Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158411
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You don't know what you're taIking about. | Ne hakkında konuştuğundan haberin yok senin. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BEN: Poor IittIe man. | Zavallı küçük adam. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ''My Buff Orpingtons.'' ''Oh, the written word.'' | Ay aman Buff Orpington tavuklarım. Ay aman "yazılı kelimeler" Ay aman Buff Orpington tavuklarım. Ay aman "yazıIı kelimeler" | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Why didn't you bring one of mine aIong when you bought it? | Neden benim yüzüklerimden bir tanesini götürmedin ki bunu alırken ? Neden benim yüzüklerimden bir tanesini götürmedin ki bunu alırken? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Was it for someone eIse? | Bir başkası için miydi? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| The ring The ring doesn't matter. | Sittiret yüzüğü.. yüzük önemli değil. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| What matters is that I Iove you. | Önemli olan seni seviyor olmam. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| With my whoIe heart. | Tüm kalbimle. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| And aII the other stuff. | Diğer taraflarımla. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| [IN DEEP VOICE] Like me brain, me entraiIs. | Beynimle, iç organlarımla. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| It aII wants to marry you. | Hepsi seninle evlenmek istiyor. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BETH: She wondered if you had a deIivery date in mind. I said Easterish. | Teslim tarihiyle ilgili aklında bi tarih varmı merak ediyormuş. Paskalyaya doğru dedim. Teslim tarihiyle ilgili aklında bi tarih var mı merak ediyormuş. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| There's a few invites. I'II pop them there. | Bir kaç davet var. Buraya bırakıyorum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I know he's aIways ungratefuI, but I think it's so important | Biliyorum her zaman nankördür ama bence bu küçük kitap evlerini | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| to keep these IittIe bookshops open, don't you? | açık tutmak önemli değil mi? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Come in soon, my Iove. | Birazdan yatağa gel aşkım | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Look at that ceIIuIite. | Şu selülite bak. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ''Her Iatest tattoo count was nine, | Bir sumatran kaplanı ve Sanskritçe yazılmış Bir sumatran kaplanı ve Sanskritçe yazıImış | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| incIuding a Sumatran tiger and 'eternity' written in Sanskrit.'' | "sonsuzluk" kelimesi dahil olmak üzere toplam dokuz dövmesi varmış. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| And Judy GarIand's face right on there. | ve Judy Garland'ın suratını da tam şuraya. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I'd Iike one that coIor. | O renkten bi tane ben de isterdim. O renkten bi tane ben de isterdim. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| No, you don't. WouId you snog him? | Hayır değil, Öpüşürmüydün onunla? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Maybe. Be Iike having a sIug in your mouth. | Belki. Ağzında sümüklü böcek varmış gibi. Belki. Ağzında sümüklü böcek varmış gibi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Come on, Iet's do some messing. | Hadi gel biraz ortalığı karıştıralım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| What about you, GIen? Sorry. Where wiII you be? | Ya sen Glen? Nerde olacaksın ? Ya sen Glen? Nerde olacaksın? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| In London with a coIIection of spare academics. | Londra'da , bir kaç akademisyenle birlikte. Londra'da, bir kaç akademisyenle birlikte. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| We'II be decking the haIIs in our own erudite way. | Koridorlar kendi bilgilerimizle donatacağız. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I'II miss our chats. | Sohbetlerimizi özleyeceğim. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Yeah. I've been in a state of writerIy bIiss these past weeks. | Evet, son bir kaç haftadır yazarvari bir mutluluk içindeyim. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I hope I get to come back. Oh. Me too. We'd Iove to have you. | Umarım gene gelebilirim. Oh, ben de, seni buralarda görmekten hoşlanıyoruz. Umarım gene gelebilirim. Ben de, seni görmekten hoşlanıyoruz. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| If it were possibIe to have an orgasm from food, | Eğer yemekten orgazm olunabilseydi, | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| these mince pies wouId do it. | bu kurabiyelerden olunurdu. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| GoIIy. Heh. | Tövbe estafurullah, ehem. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| What if she's got an aIarm? Soon find out. | Ya alarmı varsa? Varsa anlarız ! Ya alarmı varsa? Varsa anlarız! | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| 2001 was the best year. I just soId my Iast three cases. | 2001 en iyi yılımdı Son üç kutuyu yeni sattım. 2001 en iyi yıIımdı Son üç kutuyu yeni sattım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| More Iike arm fungus with that face. | O suratla daha çok kol mantarı gibisin. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| She'II probabIy Ioathe it. Ha ha. | Kesin nefret etmiştir. Ha ha. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| But if she does, I'II have it. GIen. | Öyleyse ben alırım o eteği. Glen. Öyleyse ben alırım o eteği. Glen. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| GLEN: Hi. Meet Ben. Ben, GIen. | Selam. Ben'le tanış. Ben, Glen. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Hi, Ben. Ben's my fianc�. | Selam, Ben. Ben benim nişanlım. Selam, Ben. Ben benim nişanlım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Okay. BeautifuI dress, magazine photo shoot. | Tamam.Güzel bir elbise, magazin fotoğraf çekimi. Tamam. Güzel bir elbise, magazin fotoğraf çekimi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Everything the aspiring noveIist needs. | Azimli yazarımızın ihtiyaç duyabileceği herşey.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I knew you'd be pIeased. Have a mince pie? No. | Hoşuna gideceğeni biliyordum. Kurabiye istermisin? Hayır Hoşuna gideceğeni biliyordum. Kurabiye istermisin? Hayır | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| CongratuIations. | Tebrikler | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| In Field of Tares, you made Fred a corporaI, | "Field of Tares" kitabınızda, Fred'i bir onbaşı yapmıştınız. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| but there's no such thing in the RoyaI ArtiIIery. | Fakat Kraliyet topçularında öyle bir rütbe yok. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| They caII them bombardiers. | Onlara bombardımancı denirdi. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| HeIIo. Tamara. | Selam. Tamara. Selam. Tamara. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| WouId you make that out for Ben? | Bunu Ben adına imzalayabilir misin? | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| To Ben. My fianc�. | Ben adına? Nişanlım Ben adına? Nişanlım | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Merry Christmas, NichoI arse. | Mutlu Noeller Nichol götü.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Casey, Iook. | Casey, bak. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| SmeIIs Iike men. | Erkek gibi kokuyor. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| BOTH: ? This is a caII for a domestic dispute ? | Bu aile içi bir kavgaya davet | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| ? She's got me in the corner And she's put in ?? | Beni köşeye sıkıştırdı ve .. Beni köşeye sıkıştırdı ve.. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I've invested a Iot of time into this house. | Bu ev için çok zaman harcadım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Why don't you seII it, then? Because I've started writing. | Neden satmıyorsun o zaman? Çünkü yazmaya başladım. Neden satmıyorsun o zaman? Çünkü yazmaya başladım. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| JODY: Yes, we've done it. | Evet, başardık! | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| It's about my teens, and it's actuaIIy working for me here. | Bu benim gençliğim hakkında ve gerçekten burda olmak yazmama yardım ediyor. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| I'm gIad it's memory Iane for you, but it's doing my fucking head in. | Anılarının canlanmasına sevindim ama benim beyinimi yiyor burası | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| Of course, I'm with you. | Elbette ki seninleyim. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| And every time I Iook out the window, I see Andy Cobb's arse. | Ve pencereden her dışarı baktığımda Andy Cobb'un götünü görüyorum. | Tamara Drewe-5 | 2010 | |
| We're Ieaving, thank fuck. | Çok şükür ki biz gidiyoruz. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| WeII, give us one then. | Bi' tane bize ver o zaman. Bir tane bize ver o zaman. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| That one's spare. HeIp yourseIf. | Şunu ayırmıştım. Al götür. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| BEN: You having a Iaugh? | Taşak mı geçiyorsun? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| What? It's fucking aIive. | Ne? Canlı bu .mına koyim. Ne? Canlı bu.. mına koyim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I suppose you'd better kiII it then. | Sanırım öldürsen iyi olur o zaman. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| GentIy put its head down there. | Kafasını nazikçe şuraya koy. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Quick in the back of skuII with this. PIuck it whiIe it's warm. | Sonra kafasına hızlıca bi' tane geçir. Henüz sıcakken tüylerini yol. Sonra kafasına hızlıca bir tane geçir. Henüz sıcakken tüylerini yol. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| LittIe pot to catch aII the bIood. | Küçük kap akan kanı doldurmak için. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| But in my Iow wage economy, this fIock's worth a Iot. | Ama benim dar gelirime göre, bu hayvanlar çok para.. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| LittIe drummer boy. | Ufak baterist çocuk. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ToId me to finish the house. | Evin işlerini bitirmemi söyledi. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Why does the asshoIe aIways get the girI? | Neden her zaman kızları kapanlar göt heriflerdir? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| So, what about this shed? Am I dismantIing it or mending it? | Bu ahır n'olcak? Kaldırayım mı , tamir mi edeyim? Bu ahır ne olacak? Kaldırayım mı, tamir mi edeyim? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| AIways usefuI, a good shed. | Her zaman işe yarar.. iyi ahır. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| WeII, then keep it. | Peki, kalsın o zaman. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| CIassy job, UncIe Andy. | Klas iş çıkarmışsın Andy amca. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| It's Iike, transformed. | Dönüşüm geçirmiş gibi. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Ben won't Iike this. | Ben'in hoşuna gitmeyecek bu. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Bit oId foIks. | Biraz eski tarz. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I Iike those curtains. And I Iike that. | Perdeleri beğendim. Ve şunu da. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| No, don't Iike those Iamps, or that paper. | Hayır lambayı beğenmedim, ya da şu duvar kağıdını. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'd have goId Ieaf embossed aII round there, | Ben olsam her tarafı altın yaprak kabartmasıyla kaplatırdım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| and a waII of fIamingo. | ve bir Flamingo duvarı yapardım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Ben wouId Iike that. That's a IoveIy chair. | Ben beğenirdi. Şu çok hoş bir sandalye. Ben beğenirdi. Şu çok hoş bir sandalye. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'd have a bead curtain. | Ben pervazlı bir perde isterdim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And the bathroom needs to be darker, Iike deep chocoIate or veIvet pIum. | Ve banyo daha karanlık olmalı, koyu çikolata ya da erik karası renginde. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And I'd bathe in scented oiIs. | Ve kokulu yağlarla banyo yapardım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And then I'd be ready for Ben. | Ve sonra Ben için hazır olurdum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'II be wearing, Iike, a gossamer shirt and a bra set, Prada. | İnce bir gömlek ve Prada marka iç çamaşırları giyiyor olacağım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And he'II be wearing a bIack T shirt. | O da siyar bir tişört. O da siyah bir tişört. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And it'II be aII taut over his buff bod. | Ve kaslı vücudunun her tarafında dövmeler olacak. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And underneath, CaIvin KIein boxers, bIack. | Altında Calvin Klein marka boxer, siyah. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And he'II have a tattoo of my name, and Iush pecs. | ismimin yazdığı bir dövmesi olacak, gösterişli karın kasları. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And I'II smeII of AIIure by ChaneI. | Ve ben Chanel'in Allure parfümü kokacağım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And he tries to resist me but I'm a vision. | Ve bana direnmeye çalışacak ama ben afet gibi görüneceğim. Adli kısma girişmek üzereydim.. Ve bana direnmeye çalışacak ama ben afet gibi görüneceğim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And it wiII be Iike: ''Ahh.'' | Şey gibi olacak :'Ahh.'. Şey gibi olacak:'Ah. '. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| But aIso respectfuI. | Ama saygı duyarcasına.. | Tamara Drewe-6 | 2010 |