Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15943
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's true. Everything's closed down at the farm. | Doğru söylüyor. Çiftlikte her yer kapalıdır. Doğru söylüyor. Çiftlikte her yer kapalıdır şimdi. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
We'll have a drink, and in the morning, you'll be there in one hour. | Şimdi içeceğiz. Sabah da yola çıktın mı, bir saatte orada olursun. Biraz içeriz, sabah olunca da bir saate çiftlikte olursun. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I'm causing a trouble. You want to spend a family evening. | Zahmet olacak şimdi. Geceyi ailecek geçirmek istersiniz. Sıkıntı yaratıyorum. Baş başa bir akşam geçirmek istiyorsunuzdur. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Cut the crap. Let's drink. | Bırak saçmalamayı. İçelim işte. Zırvalama. Gel, içelim. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Make us a coffee. | Bize kahve yap. Bize kahve yapsana. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
And switch to Bratislava. | Bir de Bratislava kanalını aç. Bir de, Bratislava kanalını aç. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
All this politics makes me want to puke. | Tüm bu siyasi olaylar midemi bulandırıyor. Bütün bu siyasi işler bende kusma isteği uyandırıyor. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Dear friends. The Warsaw automobile factory presents... | Değerli arkadaşlar. Varşova Otomobil Fabrikası muhteşem... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I'll make the bed at Janek's. | Janek'in yatağını hazırlayayım. Janek'in yatağını hazırlayacağım. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
...an amazing new car. | ...yeni arabalarını sunar. ...yeni arabayı takdim eder. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Look Edek! We were just talking... Polonez. | Şuna bir bak, Edek. Biz de bundan bahsediyorduk. Bak, Edek! Tam da lafın üzerine geldi... Polonez. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
In czesky television! | Hem de Çek kanalında! | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Jan had stolen invoices, reports and protocols of damage | Jan, eyalet çiftliğinde ve birkaç mülkte gerçekleşen zararı belirten... Jan, Devlet Çiftliğiyle birkaç kooperatiften... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
from the state farm and a couple of cooperatives. | ...faturalar, bilgiler ve hasar tutanakları çalmış. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I know, a wrong deed, | Biliyorum, yaptığı yanlış. Farkındayım, yanlış bir davranış, | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
but for noble reasons. | Fakat haklı sebepleri vardı. ...ama yüce gönüllü nedenlerden yapmış. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
He wanted to stop emblazonments. | Bu adaletsiz işlere bir son vermek istemiş. Övgüleri engellemek istemiş. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
In the paper they wrote he was driving a mini Fiat and collided with a truck. | Raporda yazdığına göre; Mini Fiat kullanıyormuş ve bir kamyonla çarpışmış. Defterde yazdığına göre, mini Fiat araba sürüyormuş ve kamyonla çarpışmış. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
But he didn't have driving license. | Fakat ehliyeti yokmuş. Ama onun ehliyeti yoktu ki. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Dead on the spot. | Olay yerinde hayatını kaybetmiş. Oracıkta ölmüş. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Here they report he spent the night with a woman of ill repute, | Yazdıklarına göre, geceyi namı kötü bir kadınla geçirmiş. Burada da, geceyi kötü şöhretli kadının tekiyle geçirdiği yazıyor, | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
this is her nickname and initials. | Bu kadının takma ismi ve adının baş harfleri. Şu yazan, kadının takma adıyla, adının baş harfleri. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Probably you can trace her down. | Belki onun yerini bulabilirsin. Muhtemelen izini sürebilirsiniz. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
She informed how much they drank and that later... | Ne kadar çok içtiklerini bildirmiş, sonra da... Kadın o saate dek ne kadar içmiş olduklarını söyledi. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You know... | Biliyorsun işte. Bilirsin... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
But Jan was a homosexual and suffered greatly because of his shortcoming. | Ama Jan homoseksüeldi ve bu eksikliğinden dolayı epey acı çekti. Ama Jan homoseksüeldi ve kusurundan dolayı çok çekmişti. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
One more thing... | Bir şey daha var. Bir şey daha var... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Quiet recently, a Solidarity activist, the same curve near Nisko. | Olaydan hemen önce, bir dayanışma eylemcisi Nisko kavşağından geçerken görülmüş. Geçenlerde, Dayanışma aktivistlerinden biri de, Nisko'nun oradaki aynı virajda. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Maybe a coincidence, but maybe a method. | Ya bir tesadüftür, ya da bir şeyler dönüyordur. Belki tesadüftür sadece, ama birinin tarzı da olabilir. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I am happy to dispose off this earthly secret... | Bu büyük sırrı açıkladığım için çok mutluyum. Bu dünyevî sırrı söyleyip kurtulduğum için mutluyum. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Of course I shall renounce everything in the court. | Ayrıca elbette, her şeyi mahkemede de anlatacağım. Elbette, mahkemede bütün iddiaları geri çekmem gerek. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
So, Zdzislaw, you're saying that this state farm is fishy? | Yani Zdzislaw, eyalet çiftliğinin boktan olduğunu mu söylüyorsun? Yani diyorsun ki, Zdzislaw, bu Devlet Çiftliği işinin içinde bir bit yeniği var. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Tomorrow you'll see for yourself, | Yarın kendin göreceksin. Yarın kendin görüp... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
and know more than we do... | Bizim bildiğimizden fazlasını öğreneceksin. ...bizim bildiklerimizi geçmiş olursun. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Have to go out for a moment. | Bir dakikalığına dışarı çıkmalıyım. Biraz dışarı çıkmam gerek. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Fresh air will do me good. | Temiz hava iyi gelecektir. Temiz hava iyi geliyor. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
And I need to put out the snare for the fox. | Bir de tilki için tuzak kurmalıyım. Hem tilki için tuzak kurmam gerek. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
While I'm still sober. | Hazır hâlâ ayıkken. Hâlâ ayıkken halledeyim. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Shall I go with you? | Gelmemi ister misin? Ben de geleyim mi seninle? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
No. Drink the coffee. | Hayır. Sen kahve iç. Yo. Kahveni iç sen. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
She'll make us a strong one. | Sağlam bir tane yapar. Bozena bize sert bir kahve yapıverir. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I'll get the fucker. | İbne tilkiyi yakalayacağım. Yakalayacağım şu namussuzu. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Excuse me. | Affedersin. Müsaadenle. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
What's going on? | Ne oluyor? Ne oldu? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
She might have a crevice, but won't let me have a look. | Doğum yapacak olabilir fakat bakmama izin vermiyor. Fissür'ü olabilir, ama bakmama izin vermiyor. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Everything's all right. | Bir sorun yok. Bir şeyim yok benim. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Fuck, all right. She had contractions. | Tabii var! Sancılandı. Sikime "bir şeyin" yok. Kontraksiyonun vardı. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Bloody hell. What did you do with the car, Lieutenant? | Ha siktir! Arabaya ne halt ettiniz, Teğmen? Vay anasını. Arabaya ne yaptın, Teğmen? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Take her to the hospital. | Onu hastaneye götür. Hastaneye götür onu. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
There's no need. No discussion. | Gerek yok. Daha fazla tartışma yok. Hiç gerek yok. Uzatma. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Why are you making all this fuss? The baby is due in 2 weeks. | Boşuna ne uğraşıyorsun? Bebek iki hafta sonra gelecek. Niye ortalığı velveleye veriyorsun? Bebeğin doğmasına iki hafta var daha. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
He hit you? | Sana vurdu mu? Sana vurdu mu? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
The nearest hospital is in Krosno. If not, then Sanok or Korczyn. | En yakın hastane Krosno'da. Orası kapalıysa Sanok ve Korczyn'de. En yakın hastane Krosno'da. Orada yoksa, Sanok'ta ya da Korczyn'dedir. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Where's Lisowski? He's no good. I'll go with her. | Lisowski nerede? Pek iyi değil. Ben onunla gideyim. Lisovski nerede? Ondan hayır gelmez. Ben giderim onunla. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Lisowski... Lieutenant got boozed up and started yelling | Lisowski... yani Teğmen epey içti ve çocuk doğduğunda... Lisovski... Teğmen kafayı bulup, çocuk doğunca... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
that he'll do a blood test when the child is born. | ...ona kan testi yapacağını söyleyip bağırıp çağırdı. ...kan tahlili yaptıracağım diye bağırmaya başladı. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
He hit her? But just once. Then we've put him into the van. | Ona vurdu mu? Sadece bir kere. Sonrasında onu kamyonete koyduk. Vurdu mu ona? Yalnız bir kere. Sonra da minibüse soktuk teğmeni. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Only the keys were inside and he drove away. | Anahtarlar içerideydi, o da alıp başını gitti. Ama anahtarlar aracın üzerindeymiş, o da sürdü gitti. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Where to? Fucking vanished, sir. And Tomala? | Nereye? Ortadan kayboldu, efendim. Peki ya Tomala? Nereye? Yer yarıldı yerin dibine girdi, efendim. Ya Tomala? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
The Prosecutor woke up earlier, downed a shot and is like a newborn. | Savcı erkenden uyanıp, hiç beklemeden bir bardak içki içti. Savcı erken kendine geldi, bir duble içince yeniden doğmuş gibi oldu. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Now he's conducting the investigation. | Sonra da bir araştırmayı yürütmeye gitti. Şu an soruşturmayı yürütüyor. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Petrycki, you were in the traffic department until recently? | Petrycki, daha önce Trafik Şubesi'nde çalışmıştın, değil mi? Petrycki, yakın zamana dek Trafik Departmanındaydın, değil mi? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
The curve near Nisko. Many accidents? | Nisko kavşağında çok kaza olur muydu? Nisko'nun oradaki viraj. Çok kaza oluyor muydu orada? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
It's a private question. | Kişisel bir soru. Bu konu aramızda kalacak. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Once a certain Major hit a truck. | Bir keresinde, bir Binbaşı bir kamyonla çarpışmıştı. Bir keresinde Binbaşı'nın biri kamyonla çarpışmıştı. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
They say, he was blown away for arm deals. | Ordu anlaşmaları yüzünden ortadan kaldırıldığını söylüyorlar. Dediklerine bakılırsa, silah anlaşması yüzünden öldürülmüş. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Petrycki, | Petrycki... Petrycki, | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
go see the dentist. My molar is giving me hell... | ...bir dişçiye git. Azıdişim beni öldürüyor. ...dişçiye bir uğra. Azıdişim ağzıma sıçıyor... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
So, how much have you drank? A lot? We had a bit. | Ne kadar içtin? Çok mu? Biraz içtik işte. Söylesene, ne kadar içmiştin? Çok mu? Azıcık içmiştik işte. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
But precisely? | Tam olarak ne kadar? Tam olarak, ne kadar? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I am talking grams. | Kaç gram yani? Gramaj olarak söyle. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
There you are finally. | Sonunda geldiniz. Nihayet teşrif ettiniz. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
So...? | Devam et. Eee...? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
We were into third bottle by then. | Üç şişenin dibine vurmuştuk. Üçüncü şişeyi devirmek üzereydik. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Me and Dziabas, we drank more then half a liter each. | Ben ve Dziabas, yarım litreden fazla içtik. Dziabas'la ikimiz, kişi başı yarım litreden fazla içtik. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
And she was just sipping. 300 grams, not more. | Kızsa ucundan alıyordu. 300 gram kadar, daha fazlası değil. Kadınsa yudum yudum içti. 300 gram falan, o kadar. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Have you been convicted for drunken brawls? | Hiç sarhoşken kavgaya karıştın mı? Sarhoş kavgasından dolayı suçlu bulunmuş muydun? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Give me that. | Ver şunu bana. Ver şunu. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You read it. | Oku. Sen oku. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
"Mosty, Stettin voivodship, 1973. | "Mosty, Voyvoda Stettin, 1973. "Mosty, Stettin Voyvodalığı, 1973. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Suspect Edward Srodon pushed a colleague into the pond. | Şüpheli Edward Srodon, iş arkadaşını gölede attı. Zanlı Edward Srodon meslektaşlarından birini gölete itti. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Fined with a warning in his employee record." | Ceza olarak, işveren siciline yazıldı. Personel kaydına uyarı cezası işlendi." | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
What are you trying to pin on me? Gdynia, 1975, a fight in a bar... | Üstüme ne yıkmaya çalışıyorsunuz? Gdynia, 1975, bir bar kavgası... Üzerime suç mu yıkıyorsunuz? Gdynia, 1975, barda kavga... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You don't have any sugar at home for the guest's coffee? | Misafirlerinin kahvelerine koyması için hiç şeker yok mu evinde? Misafire kahve yapıyorsun ve evde hiç şeker yok mu yani? | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Turning a house into the joint? Watch it, you whore, or you'll get it! | Ortalığı toza dumana mı katayım? Ayağını denk al, fahişe, yoksa dediğimi yapacağım! Evi kerhaneye mi çevireceksin? Dikkatli ol, orospu, yoksa belanı bulacaksın! | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I was too good, wasn't I? Easy, take it easy. | Gereğinden fazla iyi davrandım, değil mi? Sakin ol, sakin ol. Sana bir boy büyük geldim, değil mi? Biraz sakin, sakin ol. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Wanna leave? Nobody's stopping you! Nothing here is yours. | Gideceksen git. Seni durduran yok. Buradaki hiçbir şey senin değil. Gitmek mi istiyorsun? Durduran yok! Buradaki hiçbir şeyde hakkın yok. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You're ready to fly again? You want to fuck and fool around? So scram! | Yine basıp gidecek misin? Sik gibi bırakıp gidecek misin? Anca gidersin! Yine mi kaçmaya niyetlisin? Sokaklarda avare avare dolaşmak mı istiyorsun? Defol o zaman! | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You are drunk like a skunk again. | Leş gibi içki kokuyorsun. Zil zurna sarhoş olmuşsun yine. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Zdzichu, calm down. | Zdzichu, sakin ol. Zdzichu, sakinleş. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Eddie. Calm down. | Eddie. Sakin ol. Eddie. Sakin ol. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, calm down. 1 | Tamam, sakinim. 1 Evet, sakinleşeyim. 1 | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
At the wedding, her sister | Düğünde, kız kardeşi... Düğünümüzde, kız kardeşi... | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
six times shuttled to the barn. | ...ahıra altı kere gidip geldi. ...altı kere ahıra girip çıktı. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
And later he wept, because | Sonra zırlamaya başladı. Meğersem... Sonra da herif ağlayıp durdu, neymiş efendim, | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
he could have charged 300 per bang... | ...herif bir postaya 300 öderim demiş! ...sikiş başına 300 isteyebilirmiş. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
You bitch. | Oruspu! Kaltak! | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Janek's mother died when he was five. | Janek'in annesi, o beş yaşındayken öldü. Janek'in annesi o beş yaşındayken öldü. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
Bozena, | Bozena'yı... Bozena, | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |
I took from a joint. | ...batakhaneden aldım. ...kerhaneden aldım getirdim onu. | Dom zly-1 | 2009 | ![]() |