışıklık için üzgünüm. Senin de gördüğün gibi... Dağınıklık için kusurumuza bakmayın. Görebildiğiniz gibi... The Grudge 3-1 2009 info-icon
as you can see. 303 is down here. ...bir geçiş evresindeyiz. 303 burası. ...geçici bir dönemdeyiz. 303 burada. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Now this'll all be fresh paint before you know it. It should be really nice Tüm duvarlar yeniden boyanacak. Bu çok güzel olacak. Siz farkına bile varamadan buralar pırıl pırıl olacak. Gerçekten... The Grudge 3-1 2009 info-icon
before you know it. Really nice. Sorry about the mess. Gerçekten çok güzel. Karışıklık için affedersin. ...çok güzel olacak. Çok güzel. Dağınıklık için kusurumuza bakmayın. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You know, you're lucky. This is the first floor to get the makeover treatment. Şanslı birisin. Restorasyon yapılacak ilk kat burası. Oldukça şanslısınız. Restore edilecek ilk kat burası. The Grudge 3-1 2009 info-icon
The owner's sinking a lot into restoration. Every detail. Mal sahibi restorasyonun her detayına karışıyor. Ev sahibi restorasyonla bizzat ilgileniyor. En ufak detayına kadar. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Here we are. İçeri buyurun. İşte geldik. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Now, as you can see, sizeable living room, Şimdi, senin de gördüğün üzere geniş bir salon var. Şimdi, görebildiğiniz gibi, oldukça büyük bir salon... The Grudge 3-1 2009 info-icon
bright open plan. Ferah bir mekân. ...ferah bir mekân. The Grudge 3-1 2009 info-icon
In here, we've got the dining room, kitchen, and even a little sun room there. Burada da yemek odamız var. Mutfak ve hatta küçük bir dinlenme odası bile var. Burada, yemek odamız, mutfağımız, ve güzel bir odamız var. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Do you live here, as well? Me and the girls. Two sisters. Siz de mi burada yaşıyorsunuz? Ben ve kardeşlerim. İki kız kardeşimle. Siz de mi burada oturuyorsunuz? Ben ve iki kız kardeşim. The Grudge 3-1 2009 info-icon
So I'll be right downstairs if you need anything. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa ben hep aşağıda olacağım. İhtiyacınız olan bir şeyler olursa, alt katta olacağım. The Grudge 3-1 2009 info-icon
How many others in the building? It's a quiet building. Binada başka kaç kişi yaşıyor? Sessiz bir binadır. Burada kaç kişi kalıyor? Burası huzurlu bir apartmandır. The Grudge 3-1 2009 info-icon
There's hardly a peep out of anyone. Ses yapacak birilerini bulmak zordur. Burada birilerini bulmak oldukça zordur. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Now, there are three bedrooms, if you wanna follow me. Eğer beni izleyecek olursanız burada üç yatak odası var. Şimdi, beni izleyecek olursanız, 3 tane yatak odamız var. The Grudge 3-1 2009 info-icon
May I? No, you may not. Alabilir miyim? Hayır, alamazsın. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You need to learn to share. Paylaşmayı öğrenmelisin. Paylaşmayı öğrenmen gerek. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Guys, this is Naoko, potential neighbor. Çocuklar, bu Naoko. Potansiyel yeni komşumuz. Çocuklar, olası yeni komşumuz, Naoko. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Just grabbing an application. Biraz önce başvuru formu aldı. Müracaatını yaptı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Welcome, potential neighbor. I'm Lisa, and this is Rose. Hoş geldin, potansiyel yeni komşumuz. Ben Lisa ve o da Rose. Hoş geldiniz, olası yeni komşumuz. Ben Lisa, bu da Rose. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Rose. Like the flower. Rose. Tıpkı çiçek ismi gibi. Rose. Tıpkı çiçek gibi. The Grudge 3-1 2009 info-icon
If you see stuff for Rose sitting outside, bring it in, okay? Etrafta eğer Rose'un oyuncaklarını görürsen içeri alırsın, tamam mı? Dışarıda Rose'un eşyalarını görecek olursan, onları içeri al, tamam mı? The Grudge 3-1 2009 info-icon
Okay, sorry. Tamam, affedersin. Tamam, kusuruma bakma. The Grudge 3-1 2009 info-icon
So, where are you moving from? I'm from Tokyo. Pekâlâ, buraya nereden geldiniz? Tokyo'dan. Nereden taşınıyorsunuz? Tokyo'dan. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Here you go. You have a lovely family. İşte buyurun. Güzel bir ailen var. İşte oldu. Güzel bir aileniz var. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I need that? No, ma'am. Ona ihtiyacım var mı? Hayır, bayan. O gerekli mi? Hayır, bayan. The Grudge 3-1 2009 info-icon
The doctor just wanted to make sure I could read the instructions. Doktor, talimatları okumam gerektiğini söyledi. Sadece doktor açıklamaları okuduğumdan emin olmak istedi. The Grudge 3-1 2009 info-icon
The kids wear these at the hospital all the time. Çocuklara her zaman hastanede bu şeylerden takılır. Çocuklar onları hep hastanelerde giyer zaten. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Can I breathe underwater with that? Bununla suyun altında nefes alabilir miyim? Onunla suyun altında nefes alabilir miyim? The Grudge 3-1 2009 info-icon
You need a scuba tank for that. Onun için bir dalış tüpüne ihtiyacın var. Bunun için oksijen tüpün olmalı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I could go in a shark cage. Köpek balığı kafesine gireceğim. Bir köpek balığı kafesine girebilirim. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You could, but I'd be careful. Sharks have a taste for little girls. Girebilirsin, fakat dikkatli olmalısın. Küçük kızların tadı köpek balıklarının çok hoşuna gider. Girebilirsin, ama dikkatli olmalısın. Köpek balıkları ufak kızların tadını alır. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Look, I'm just gonna put this in the closet, and we're never gonna talk about it again. Bak, bunları kutuya kaldırayım sonra konuşmamıza geri döneriz. Bak, bunları kutularına koyacağım ve bir daha bunlardan söz açılmayacak. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Things'll get better. I promise. Her şey daha iyi olacak. Söz veriyorum. Her şey iyi olacak. Söz veriyorum. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Not always. Her zaman olmayacak. Her zaman olmaz. The Grudge 3-1 2009 info-icon
What do you mean? Things don't always get better. Ne demek istiyorsun? İşler her zaman yolunda gitmez. Ne demek şimdi bu? Her şey, her zaman iyiye gitmez. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Like for those people, the ones that died. Tıpkı insanlar için önemli birinin ölmesi gibi. Tıpkı şu insanlar için değerli birilerinin ölmesi gibi. The Grudge 3-1 2009 info-icon
That's different. Entirely different. Bu farklı, tamamıyla farklı. O farklıydı. Tamamen farklıydı. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I miss every tenant that leaves. Ayrılan her kiracıyı özlüyorum. Buradan taşınan her kiracı burnumda tütüyor. The Grudge 3-1 2009 info-icon
We take care of everyone here in our own way. Buradakilerle kendi yöntemimizle ilgileniriz. Buradakilerin icabına bildiğimiz gibi bakarız. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You take their money. Onların parasını alıyorsun. Paralarını alıyorsun. The Grudge 3-1 2009 info-icon
That's part of our way. Bu da işimizin başka bir tarafı. Bu da bizim yolumuzun bir parçası. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Come here, shark bait. Buraya gel. Köpek balığı yemi. Buraya gel, köpek balığı tuzağı seni. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Showed Rose the oxygen thing. She wanted to go scuba diving. Rose'a oksijen tüpünü gösterdim. Oksijen tüpüyle dalmak istiyor. Rose şu oksijen zımbırtısını gördü ve dalışa gitmek istedi. The Grudge 3-1 2009 info-icon
You tell her it was just a precaution? Yeah. Bunun sadece bir tedbir olduğunu söyledin, değil mi? Evet. Bunun bir tedbir olduğunu söylemedin mi? Söyledim tabii. The Grudge 3-1 2009 info-icon
So, New York's a crazy place. Well, so is Chicago, right? New York çok çılgın şehir. Chicago'da öyle, değil mi? New York deli yerdir şimdi. Chicago da öyle, değil mi? The Grudge 3-1 2009 info-icon
I just worry, you know. Endişeleniyorum, biliyorsun. Sadece endişeleniyorum işte. The Grudge 3-1 2009 info-icon
Yeah, but aren't there fashion jobs here? Evet, ama burada moda işi yok mu? Öyle de, burada hiç moda işi kalmadı mı? The Grudge 3-1 2009 info-icon
It's not about the job. It's the internship. Sadece moda ile ilgili değil eğitimle alakalı bir iş. Bu işle alakalı değil ki. Stajyerlik için. The Grudge 3-1 2009 info-icon
If I could swing a scholarship from this, Eğer öğrenim bursunu alabilirsem... Burs kazanabilseydim... The Grudge 3-1 2009 info-icon
then we can use the rest of my college fund to pay for Rose's medical bills. ...üniversite için ayırdığımız kaynağın yarısını Rose'un ilaçları için kullanabiliriz. ...üniversite ödeneğimden arta kalanla Rose'un sağlık giderlerini karşılayabiliriz. The Grudge 3-1 2009 info-icon
I don't know. I'm just trying to help. Bilmiyorum. Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Bilemiyorum. Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum. The Grudge 3-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 164190
  • 164191
  • 164192
  • 164193
  • 164194
  • 164195
  • 164196
  • 164197
  • 164198
  • 164199
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim