• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15946

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What the fuck is this? What the fuck is this? Bu ne lan böyle? Ne mi? Bu ne ya şimdi? "Bu ne ya şimdi" mi? Dom zly-1 2009 info-icon
The Zootechnician's last will. Hayvan bilimcisinin son isteği. Zooteknistin vasiyeti. Dom zly-1 2009 info-icon
Because there is also a homicide case. Jan Stec. Çünkü bir de cinayet davası var. Jan Stec. Çünkü bir de cinayet vakası var. Jan Stec. Dom zly-1 2009 info-icon
Jan Stec. Sung so nicely in a church. Jan Stec. Kilise korosunda çok iyi söylerdi. Jan Stec. Kilisede çok hoş bir edayla söylerdi. Dom zly-1 2009 info-icon
Officially died in a car accident near Nisko. Resmi verilere göre Nisko yakınlarında araba kazasında vefat etti. Resmi olarak, Nisko yakınlarında gerçekleşen araba kazasında öldü. Dom zly-1 2009 info-icon
Cold as in a Swedish Circus... Hava buz gibi. Soğuğa bak, İsveç Sirkindeyiz sanki. Dom zly-1 2009 info-icon
We'll make it quick, so you won't get pissed. Elimizi çabuk tutacağız, bu sayede götü kurtarırsın. Kızmayasın diye çabucak halledeceğiz. Dom zly-1 2009 info-icon
Several other people died in the same place, under same circumstances... Aynı yerde, aynı şekilde birkaç insan daha ölmüş. Aynı yerde başkaları da öldü, hem de aynı şartlarda. Dom zly-1 2009 info-icon
Perilous curve, Lieutenant. Viraj sakat, Komiserim. Virajın kendisi tehlikeli, Teğmen. Dom zly-1 2009 info-icon
But as for the sugar plant, you have something on me Ama şeker olayında sen bana bir iyilik yap... Şeker fabrikasına gelirsek, o konuda sizin bana diyeceğiniz, benim de... Dom zly-1 2009 info-icon
and I have something on you. ...ben de sana bir iyilik yapacağım. ... başka bir konuda size diyeceğim var. Dom zly-1 2009 info-icon
Let's call it a tie. Durumu eşitleyelim. Eşitlendik diyelim. Dom zly-1 2009 info-icon
That's me in Radom. I was salvaging the Party building. Bu, ben Radom'dayken. Parti binasını yağmalıyordum. Burada, Radom'dayım. Parti binasını kurtarıyordum. Dom zly-1 2009 info-icon
Salvaging it? Yağmalıyor muydun? "Kurtarıyordum" derken? Dom zly-1 2009 info-icon
Yeah, because they set it on fire. Evet, çünkü ateşe vermişlerdi. Aynen, binayı ateşe vermişlerdi. Dom zly-1 2009 info-icon
Get out. Çık dışarı. Dışarı çık. Dom zly-1 2009 info-icon
Do you know what this is? Bu ne biliyor musun? Bu ne, biliyor musun? Dom zly-1 2009 info-icon
A gradual release of an agent... Esperal. Can you take it out? Alkolü bıraktıran bir kimyasal. Esperal. Çıkarabilir misin? Etken bir maddenin... Azar azar Esperal salınımı... Çıkarabilir misin? Dom zly-1 2009 info-icon
With what? Ne ile? Neyle çıkarayım? Dom zly-1 2009 info-icon
Bloody cross stitches. Fena acıtacak canını. Kahrolası çapraz dikişler. Dom zly-1 2009 info-icon
Sorry. Kusura bakma. Pardon. Dom zly-1 2009 info-icon
Son of a bitch. Anasını avradını. Orospu çocuğuna bak sen! Dom zly-1 2009 info-icon
You're allowed only after 48 hours, Sadece 48 saatin var... 48 saat sonra müsaaden olacak, Dom zly-1 2009 info-icon
but in Mosty there was one guy... ...ama şunu bil Mosty'de bir adam var ...ama Mosty'de herifin teki... Dom zly-1 2009 info-icon
What do you want to charge me with, Lieutenant? Beni ne ile suçlamayı düşünüyorsun, Komiserim? Beni neyle suçlamak istiyorsun, Teğmen? Dom zly-1 2009 info-icon
Please hide it and return to the priest. Lüften bunu sakla ve pedere götür. Şu sizde kalsın, rahibe götürün lütfen. Dom zly-1 2009 info-icon
Give it to him. Ona ver. Ver şişeyi. Dom zly-1 2009 info-icon
Wozniak. Wozniak. Wozniak. Dom zly-1 2009 info-icon
Hand me the paper. Kağıdı ver bana. Kâğıdı versene. Dom zly-1 2009 info-icon
Your testimony. İfaden. İfaden. Dom zly-1 2009 info-icon
"I couldn't sleep. "Uyuyamamıştım." "Gözüme uyku girmemişti. Dom zly-1 2009 info-icon
The state farm, seemed uncertain. "Devlet çiftliği işi belirsizdi." Devlet Çiftliği bende şüphe uyandırmıştı. Dom zly-1 2009 info-icon
I started doing push ups." Why? "Şınav çekmeye başladım." Neden? Şınav çekmeye başlamıştım." Niçin? Dom zly-1 2009 info-icon
To sober up I think... Ayılmak için sanırım. Ayılmak için herhalde... Dom zly-1 2009 info-icon
Later I went out to the can, Sonra da helaya çıktım... Biraz sonra da su dökmeye gitmiştim, Dom zly-1 2009 info-icon
Get some fresh air, and think. ...hava alıp, düşündüm. Hem de temiz hava alırım, diye düşündüm herhalde. Dom zly-1 2009 info-icon
What about? Neyi düşündün? Konu neydi? Dom zly-1 2009 info-icon
That everything went too fast. Her şey nasıl böyle bir çırpıda alevlendiğini. Her şey çok hızlı gelişmişti. Dom zly-1 2009 info-icon
The deal with Dziabas. And that I screwed his wife... Dziabas'la olan ilişkimizi yani. Sonra çığlığını duydum. Dziabas'la yaptığımız anlaşma. Karısını becermiş olmam... Dom zly-1 2009 info-icon
There is no such thing as happiness. This evening didn't turn out so well. Mutluluk diye bir şey yoktur. O gece de pek iyi gitmedi. Mutluluk diye bir şey yoktu. O gecenin sonu pek hayır olmadı. Dom zly-1 2009 info-icon
Banas is back. Banas döndü. Banas döndü. Dom zly-1 2009 info-icon
Why the hell did they bring her back? Ne diye kadını geri getirdiler? Ne bok yemeye geri getirdiler onu? Dom zly-1 2009 info-icon
I've already told you several times, Lieutenant. Sana defalarca söyledim, Komiserim. Kaç kere anlattım size, Teğmen. Dom zly-1 2009 info-icon
You know the truth. Gerçeği biliyorsunuz. Gerçeği biliyorsunuz. Dom zly-1 2009 info-icon
Truth? There is no such thing. Gerçeği mi? Gerçek diye bir şey yoktur. Gerçek mi? Gerçek diye bir şey yok. Dom zly-1 2009 info-icon
Shit in Sanok, in Krosno one decent doctor got interned. Sanok'ta bir bok yok, Krosno'da stajyer doktor var. Sanok'u boş ver, işi bilen tek doktor Krosno'da tutuluyor, Dom zly-1 2009 info-icon
She'll have to go to Rzeszow. Rzeszow'a gitmesi gerek. ...kadını Rzeszow'a götürmek lazım. Dom zly-1 2009 info-icon
What's going on, Lieutenant? Please don't drink anymore. Neler oluyor, Komiserim? Lütfen daha fazla içmeyin. Neler oluyor, Teğmen? Lütfen daha fazla içmeyin. Dom zly-1 2009 info-icon
8 hours after waters break, because she's primipara. Suyun geldikten sonra sekiz saatin var, çünkü ilk kez doğum yapacaksın. Suyu geldikten sonra 8 saati var, ilk doğumunu yapacak çünkü. Dom zly-1 2009 info-icon
1 hour here, an hour and a half drive, 1 saat burada dursan, 1,5 saat yol sürse... Bir saat burada geçti, bir buçuk saat de yol da geçti desek, Dom zly-1 2009 info-icon
you have 4 hours for the hospital. Fine with you? Fine. ...hastanede dört saatin olur. Sana uyar mı? Uyar mı? ...hastane için dört saatiniz var. Uyar mı size? Uyar. Dom zly-1 2009 info-icon
You aren't mad at me darling? Bana kızmadın mı hayatım? Bana kızmadın ya, hayatım? Dom zly-1 2009 info-icon
Wait in the van. Kamyonette bekle. Minibüste bekle. Dom zly-1 2009 info-icon
Banas, stay with her. That's an order. Banas, onunla git. Bu bir emirdir. Banas, yanında dur. Bu bir emirdir. Dom zly-1 2009 info-icon
The suspect is lying, because he never went to the out house. Şüpheli yalan söylüyor, çünkü hiç evden dışarı çıkmamış. Zanlı yalan söylüyor, çünkü kendisi evin dışına hiç çıkmadı. Dom zly-1 2009 info-icon
No? Then where? There, where Dziabas lost the axe. Öyle mi? Neredeydim o zaman? Şurada, Dziabas'ın baltayı düşürdüğü yerde. Çıkmadım mı? Nereye gittim o zaman? Dziabas'ın baltasını kaybettiği yere. Dom zly-1 2009 info-icon
That's not true. Bu doğru değil. Yanlışın var. Dom zly-1 2009 info-icon
I don't want you to film me with this. Beni elimde baltayla kameraya çekmenizi istemiyorum. Beni, elimde bununla kameraya almanızı istemiyorum. Dom zly-1 2009 info-icon
Pick it up, you bastard. Al o baltayı pezevengin evladı! Al onu yerden, göt herif. Dom zly-1 2009 info-icon
Pick it up. Al dedim. Al şunu yerden. Dom zly-1 2009 info-icon
What the fuck...? Bu ne be! Olur mu lan...?! Dom zly-1 2009 info-icon
All right, so tell us your version, Srodon. Peki, o zaman kendi hikâyeni anlat bakalım, Srodon. Pekâlâ, nasıl olduğunu bir de senden dinleyelim, Srodon. Dom zly-1 2009 info-icon
I don't know how long I was sitting here, Burada ne kadar oturdum böyle bilmiyorum, çünkü kafam bayağı güzeldi. Burada ne kadar oturdum bilmiyorum, Dom zly-1 2009 info-icon
because the alcohol got to me. ...alkolün etkisindeydim. Dom zly-1 2009 info-icon
A noise woke me up from the numbness. Sesle birlikte kendime geldim. Bir ses uyuşuk halimden uyandırdı beni. Dom zly-1 2009 info-icon
I thought, that maybe he wants to beat her up again. Yine kadını dövüyor herhalde diye düşündüm. Önce, Dziabas yine kadını dövmeye niyetli, diye düşünmüştüm. Dom zly-1 2009 info-icon
That she had told him about the intercourse. Ona birlikte olduğumuzu söyledi sandım. Kadının, aramızda geçenleri ona anlattığını sanmıştım. Dom zly-1 2009 info-icon
The bed was empty. I heard a scream. Yatakta kimse yoktu. Bir çığlık duydum. Yatak boştu. Bir çığlık işittim. Dom zly-1 2009 info-icon
Srodon, the whole bedding has been chopped with an axe! Srodon, yatak baltayla lime lime edilmiş! Srodon, nevresim takımı baltayla paramparça edilmişti. Dom zly-1 2009 info-icon
What axe? What're you trying to frame me in? Ne baltası ya? Üzerime yıkmaya mı çalışıyorsun sen? Ne baltası? Suçu üzerime yıkmaya mı çalışıyorsun? Dom zly-1 2009 info-icon
Admit, you tried to kill them. Kabul et artık, onları öldürmeye çalıştın. İtiraf et, öldürmeye çalıştın onları. Dom zly-1 2009 info-icon
This is fucking bullshit! Götünden sallama lan! Başlarım senin saçmalıklarına! Dom zly-1 2009 info-icon
Blood was everywhere... Her yer kan olmuştu. Kan her tarafa sıçramıştı. Dom zly-1 2009 info-icon
She was standing on one side, Kadın yanında duruyordu... Kadın burada, adam da... Dom zly-1 2009 info-icon
he over here, ...adam da elinde bıçakla... ...şurada dikiliyordu. Dom zly-1 2009 info-icon
holding the knife over the head. ...cesedin başındaydı. Bıçağı tam kafasının üzerine tutmuştu. Dom zly-1 2009 info-icon
They came to slay me for the money in my suitcase. Çantadaki paramı alabilmek için beni öldürmeye çalıştılar. Bavuldaki para için beni öldürmeye gelmişlerdi. Dom zly-1 2009 info-icon
Nobody knew me. Nobody saw me. Beni ne gören vardı, ne tanıyan. Kimse beni tanımıyordu. Kimse yüzümü bile görmemişti. Dom zly-1 2009 info-icon
Their son got back from partying and passed out. Oğlu partiden dönmüştü ve öldürülmüştü. Oğulları gittiği partiden dönmüş ve yatağa sızıp kalmıştı. Dom zly-1 2009 info-icon
They slaughtered him. Cut his throat in darkness. Doğramışlardı resmen çocuğu. Karanlıkta gırtlağını kesmişler. Oğullarını öldürdüler. Karanlıkta boğazını kestiler. Dom zly-1 2009 info-icon
The knife's gone. Somebody must have poked in here. Bıçak ortadan kaybolmuş. Birisi buraları karıştırmış olmalı. Bıçak ortada yok. Buradan birisi yürütmüş olmalı. Dom zly-1 2009 info-icon
You have a mess in the material evidence. Bir kanıtı daha sikip attın. Kanıtları saklama işinde rezilsiniz. Dom zly-1 2009 info-icon
Let's have a walk through one more time. Hadi şöyle bir tekrar edelim. Son bir kez her şeyi baştan alalım. Dom zly-1 2009 info-icon
Fuck... Hay amına koyayım! Siktir... Dom zly-1 2009 info-icon
Where are you, bastard? Nerdesin lan, şerefsiz? Nereye girdin, piç kurusu? Dom zly-1 2009 info-icon
The suspect has stated, Olay şöyleydi sanırım... Zanlının ifadesine göre, Dom zly-1 2009 info-icon
that when Dziabas was chasing the fox, he fell down in the mud, right? ...Şüpheli, Dziabas tilkiyi kovalıyorken, çamura düşmüştü, değil mi? ...Dziabas tilkiyi kovalarken çamura düşmemiş miydi? Dom zly-1 2009 info-icon
Right. Doğru. Düşmüştü. Dom zly-1 2009 info-icon
And that the axe landed near the well. Balta da orada kaldıydı. Balta da o sıra kuyunun oralara düşmüştü. Dom zly-1 2009 info-icon
Why the axe again? Bir balta olayıdır gidiyor! Yine balta nereden çıktı? Dom zly-1 2009 info-icon
Yes or no? Öyle mi, değil mi? Evet mi, hayır mı? Dom zly-1 2009 info-icon
So how could Dziabas dash from the house with an axe? O zaman Dziabas elinde baltayla evden nasıl fırladı? O halde, Dziabas elinde baltayla evinden nasıl fırlamış olabilir? Dom zly-1 2009 info-icon
I don't know. Maybe he brought it in earlier? Bilmiyorum. Belki olaydan önce gitti aldı oradan? Bilmiyorum. Belki daha öncesinde içeri sokmuştur baltayı? Dom zly-1 2009 info-icon
I could have make a mistake. Yanlış söylemiş olabilirim. Yanlış hatırlıyor olabilirim. Dom zly-1 2009 info-icon
Anyway, what's the difference? Her neyse zaten, ne fark eder? Hem ne fark eder? Dom zly-1 2009 info-icon
They've murdered him! Çocuğu onlar öldürdü! Öyle ya da böyle oğullarını öldürdüler! Dom zly-1 2009 info-icon
What have you done with him? Who allowed you to ask questions? Ne oldu ona? Sana soru sorabileceğini kim söyledi? Ne yaptın ona? Kim sana soru sorabilirsin dedi? Dom zly-1 2009 info-icon
I want to know, what've you done with Lieutenant? Teğmene ne yaptığınızı bilmek istiyorum. Cevap istiyorum, Teğmen'e ne yaptın? Dom zly-1 2009 info-icon
Why aren't you taking notes? Neden söylediklerimi yazmıyorsun sen? Niye not almıyorsun? Dom zly-1 2009 info-icon
Once again. Tekrar ediyorum. Tekrar soruyorum. Dom zly-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 15941
  • 15942
  • 15943
  • 15944
  • 15945
  • 15946
  • 15947
  • 15948
  • 15949
  • 15950
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim